Türkan Albayrak'ı Destek
Ziyareti

07/08/2010 Cumartesi akşamı
İvme Dergisi olarak 30 gündür direnişte olan Türkan
Albayrak'ı destek ziyaretinde bulunduk. style="font-size: 9pt; line-height: 115%; font-family:
"Arial","sans-serif"; color: black;">PİRAMİT
GÜVENLİK VE GÜVENLİK SİSTEMLERİ TEMİZLİK HİZMETLERİ
adındaki taşeron firmaya bağlı olarak
Paşabahçe Devlet hastanesinde temizlik işçisi olarak
çalışan Türkan Albayrak  dayatılan
süreli sözleşmeyi imzalamadığı için işten
çıkarılmış ve Paşabahçe Devlet hastanesinin
bahçesinde çadır kurarak hak arama mücadelesini
başlatmıştır. Etrafında;

class="MsoNormal"><!--[if !supportLists]--> style="font-family: Symbol;">·        
<!--[endif]-->İnsan ihale ile
satın alınamaz

class="MsoNormal"><!--[if !supportLists]--> style="font-family: Symbol;">·        
<!--[endif]-->İşçiyiz
haklıyız kazanacağız

class="MsoNormal"><!--[if !supportLists]--> style="font-family: Symbol;">·        
<!--[endif]-->Türkan
Albayrak'ın   haklı talebi
için bir imzada sen ver!

class="MsoNormal"><!--[if !supportLists]--> style="font-family: Symbol;">·        
<!--[endif]-->İşimi geri
istiyorum. İşten atılmalara son

class="MsoNormal"><!--[if !supportLists]--> style="font-family: Symbol;">·        
<!--[endif]--> style="">Taşeronlaştırmaya hayır.

class="MsoNormal"><!--[if !supportLists]--> style="font-family: Symbol;">·        
<!--[endif]-->Sağlıkta
taşeron ölüm demektir   

sloganlarının asılı olduğu
çadırının yanında bulunan ve ziyaretçileriyle
görüştüğü masada sohbet ettiğimiz Türkan
Albayrak, Paşabahçe Devlet hastanesinde çalışan temizlik
işçilerinin hepsinin aslında Türk- İş'e bağlı
Sağlık –İş'te sendikalı olduklarını ve özlük
haklarını gasp eden maddelerin bulunduğu süreli sözleşmelerin
dayatıldığı süreçte, sendikanın iş verenden taraf olup
sözleşmeleri imzalamalarını istediğini belirtti. 30 gündür
süren direnişinde birçok baskılara maruz kaldığını belirten
Türkan Albayrak bu baskıların sadece polis ve zabıtadan gelmediğini
hastane yönetiminin çeşitli provokasyonlarla baskı
yaptığını şu cümlelerle açıkladı;

'' Öyle ki
kendi iş arkadaşlarımdan bana selam vermeyenler ilişkilerini kesenler
var.  Bazı arkadaşlar, doktorlar ve hemşireler
de hastane yönetiminden korktukları için fazla yaklaşmıyorlar.
Hadi taşeron firmayı anlarımda bu hastane yönetimine ve sendikaya ne
oluyor bunu anlayamıyorum. ''

Türkan Albayrak'a
yapılan en büyük baskı ise onu yalnızlaştırma politikasının
uygulanmasıdır. Fakat mahalle sakinlerinin sahip çıkması ve
dostlarının sürekli ziyaret etmesi bu baskılar karşısında onu
güçlü kılmaktadır. Ama bunun yeterli olmadığını,
Demokratik Kitle Örgütlerinden (sendikalardan ve Mesleki Demokratik
Kitle Örgütlerinden) destek almadığını dile getiren Türkan
Albayrak, ziyaret eden ve destek veren yalnızca bir iki tane kurum olduğunu
vurguladı.

İşe iade davasının
açıldığını ve ilk davanın 8 Ekim 2010 tarihinde yapılacağını
belirten Türkan Albayrak hiçbir şekilde mücadelesinden
vazgeçmeyeceğini baskılar karşısında yılmayacağını
belirtti.

Ziyaretimizden bir gün
önce polis ve zabıtalar tarafından Türkan Albayrak'ın bu
haklı mücadelesine müdahale edilmek istenmiş fakat eyleme destek
veren kişilerin engellemesi karşısında geri adım
atmışlardı.

Bu sabah saat 5,20
sıralarında 40 kişilik bir ekiple gelen zabıta ve polisler, direniş
çadırına müdahale ettiler, 
çadıra ve içindeki eşyalara el koydular. Hastanedeki
doktorların kendisine yardım etmek istediklerini fakat yönetimden
çekindikleri için bir şey yapamadıklarını belirten
Türkan Albayrak çadırı tekrar kurmaya çalışacağını
belirtti.