TEKEL İŞÇİSİ YALNIZ
DEĞİLDİR
Ankara'nın göbeğinde tam 78 gün
direndiler... Soğuğa karşı direndiler, polisin saldırılarına karşı
direndiler, valiliğin tehditlerine karşı direndiler,iktidarın
demogajilerine karşı direndiler... Halkın tüm kesimleri yanlarına
koştu, ülkenin dört bir yanından gelen ziyaretçilerle
taştı Ankara... Başkent artık ''Direnişin Başkent'i'' olmuştu... Hava
döndü işçiden yana mısraları dillerde
dolaşıyordu...
Uzunca bir süredir
solumadığımız bir havaydı bu... Elbette
sistemin emniyet sübabı sarı sendikalar,
bu havayı kurutmak için rollerini oynamakta gecikmedi.
Çözümü düzeniçinde gösterip oyalayarak
zaman kazandı, göstermelik takvimlerle geveledi ve
ihaneti açıktan ilan etti....
Makus tarih tekerrür
mü edecek derken, bu kez İstanbul'un göbeğinde, kavganın
başkentinde boy gösterdi Tekel işçileri. Bu kez işler sendika
ağalarının istediği gibi bitmeyecekti. Çadırkent'in temelleri bu
kez Levent'de atılmıştı....
Elbette kendisini
işçi sınıfının bir parçası olarak gören İVME'ciler
olarak yanlarına koştuk. İş çıkışı saatini sabırsızlıkla
bekledik, haftaiçi olması nedeniyle tüm arkadaşlarımız mesai
saatlerini uyduramadığı için gereğince kitleselliğimizle
katılamadık. Ama ne çıkar... Sloganlarımızı gelemeyen İvmeciler
adına daha gür attık. Daha parkı görmeden sloganlarımız
ulaştı işçilere, alkışlarla yanıt geldi... Kızıl baretlerimiz
ve ''Tekel İşçisi Yalnız Değildir'' pankartımızla beraber attık
''Direne Direne Kazanacağız, İşçiyiz Hakılıyız Kazanacağız,
Tekel İşçisi Yalnız Değildir'' sloganlarımızı.
Parkta bizleri Tekel
İşçileri imzalı ''İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız''
pankartı karşıladı. Şimdilik ikisi büyük dört
çadırla sendika binasının karşısındaki parkta kurulu direniş
mevzisi, şimdilik diyoruz çünkü katılımların
artacağını öğreniyoruz işçilerden. İşçilerin
haklılıklarından, çadırlarından ve dostlarından başka
malzemeleri yok direnişi sürdürmek için, oysa sarı
sendikacıların önünde geceli gündüzlü bekleyen
polisler ve panzerler var. Bu görüntü o kadar tanıdık ki
artık şaşırmıyoruz...
Parka ulaştıktan bir
süre sonra BDSP üyeleri de destek amaçlı sloganlarıyla
parka geldi. Burada Tekel İşçileri adına bir işçi
ziyaretçilere kısa bir bilgilendirmede bulunarak direniş
sürecine, sendikanın ihanetine vurgu yaptı ve sonuna kadar
direnecekeleri sözünü verdi. Tekel işçisinden sonra
söz alan BDSP üyesi kişi de sürece bakışlarını dile
getirerek yanlarında olduklarını belirtti. Son sözü İvme olarak
aldık ve Tekel işçileriyle sınıfsal çıkarlarımızın
bir olduğunu dile getirerek, gerek Ankara'da
gerekse burada direnişin bizlere çok şey öğrettiğini,
mücadele edince ve kendi öz gücüne güvenince nelerin
başarılabilineceğini, tersi olduğunda nelerin kaybedileceğini bir kez
daha öğrendiğimizi söyledik. Ayrıca birleşmenin ve
dayanışmanın önemine değinerek direnişi yalnız
bırakmayacağımızı söyledik. Alkış ve sloganlardan sonra
türküler söyleyip halaylar çektik. Sonrasında sıcak
çaylar eşliğinde direnişçilerle sohbet ederek ziyaretimizi
sonlandırdık.
Tekel işçileri
bizlere direnilince, statükoya teslim olmayınca ve birleşince, nelerin
başarılabileceğini bir kez daha gösteriyorlar, bize düşen Tekel
direnişiyle birlikte tüm direnişleri sahiplenmek...
İvme Dergisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder