Kürdün Özerklik Meselesi
/ Sadık Varer
Mustafa Kemal, 27 Haziran 1920'de
Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı bir konuşmada,
''Milletlerin kendi kaderlerini bizzat idare etmeleri hakkı, bütün
dünyada kabul olunmuş bir prensiptir. Biz de bu prensibi kabul
etmişizdir. Tahmin olunduğuna göre Kürtlerin bu zamana kadar
yerel idareye ait teşkilatlarını tamamlamış, reis ve nüfuzlu
kimseleri bu amaç doğrultusunda bizim tarafımızdan kazanılmış
olduğu dikkate alındığında, reylerini ortaya koyduklarında zaten kendi
kaderlerini de belirleyeceklerinden, Büyük Millet Meclisi
idaresinde yaşamaya talip olduklarını ilan etmelidirler."
diyordu.
Büyük Millet Meclisi'nde
10 Şubat 1922 tarihinde gerçekleşen gizli oturumda
Kürdistan'ın Özerkliği Yasası oylanmış ve yasa
64'e karşı 373 oyla kabul edilmiştir. Meclisçe onaylanan 18
maddelik Kürdistan'ın Özerkliği Yasası'nın bazı
maddeleri şöyledir:
10 Şubat 1922 tarihinde gerçekleşen gizli oturumda
Kürdistan'ın Özerkliği Yasası oylanmış ve yasa
64'e karşı 373 oyla kabul edilmiştir. Meclisçe onaylanan 18
maddelik Kürdistan'ın Özerkliği Yasası'nın bazı
maddeleri şöyledir:
''Madde 1: Büyük Millet
Meclisi, Türk Milletinin medeniyetin gerekleri doğrultusunda
ilerlemesini sağlamak amacıyla, Kürt milleti için kendi milli
gelenekleriyle uyum içinde bir özerk yönetim kurmayı
taahhüt eder.
Meclisi, Türk Milletinin medeniyetin gerekleri doğrultusunda
ilerlemesini sağlamak amacıyla, Kürt milleti için kendi milli
gelenekleriyle uyum içinde bir özerk yönetim kurmayı
taahhüt eder.
Madde 3: Büyük Millet Meclisi, tüm Kürt Milleti
tarafından benimsenen ve onurlu bir geçmişe sahip deneyimli bir
yöneticiyi Genel Vali olarak seçecektir.
Madde 4: Genel Vali üç yıl
için atanacaktır. Bu dönemin bitiminde eğer Kürt
Milletinin çoğunluğu, önceki Genel Vali'nin görevine
devam etmesini istemiyorsa, yeni bir Genel Vali Kürt Milli Meclisi
tarafından seçilecektir.
için atanacaktır. Bu dönemin bitiminde eğer Kürt
Milletinin çoğunluğu, önceki Genel Vali'nin görevine
devam etmesini istemiyorsa, yeni bir Genel Vali Kürt Milli Meclisi
tarafından seçilecektir.
Madde 6: Kürt Milli Meclisi, Doğu
vilayetlerinde genel oya dayalı seçimle oluşturulacak ve her Meclis
üç yıl için seçilmiş olacaktır. Meclis
oturumları 1 Martta başlayacak ve 4 ay süreyle görev yapacaktır.
Eğer Meclis bu süre içersinde işlerini tamamlayamazsa
süre, üyelerinin çoğunluğunun isteği ve Genel
Vali'nin onayı ile uzatılabilir.
vilayetlerinde genel oya dayalı seçimle oluşturulacak ve her Meclis
üç yıl için seçilmiş olacaktır. Meclis
oturumları 1 Martta başlayacak ve 4 ay süreyle görev yapacaktır.
Eğer Meclis bu süre içersinde işlerini tamamlayamazsa
süre, üyelerinin çoğunluğunun isteği ve Genel
Vali'nin onayı ile uzatılabilir.
Madde 9: Özerk bölge
sınırları karma bir komisyon tarafından belirleninceye kadar,
Kürdistan İdari Bölgesi Van, Bitlis, Diyarbakır Vilayetleri,
Dersim sancağı ve kimi kaza ve nahiyeleri içerecektir.
sınırları karma bir komisyon tarafından belirleninceye kadar,
Kürdistan İdari Bölgesi Van, Bitlis, Diyarbakır Vilayetleri,
Dersim sancağı ve kimi kaza ve nahiyeleri içerecektir.
Madde 10: Kürdistan'ın
yönetimine ilişkin olarak, bazı yerlerde yerel duruma uygun olarak bir
yargı örgütü oluşturulacaktır. Bu örgüt şu an
için yarısı Türk, diğer yarısı Kürt olmak üzere
yetkin elemanlardan oluşacaktır. Emeklilikleri durumunda Türk
görevliler Kürt görevlilerce değiştirilecektir.
yönetimine ilişkin olarak, bazı yerlerde yerel duruma uygun olarak bir
yargı örgütü oluşturulacaktır. Bu örgüt şu an
için yarısı Türk, diğer yarısı Kürt olmak üzere
yetkin elemanlardan oluşacaktır. Emeklilikleri durumunda Türk
görevliler Kürt görevlilerce değiştirilecektir.
Madde 12: Doğu Vilayetlerinde
düzeni korumak amacıyla bir Jandarma Kolordusu oluşturulacaktır.
Kürt Meclisi bu kolordunun oluşturulmasına ilişkin yasayı
inceleyecek, ancak jandarmanın üst komutası hizmetleri gerekli
görüldüğü sürece yüksek rütbeli Türk
görevlilerin elinde olacaktır.
düzeni korumak amacıyla bir Jandarma Kolordusu oluşturulacaktır.
Kürt Meclisi bu kolordunun oluşturulmasına ilişkin yasayı
inceleyecek, ancak jandarmanın üst komutası hizmetleri gerekli
görüldüğü sürece yüksek rütbeli Türk
görevlilerin elinde olacaktır.
Madde 15: Türk dili sadece Kürt Milli Meclisi'nde idari işlerde ve
hükümet idaresinde kullanılacaktır. Bununla birlikte Kürt
dili okullarda öğretilebilir ve yönetim, Kürt dilinin
gelecekte hükümetin resmi dili olma talebine temel teşkil
etmeyecek şekilde, bu dilinin kullanılmasını teşvik eder.
Madde 16: Hukuk ve Tıp fakültelerini içeren bir
üniversitenin kurulması, Kürt Milli Meclisi'nin
öncelikli görevi olacaktır.
Madde 17: Genel Vali'nin onayı
alınmadan ve Büyük Millet Meclisi bilgilendirilmeden Kürt
Milli Meclisi hiçbir vergi uygulamasına girişemez.
alınmadan ve Büyük Millet Meclisi bilgilendirilmeden Kürt
Milli Meclisi hiçbir vergi uygulamasına girişemez.
Madde 18: İlke olarak Büyük
Millet Meclisi ile görüşülmedikçe ve onayı
alınmadıkça, Kürt Milli Meclisi'ne hiçbir imtiyaz
tanınamaz." ( Ahmet Mesut "İngiliz Gizli Belgelerinde
Kürdistan" )
Millet Meclisi ile görüşülmedikçe ve onayı
alınmadıkça, Kürt Milli Meclisi'ne hiçbir imtiyaz
tanınamaz." ( Ahmet Mesut "İngiliz Gizli Belgelerinde
Kürdistan" )
Mustafa Kemal, 16 Ocak 1923 tarihinde
İzmit Kasrı'na dokuz gazeteciyi davet eder. Vakit gazetesinden Ahmet
Emin Yalman, Tevhid-i Efkar gazetesinden Velit Ebuzziya, İleri gazetesinden
Suphi Nuri İleri, Tanin gazetesinden İsmail Müştak Mayakon, Akşam
gazetesinden Falih Rıfkı Atay, İkdam gazetesinden Yakup Kadri
Karaosmanoğlu, İzmit İleri gazetesinden Kılıçzade İsmail Hakkı
ile Adnan Adıvar ve Halide Edip Adıvar'ın katıldığı İzmit
Kasrı'ndaki sohbette Mustafa Kemal Kürtlere Özerklik
meselesini de açmış ve şöyle demiştir: "Başlı
başına bir Kürtlük düşünmektense, bizim Teşkilat-ı
Esasiye Kanunu (Anayasa) gereğince zaten bir tür yerel size="2">özellikler oluşacaktır. O halde hangi
livanın (sancağın) halkı Kürt ise, onlar kendi kendilerini
özerk olarak idare edeceklerdir. Ayrı bir sınır çizmeye
kalkışmak doğru olmaz."
İzmit Kasrı'na dokuz gazeteciyi davet eder. Vakit gazetesinden Ahmet
Emin Yalman, Tevhid-i Efkar gazetesinden Velit Ebuzziya, İleri gazetesinden
Suphi Nuri İleri, Tanin gazetesinden İsmail Müştak Mayakon, Akşam
gazetesinden Falih Rıfkı Atay, İkdam gazetesinden Yakup Kadri
Karaosmanoğlu, İzmit İleri gazetesinden Kılıçzade İsmail Hakkı
ile Adnan Adıvar ve Halide Edip Adıvar'ın katıldığı İzmit
Kasrı'ndaki sohbette Mustafa Kemal Kürtlere Özerklik
meselesini de açmış ve şöyle demiştir: "Başlı
başına bir Kürtlük düşünmektense, bizim Teşkilat-ı
Esasiye Kanunu (Anayasa) gereğince zaten bir tür yerel size="2">özellikler oluşacaktır. O halde hangi
livanın (sancağın) halkı Kürt ise, onlar kendi kendilerini
özerk olarak idare edeceklerdir. Ayrı bir sınır çizmeye
kalkışmak doğru olmaz."
11 Kasım 1922'de başlayan ve
sekiz ay süren Lozan barış görüşmelerinde Kürtlerin
özerklik hakkının teslimini isteyen İngiltere'ye BMM Delegasyon
Başkanı İsmet İnönü, 'özerkliğin Kürt soyuna
yakışmayacağı' demagojisiyle karşı çıkmıştı;
İnönü Lozan'da, özerklik "Kürt soyu gibi
üstün bir soyu hiç tatmin etmeyecektir" diyordu!..
sekiz ay süren Lozan barış görüşmelerinde Kürtlerin
özerklik hakkının teslimini isteyen İngiltere'ye BMM Delegasyon
Başkanı İsmet İnönü, 'özerkliğin Kürt soyuna
yakışmayacağı' demagojisiyle karşı çıkmıştı;
İnönü Lozan'da, özerklik "Kürt soyu gibi
üstün bir soyu hiç tatmin etmeyecektir" diyordu!..
Velhasıl, Türk ulusunun
temsilcileri cumhuriyetin ilanına ve uluslararası hukukça
tescillenmesine kadar Kürtlere özerklik meselesinde
'demokrat' bir tutum benimsediler, fakat bundan sonra bu meseleyi
bir daha hiç açılmamak üzere 'kapattılar' ve
Kürdü 'tarihe gömmeye' karar
verdiler.
temsilcileri cumhuriyetin ilanına ve uluslararası hukukça
tescillenmesine kadar Kürtlere özerklik meselesinde
'demokrat' bir tutum benimsediler, fakat bundan sonra bu meseleyi
bir daha hiç açılmamak üzere 'kapattılar' ve
Kürdü 'tarihe gömmeye' karar
verdiler.
Ve şimdilerde, kuşaklar boyunca
süren özgürlük mücadelesiyle bugünlere gelen
Kürt halkının hatırı sayılır bir kesimi, yeniden, neredeyse bir
asır önce 'Kürde layık görülen' bir
statüyü, özerkliği tartışıyor.
süren özgürlük mücadelesiyle bugünlere gelen
Kürt halkının hatırı sayılır bir kesimi, yeniden, neredeyse bir
asır önce 'Kürde layık görülen' bir
statüyü, özerkliği tartışıyor.
Özerklik tartışmasını, önce
Sosyalist Kürdistan, daha sonra Bağımsız Kürdistan projesinden
vazgeçen ve nihayet Kürdün özerklikle
'yetinebileceğine' karar veren Abdullah Öcalan
açtı.
Sosyalist Kürdistan, daha sonra Bağımsız Kürdistan projesinden
vazgeçen ve nihayet Kürdün özerklikle
'yetinebileceğine' karar veren Abdullah Öcalan
açtı.
Kuşkusuz, PKK'li Kürt
hareketinin etki alanlarında heyecan yaratan özerklik fikri
sorgulanmaya muhtaçtır.
hareketinin etki alanlarında heyecan yaratan özerklik fikri
sorgulanmaya muhtaçtır.
Tarifi imkansız acıları ve
yıkımları yaşayan savaş yorgunu Kürdün barış feryadı,
'özerklikle de olsa bir an önce çözüm'
fikrine çekicilik katabilir ve bu 'doğal' bir şeydir,
ama doğru değildir; çünkü, süngü zoruyla
'kimliksizleştirilip' egemen ulusla 'birlikte
yaşamaya' mahkum edilen iç sömürge ulusların ve
halkların 'gerektiğinde' kullanabilecekleri sistem içi
demokratik bir hak olarak görülen özerklik de, ezilen –
sömürge uluslar için onur kırıcı bir statüdür.
yıkımları yaşayan savaş yorgunu Kürdün barış feryadı,
'özerklikle de olsa bir an önce çözüm'
fikrine çekicilik katabilir ve bu 'doğal' bir şeydir,
ama doğru değildir; çünkü, süngü zoruyla
'kimliksizleştirilip' egemen ulusla 'birlikte
yaşamaya' mahkum edilen iç sömürge ulusların ve
halkların 'gerektiğinde' kullanabilecekleri sistem içi
demokratik bir hak olarak görülen özerklik de, ezilen –
sömürge uluslar için onur kırıcı bir statüdür.
Meselenin özerklikle
'çözülebileceğini'
düşünüyorsanız, öncelikle şu iki soruya doyurucu
yanıtlar vermelisiniz:
'çözülebileceğini'
düşünüyorsanız, öncelikle şu iki soruya doyurucu
yanıtlar vermelisiniz:
1 - Özerk Kürdistan projesinin
pratik karşılığı kurulursa, ulusal eşitlik ve özgürlük
sağlanır mı?
pratik karşılığı kurulursa, ulusal eşitlik ve özgürlük
sağlanır mı?
2 - Özerk Kürdistan
statüsü Kürt halkını kapitalist sömürüden ve
aşağılanmadan kurtarır mı?
statüsü Kürt halkını kapitalist sömürüden ve
aşağılanmadan kurtarır mı?
Birinci sorunun yanıtı biliniyor;
hayır!.. İkinci sorunun yanıtı ise İmralı'dan geldi; Öcalan,
tartışmaya açtığı özerklik projesinin 'ekonomik
boyutu' ile ilgili yaptığı açıklamada, "Ekonomik
sistem olarak kapitalizmi kabul edemeyiz" diyor.
hayır!.. İkinci sorunun yanıtı ise İmralı'dan geldi; Öcalan,
tartışmaya açtığı özerklik projesinin 'ekonomik
boyutu' ile ilgili yaptığı açıklamada, "Ekonomik
sistem olarak kapitalizmi kabul edemeyiz" diyor.
Marks'ı, Engels'i,
Lenin'i, Troçki'yi ve dahi Bakunin'i
'aştığına' inanan ve hemen her açıklamasında
'ezber bozan' Öcalan, kapitalist
sömürüyü disipline eden devlet iktidarından talep
ettiği özerklikle kapitalizmin tasfiye edilebileceğini
açıklayarak yine 'ezberleri bozmuş'
görünüyor! Ancak, Öcalan'ın 'derin'
düşüncelerini anlamakta 'zorlanan' komünistler,
özerklik statüsü ile kapitalizmi tasfiye etmenin
mümkün olduğunu 'görene' kadar, "kapitalist
toplumlarda, belirli zorunluluklar sonucu ezen – ezilen ulus
ilişkisini düzenleyen sistem içi bir
'çözüm' yöntemi olan özerklik,
kapitalizme dokunmaz" şeklindeki 'ezberlerini' bozmama
inatlarını sürdürebilirler.
Lenin'i, Troçki'yi ve dahi Bakunin'i
'aştığına' inanan ve hemen her açıklamasında
'ezber bozan' Öcalan, kapitalist
sömürüyü disipline eden devlet iktidarından talep
ettiği özerklikle kapitalizmin tasfiye edilebileceğini
açıklayarak yine 'ezberleri bozmuş'
görünüyor! Ancak, Öcalan'ın 'derin'
düşüncelerini anlamakta 'zorlanan' komünistler,
özerklik statüsü ile kapitalizmi tasfiye etmenin
mümkün olduğunu 'görene' kadar, "kapitalist
toplumlarda, belirli zorunluluklar sonucu ezen – ezilen ulus
ilişkisini düzenleyen sistem içi bir
'çözüm' yöntemi olan özerklik,
kapitalizme dokunmaz" şeklindeki 'ezberlerini' bozmama
inatlarını sürdürebilirler.
Ve ihtimal odur ki, yalnızca ulusların
her bakımdan eşitliğini, özgürlüğünü ve
gönüllü birlikteliğini değil, aynı zamanda insanlararası
ilişkilerde de eşitliği ve özgürlüğü savunan;
insanın insan üzerinde kurduğu bütün iktidar, istismar ve
sömürü biçimlerini ortadan kaldırmak için
mücadele eden Kürt devrimcileri, 'Kürt halkına
uygun' görülen özerklik statüsünü kabul
etmezler…
her bakımdan eşitliğini, özgürlüğünü ve
gönüllü birlikteliğini değil, aynı zamanda insanlararası
ilişkilerde de eşitliği ve özgürlüğü savunan;
insanın insan üzerinde kurduğu bütün iktidar, istismar ve
sömürü biçimlerini ortadan kaldırmak için
mücadele eden Kürt devrimcileri, 'Kürt halkına
uygun' görülen özerklik statüsünü kabul
etmezler…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder