7 Eylül 2010 Salı

Rize'de değişen bir şey yok!

Rize'de değişen bir şey
yok!

Ağustos 1995'den, Ağustos 2010'a
Rize'de değişen bir şey yok!

Rize'nin merkeze bağlı Gündoğdu beldesinde 26 Ağustos akşamı
yaşanan taşkın ve toprak kayması sonucunda 13 kişi yaşamını yitirdi.

Doğu Karadeniz'de hemen her yıl, hatta yılda bir kaç kez toprak
kayması, sel, taşkın yaşanıyor. Özellikle son yıllarda bu konuda
ciddi artışlar gözleniyor.

Rize'nin Gündoğdu beldesinde 26 Ağustos'ta yaşanan toprak
kaymasından tam 10 yıl önce Rize'de yine Ağustos ayında sel
baskınları, yine ölümler vardı.

10 yıl önce de yıkılan evler, işyerleri ve geriye kalan acılar
vardı. 10 yıl önce yıkıntıların arasından devlet
görevlileri, "tedbir alacağız" diye başlayan
demeçler vermişlerdi. Halka "Devletimiz
güçlüdür... en kısa sürede bu felaketi
önleyeceğiz..." diye söz vermişlerdi.

Ancak bir kere daha görüldü ki, 31 Ağustos 1995'ten, 26
Ağustos 2010'a kadar Rize'de değişen bir şey yoktur.

10 yıl sonra devletin Rize'ye "tek bir çivi
çakmadığı" görüldü. Daha da geriye gidelim; 20
yıl önce, 1990'da da 51 kişi ölmüştü Rize'de selde...
Öldüren sel değil, tedbir almayan düzendi. Yeni bir sele,
yeni bir yıkıma ve ölümlere kadar devam edecektir
"yapacağız, edeceğiz" vaatleri...

Nitekim gazeteci ordusu ile Rize'ye giden Tayyip Erdoğan, boş ve uzun
nutuklar atıp, "acıları paylaşma" şovunu yaptıktan sonra geri
döndü.

Yandaki tabloya bir göz atıldığında sadece Rize'de, kayıtlara
geçen 11 sel, toprak kayması, taşkın yaşandığı
görülmektedir.

Hem tarih, hem bilim, bu bölgelerin bu haliyle her an yağmurlarla
birlikte yeni ölümlere, yeni yıkıntılara yol açacağını
söylemektedir.

Böylesi durumlarda açık ki, insanlık çaresiz değildir.
Küba bu konuda örnektir. Milyonlarca insanın yaşamını
etkileyen, kasırgalar karşısında aldığı tedbirlerle tek bir
Kübalı'nın burnu bile kanamamaktadır.

Bilim diyor ki; dere yatakları kapatılamaz. Ama devlet ulaşımı dere
yataklarına kaydırmıştır.

Devlet dere yataklarında ev yapımını özendirmiştir. Dere yatakları
kapatılmış, suyun geçeceği alanlar doldurulmuştur.

Bilim diyor ki; evler, işyerleri için zemini sağlam ve korunmalı
bölgeler seçilmelidir.

Düzen tam tersini yapıyor. Bırakın halka yol göstermeyi; gelmiş
geçmiş tüm hükümetler, belediyeler ve son olarak AKP
halkın temel sorunlarını çözmemiş, asgari anlamda halkın can
güvenliğini bile sağlayacak düzenlemeler yapmamışlardır.
/>

Bilim diyor ki; bölgenin doğal hiçbir özelliğini hesaba
katmayan, otomotiv tekellerinin çıkarları için yapılan ama
büyük reklamlarla ve yalanlarla halka anlatılan Karadeniz Sahil
Yolu'nun yapımı yanlıştı. Sahil yolu, bu haliyle derelerin denize
ulaşmasını engelleyen büyük bent rolü oynamaya başlamış,
taşkınlar, toprak kaymaları artmıştır.

Kuşkusuz bunlar sonuçtur. 10 yılda tek bir tedbir alınmayan Rize
buna örnektir. Bir çırpıda Karadeniz dağlarına binlerce asker
çıkaran devlet, halkın sorunları, halkın can güvenliği
sözkonusu oldu mu, kılını bile kıpırdatmamaktadır. Rize,
çürüyen düzenin resmidir!

31 Ağustos 1995 Rize...

31 Ağustos 1995'de Rize'nin Çayeli, Güneysu, Pazar, Ardeşen,
Hemşin ve Çamlihemşin ilçelerinde yine sel vardı;

7 kişi hayatını kaybederken, 2 kişi kayboldu.

Evler yıkıldı, çaylar taştı, arabalar denize
sürüklendi. Selden en çok zarar gören Güneysu
İlçesi'nde evler tamamen yıkılarak yok oldu.

Çok sayıda hayvan telef oldu. Köyleri birbirine bağlayan
köprüler yıkıldı. Çayeli'nin yolları heyelandan
kapandı. Birçok köprü yıkıldı, işyerleri, evler
yıkıldı. Pazar İlçesi'nde Fırtına Deresi taşarak
önüne geleni sürükleyerek yıktı.

*

1929-2010 yılları arasında, Doğu Karadeniz bölgesinde yaşanan 33
sel'de; 586 kişi hayatını kaybetti. 15 kişi kayboldu. Binlerce ev,
işyeri, yollar, köprüler yıkıldı.
Sel'in yaşandığı 81 yıldan bir bölümü ve ölenlerin
sayıları aşağıdadır;
1929 Trabzon 146
1959 Tirebolu 13
........ ........
1981 Rize 27
1983 Rize 27
1988 Trabzon 64
1990 Trabzon 56
1990 Rize 51
1995 Rize 9
1998 Trabzon 50
2001 Rize 10
2002 Rize 34
2005 Trabzon 7
2005 Rize 7
2006 Rize 3
2009 Artvin 5
2009 Rize 1
2010 Rize 13

 

Kaynak: yuruyus.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder