Öğretmenlerini Öldüren
Düzen
Devrimci Mücüdelede
Öğretmenler, 9 Ağustos 2010 Pazartesi günü yazılı
açıklama yayınladı. Açıklamanın tam metni aşağıdadır:
ÖĞRETMENİNİ ÖLDÜREN DÜZENE KARŞI
/>
ÇARE ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZDEDİR!
Öğretmenler bir bir ölüyor, iktidar seyrediyor. Hem de
yoksulluktan, işsizlikten ölüyor öğretmenler. Bu
ülkenin Başbakanı üniversiteden her mezun olana (öğretmene)
iş vermek zorunda olmadığını yüzü kızarmadan
söyleyebiliyor. "İşsiz kalın, aç kalın, bana mı
sordunuz?" yatıyor söylediklerinin arkasında. Bu ülkenin
Milli Eğitim Bakanı hakkını arayan öğretmenlere "siz de
sözleşmeli öğretmen olmasaydınız" diyebiliyor
utanmadan. "Bana gelmeyin, başınızın çaresine bakın, ya
çalışın ya da çekin gidin" demeye getiriyor. Biz bu
dili tanıyoruz. Bu dil emekçi düşmanlarının, ezenlerin
dilidir. Bu zehirli dilin panzehiri örgütlü mücadeledir.
Bu ülkenin üniversitelerini bitirdikleri halde öğretmen
yapılmayan, atanmayan eğitim fakülteleri mezunları, ücretli
öğretmenler, KPSS mağduru arkadaşlarımız uzunca bir süreden
beri ölüyor, intihar ediyor. Kölelik düzeni katlediyor
onları. Geleceklerini ellerinden alarak, umutsuz bırakarak azar azar
öldürüyor. 300 binin üzerinde arkadaşımız yıllardır
ya dershane öğretmenliği gibi özel sektörün vahşi
sömürüsüne; ya ücretli, sözleşmeli
öğretmenlik gibi güvencesiz çalıştırılmaya; ya da
işsizliğe mahkûm edilmiş durumda. Niyetleri bütün
emekçilere köleliği kabul ettirmektir zaten. Daha fazla
çalıştırmak, daha çok sömürmek, alın terine daha
çok el koymak, yaşamlarımızı daha çok çalmak.
Böylece kârlarını, kasalarını büyütecekler.
Son olarak Tekirdağ Çorlu'da bir lisede ücretli öğretmen
olarak çalışan 44 yaşındaki Ahmet Fazlı Elçi, ders yılı
içinde kendisine verilen üç kuruştan yazın mahrum
bırakıldığı için okul kitaplarının 40 lira karşılığında
taşındığı bir işi yaparken ağustos sıcağında kalp krizi
geçirerek yaşamını yitirdi. Bu ülkenin yoksullarını,
ezilenlerini, öğretmenlerini öldürmek bir devlet politikası
haline gelmiş durumda. Bunu bilmeyen var mı bu ülkede? Bir yandan her
atama döneminde artık sözleşmeli öğretmen
alınmayacağını söyleyip öbür yandan boşalan pozisyonlara
insanlarla alay eder gibi on binlerce sözleşmeli, güvencesiz
öğretmen ataması yapıyorlar. Gözümüzün
içine baka baka yalan söylüyorlar.
Fakat onlar şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da sözlerini
tutmayacaklar. Çünkü onlar sermayenin uşağı, paranın
kölesi olmuşlardır. İçtikleri emekçilerin kanıdır.
Sofralarında yedikleri emekçilerin alın teridir. Bu ülkenin
işbirlikçi, kapitalist iktidarları, düzen partileri, sermaye on
yıllardır el birliğiyle emek hırsızlığını örgütlüyor.
Çalışanların elindeki ekmeği her geçen gün nasıl daha
fazla küçültebilirimin hesabıyla yatıp kalkıyor.
Ancak arkadaşlarımızın öldürülmesine göz
yummayacağız. Emekçi katili iktidarlardan alın terimizin hesabını
soracağız. Bunun için daha fazla örgütlenmeli ve
mücadele etmeliyiz. Sermayenin örgütlü saldırılarına
karşı devrimci bir bakış açısıyla örgütlenerek,
militan bir eylem anlayışıyla karşı koyabiliriz. Çaresiz
olduğumuz, sorunlarımızı ancak kendilerinin çözebileceği
yalanlarıyla on yıllardır bizi yönetiyorlar. Oysa sorunlarımızın
kaynağı onların uygulayıcısı olduğu, gönüllü
taşeronluğunu yaptığı sermaye düzenidir.
Çare ise bizim örgütlü mücadelemizdir.
Emekçiyiz Haklıyız Kazanacağız!
DEVRİMCİ MÜCADELEDE ÖĞRETMENLER
Kaynak: halkinsesi.tv
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder