28 Ekim 2010 Perşembe

YTÜ önünde çadır kurdular

YTÜ önünde çadır
kurdular

İSTANBUL (28.10.2010)- Yıldız Teknik
Üniversitesi'nde, haklarındaki soruşturma tamamlanmadan okula
girişleri yasaklanan öğrenciler, üniversite girişinde
çadır kurdu. Öğrenciler, eğitimlerine çadırlarda devam
edeceklerini belirtti.

Yıldız Teknik Üniversitesi'nde (YTÜ), türban aleyhine
afiş yapan bir grup ve onlara karşı çıkanlar arasında meydana
gelen arbedenin ardından 25 Ekim'de 26 öğrenci hakkında soruşturma
açıldı. Prosedüre göre soruşturma sürerken
öğrencilerin eğitimlerine devam etmesi gerekirken, öğrenciler
okula alınmıyor. 26 öğrencinin YTÜ önünde eğitim
hakkı ve ifade özgürlüğü için mücadelesi
sürüyor. 4 gündür okula alınmayan YTÜ
öğrencileri, okul önünde çadır kurdu.
Öğrenciler eğitimlerine çadırlarda devam edeceklerini
belirtti.

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Siyaset Bilimleri
Uluslararası İlişkiler bölümü öğrencisi Aziz
Güler, ETHA'ya yaptığı açıklamada, üniversitelerde
baskıların arttığını ve bunların başında da YTÜ'nün
geldiğini söyledi. Güler, eğitim haklarının YÖK
tarafından engellendiğini ifade etti. Güler, YÖK'ün kuruluş
tarihi olan 6 Kasım yaklaşırken öğrenciler üzerindeki
baskıların arttığına dikkat çekti.

Aziz Güler, soruşturmaya konu olan olayı şöyle anlattı:
"21 Ekim'de idarenin talimatıyla çevik kuvvet afişlerimize
saldırdı. Polis sonrasında ise portakal gazı kullanarak bize saldırdı.
Polis, sandalyeler fırlattı. Dipçiklerle saldırdı."

Güler, 12 Eylül referandumu ile yapılan "demokrasi"
tartışmalarına değindi, "Bu tartışmaların devam ettiği, YÖK
tartışmalarının yapıldığı bir ülkede üniversitelerin bu
halde olması aslında hala 12 Eylül zihniyetinin devam ettiğini,
bununla hesaplaşılmadığını gösteriyor" dedi.

Soruşturmalar, cezalandırmalar geri çekilene kadar mücadele
edeceklerini ifade eden Güler, "YÖK yıkılana kadar,
amacımıza ulaşana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz"
diye konuştu.

Fiili olarak cezalandırıldık

Mimarlık bölümü öğrencisi İpek Bozkurt ise 25
Ekim'de geldiklerinde okula alınmadıklarını söyledi. Güvenlik
görevlilerinin, soruşturma süresince okula girişlerinin
yasaklandığını bildirdiğini anlatan Bozkurt, ancak kendilerine
soruşturmanın gerekçesini gösteren bir belge verilmediğini
söyledi.

Bozkurt, "Bizim kesinleşmiş cezamız olmamasına rağmen eğitim
hakkımız engelleniyor. Bu soruşturmaların sonucunda hiçbirimiz
ceza da almayabiliriz. Ancak fiili olarak aslında cezalandırılmış
durumdayız" dedi.

Öğrenciler yıldırılmak isteniyor

Bunun 12 Eylül referandumu ile gündeme gelen
"özgürlük" tartışmalarının göstergesi
olduğunu ifade eden Bozkurt, üniversitelerde eşit, parasız, anadilde
eğitim isteyen, halkların kardeşliğini savunan, başka bir dünyanın
mümkün olacağını söyleyen öğrencilerin
çeşitli şekillerde yıldırılmak istendiğini söyledi.
Bozkurt, "Kimi yerlerde gerici, faşist saldırılar olabiliyor. Kimi
yerde polis, ÖGB eliyle oluyor. Bunların yetmediği yerlerde de idare
soruşturma, cezalandırma terörüne başvuruyor" dedi.

Bozkurt, yapılan saldırıların YÖK'un kuruluş sürecine denk
gelmesine dikkat çekti, saldırılarla 6 Kasım
çalışmalarının engellenmek istendiğinin altını çizdi.
Bozkurt, "1980 darbesiyle kurulan YÖK'ün baskıcı
uygulamalarının artarak sürdüğünü görüyoruz.
Ama bunlara hem okul içerisinde olan arkadaşlarımız, hem de okul
dışında olan bizler çalışmalarımıza devam edeceğiz" dedi.
Bozkurt, tüm öğrencileri 6 Kasım'da Ankara'da
gerçekleştirilecek öğrenci mitingine çağırdı.

Ankara'nın sokaklarında sesimizi
yükselteceğiz

Dilbin Acar, Elektronik ve Haberleşme bölümü 3. sınıf
öğrencisi. Ceza verilmeden cezalarının işletildiğini söyleyen
Acar, "YTÜ Rektörlüğü'nün bu hukuksuz
uygulamalarını sadece bugün değil, geçmiş yıllarda da
gördük" dedi.

Geçen yıl 'harç' süreciyle başlayan Gençlik
Hareketinin yükselişinin rektörlük tarafından durdurulmak
istendiğini anlatan Acar şöyle konuştu: "Biz bu duruma karşı
geldik. Bugün dünyanın her yerinde işçiler,
emekçiler kölece çalıştırılmakta. TEKEL
işçileri, 4-C gibi kölece bir çalışmaya karşı
oldukları için Ankara'nın soğuğunda direndi. UPS, Betesan
işçileri hala direnişlerini devam ettirmekte. Bizler geçen
yıl onların sesini üniversitelere taşıdık. Parasız eğitim,
anadilde eğitim istedik. Tabi ki bunlara tahammül edemeyen
üniversite rektörlüğü yeri geldi ÖGB
terörüne, yeri geldi polis terörüne başvurdu. Yeri geldi
üniversite içerisinde yok etme politikası izleyerek soruşturma
ve ceza baskısıyla devam etti."

Üniversite içerisinde siyaset yapma haklarının
engellenmesine karşı çıkarak mücadelelerini kapı
önünde devam ettirdiklerini ifade eden Acar, "Bizler,
YÖK'ün bu hukuksuz uygulamalarına karşı 6 Kasım'da Ankara'da
olacağız. Ankara'nın sokaklarında sesimizi yükselteceğiz"
dedi.

Siyaset yasağı eğitim gasbına döndü

Mimarlık bölümü 4. sınıf öğrencisi Deniz Aydın
da, üniversitelerde öğrencilerin siyaset yapma hakkının
engellenmesine tepki gösterdi. Aydın, şöyle konuştu: "Hem
öğrenciler hem de akademisyenler kendi muhalif duruşları nedeniyle
okullardan uzaklaştırılıyor. Yoğun bir baskıya maruz kalıyorlar. Ancak
bu siyaset yapma yasağı artık eğitim hakkı gaspına döndü.
Bugün bizim yaşadığımız şeyde bu. Biz sadece bildiri
dağıttığımız, afiş astığımız için aylarca hatta yılları
bulan uzaklaştırmalara çarptırılıyoruz."

Aydın, okul dışına atılmalarının nedenini ise YÖK olarak
açıkladı. Aydın, "Bugün YÖK, üniversitelerde
sorgulayan, tartışan ve üreten öğrencileri ortadan kaldırmak
için var. YÖK, onları kapitalizme itaat eden bireyler haline
getirme, bireyci, yalnız kişiler haline getirmeye çalışıyor.
Bizler de bunun bir parçası olarak soruşturuluyor ve
okullarımızdan uzaklaştırılıyoruz" diye konuştu.

Bu yıl 6 Kasım'ı geçen yıllara nazaran farklı kılan bir nokta
olduğuna işaret eden Aydın, burjuvazinin YÖK'ü reforme etmek ya
da ortadan kaldırmaktan bahsettiğini söyledi. Aydın, "Biz
farklı bir yerden YÖK'e hayır diyoruz. Çünkü
biliyoruz ki reforme etseler de, YÖK'ü kaldırıp yerine başka
birşey koysalar da onlar burada YÖK düzenini devam ettirmek
niyetindeler. Bir yandan neoliberal dönüşümler altında
üniversiteleri kendi diledikleri şekilde istismar ederken bir yandan da
öğrencileri baskı altında tutacaklar" diye konuştu.

Aydın, 6 Kasım Ankara mitinginde, öğrencilerin gelecek,
özgürlük, özerk ve demokratik taleplerini dile
getireceklerini belirtti. (Banu Yıldız – Mürsel Çoban/
ETHA)

Kaynak: atilimhaber.org

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder