"Olası Marmara depremi"
Değil, Kesin Bir Katliam!

Bir deprem açıklaması da
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden. Belediyenin bir Japon
firmasına hazırlattığı "Deprem Risk Analiz"
sonuçlarına göre 2 milyon 587 bin kişinin yaşadığı 6
ilçenin büyük risk altında olduğu belirtiliyor.

İstanbul'daki tüm binaların yüzde 30'u risk altında. Buna
göre depremden 1.5 milyon insan etkilenecek. 1.5 milyon insanın
etkilenmemesi için bugüne kadar ne yapıldı.

TBMM Deprem Araştırma Komisyonu'nun raporunda ise şöyle deniliyor:
"Nüfusu 1 milyonun üzerindeki 11 büyük kentimiz de
dahil olmak üzere, ülke nüfusunun yüzde 70'inin...
bulunduğu bu bölgelerde her an büyük deprem olma
olasılığı yüksektir."

Ayrıca raporda şu tespitler yapılıyor:

"-İmarda 'afet' konusu ihmal edilmiştir.

- İmar planlaması ve yapı üretimi, gerçek denetim
biçimlerinden uzak kalmıştır.
- Kanun ve yönetmelikler yaptırıma sahip değil.
- İmar afları, ek imar yoğunlukları, tehlikeli madde stokları ciddi risk
oluşturmaktadır. (...)"

Peki, meclisin görevi ne? Rapor hazırlamak mı? Kimi şikayet ediyor?
Kim ihmal etmiş "afet" konusunu? Denetimi yapacak olan kimdir? Bu
ülkeyi siz yönetmiyor musunuz?

Marmara depreminin üzerinden tam 11 yıl geçti. Bütün
deprem uzmanlarının ilk günden beri söyledikleri aynı şeyler.

İstanbul Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim
Üyesi Oğuz Gündoğdu diyor ki; "İstanbul
Büyükşehir Belediyesi 11 yıldan beri hedefe yönelik
çalışmalar yapmadı. Bir master planı üretildi ancak ona bile
uyulmadı. Üst üste raporlar hazırlıyorlar. ... Ancak raporun
gereklerini yapmıyoruz."

Yapmasınlar. "Olası bir İstanbul depremi..." 0 diye raporlar
hazırlamaya devam etsinler. "Olası İstanbul depremi" değil, her
an olabileceği kesin olan bir deprem var.

17 Ağustos 1999 Marmara depreminde 40 bin kişi öldü. Aradan 11
yıl geçti. Bakıyoruz devlet rapor hazırlamanın dışında
neredeyse hiçbir şey yapmadı. Göz göre göre
"felaketimiz" bekleniyor. Bu katliam değil de nedir?

Kaynak: yuruyus.com