18 Ekim 2010 Pazartesi

Tüm Bel-Sen Genel Merkezi Hakları için Mücadele Eden Üyelerine Neden Sahip Çıkmıyor?

Tüm Bel-Sen Genel Merkezi
Hakları için Mücadele Eden Üyelerine Neden Sahip Çıkmıyor?

align="justify">Avcılar Belediyesi'nde, ekonomik ve sosyal hakları
için mücadele eden kamu emekçilerine baskılar 48
gündür devam ediyor.  Sürgüne
gönderilen emekçiler, “kaçak bina tespiti”
gibi kadrolarıyla ilgisi olmayan işlerde çalışmaya
zorlanıyor,  disiplin soruşturmaları açılarak
cezalandırma amaçlı baskılar ısrarla
sürdürülüyor…

Hakları için mücadele etmenin yanında,
işverene hakaretleri karşısnda sendikanın kurumsal kimliğine sahip
çıktıkları için  baskıya
uğrayan  üyelerine Tüm Bel –Sen Genel Merkezi
de  48 gündür sahip çıkmıyor. Tüm Bel- Sen
Genel Başkanı Vicdan BAYKARA’nın 17 Ağustos 2010
tarihinde Avcılar Belediye Başkanı ile yaptığı toplantıda, Belediye
Başkanı sürgün edilen iki işyeri temsilcisi ve yedi sendika
üyesine ahlaksız diyerek hakaret etmiş ve cezalandıracağını
söylemiştir. Vicdan BAYKARA üyelerine yapılan hakaretler ve
tehdit karşısında sessiz kalmış, ayrıca yapılan tehdidi şubeye ve
işyeri temsilciliğine söylememiştir.

Toplantı çıkışında yaptığı
açıklamada; sorunun
çözüldüğünü,  sürgünlerin
geri alınacağını söylemiştir.  Bu açıklama
ile  Şubenin ve Temsilciliğin, sorunun
çözümü için yapmayı planladığı eylem ve
etkinliklerin de önüne geçmiştir. Reformist
anlayışların  “çağdaş
sendikacılığının”  geldiği nokta budur. Avcılar
Belediyesi'nde,  kamu emekçilerinin sürgün
edilmesine neden olan gelişmeler sıralandığında Tüm Bel–Sen
Genel Başkanı Vicdan BAYKARA’ya yönelik yapılan eleştirilerin
mesnetsiz olmadığı görülecektir.

31 Ağustos 2010 Tarihinde Avcılar Belediye
Başkanı, Belediyede çalışan kamu emekçilerini toplamış,
işyerinde örgütlü olan Tüm Bel–Sen’i hedef
alarak, “nasıl bir sendika bu, önce sizi satıyor”
şeklinde devam eden ifadelerle sendikayı karalamıştır. Sendikanın
kurumsal kimliğine hakaret eden Belediye Başkanına karşı çıkan
iki temsilci ve yedi üye sürgün edilmiştir. Daha sonra
aralarında sürgün edilenlerin de olduğu 15 üyeye
disiplin soruşturması açılmıştır. 3 Eylül 2010
tarihinde Tüm Bel–Sen İstanbul 1 No'lu Şube Avcılar Belediyesi
önünde basın açıklaması ile emekçilere yapılan
baskılara tepki göstermiş, sürgünlerin geri alınmasını ve
toplu iş sözleşmesinin uygulanmasını istemiştir. Ayrıca
sürgünler geri alınana kadar eyleme devam edileceğini de
açıklamıştır. Sendikanın üyelerine sahip çıkması ve
Belediye Başkanının geçmişten bugüne emekçi
düşmanı kimliğinin teşhir edilmesi etkisini göstermiştir.

Bu gelişmeler sonucunda Belediye Başkanı Tüm
Bel-Sen Genel Başkanı Vicdan BAYKARA’yı görüşmeye
çağırmıştır. Belediye Yönetimi de; “Sendika genel
Başkanıyla yapılacak görüşmeden sonra sürgünlerin
geri alınacağı” yönünde Şubeye bilgi vermiştir.
“Verilen sözlere güvenilerek”  Genel
Başkanın gelmesini bekleyen Şube eylemlere ara vermiş, ancak Belediye
Yönetiminin çabalarının, yapılacak eylemleri engellemeye
yönelik olduğu daha sonra anlaşılmıştır.

Sorunları çözmek için beklenen Genel
Başkan Vicdan BAYKARA ancak 14 gün sonra
(17 Eylül2010 tarihinde) görüşmeye gelebilmiştir.
Belediye Başkanı sadece Vicdan BAYKARA ile görüşmek istediğini,
sendikadan başka kimseyle görüşmeyeceğini söylemiş, fakat
üyeler ve temsilciliğin ısrarı ile Şube Başkanının da toplantıya
katılımı sağlanmıştır.

Belediye Başkanı toplantıda, sendikayı savunan
temsilcilere ve üyelere hakaretlerini sürdürmüş,
defalarca “yapılanlar ahlaksızlıktır” demiştir. Bu
hakaretler karşısında Vicdan BAYKARA sessiz kalmış, Şube
Başkanının,  üyelere yapılan hakareti geri almasını
istemesi üzerine Belediye Başkanı üslubunu düzeltmiştir.
Görüşmede öncelikli isteğin sürgünlerin geri
alınması olduğunu Şube Başkanı söylemiş, Belediye Başkanı da
“bu konuyu Vicdan hanımla konuşacağız” diyerek Şube
Başkanının toplantıdan çıkmasını istemiştir. Şube Başkanı,
ancak Genel Başkan isterse toplantıdan çıkacağını
söylemiş, Vicdan BAYKARA’nın da “istersen
çık” demesinden sonra toplantıdan çıkmıştır.

Yaklaşık on dakika sonra toplantıdan çıkan
Vicdan BAYKARA, sürgünlerin 20 Eylül 2010 tarihinde
geri alınacağını, sözleşmenin uygulanacağını ve sorunların
çözüldüğünü söylemiştir. Ancak 48
gündür sürgün devam ediyor. Görüşmeden sonra
15 üyeye disiplin soruşturması açıldı. Ayrıca
sürgün edilenlere  “Yeşilkent mahallesinde
kaçak binaların tespiti” görevi
cezalandırma amacıyla verildi. Yasal kadro unvanlarına uygun
olmadığı için verilen işler kabul edilmediğinden her gün
disiplin cezası tehdidi ve baskılar artarak devam ediyor.

Genel Başkan Vicdan BAYKARA’ya, Belediye
Başkanının kendisine verdiği sözleri yerine getirmediği
hatırlatılmış olmasına rağmen,  burada yaşanan sorunlarla
ilgilenmeyerek,  haksızlıklara direnen üyeleri ve
temsilcileri yalnız bırakmıştır. Ayrıca sendikadan
sürgünlerin geri alınması için dava açılması
talep edilmesine karşılık dava açılmamış, sendikaya ve
temsilciye yapılan hakaretler için savcılığa suç
duyurusunda bulunulmamıştır. Genel Başkanla birlikte Tüm Bel-Sen
Genel Merkezi de sendikanın kurumsal kimliğine sahip
çıkan, hakları için direnen üyelerine sahip
çıkmamıştır.

Avcılar Belediyesi örneğinde görülen kamu
emekçilerinin hakları için mücadele etmesini onaylamayan
bir Sendika yönetimidir. Bu sendika yönetimi iktidarın daha
kapsamlı saldırıları karşısında da kamu emekçileri
mücadelesini örgütleyemez. Yaşanan olayda sendika
yönetimi emekçilerin hakları için
yürüttüğü mücadeleyi geliştirmek yerine
engellemiştir.

Avcılar Belediyesinde Tüm Bel-Sen’in
mücadele eden kamu emekçilerini yalnız bırakması
tesadüfî bir durum değildir. Sendika yönetimi
örgütlü mücadeleyi literatüründen
çıkarmıştır. Kamu emekçilerinin sorunlarını
görüşmeler yoluyla çözmek sendikanın yönetiminin
temel politikası haline gelmiştir. Sorunların
çözümünde örgütlü mücadele edilmesi
gereken işyerlerinde sendika yönetimi bu
mücadeleden kaçmaktadır. Başta grevli toplu
sözleşmeli sendika hakkı olmak üzere birçok hak dişe diş
mücadele edilerek çözülecek sorunlardır.

İktidar veya işveren karşısında, üyeleriyle
birlikte mücadele edemeyen  sendikal yönetimlerini mahkum
etmek için, Avcılar Belediyesinde hakları için mücadele
eden emekçilerin yanında olmayı İvme Dergisi olarak
sürdüreceğiz.

Mühendislik, Mimarlık ve Planlamada
Artı İvme Dergisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder