Damar El yazması Şiirleri
İle Uğurlandı
Kimi şairler
vardır ki şiiri sadece şiir ile sınırlandırır. İnsandan
uzaklaştırmaya çalışır. Ama kimi şairler vardır ki şiirleri
insan içindir. İşte o şairlerden biri, 85 yaşında
"genç bir çocuk", Arif Damar; el yazısı şiirleri,
midye kabukları ve kızıl atkısıyla son yolculuğuna
uğurlandı.
85 yaşında yaşamını yitiren şair Arif
Damar, Çengelköy Mezarlığı'nda son yolculuğna uğurlandı.
Toplumcu gerçekçi şiirleriyle bir dönemi anlatan,
sanatıyla toplumu aydınlatan Damar uzun yıllar yaşadığı Moda'dan
alkışlar ve "Arif Damar yaşayacak" sloganı ile son kez
geçti.
EL YAZMASI ŞİİRLER, MİDYE KABUKLARI, KIZIL
ATKI
Moda Camii'nde bir araya gelen ailesi, dostları ve sevenleri Damar'ı el
yazması şiirleri ve şairin çok sevdiği midye kabukları ile
uğurladı. Şair Arif Damar'ın tabutu kızıl atkısı ve şalı ile
örtüldü, çok sevdiği çiçeklerle
süslendi. Arkadaşları, Arif Damar'dan aldıkları midye kabuklarını
büyük bir içtenlikle tabutuna bıraktı.
Damar'ı son yolculuğunda yanlız bırakmayan yoldaşları, arkadaşları
ve sevenleri onu uğurlarken, geriye bıraktıklarını ETHA'ya anlattı.
Dostlarına göre Damar, geride "Şiire emek verilmesi
gerektiğini", "devrimci duruşu sanatada yedirmek
gerektiğini", "Şiirin insan için olduğunu"
bıraktı.
BİR ÇOCUKTU
Sevim Belli (Sosyalist Parti Genel Başkanı): Arif'le
1951 Komünist Partisi tevkifatında müşterik tanıkları olarak
tanıştık. Önceden şair Arif Damar diye biliyorduk tabi ama ilk kez
orada karşılaştık. Çok genç bir çocuktu. Ondan
sonrada dostluğumuz devam etti. Yakın zamana kadar da dostluğumuz
sürdü. Hastalanıncaya kadar görüştük. Dostumdur,
şiirlerini severim.
Arif Damar Türkiye'nin sayılı şairlerindendir. Çok
güzel deyişleri vardır. Okunmasını, dokunmaya devam edilmesini
dilerim. Ne denir? Toprağı bol olsun, Allah rahmet eylesin denir ama onun
için fazla dindar olur. (gülüyor)
Ankara'da yetişmişti, büyük Komünist Partisi tevkifattan
sonra İstanbul'lu oldu. Şevki Akşit'in harekete hediye ettiği; Enver
Gökçe, Ahmed Arif gibi şairlerden birisiydi.
YERİ DOLDURULABİLİR AMA ÇOK ZOR
Gençay Gürsoy (TTB Eski Başkanı): Bizden
önceki kuşağın sol mücadelesinin önde gelen sanatıyla
kişiğiyle örnek olmuş bir yoldaşımızı, dostumuzu daha kaybettik.
Çok incelikleri olan bir insandı. Arif abiyle bir dostluğu birlikte
yaşamak büyük bir ayrıcalıktı. Yeri doldurulabilir ama
çok zor.
Eşber Yağmurdereli (Avukat): Kendi kuşağının da
bugünün de en iyi şairlerindendi. Kendi kuşağında aynı
düşünen insanlar gibi bedelini de ödedi. Zamanı geldi ve
gitti. Burda gördüğünüz insanlar onun mirasıdır
herhalde.
BELKİ DE GİTMEDİ, YAZIYOR
Mustafa Köz (Türkiye Yazarlar Sendikası 2.
Başkanı): Hem kendi kuşağının, '40 kuşağının hem de
bugünün insanı şiirle insana ilişkin neler söylenmesi
gerekiyorsa onları söyleyerek gitti. Belki de gitmedi yazmaya devam
ediyor. Son anına kadar şiiri ve insanı düşündü. Bazı
şairler vardır şiiri sadece şiir ile sınırlandırırlar ve onu insandan
uzaklaştırmaya çalışırlar. Arif Damar şiirin insan için
olduğunu ve ancak onunla ayakta durduğunu söyledi. Bir şair kendinden
başka nereye gidebilir ki dedi ve belkide kendine gitti. Yepyeni bir şiire
gitti. Öldü diye düşünmüyoruz onu, aramızda
yazmaya devam ediyor. Çok önemli bir miras bıraktı.
Özellikle 80'den sonra şiirin geriye çekildiğini
görüyoruz. Genç şairler şiiri hayattan insandan koparmayı
deniyorlar buda yeni bir şiirmiş gibi sunuluyor. Bunun böyle
olmadığı Arif Damar bize söyledi. Bu anlamda da onun yolunda
yürüyecek şairlere daha fazla iş düşüyor.
OMURGALI BİR DURUŞTU
Edip Akbayram (Sanatçı): Edebiyatımızın,
Türk şiirinin en büyük duayenlerinden birisi. Ben de Moda'da
oturuyorum. Kendisiyle beraber abi kardeş dostluğumuz vardı ve çok
güzel bir şekilde yaşamı son bulana kadar devam etti. Arif abi
gerçekten devrimci duruşuyla, omurgalı duruşuyla bize her zaman
sanat adına, müzik adına, şiir adına örnek olmuş
büyük bir ustadır. Anısının önünde saygıyla
eğiliyorum. Edebiyatı sevenlerin başı sağolsun diyorum. Belki bu her
cenazede söylenir ama Arif Damar'lar zor yetişir bu ülkede.
Sanıyorum; edebiyat sevenler, şiir sevenler değerini biraz zaman
geçtikten sonra hep kaybettiğimiz o büyük değerler gibi
anlayacaklardır ama iş işten geçiyor.
Naci Tosuner: Ben ondan 20 yaş
küçüktüm. Fakat o zamanlarda, yaptığı işi tam
olarak anlayamadığım zamanlar da bile bana yetişkin bir insanmışım
gibi davranıyordu. Dolayısıyla o gençleri önemsiyordu ve bence
böyle ayrıntılar çok önemlir. Gözümde onun
çok büyük değeri vardır. Yani yazar, şair olmak bunlar
çok önemli ama iki insan beraber yaşıyorsa, bir yaşam
paylaşıyorsa insan olarakta önem taşıyor olması gerekir. Çok
imrenilen bir insanı yitirdik bu sefer. Arif Damar bir çok
sıkıntıya rağmen iyi yaşadı, istediği gibi yaşadı.
YAZMAYI DEĞİL EMEK VERMEYİ GÖSTERDİ
Nurullah Can (Türkiye Gazeteciler Sendikası):
Gençliğimizde onun işlettiği Gökyüzü Kitabevine
giderdik bence, gençlere şöyle bir miras bıraktı; şiirde
çok seçici ve titiz olmaları gerçeğini hep
söylüyordu. Yani çok şiir yazmanın değil, yazılan şiire
çok fazla emek vermenin önemine işaret ederdi.
Söyleşilerinde olsun, yazılarında olsun hep bu temayı işlerdi. O
bakımdan ben kendisinden çok yararlanırdım. "Aman evladım!
Haymana Ovası'nda at koşturur gibi şiir yazma" derdi. Bu cümlesi
çok önemli, yani az yaz ama şiirine çok çalış
derdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder