Mayıs 68'e Doğru / M.
Şehmus Güzel
Fransa’da eylemler radikalleşerek
sürüyor. Durum ciddileşiyor. Petrol rafinerileri durdu. Benzin
sıkıntısı başladı. Liseliler her kasaba ve kentte her gün
gösteride. Havada Mayıs 68 kokusu.
12 Ekimde, emeklilik yasa tasarısına karşı düzenlenen
ikiyüzkırktan fazla gösteri ve yürüyüş ve bunlarla
birlikte yapılan grevler bütün ülkede etkili oldu... Salı
günü düzenlenmesine rağmen gösteri ve
yürüyüşler birçok kent ve kasabadaki toplam
nüfusun üçte birini aşan katılımlarla
gerçekleşti. Eylemler dizisine ülke çapında toplam
üç buçuk milyon gösterici
katıldı. Olağanüstü ve tarihi boyut kazanan eylemler
demetinin başarısının önemli etkenleri şunlar :
İşçi örgütleri arasında eylemde birliğin firesiz
gerçekleştirilmiş olması.
Aylardır süregelen ve işçilerle sınırlı kalan eylemlerin
kapsamının genişlemesi : Daha çok sayıda liseli ve
öğrencinin eylemlere katılmaları. Fransa’da geleneksel,
deneyimlerle ispat edilmiş bir deyiş vardır : Liseliler, öğrenciler
ve demiryolu işçileri bir eylemde biraraya geldiklerinde
yenilmezler.
Emeklilik yasa tasarısı Senato’da
görüşülürken yapılan eylemler tartışma aşamasındaki
tüzel düzenlemeye karşı olduğu için siyasi nitelik
taşıyor. Böylece siyasi ve demokratik meşruiyet cumhurbaşkanı,
hükümet, Millet Meclisi ve Senato’dan uzaklaştı,
sokak, meydan, cadde ve bulvarları fetheden milyonların eline
geçti.
Eylemler dizisinin yirmidört saatlik olmaması, grevlerin
sürmesi ve kimi kent ve kasabada grevlerle birlikte gösteri ve
yürüyüşlerin süreklilik kazanması başarının
sırrıdır. Son aylarda düzenlenen ve her seferinde bir öncekinden
daha çok sayıda katılımla dikkat çeken gösteri ve
yürüyüşlere karşın iktidarın inadı üzerine
gösteri ve yürüyüşle ve 24 saatlik grevle yetinmenin
anlamsızlığı sonucuna varan emekçiler grevlere, öğrenciler
gösterilere süreklilik kazandırdılar. Bu satırları yazdığım
16 Ekimde yeniden gösteri ve yürüyüşler yapılıyor. 19
Ekim salı günü grevli gösterili bir gün daha
düzenlenecek ve hemen sonra durumu yeniden değerlendirilecek.
Hükümetin emeklilik yaşını artıran, emeklilik ödentisini
azaltan yasa tasarısını geri çekmesi isteniyor.
Emeklilerin emeklilik ödentisini genç emekçilerin
ödeyeceğini ve « reformu » bunu önlemek ve
sorumluluğu paylaşmak için yaptığını iddia eden
hükümeti gençler şöyle yanıtlıyor : Emeklilik yaşı
artırılınca emekli olup « yer açacakların» sayısı
düşecek, gençlere iş olanağı daha da azalacak. Gençler
iş hayatına girmek için fazladan iki, üç veya beş yıl
daha beklemek zorunda kalacaklar ve o zaman emekliğe hak kazanmak
için de zaman yitirmiş olacaklar...
Gençleri ve emekçileri derinden rahatsız eden son derece
önemli bir mesele daha var : Bu iktidarın ahlaksızlığına ve
yüzsüzlüğüne artık tahammül edememeleri.
Gençlerin geleçeklerinden umut
kesmiş olmaları da belirleyici : 25 yaşından
küçükler arasında işsizlik oranı yüzde 25’ken
diploma alınca iş bulabileceklerine nasıl inansınlar ? Nasıl kırk
veya kırk iki yıl çalıştıktan sonra insan gibi yaşayabilecekleri
bir emeklilik ödentisi elde edebilsinler ? Fransa’da
zenginler gittikçe zenginleşiyor, dar gelirliler gittikçe
yoksullaşıyorlar. Son yıllarda çalıştıkları halde yoksullaşan
insanların sayısı arttı. Yeni iktidarın uygulamaları ve zorlu
mücadelelerle kazanılmış toplumsal haklardaki budamaları sonucu
geçim düzeyinin azalması gittikçe hızlanıyor.
Çocuklar bunun farkında.
Genel hoşnutsuzluğun altında yatan bu ciddi nedenler varoldukca ve
sürdükçe iktidarın her yeni hamlesinde
başkaldırı randevusuna gelecektir. Mayıs 68’in de
hiç beklenmeyen bir anda, derin ve genel koşulların
ittirmesiyle parlaması bu bağlamda anılıyor.
Emekçiler kazanılmış haklar için işçi
sınıfının yüzyıllardan bu yana ödediği faturaları
unutmuyorlar : Bu ülkede çünkü emekçilik
babadan oğula, anadan kıza berdevam. Her aile
geçmiş deneyimlerin saklandığı birer ortak hafıza
rolünü oynuyor. « Hafıza silici » olarak kullanılan
televizyon kanalları ortak hafızayı çizemiyor. İktidarın
unuttuğu noktalardan biri de budur.
M. Şehmus Güzel
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder