Herkese Yeter Gıda Var,
Ancak / Tayfun Özkaya
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları
Özel Raportörü Jean Ziegler açıklamıştı.
FAO’ya yani Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım
Örgütüne göre dünya 12 milyar insan için her
gün kişi başına 2100 kalorilik gıda üretebilme gücüne
sahip. Bu dünya nüfusunun tam iki katıdır. Buna karşılık
dünyada bir milyara yakın insanın resmen aç olması dünya
için büyük bir ayıp. Bu sayı iki yıl önceki gıda
krizinde bir milyarı aşmıştı. Şimdi FAO bu sayıyı bu yıl 925 milyona
çekti. Tuzu kuruların bu sayılar hiç umurunda değil.
11Eylül 2001’de New York’taki Dünya Ticaret Merkezine
uçaklar çarptığında geride 3000 ölü kalmıştı.
ABD başta emperyalist ülkeler bu felaketi avantaja
dönüştürmek için demokrasi getiriyoruz ayakları ile
Orta Doğu’ya saldırdılar. Bu olay yeni başlamış olan yirmi
birinci yüzyılın dramatik bir açılışı olarak beyinlere
kazınmıştı. Hâlbuki aynı gün ve ondan sonraki her gün
dünyada kötü beslenen ve beş yaş altında olan 16 500
çocuk yeterli gıda bulmadığı için ölüyordu. Bu
ölümler her gün devam ediyor. Dünyanın tuzu kuruları bu
ölümleri ne kadar umursuyor.
Dünyadaki açlıktan ölümlerin arkasında
birçok neden sayılabilir. Ancak hepsinin dönüp
dolaştığı temel neden gelir dağılımının bozuk olmasıdır. Yani
insanlar dünyada gıda üretimi az olduğu için değil,
gelirleri olmadığı için ölüyorlar. Bu kadar basit. ABD,
Avrupa Birliği, Dünya Bankası ve IMF’nin uygulamış olduğu
politikalar bu açlığı ve ölümleri hızlandırıyor.
Örneğin ABD’nin pamukta kendi ülkesinde verdiği primler ve
uyguladığı tarım politikası büyük şirketlerin
çiftçilerden maliyetin altında pamuğu alarak kendileri
için büyük kârlar getirecek ancak pamuk üreticisi
ülkelerin rekabet edemeyeceği düşük fiyatlardan ihraç
edebilmesine yol açıyor. Bu durum pamuk üreten Batı Afrika
ülkelerinde düpedüz açlıktan ölümlere yol
açıyor. Bizde de pamuk ekimlerinin gerilemesi aynı nedenden.
Dünya açlarının çok önemli bir kesimi aslında
kırda yaşıyor. Bunların da çoğunun toprağı yok. Aç ve
kötü beslenen çocukların %70’inin gıda fazlası
üreten ve ihraç eden ülkelerde yaşadığı bir IFAD
raporunda belirtiliyor. Bunlardan biri de Hindistan. Bir yandan gıda
ihracatı, diğer yandan açlık. Toprağa sahip olmamak en önemli
açlık nedeni. Brezilya’da topraksız tarım işçilerinin
eline geçen ücretin, asgari ücretin %70’ini
geçemediği saptanmış. Halbuki toprak reformundan toprak edinenlerin
geliri asgari ücretin 3,7 katı oluyor.
On altı Ekim dünya gıda günü. Dünyanın her yerinde
şirketler ve onların iliştirilmiş denilen (İngilizce embedded
karşılığı olarak yataklanmış deyimini daha doğru buluyorum)
akademisyenleri bugünlerde açlığı yenmek için bol bol
tarım ilacı, kimyasal gübre, patentli şirket tohumlarının
reklamını yapacaklar. Gerçek ise aslında tam tersi. Bu nedenle
topraklar tuzlanıyor. Topraktan köylüler kovulup, yerlerine daha
çok verimli olduğu söylenen büyük tarım işletmeleri
kuruluyor. Bu verimlilik ve ilerleme masalı dünyanın büyük
ve yaygın inanılan bir yalanıdır. Bu nedenlerle küresel ısınma
hız kazanıyor.
Yataklanmış akademisyenler hiç olmaz ise Birleşmiş Milletler
özel raportörünü okusalar gerçeği biraz olsun
görecekler. İnternette bunları kolayca bulabilirler. Ama o zaman cici
şirketleri onlara çok kızar. O zaman gelsin kimyasal ilaçlar,
kimyasal gübreler, patenli tohumlar.,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder