31 Mayıs 2011 Salı

Ankara'da 100'e Yakın Gözaltı

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6788>Ankara'da 100'e Yakın
Gözaltı</a></h1><div>
<p style="text-indent:0px !important;margin-top:0px
!important;margin-right:0px !important;margin-bottom:0px
!important;margin-left:0px !important;padding-top:0px
!important;padding-right:0px !important;padding-bottom:0px
!important;padding-left:0px !important">
&nbsp;</p>
<p style="text-indent:0px !important;margin-top:0px
!important;margin-right:0px !important;margin-bottom:0px
!important;margin-left:0px !important;padding-top:0px
!important;padding-right:0px !important;padding-bottom:0px
!important;padding-left:0px !important">
<span style="font-size: 14px;">Artvin&#39;in Hopa il&ccedil;esinde AKP
mitingi &ouml;ncesi &ccedil;ıkan olaylarda bir kişi &ouml;ld&uuml;. 54
yaşındaki emekli &ouml;ğretmen Metin Lokumcu&#39;nun yoğun gaza maruz
kalması sonucu kalp krizinden hayatını kaybettiği
&ouml;ğrenildi.Lokumcu&#39;nun hayatını kaybetmesini nedeniyle<span
style="text-indent: 0px ! important;">&nbsp;&nbsp;</span>protesto
g&ouml;sterileri yapılan Ankara ve İstanbulda y&uuml;zlerce kişi
g&ouml;zaltına alındı.</span></p>
<p style="text-indent:0px !important;margin-top:0px
!important;margin-right:0px !important;margin-bottom:0px
!important;margin-left:0px !important;padding-top:0px
!important;padding-right:0px !important;padding-bottom:0px
!important;padding-left:0px !important">
&nbsp;</p>
</div>
<p style="text-indent:0px !important;margin-top:0px
!important;margin-right:0px !important;margin-bottom:0px
!important;margin-left:0px !important;padding-top:0px
!important;padding-right:0px !important;padding-bottom:0px
!important;padding-left:0px !important">
<span style="font-size: 14px;">Artvin&#39;in Hopa il&ccedil;esinde
d&uuml;zenlenmek istenen AKP mitingini protesto etmek isteyen yaklaşık 500
kişi Hopa Meydanı&#39;nda toplandı. Grubun meydanı boşaltmasını
isteyen polis, kitleye gaz bombalarıyla m&uuml;dahale etti. M&uuml;dahale
sonucu Metin Lokumcu isimli emekli &ouml;ğretmen kalp krizi ge&ccedil;irdi
ve olay yerinde hayatını kaybetti. Olaylar sırasında<span
style="text-indent: 0px ! important;">&nbsp;&nbsp;</span>onlarca kişi
yaralandı. Yaklaşık 1.5 saat s&uuml;ren olaylarda polis g&ouml;stericilere
gaz ve tazyikli suyla m&uuml;dahale etti.</span></p>
<div>
<p style="text-indent:0px !important;margin-top:0px
!important;margin-right:0px !important;margin-bottom:0px
!important;margin-left:0px !important;padding-top:0px
!important;padding-right:0px !important;padding-bottom:0px
!important;padding-left:0px !important">
&nbsp;</p>
<p style="text-indent:0px !important;margin-top:0px
!important;margin-right:0px !important;margin-bottom:0px
!important;margin-left:0px !important;padding-top:0px
!important;padding-right:0px !important;padding-bottom:0px
!important;padding-left:0px !important">
<span style="font-size: 14px;"><span style="text-indent: 0px !
important;">&nbsp;</span>Saat 11.00&#39;da başlaması gereken AKP mitingi
olaylar nedeniyle 14.00&#39;da başladı. Olaylar sonunda Recep Tayyip
Erdoğan il&ccedil;eyi terk etti. Erdoğan&#39;ın il&ccedil;eden gitmesinin
ardından Lokumcu&#39;nun hayatını kaybettiğini duyan halk<span
style="text-indent: 0px ! important;">&nbsp;&nbsp;</span>yeniden sokağa
&ccedil;ıktı.Halk cenazenin bulunduğu hastaneye doğru
y&uuml;r&uuml;y&uuml;şe ge&ccedil;ti.</span></p>
<p style="text-indent:0px !important;margin-top:0px
!important;margin-right:0px !important;margin-bottom:0px
!important;margin-left:0px !important;padding-top:0px
!important;padding-right:0px !important;padding-bottom:0px
!important;padding-left:0px !important">
&nbsp;</p>
</div>
<p style="text-indent:0px !important;margin-top:0px
!important;margin-right:0px !important;margin-bottom:0px
!important;margin-left:0px !important;padding-top:0px
!important;padding-right:0px !important;padding-bottom:0px
!important;padding-left:0px !important">
<span style="font-size: 14px;">Lokumcu&#39;nun &ouml;l&uuml;m&uuml;
&uuml;zerine İstanbul ve Ankara&#39;da basın a&ccedil;ıklaması yapılmak
istendi. Ankara&#39;da Sakarya Meydanı&rsquo;ndan AKP İl Başkanlığı
&ouml;n&uuml;ne y&uuml;r&uuml;mek isteyen halkın &ouml;n&uuml;ne polis
barikatı kuruldu. Kocatepe Camii&rsquo;si<span style="text-indent: 0px !
important;">&nbsp;&nbsp;</span>&ouml;n&uuml;nde başlayan olaylar Kızılay
Meydanı&rsquo;na kadar s&uuml;rd&uuml;. Yaklaşık 100 kişilik bir grup
Kızılay Meydanı&rsquo;na &ccedil;ıktı, trafiği kesti. Polis
g&ouml;stericilere sert şekilde m&uuml;dahale etti. Olaylar sonunda
yaklaşık 100&#39;e yakın kişi g&ouml;zaltına alındı. G&ouml;zlaltına
alınanlar arasında &Ccedil;HD&#39;li avukatlar, sendika &uuml;yeleri ve
y&ouml;neticileri, parti ve dernek y&ouml;neticileri de var. G&ouml;zaltına
alınanlar&nbsp; arasında İvme Dergisi Yayın Kurulu &uuml;yesi ve okuru
kişiler de bulunuyor.&nbsp;<span style="text-indent: 0px !
important;">&nbsp;</span>Polis halen Ankara sokaklarında, kafelerde
g&ouml;zaltılara devam ediyor.</span></p>
<p style="text-indent:0px !important;margin-top:0px
!important;margin-right:0px !important;margin-bottom:0px
!important;margin-left:0px !important;padding-top:0px
!important;padding-right:0px !important;padding-bottom:0px
!important;padding-left:0px !important">
&nbsp;</p>
<p style="text-indent:0px !important;margin-top:0px
!important;margin-right:0px !important;margin-bottom:0px
!important;margin-left:0px !important;padding-top:0px
!important;padding-right:0px !important;padding-bottom:0px
!important;padding-left:0px !important">
<span style="font-size: 14px;">İstanbul&#39;da da İstiklal Caddesi&#39;nde
bir y&uuml;r&uuml;y&uuml;ş ger&ccedil;ekleştirildi. Basın
a&ccedil;ıklaması yapan grup daha sonra Taksim Meydanı&#39;nda bir binada
asılı duran<span style="text-indent: 0px !
important;">&nbsp;&nbsp;</span>Recep Tayyip Erdoğan posterini aşağı
indirdi. Bunun &uuml;zerine polis g&ouml;stericilere gaz ve tazyikli suyla
m&uuml;dahale etti. Grup, Galatasaray y&ouml;n&uuml;ne doğru tekrar
y&uuml;r&uuml;y&uuml;şe ge&ccedil;erken polis İstiklal Caddesi
&ccedil;evresini abluka altına aldı.</span></p>

'Gıda Fiyatları 20 Yılda İkiye Katlanacak'

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6785>'Gıda Fiyatları 20 Yılda
İkiye Katlanacak' </a></h1><p>
<img alt=""
src="http://wscdn.bbc.co.uk/worldservice/assets/images/2011/05/31/110531003554_food_oxfam_report_304x171_ap_nocredit.jpg"
style="border-width: 0px; border-style: solid; width: 304px; height: 171px;
float: left;" /></p>
<p class="rtejustify">
Yardım kuruluşu Oxfam, d&uuml;nya liderleri k&uuml;resel gıda sistemini
reformdan ge&ccedil;irmezse, gıda fiyatlarının gelecek 20 yılda iki
kattan fazla artacağı uyarısında bulundu. Rapora g&ouml;re başlıca
tahılların fiyatı y&uuml;zde 180 artacak. Kuruluşun yayımladığı
rapordaki tahminlere g&ouml;re, 2030&#39;da başlıca tahılların fiyatları
y&uuml;zde 120 ila y&uuml;zde 180 artacak. Raporda, bu artışın
yarısının k&uuml;resel ısınmadan kaynaklanacağı belirtildi.</p>
<p class="rtejustify">
Oxfam ayrıca d&uuml;nya liderlerine gıda piyasalarındaki kuralların daha
iyi d&uuml;zenlenmesi ve bir k&uuml;resel iklim fonuna yatırım yapılması
&ccedil;ağrısında bulundu. Kuruluşun Genel Direkt&ouml;r&uuml; Barbara
Stocking, &quot;İklim değişikliği, artan gıda fiyatları, tarım
arazisi, su ve enerji kıtlığı gibi giderek b&uuml;y&uuml;yen sorunlarla
başa &ccedil;ıkmak i&ccedil;in gıda sistemi baştan sona değişmeli&quot;
dedi.</p>
<p class="rtejustify">
Oxfam&#39;ın &ccedil;alışmasında, yurttaşlarını doyurmakta zorlanan
d&ouml;rt b&ouml;lgeye dikkat &ccedil;ekiliyor.</p>
<p class="rtejustify">
Raporda, k&uuml;&ccedil;&uuml;k toprak sahiplerine yatırım yapılmaması
nedeniyle gıdanın b&uuml;y&uuml;k b&ouml;l&uuml;m&uuml;n&uuml; ithal etmek
zorunda kalan Guetemala&#39;da 850 bin kişinin gıda g&uuml;venliği
olmadığı belirtiliyor.</p>
<p class="rtejustify">
Hindistan&#39;da bir kişinin, İngiltere&#39;deki bir kişiye kıyasla
gelirinin iki katını gıdaya harcamak zorunda kaldığı kaydediliyor.</p>
<p class="rtejustify">
Azerbaycan&#39;da k&ouml;t&uuml; hava koşulları nedeniyle buğday
&uuml;retiminin y&uuml;zde 33 d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml; ve &uuml;lkenin
Rusya&#39;yla Kazakistan&#39;dan buğday ithal etmek zorunda kaldığı
vurgulanıyor.</p>
<p class="rtejustify">
<strong>Kadınlar ve &ccedil;ocuklar</strong></p>
<p class="rtejustify">
Doğu Afrika&#39;da da sekiz milyon kişinin kuraklık nedeniyle kronik
gıda sıkıntısı &ccedil;ektiği, &ouml;zellikle de kadınların ve
&ccedil;ocukların en b&uuml;y&uuml;k sıkıntıyı yaşadığı ifade
ediliyor.</p>
<p class="rtejustify">
D&uuml;nya Bankası da artan gıda fiyatlarının milyonlarca kişiyi
aşırı yoksulluğa s&uuml;r&uuml;klediği uyarısında bulundu. Gıda
fiyatlarının Orta Doğu ve Kuzey Afrika&#39;daki sorunlar nedeniyle,
ge&ccedil;en yılın bu d&ouml;nemine g&ouml;re y&uuml;zde 36 arttığı
vurguladı.</p>
<p class="rtejustify">
Oxfam da raporunda d&uuml;nya liderlerine gıda piyasalarının
y&ouml;netimine i&ccedil;in yeni kurallar getirilmesi &ccedil;ağrısında
bulunuldu. Kuruluş, Aralık ayında G&uuml;ney Afrika&#39;da yapılacak
Birleşmiş Milletler iklim konferansı &ouml;ncesi bir k&uuml;resel iklim
fonu kurulması &ccedil;ağrısında bulundu.</p>
<p class="rtejustify">
Oxfam bu fonla insanların kendilerini k&uuml;resel ısınmanın etkilerine
karşı koruyabileceğini ve yetiştirmeleri gereken gıdaları ekmek
anlamında daha hazırlıklı olacaklarını vurguladı.</p>
<p class="rtejustify">
<strong>Kaynak: baskahaber.blogspot.com</strong></p>

Ben ..... Çağrı merkezi çalışanı / Telat Çelik

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6780>Ben ..... Çağrı merkezi
çalışanı / Telat Çelik</a></h1><p class="rtejustify">
&quot;Ben &ccedil;ağrı merkezi &ccedil;alışanıyım. Bankalar adına
sizi arayan, firmalar adına sizi arayan, firma kampanyaları hakkında
sizleri bilgilendiren yahut aradığınız firmaların telefonlarını
a&ccedil;an benim.</p>
<p class="rtejustify">
Daha işe başlamadan bana imzalatılan <strong><em>taahh&uuml;t
</em></strong>k&acirc;ğıdı ile firmaya 1700 TL. Eğitim tutarı adı
altında bor&ccedil;landırılan benim. &Uuml;stelikte altı ay dolmadan
eğer işyerinden ayrılırsam bu kazanmadığım parayı da işverene
&ouml;demek zorunda kalanım. Ge&ccedil;enlerde hastalanıp işyeri hekimine
&ccedil;ıktım. Kendisi bana bir şeyimin olmadığını s&ouml;yleyip beni
tekrar &ccedil;ağrı cevaplamaya g&ouml;nderdi. Fenalaşınca hastaneye
gidip tam on altı g&uuml;n hastanede yatan da benim. Diğer hastaneye yatıp
rapor alan arkadaşlarım gibi artık bu şartlarda bu işyerinde
&ccedil;alışamayacağımı anladığımda işten ayrılmak zorunda kalınca
eğitim gideri olan 1700 lirayı &ouml;deyemediğim i&ccedil;in s&uuml;resi
bitinceye kadar &ccedil;alışmak zorunda kalan benim. Ama şanslı ve
paralı bazı arkadaşlarımın parayı &ouml;deyip ayrıldığını da
g&ouml;rende benim.</p>
<p class="rtejustify">
Eğer <strong><em>kanunsuz kurallara</em></strong> rıza g&ouml;sterir ve
ses &ccedil;ıkarmaz isem <strong><em>takım lideri </em></strong>olma
vaadiyle hep susanım. Azıcık hakkımı aradığımda zor firmalara
s&uuml;r&uuml;len yine benim. &Uuml;stelikte g&uuml;nde dokuz ila on saat
&ccedil;ağrıya bakmak zorunda kalarak. Mesai bitiş saatinde haber verilen
ve fazla mesaiye mecbur bırakılanda benim. Bir sonraki g&uuml;ne
uyandığımda bir t&uuml;rl&uuml; dinlenemeden tekrar işe gitmek zorunda
kalanım. Gelen &ccedil;ağrıyı cevaplarken aynı anda hattaki diğer
&ccedil;ağrının kulakları delen ince tiz uyarı sinyalini daha
konuşurken duyanda benim. Konuşmaktan &ccedil;ok gelen sinyalin insanı
canından bezdirdiği &ccedil;ağrı merkezi &ccedil;alışanıyım.</p>
<p class="rtejustify">
Eve gidince tv izlerken hep bir kavga. Ben sesi a&ccedil;ıyorum evdekiler
kısıyor. Ben sesi tekrar a&ccedil;ıyorum onlar tekrar kısıyor. Bana
sağır mısın duymuyor musun da sesi a&ccedil;ıyorsun diyorlar. Oysa ben
azalan duyma yeteneğimle tabii ki onlardan az duyuyorum. Bilmiyorlar ki ben
işitme kaybına uğradım. Bu y&uuml;zden g&uuml;r sesimle cevap verince
yine kızıyorlar. Neden bağırarak konuşuyorsun diye. Aslında bana
g&ouml;re yavaş konuşuyorum ama onlara g&ouml;re meğer hızlıymış.
İnsan duyma kaybına uğrayınca konuşması da bağırır gibi olurmuş,
nereden bilecek ki evdekiler. İşyerinin ağır &ccedil;alışma
koşullarında meslek hastalığına yakalanıp, orta kulak
rahatsızlıkları ve ses telleri iltihaplarıyla m&uuml;cadele etmek zorunda
kalanım ben. &Uuml;stelikte daha yirmi beş yaşındayım. Bundan sonra ki
hayatım b&ouml;yle mi olacak benim? Eğer b&ouml;yle olacaksa asgari
&uuml;crete hayatımı kendime bilmeden zindan mı ettim yoksa ben?</p>
<p class="rtejustify">
Molalarda vakti fazla ge&ccedil;irince bir sonraki g&uuml;n daha az mola
yapmak zorunda kalanım ben. S&uuml;rekli benden alınanlar karşısında
piyasadaki işsizlikten korkup sesimi &ccedil;ıkaramayıp hakkımı
arayamayanım. &Ouml;nce altı ay, peşinden bir yıl ve tekrar s&uuml;rekli
bir yıllık <strong><em>belirli s&uuml;reli s&ouml;zleşme ile</em></strong>
&ccedil;alışan benim. Oysa &ccedil;oktan kadroya ge&ccedil;ip
<strong><em>belirsiz s&uuml;reli s&ouml;zleşmeli</em></strong> bir şekilde
bir t&uuml;rl&uuml; &ccedil;alıştırılmayan da benim. Ge&ccedil;enlerde
duymuştum 4857 sayılı iş kanununa g&ouml;re bir s&ouml;zleşme en fazla
iki defa yenileniyor daha sonra kanunen kadrolu olunuyormuş. Oysa ben hep
s&ouml;zleşmeliyim, yoksa bizim firmada kanunlar ge&ccedil;miyor mu? Eğer
ge&ccedil;iyorsa neden bizi kandırıyorlar ve neden bu şehri
y&ouml;netenler bu duruma m&uuml;dahale etmiyor anlamış değilim. Aslında
ge&ccedil;en milletvekili adayları gelmişti oy istemek i&ccedil;in, onlara
tam derdimizi a&ccedil;acaktım bir de ne olsun yanlarında işyeri
m&uuml;d&uuml;rleri. Gel de işyerini şik&acirc;yet et, sorunlarını ilet,
akşama kapının &ouml;n&uuml;ne. Neden yalnız gelip ziyaret etmiyorlar ve
sorunlarımızı dinlemiyorlar anlamış değilim. Yoksa bizim oylarımıza
ihtiya&ccedil;ları mı yok?</p>
<p class="rtejustify">
Kısa olan &ouml;ğlen yemek molasında uzunca kuyruk bekleyen sonra
koşuşturmayla yemeğini yemek zorunda kalıp dinlenemeden telefon başına
ge&ccedil;enim. Bir kere mimlendim ya hep zor işlerde
&ccedil;alıştırılanım. Birde altı ay y&uuml;kselme cezası aldım.
Benim takım lideri olma işimde altı ay sonraya kaldı. Ben b&ouml;yle
altı ay nasıl dayanacağım anlamış değilim. Dayanamasam ne olacak.
Mecburum da &uuml;stelik. Zaten zor buldum bu işi nasıl kaybedeyim.
&Uuml;stelikte 1700 TL. Parayı da bu yok zamanda nereden bulup işten
&ccedil;ıkmak i&ccedil;in işverene vereyim. Tekstilde &ccedil;alıştım
y&uuml;z&uuml;m g&uuml;lmedi, buraya geldim daha zor şartlar, bu sanırım
benim kaderim. Benim i&ccedil;in besbelli bu &uuml;lkede hi&ccedil; kanun
yok. Anladım ki b&uuml;t&uuml;n kanunlar &ccedil;alışanların
karşısında. Daha işe başlamadan bor&ccedil;lu olunan başka iş var
mıdır bilemiyorum.&quot;</p>
<p class="rtejustify">
Yukarıda işte b&ouml;yle feryat ediyor &ccedil;ağrı merkezleri
&ccedil;alışanları. Onların feryatlarını kaleme aldım onların
ağzından bu hafta. Artık bu &uuml;lkede birilerinin bu feryadı duyup
Avrupa birliğindeki d&uuml;zenlemeleri yasal mevzuat olarak &uuml;lkemizde
hayata ge&ccedil;irmesi gerekir. &Ouml;nemli bir işkolu artık
&ccedil;ağrı merkezi &ccedil;alışanları.</p>
<p class="rtejustify">
Buradan onlara da seslenmek istiyorum. Sizin durumunuzu d&uuml;zeltmenin
yolu birlik olup toplu s&ouml;zleşme ile haklarınızı geliştirmekten
ge&ccedil;iyor. Bilindiği gibi toplu s&ouml;zleşmeler &ccedil;alışanlar
lehine kanunun &uuml;zerinde d&uuml;zenleme yapabilir. Bununda bilinen tek
yolu sizin hakkınızı savunacak bir sendika ile yola &ccedil;ıkıp
işyerine sendikal d&uuml;zeni getirmek olacaktır.</p>
<p class="rtejustify">
<strong>Kaynak: emekdunyasi.net</strong></p>

30 Mayıs 2011 Pazartesi

Almanya nükleerle vedalaşıyor

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6778>Almanya nükleerle
vedalaşıyor</a></h1><p class="rtejustify">
Almanya&#39;da koalisyon h&uuml;k&uuml;meti 2022 yılında t&uuml;m
n&uuml;kleer santralleri kapatma kararı aldı.</p>
<p class="rtejustify">
Japonya&#39;daki krizden sonra Almanya geniş &ccedil;apında n&uuml;kleer
karşıtı eylemler yapılmıştı.</p>
<p class="rtejustify">
D&uuml;n gece ge&ccedil; saatlere kadar s&uuml;ren kabine toplantısından
sonra konuşan &Ccedil;evre Bakanı Norbert Rottgen, Alman
h&uuml;k&uuml;metinin 2022 yılına kadar t&uuml;m n&uuml;kleer santralleri
kapatma kararı aldığını a&ccedil;ıkladı.</p>
<p class="rtejustify">
&Ccedil;evre Bakanı Rottgen, &uuml;retimin durdurulduğu yedi n&uuml;kleer
reakt&ouml;rle, Kruemmel N&uuml;kleer Enerji Santrali&#39;nde tekrar
&uuml;retime başlanmayacağını da bildirdi. Altı n&uuml;kleer santralin
en ge&ccedil; 2021&#39;de kapanacağını s&ouml;yleyen bakan, en yeni
&uuml;&ccedil; santralin de 2022&#39;de kapatılacağını belirtti.</p>
<p class="rtejustify">
Rottgen, &quot;Bu kesin bir karar. En son inşa edilen &uuml;&ccedil;
santral 2022&#39;de kapanacak. Karardan geri d&ouml;n&uuml;ş yok&#39;
dedi.</p>
<p class="rtejustify">
ENERJİNİ Y&Uuml;ZDE 23 N&Uuml;KLEERDEN<br />
Bakan, kapatılmaya karşın yılda 2,3 milyar Euro elde etmesi beklenen
harcanmış n&uuml;kleer yakıt vergisinin toplanmaya devam edeceğini
s&ouml;yledi. &Uuml;lkedeki n&uuml;kleer enerji end&uuml;strisi, santralleri
erken kapatmanın &uuml;lkenin sanayi &uuml;retimine b&uuml;y&uuml;k darbe
vuracağını savunuyordu.</p>
<p class="rtejustify">
Almanya&#39;nın Fukuşima felaketinden sonra bazı eski reakt&ouml;rlerde
&uuml;retimi durdurmuştu. Bundan &ouml;nce &uuml;lkenin enerji ihtiyacının
y&uuml;zde 23&#39;&uuml; n&uuml;kleer santrallerden karşılanıyordu.</p>
<p class="rtejustify">
Japonya&#39;daki felaketten sonra Almanya&#39;da n&uuml;kleer enerjiye
karşı kitlesel g&ouml;steriler yapılmıştı. Başbakan Angela Merkel
Japonya&#39;daki Fukuşima N&uuml;kleer Santrali&#39;ndeki felaketin
ardından n&uuml;kleer g&uuml;&ccedil;le ilgili bir etik komisyonu
oluşturmuştu.</p>
<p class="rtejustify">
N&uuml;kleer enerji karşıtlığı sayesinde Yeşiller Mart sonunda
yapılan se&ccedil;imde, Hristiyan Demokratların kalesi olarak
g&ouml;r&uuml;len Baden-Wuerttemberg eyaletinde birinci olmuştu.</p>
<p class="rtejustify">
<strong>Kaynak: ntvmsnbc.com</strong></p>

29 Mayıs 2011 Pazar

Ölmeden Gömüldük, Duyun Bizi! - Yıldırım Türker

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6772>Ölmeden Gömüldük, Duyun
Bizi! - Yıldırım Türker</a></h1><p>
&nbsp;</p>
<div class="BlackContent" id="metin2" style="margin-top: 0px; margin-right:
0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 0px; padding-right:
0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; border-top-width: 0px;
border-right-width: 0px; border-bottom-width: 0px; border-left-width: 0px;
border-style: initial; border-color: initial; outline-width: 0px;
outline-style: initial; outline-color: initial; font-weight: normal;
font-style: inherit; font-size: 13px; font-family: inherit; vertical-align:
baseline; border-style: initial; border-color: initial; ">
<p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px;
margin-left: 0px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 5px;
padding-left: 0px; border-top-width: 0px; border-right-width: 0px;
border-bottom-width: 0px; border-left-width: 0px; border-style: initial;
border-color: initial; outline-width: 0px; outline-style: initial;
outline-color: initial; font-weight: normal; font-style: inherit; font-size:
15px; font-family: inherit; vertical-align: baseline; border-style: initial;
border-color: initial; color: black; ">
Bug&uuml;n resimaltımız bir hapishane mektubu olsun.&nbsp;<br />
Tekirdağ 1 No&rsquo;lu F Tipi Cezaevi&rsquo;nde ağırlaştırılmış
m&uuml;ebbetliklerin sorunları i&ccedil;in mahk&ucirc;mların 6 Eyl&uuml;l
2010 g&uuml;n&uuml; başlattıkları direniş s&uuml;r&uuml;yor. Oradan gelen
mektuplardan cezaevi y&ouml;netiminin hi&ccedil;bir &ccedil;&ouml;z&uuml;me
yanaşmadığını, uzlaşmaya g&ouml;nl&uuml;n&uuml;n olmadığını
anlıyoruz.&nbsp;<br />
Yasaları bile umursamayan y&ouml;netim, bakanlıktan kendilerine
b&ouml;yle bir uyarı gelmediği dışında bir a&ccedil;ıklama da
yapmıyor.</p>
<p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px;
margin-left: 0px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 5px;
padding-left: 0px; border-top-width: 0px; border-right-width: 0px;
border-bottom-width: 0px; border-left-width: 0px; border-style: initial;
border-color: initial; outline-width: 0px; outline-style: initial;
outline-color: initial; font-weight: normal; font-style: inherit; font-size:
15px; font-family: inherit; vertical-align: baseline; border-style: initial;
border-color: initial; text-decoration: none; color: black; ">
<img alt=""
src="http://i.radikal.com.tr/150x113/2011/05/29/fft16_mf730866.Jpeg"
style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left:
0px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left:
0px; border-top-width: 0px; border-right-width: 0px; border-bottom-width:
0px; border-left-width: 0px; border-style: initial; border-color: initial;
outline-width: 0px; outline-style: initial; outline-color: initial;
font-weight: normal; font-style: inherit; font-size: 15px; font-family:
inherit; vertical-align: top; border-style: initial; border-color: initial; "
/><br />
Mektuplardan birinde, &ldquo;En basit ve en haklı talepler i&ccedil;in
dahi &lsquo;Bunu kabul edersek yeni talepler gelir!&rsquo; diye
d&uuml;ş&uuml;nmektedirler. Bu nedenledir ki &lsquo;insan&rsquo; olarak hak
verdikleri, haklı buldukları ve diğer F tiplerinde uygulanan pek
&ccedil;ok şey (&Ouml;rneğin en basitiyle boncuk, elişi &uuml;retimi,
&ccedil;i&ccedil;ek, kırtasiye malzemeleri, giysiler, hediyelik eşyalar,
plastik raflar vb. burada yasaktır!); &ccedil;&uuml;nk&uuml; mahpusun
yaşamını kısmen kolaylaştıracak, insanca yaşayacağı koşullar
mahpusun yeni taleplerine yol a&ccedil;ar! O nedenle ne kadar sıkılırsa,
ne kadar baskı uygulanırsa o kadar iyi y&ouml;netilecektir!&rdquo; yazmış
arkadaşlar.&nbsp;<br />
Şebnem Korur Fincancı, cezaevlerindeki ağır hasta tutukluların
durumuna dikkatimizi &ccedil;ekmek i&ccedil;in uzun zamandır
&ccedil;ırpınıyor. T&uuml;rkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı
ve eski Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fincancı,
cezaevlerindeki ağırlaşan tecrit koşullarının &ouml;l&uuml;me davetiye
&ccedil;ıkardığını s&ouml;yl&uuml;yor. Fincancı, h&acirc;l&acirc;
s&uuml;rmekte olan işkence uygulamalarının cezasız
ge&ccedil;iştirilmesine isyan ediyor: &ldquo;Kamu g&ouml;revlileri
soruşturma izni verilmeyerek korunuyor. Yargı da bu kişiler i&ccedil;in
bir daha su&ccedil; işlemeyeceği gerek&ccedil;esiyle takipsizlik kararı
veriyor. Cezasızlık olunca ister istemez işkence de s&uuml;r&uuml;yor.
&Ccedil;&uuml;nk&uuml; işkencenin yapılması gerektiği gibi bir algı
yaratılıyor.&rdquo;&nbsp;<br />
Yani sıfır tolerans palavrasına rağmen değişen fazla bir şey yok.
Vahşilere g&ouml;re işkenceyi hak edenler var. Onlara işkence etmeyip de
hoş mu tutacaklar? Kanser ve intihar vakalarındaki artış konusunda da
s&ouml;yledikleri aydınlatıcı: &ldquo;Yalnızlaştırılmış kişiler,
koruyucu mekanizmalar olmadan t&uuml;m&uuml;yle o cezaevinin insafına terk
ediliyor. Bu nedenle hastalıklar ve intiharlar arttı. İşkence sonucu
&ouml;l&uuml;m olgularında da artış var. Tecrit sistemi, &ouml;rneğin
bağışıklık sistemi &uuml;zerine &ccedil;ok olumsuz etkiler yaratıyor.
Tecride uğrayan b&uuml;t&uuml;n canlılarda organizmaya ait birtakım
koruyucu mekanizmalar işlevsiz hale geliyor. &Ccedil;&uuml;nk&uuml;
dışarıdan bir tehdit olmadığı yanılsaması i&ccedil;ine girildiği
i&ccedil;in canlı organizma kendini korumaktan vazge&ccedil;iyor.
Bağışıklık sistemi bir kendini koruma mekanizmasıdır, kendini koruma
mekanizması devre dışı olunca da ister istemez kanser gibi, birtakım
başka sağlık sorunları gibi ciddi hastalıkların ortaya
&ccedil;ıkmasıyla karşı karşıya kalıyoruz. Ayrıca ruhsal etkileri de
var. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; tecritte herhangi bir uyarılanın olmaması,
uyaranın son derece sınırlı olması, az sayıda insanın s&uuml;rekli
birbirleriyle olması gibi durumlarda ruhsal problemler ortaya
&ccedil;ıkıyor.&rdquo;&nbsp;<br />
<br />
<strong style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px;
margin-left: 0px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px; border-top-width: 0px; border-right-width: 0px;
border-bottom-width: 0px; border-left-width: 0px; border-style: initial;
border-color: initial; outline-width: 0px; outline-style: initial;
outline-color: initial; font-weight: bold; font-style: inherit; font-size:
15px; font-family: inherit; vertical-align: baseline; border-style: initial;
border-color: initial; ">Yine Adli Tıp
d&uuml;ğ&uuml;m&uuml;&nbsp;</strong><br />
Fincancı&rsquo;nın en can alıcı vurgusu, devletin Adli Tıp
Kurumu&rsquo;na yaklaşımı &uuml;st&uuml;ne. Yasalar
&ccedil;er&ccedil;evesinde &uuml;niversite hastanelerinden ve başka
kurumlardan değerlendirmeler almak m&uuml;mk&uuml;n iken ille Adli Tıp
Kurumu&rsquo;na havale ediliyor b&uuml;t&uuml;n rapor işleri: &ldquo;Adli
Tıp Kurumu, Adalet Bakanlığı&rsquo;na bağlı bir kuruluştur. En ciddi
sorunlardan biri budur T&uuml;rkiye i&ccedil;in. Bu bir devlet kurumudur ve
sonu&ccedil;ta devletin taraf olduğu bir s&uuml;re&ccedil;te devletin bir
kurumunun bilirkişilik yapıyor olması tartışmaya a&ccedil;ıktır.
Yargının da bu devlet&ccedil;i bakış a&ccedil;ısı nedeniyle Adli Tıp
Kurumu&rsquo;ndan g&ouml;r&uuml;ş soruyor olması, kararları
tartışmamıza neden oluyor. Kurumda uzmanlar ve bilirkişiler bilimsel
kriterler &ouml;l&ccedil;&uuml;s&uuml;nde se&ccedil;ilmemektedir. Sorun
burada zaten, yoksa o kişi-bu kişi &ouml;nemli değil. Bir ismi hedef almak
yerine, bu yapıyı değiştirmek gerekiyor. Eğer biz bilirkişilik hizmeti
alacaksak bilimsel kriterler oluşturmalıyız.&rdquo;&nbsp;<br />
Yarın İHD İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu, &lsquo;Tecrit
İ&ccedil;inde Tecrit&rsquo; &uuml;stbaşlığıyla bir sempozyum
d&uuml;zenliyor. T&uuml;nel&rsquo;deki İstanbul Barosu K&uuml;lt&uuml;r
Merkezi&rsquo;nde yapılacak sempozyum saat 10.00&rsquo;dan 18.30&rsquo;a
kadar s&uuml;recek.&nbsp;<br />
Basın bildirisini kısaltarak aktarıyorum:&nbsp;<br />
&ldquo;T&uuml;rkiye, 19 Aralık 2000 sonrası cezaevi uygulamaları ile
yeni bir d&ouml;neme girmiş; F tipi uygulaması ile başlayan
s&uuml;re&ccedil;te hak ihlalleri artmış; Ceza İnfaz Yasası,
t&uuml;z&uuml;k, genelge ve y&ouml;netmeliğe bağlı olarak geliştirilen
tecrit ve tretman uygulamaları ile s&uuml;rekli g&uuml;ndemde olmuş ve
aradan ge&ccedil;en 11 yıla rağmen herhangi bir iyileşme
sağlanamamıştır.&nbsp;<br />
Ağırlaştırılmış m&uuml;ebbet hapis cezası alan mahpuslar,
&lsquo;F&rsquo;nin i&ccedil;inde ikinci bir &lsquo;F&rsquo;ye kapatılırlar;
zindan i&ccedil;inde zindan yaşarlar adeta... &Ouml;rneğin,
ağırlaştırılmış m&uuml;ebbet hapis mahk&ucirc;mu mahpuslar,
a&ccedil;ık g&ouml;r&uuml;şte, diğer mahpuslardan farklı olarak, iki
kişiyle, aynı anda g&ouml;r&uuml;şemez. Ziyarete anne ve babası
gelmişse, &ouml;nce biri alınmakta, diğeri dışarıda bekletilmektedir...
B&ouml;ylece mahpusun sadece kendisi değil, dışarıdaki yakınları da,
sadece bedeni değil, y&uuml;reği de cezalandırılmış
olmaktadır.&nbsp;<br />
...T&uuml;rkiye&rsquo;de idam 1984 yılı sonrası uygulanmadı, 2002
yılında ise yasalardan kaldırıldı. &Ouml;l&uuml;m cezası uygulaması,
&ouml;l&uuml;nceye kadar devam edecek olan &lsquo;m&uuml;ebbet ağır hapis
cezası&rsquo;na d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;ld&uuml; ve cezalarının
infazının &lsquo;&ouml;l&uuml;nceye kadar&rsquo; devam etmesi
kararlaştırıldı. Bu ağır ceza uygulamasıyla da yetinmeyen
h&uuml;k&uuml;met, 2005 yılında yasal değişiklikle birlikte tutukluların
kazanmış olduğu hakları geri alarak &lsquo;ağır m&uuml;ebbetlik
h&uuml;k&uuml;ml&uuml;lerin&rsquo; infaz koşullarını daha da
ağırlaştırdı.<br />
...2000 sonrası sistemli olarak uygulanan tecrit, cezaevlerinin
sağlıksız koşulları, yeteri kadar besin alamamak, hastalıkları kronik
hale getirmiştir... Hapishanelerde 98&rsquo;i ağır, y&uuml;zlerce hasta
mahpus bulunmaktadır. Hasta mahpuslarla ilgili sorunların başında, hayati
tehlikesi olan hastalığa yakalanmış mahpusların hem tedavi edilmeyerek
hem de serbest bırakılmayarak adeta &ouml;l&uuml;me terk edilmesi
gelmektedir.&nbsp;<br />
...Yukarıda bahsettiğimiz hapishanelerde uygulanan ağır tecrit
koşullarının yanı sıra CİK&rsquo;nin 16. ve 25. maddesine dair yaşanan
ağır hak ihlalleri hususunda İnsan Hakları Derneği olarak taleplerimiz
ş&ouml;yledir;&nbsp;<br />
1- Baskıcı ve işkence anlamına gelen h&uuml;k&uuml;mleriyle;&nbsp;<br
/>
a) Ağırlaştırılmış m&uuml;ebbet hapis cezası
h&uuml;k&uuml;ml&uuml;s&uuml;n&uuml; tek kişilik h&uuml;crede tecrit
altında tutan,&nbsp;<br />
b) Sadece eşi, alt ve &uuml;st soyu, kardeşi ve vasisini
g&ouml;r&uuml;şmeci olarak kabul eden,&nbsp;<br />
c) G&ouml;r&uuml;şme periyodunu 15 g&uuml;nle sınırlayan,&nbsp;<br />
d) Mahk&ucirc;ma g&uuml;nde sadece 1 saat havalandırma hakkı
sağlayan,&nbsp;<br />
e) &Ouml;l&uuml;mc&uuml;l hastalık halinde dahi mahk&ucirc;mun tahliyesine
izin vermeyen,&nbsp;<br />
f) Cezaevi i&ccedil;i g&ouml;r&uuml;şleri sadece kendi
stat&uuml;s&uuml;nde olan mahpuslarla sınırlayan ve bunu dahi
uygulamayan&nbsp;<br />
Ceza ve G&uuml;venlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun&rsquo;un 25.
maddesi kaldırılmalı, h&uuml;k&uuml;ml&uuml;ler arasında infaz rejimi
a&ccedil;ısından ayrımcılık yapılmamalıdır.&nbsp;<br />
2- Hastalıkları nedeniyle hayatını kaybetme riski altında bulunan
h&uuml;k&uuml;ml&uuml;ler daha iyi tedavi koşulları i&ccedil;in; yakın
&ouml;l&uuml;m tehlikesi altında bulunanlar veda ve huzur hakkı kapsamında
tahliye edilmelidir.&nbsp;<br />
Cezaevlerinde yaşanan bu insanlık dışı koşullar bir t&uuml;rl&uuml;
&uuml;lke g&uuml;ndemine girememekte, kamuoyunun dikkatini
&ccedil;ekememekte, dolayısıyla en k&uuml;&ccedil;&uuml;k bir iyileşme
umudu yeşerememektedir. İletişimde, haber paylaşımında ve
d&uuml;ş&uuml;nce &uuml;retiminde &ouml;nemli bir rol oynayan k&ouml;şe
yazarlarının, g&ouml;rsel medya mensuplarının ve diğer kamuoyu
oluşturucularının konuyu ele almaları bu y&ouml;nde bir duyarlılığın
oluşturulmasına b&uuml;y&uuml;k bir katkıda bulunacaktır.&nbsp;<br />
İHD İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu olarak 29 Mayıs 2011 tarihinde
yapacağımız &lsquo;Tecrit İ&ccedil;inde Tecrit&rsquo; konulu sempozyumla
sorunu dikkatinize sunuyor, arzu ettiğiniz takdirde raporlarımızı ve
bulgularımızı sizinle paylaşmaya hazır olduğumuzu &ouml;zellikle
belirtmek istiyoruz.&nbsp;<br />
İHD İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu&rdquo;</p>
<p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px;
margin-left: 0px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 5px;
padding-left: 0px; border-top-width: 0px; border-right-width: 0px;
border-bottom-width: 0px; border-left-width: 0px; border-style: initial;
border-color: initial; outline-width: 0px; outline-style: initial;
outline-color: initial; font-weight: normal; font-style: inherit; font-size:
15px; font-family: inherit; vertical-align: baseline; border-style: initial;
border-color: initial; text-decoration: none; color: black; ">
&nbsp;</p>
<p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px;
margin-left: 0px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 5px;
padding-left: 0px; border-top-width: 0px; border-right-width: 0px;
border-bottom-width: 0px; border-left-width: 0px; border-style: initial;
border-color: initial; outline-width: 0px; outline-style: initial;
outline-color: initial; font-weight: normal; font-style: inherit; font-size:
15px; font-family: inherit; vertical-align: baseline; border-style: initial;
border-color: initial; text-decoration: none; color: black; ">
Kaynak: RADİKAL</p>
<p style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px;
margin-left: 0px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 5px;
padding-left: 0px; border-top-width: 0px; border-right-width: 0px;
border-bottom-width: 0px; border-left-width: 0px; border-style: initial;
border-color: initial; outline-width: 0px; outline-style: initial;
outline-color: initial; font-weight: normal; font-style: inherit; font-size:
15px; font-family: inherit; vertical-align: baseline; border-style: initial;
border-color: initial; text-decoration: none; color: black; ">
&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; 29 Mayıs 2011</p>
</div>

27 Mayıs 2011 Cuma

İvme-Genç ODTÜ'de Masa Açmaya Devam Etti

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6771>İvme-Genç ODTÜ'de Masa
Açmaya Devam Etti</a></h1><p>
<style type="text/css">
<!--{cke_protected}{C}%3C!%2D%2D%0A%09%09%40page%20%7B%20margin%3A%202cm%20%7D%0A%09%09P%20%7B%20margin-bottom%3A%200.21cm%20%7D%0A%09%2D%2D%3E--> </style>
</p>
<p style="margin-bottom: 0cm">
İvme-Gen&ccedil; ODT&Uuml;&rsquo;de 25-26 Mayıs tarihlerinde de
Yıkımlara Karşı M&uuml;cadele Kurultayı &ccedil;ağrısı i&ccedil;in
masa a&ccedil;mayı s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;.</p>
<p style="margin-bottom: 0cm">
<br />
İvme-Gen&ccedil; yayın kurulu &uuml;yeleri Orta Doğu Teknik
&Uuml;niversitesi Fizik B&ouml;l&uuml;m&uuml; ve k&uuml;t&uuml;phane
&ouml;n&uuml;nde a&ccedil;tıkları masada Yıkımlara Karşı M&uuml;cadele
Kurultayı &ccedil;ağrısı yapmaya devam etti. Kurultaya &ccedil;ağrı
bildirileri dağıtılırken &ouml;ğrencilerle konu &uuml;zerine konuşuldu,
isimleri gelecekler arasına yazıldı. M&uuml;zik yayınının da
yapıldığı masada toplam 1500 bildiri dağıtımı yapıldı.</p>
<p style="margin-bottom: 0cm;">
&nbsp;</p>
<p style="margin-bottom: 0cm;">
<em><strong>+İVME</strong></em></p>

Bu Hamburgeri Hazmedebilecek misiniz-Ezgi Başaran

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6770>Bu Hamburgeri Hazmedebilecek
misiniz-Ezgi Başaran</a></h1><p>
*&nbsp;Siz hamburger m&ouml;n&uuml;n&uuml;z&uuml; nasıl alıyorsunuz?
Genelde yani&hellip; Telefonda sipariş verirken filan. Neleri
d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorsunuz ben size s&ouml;yleyeyim: Turşu olsun mu?
Hardal, mayonez? Soğan? Ha, bir de i&ccedil;ecek konusu var.
Envai&ccedil;eşit arasından hangisini se&ccedil;sem&hellip;&nbsp;</p>
<p>
* Biz bu hayati meseleleri d&uuml;ş&uuml;n&uuml;p fast-food
d&uuml;nyasından anlık bir tatmin peşinde koşarken, hattın
&ouml;b&uuml;r ucunda bir insan duruyor. &Ccedil;alışma şartlarını
hesaba katarsak insan muamelesi g&ouml;rm&uuml;yor ama yine de siz bilin ki
aslında &ouml;yledir o.&nbsp;<br />
<br />
* G&uuml;lbahar Bad, ilkokul &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; sınıfa giden
&ccedil;ocuğuna bakabilmek i&ccedil;in bir hamburgerci zincirinin call
center&rsquo;ında &uuml;&ccedil; yıldır siparişleri alır. Kocası bir
s&uuml;redir işsizdir. Kira &ouml;dememek i&ccedil;in annesinin yanına
taşınan G&uuml;lbahar Hanım, 41 yaşındadır ve v&uuml;cudunun iki
tarafında da kal&ccedil;a &ccedil;ıkığı vardır. Ama asıl engeli
bedensel değil, &uuml;&ccedil; kuruş i&ccedil;in kafese koyduğu
ruhundadır.&nbsp;<br />
<br />
* G&uuml;lbahar Bad&rsquo;ın g&uuml;nl&uuml;k mesaisi: Sabah 09.00&rsquo;da
evden &ccedil;ıkar, 11.00&rsquo;de işbaşı, 22.00&rsquo;de paydos yapar,
23.00 gibi evine varır. 11 saatlik &ccedil;alışmasının karşılığı
olarak 30 dakikalık yemek molası vardır. Eskiden 27 dakikalık oksijen
yahut sigara molası da vardı ama o kalktı. Yemek i&ccedil;in haftalık 50
liralık kuponu bulunur.&nbsp;<br />
<br />
* Kupon dediysem&hellip; Bu biraz farklı. Gelin biz &lsquo;&Uuml;lseratif
kupon&rsquo; diyelim o kağıt par&ccedil;alarına&hellip; Hatta
pa&ccedil;avralarına! &Ccedil;&uuml;nk&uuml; sadece &ccedil;alıştığı
hamburgercide ve sadece belirli &uuml;r&uuml;nler i&ccedil;in karşılığı
var. Dolayısıyla G&uuml;lbahar Hanım ve diğer &ccedil;alışanlar her
&ouml;ğlen-akşam hamburger ve benzeri fast-food &uuml;r&uuml;nleri yerler.
Yemek i&ccedil;in dışarıya &ccedil;ıkmak gibi bir ihtimali akıldan
ge&ccedil;irmek bile m&uuml;mk&uuml;n değildir. Yasak!&nbsp;<br />
<br />
* İşe birka&ccedil; dakikalığına ge&ccedil; kalmak da b&uuml;y&uuml;k
su&ccedil;tur. Mesela ge&ccedil; kalanlar tek ayak &uuml;st&uuml;nde
bekletilir. M&uuml;balağa filan değil. 41 yaşındaki engelli G&uuml;lbahar
Bad bu cezaya maruz kalanlardan biridir.&nbsp;<br />
<br />
* Tek ayak &uuml;st&uuml;nde bekletme cezası d&ouml;rt ay kadar
uygulandıktan sonra &lsquo;parmak basma&rsquo; y&ouml;ntemine
ge&ccedil;ilir: Ge&ccedil; kalan kişi bir mekanizmaya parmak basar,
ardından tutanak tutulur. Ve denir ki; bu tutanaklardan &uuml;&ccedil; tane
birikirse işvereniniz olarak sizi hi&ccedil;bir gerek&ccedil;e
g&ouml;stermeden atabiliriz.&nbsp;<br />
<br />
* Tek başına telefonda aldığı siparişlerden zincir d&uuml;kkana ayda
500 bin liralık ciro yaptıran G&uuml;lbahar Bad, &ccedil;alışma
şartlarının iyileştirilmesini talep ettiği ve sendikaya &uuml;ye olduğu
i&ccedil;in işten &ccedil;ıkarıldı. Tabii ki hen&uuml;z tazminat
&uuml;cretini de alamadı.&nbsp;<br />
<br />
* Paraya ihtiyacı olduğunu bilmeme rağmen G&uuml;lbahar Hanım&rsquo;a
&ldquo;İyi olmuş bir bakıma bitmesi&rdquo; deyiverdim. &ldquo;Kendime
ş&ouml;yle bir bakınca &lsquo;ben&rsquo;i g&ouml;remiyordum, evet belki de
iyi oldu&rdquo; diye cevap verdi. Kendine bakıp &lsquo;ben&rsquo;i
g&ouml;rememek&rsquo;&hellip; B&ouml;yle tuhaf bir zarafet ve samimiyetle
anlatmaya devam etti son &uuml;&ccedil; yılını.&nbsp;<br />
<br />
* &ldquo;Nasıl diyeyim, bir insan değil gibiydim. Her g&uuml;n 11 saat
sana &ouml;yle davranılırsa, inanıyorsun&hellip; Değersizim diyorsun.
Gen&ccedil; arkadaşlarımdan bazıları anti-depresan almaya başlamıştı.
Ben de bir doktora g&ouml;r&uuml;nsem diyordum &ccedil;&uuml;nk&uuml; eve
ge&ccedil; gidince &ccedil;ocuğum uyumuş oluyordu. Onunla aramıza
rahatsız edici bir mesafe girmişti.<br />
K&uuml;&ccedil;&uuml;c&uuml;k &ccedil;ocuk ama anlıyor stresi. Sonra
s&uuml;rekli anneme &ccedil;atıyordum. Kadıncağız &lsquo;Bu ne
saldırganlık, bu ne &ouml;fke kızım?&rsquo; deyince, anladım ki psikolog
vaktim benim de gelmiş. Sonra zaten işten
&ccedil;ıkarıldım.&rdquo;&nbsp;<br />
<br />
* Aloo, orada mısınız telefonun &ouml;b&uuml;r ucundaki karnı a&ccedil;
insanlar! Hazmetmeye vicdanınız varsa şimdi s&ouml;yleyiniz: Hamburger
m&ouml;n&uuml;n&uuml;z&uuml; nasıl alırdınız? Orta boy mu olsun,
s&uuml;per mi?</p>
<p>
Kaynak: radikal.com.tr</p>

TMMOB: MESLEĞİMİZ, MESLEK ALANLARIMIZ ÜZERİNE AKP TAHRİBATI RAPORU YAYIMLANDI

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6769>TMMOB: MESLEĞİMİZ, MESLEK
ALANLARIMIZ ÜZERİNE AKP TAHRİBATI RAPORU YAYIMLANDI</a></h1><p>
AKP iktidarı d&ouml;neminde meslek alanları ve mesleki haklar &uuml;zerine
tahribatın derlendiği TMMOB raporu yayımlandı.<br />
<br />
<strong>SUNUŞ</strong><br />
<br />
T&uuml;rkiye &ouml;nemli bir tarihsel s&uuml;re&ccedil;ten ge&ccedil;iyor.
8,5 yıllık AKP İktidarı s&uuml;resince &uuml;lkemiz, siyasal, toplumsal
ve ekonomik a&ccedil;ıdan yeniden şekillendirilirken meslek alanlarımız
&uuml;zerinden de &ouml;nemli bir d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m yaşandı.
Kentlerin yağmalanmasından kıyı ve ormanların yapılaşmaya
a&ccedil;ılmasına, her t&uuml;rl&uuml; kamu hizmetinin
&ouml;zelleştirilmesiyle birlikte denetimin dahi taşeron firmalara
bırakılmasına kadar &ccedil;alıştığımız alanlar neoliberal
saldırıdan nasibini aldı. Emeğin aleyhine politikalar her kesimden
insanı olduğu gibi m&uuml;hendis, mimar ve şehir plancıları da
etkiledi.<br />
<br />
TMMOB 1970&lsquo;lerden gelen &ccedil;izgisiyle toplumun, insanımızın
aleyhine politikalara, uygulamalara karşı s&ouml;z&uuml;n&uuml; her zaman
bilimin ve tekniğin ışığında s&ouml;yledi, s&ouml;ylemeye devam edecek.
TMMOB mesleki alanlarıyla ilgili gelişmelerin ve politikaların sosyal,
siyasal, ekonomik ve k&uuml;lt&uuml;rel boyutlarını derinlemesine kavramak,
yorumlamak ve toplumu bilgilendirmek zorundadır. Bu nedenle de TMMOB, bu
politikaların toplum yararına d&uuml;zenlenmesi i&ccedil;in &ouml;neriler
geliştirir, bunların yaşama ge&ccedil;irilmesi i&ccedil;in m&uuml;cadele
eder ve bunların gereği olarak en genel anlamda bağımsız ve demokratik
bir T&uuml;rkiye&lsquo;nin yaratılması y&ouml;n&uuml;ndeki
&ccedil;alışmalarını b&uuml;t&uuml;nsel bir anlayışla ve
etkinleştirerek s&uuml;rd&uuml;r&uuml;r. Bu &ccedil;alışmalarımız
sırasında bir&ccedil;ok kez siyasal iktidarlarla karşı karşıya geldik
ama hi&ccedil;bir d&ouml;nemde AKP&lsquo;nin iktidarda bulunduğu son 8,5
yıldaki gibi hedef g&ouml;sterilmedik.<br />
<br />
Bu 8,5 yılda meslek alanlarımız ve mesleki haklarımız konusunda ciddi
tahribatlar yaşandı. TMMOB olarak s&ouml;z&uuml;m&uuml; bir kez daha
s&ouml;ylemek i&ccedil;in, bu tahribatı g&ouml;z &ouml;n&uuml;ne sermek
i&ccedil;in bu raporu hazırlamayı gerekli g&ouml;rd&uuml;k. Elinizde
tuttuğunuz rapor, tek tek odalarımızın kendi alanlarıyla ilgili
tespitlerini i&ccedil;ermektedir.<br />
<br />
Toplumsal muhalefetin i&ccedil;inde yer alan TMMOB, d&uuml;nyada ve
&uuml;lkemizde yaşananlara seyirci kalmayarak, karanlığa karşı
aydınlığı, savaşa karşı barışı, eşitsizliğe karşı adaleti,
şiddete karşı kardeşliği, s&ouml;m&uuml;r&uuml;ye karşı emeği
savunmaya, &quot;Başka bir T&uuml;rkiye ve başka bir d&uuml;nya&quot;
m&uuml;cadelesinde onurlu ve dik y&uuml;r&uuml;y&uuml;ş&uuml;n&uuml;
s&uuml;rd&uuml;rmeye devam edecektir.<br />
<br />
&nbsp;<br />
<br />
<strong>Mehmet Soğancı<br />
TMMOB Y&ouml;netim Kurulu Başkanı<br />
Haziran 2011<br />
<br />
&nbsp;</strong>&nbsp;&nbsp;<br />
<br />
<em><u>AKP TAHRİBATI RAPORU&#39;nun tamamına ulaşmak i&ccedil;in <a
href="http://www.tmmob.org.tr/resimler/ekler/92f3845a0d5604c_ek.pdf?tipi=2&amp;turu=X&amp;sube=0">tıklayınız</a>.</u></em></p>
<p>
&nbsp;</p>
<p>
<strong><em>Kaynak: Tmmob</em></strong></p>

DİVRİĞİ KÜLTÜR DERNEĞİ PİLAV VE KÜLTÜR ŞENLİĞİ

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6765>DİVRİĞİ KÜLTÜR
DERNEĞİ PİLAV VE KÜLTÜR ŞENLİĞİ</a></h1><div id="haberMetni">
<div>
<p>
<strong><img height="130"
src="file:///C:/DOCUME%7E1/ERMI%7E1/LOCALS%7E1/Temp/msohtml1/01/clip_image002.jpg"
width="119" /></strong></p>
<p>
Bir &uuml;lke bağımsız olmadan, yargısı ve hukuku da bağımsız
olamaz.</p>
<p>
Din-dil-ırk-mezhep ayrımcılığı yapmadan, bu &uuml;lkede demokrasi
m&uuml;cadelesine katılan ve bu yolda bedeller &ouml;deyen kitle
&ouml;rg&uuml;tleri dernekler-vakıflarla da omuz omuza oluyor derneğimiz;
Bu yıl &Ccedil;AĞDAŞ HUKUK&Ccedil;ULAR DERNEĞİ&#39;nin katılımıyla
ger&ccedil;ekleşecek olan pilav ve k&uuml;lt&uuml;r şenliğimiz;
&uuml;lkemizdeki yargı ve hukuk bağımsızlığına da dikkat &ccedil;ekmek
istiyor. Bir &uuml;lke bağımsız olmadan, yargısı ve hukuku da
bağımsız olamaz, diyenlerle aynı sofrayı paylaşacak derneğimiz bu
yıl.</p>
<p>
<strong>DİVRİĞİLİ&rsquo;LER 27. KEZ BİRARADALAR&hellip;</strong></p>
</div>
<p>
Dile kolay tam 27 yıldır İstanbul&rsquo;da yaşayan Divriğililer ve
onların dostları geleneksel hale gelen &ldquo;DİVRİĞİ PİLAV VE
K&Uuml;LT&Uuml;R ŞENLİĞİ&rdquo; nde bir araya geliyorlar&hellip;</p>
<p>
Bundan 27 yıl (1984 yılında) &ouml;nce, dayanışma ve birlikteliğin
bir k&uuml;lt&uuml;rel etkinlik haline de gelmesinin temelini atıyorlar
d&ouml;nemin dernek y&ouml;neticileri. Bireyciliğin, bencilliğin ve bizden
olmayan yoz k&uuml;lt&uuml;r&uuml;n karşısına kendi halk
k&uuml;lt&uuml;r&uuml;m&uuml;zle &ccedil;ıkmanın ve kendi
k&uuml;lt&uuml;r&uuml;m&uuml;z&uuml; korumanın ve geliştirmenin de bir
aracı oldu o tarihten bu yana şenliklerimiz.</p>
<p>
O tarih itibariyle kesintisiz her yıl yapılan etkinliğimiz bu
yıl,&nbsp; 29 Mayıs Pazar g&uuml;n&uuml; Sarıyer-&Ccedil;ayırbaşı
Mehmet Akif Ersoy piknik alanında ger&ccedil;ekleştirilecektir&hellip;</p>
<p>
Her yıl birbirinden değerli sanat&ccedil;ıların sahne almasıyla
ger&ccedil;ekleşen geleneksel şenliğimiz, yine birbirinden değerli
sanat&ccedil;ıların katılımıyla ger&ccedil;ekleşecek. &Ccedil;eşitli
şair &ndash;yazar ve aydınların da katılımıyla imza
g&uuml;n&uuml;n&uuml;n de d&uuml;zenlendiği, &ccedil;eşitli standların
a&ccedil;ıldığı şenlikte bu yıl<strong>;&nbsp; GRUP YORUM &ndash; PINAR
SAĞ - NURETTİN G&Uuml;LE&Ccedil; - GRUP SERİTANA/NİYAZİ KOYUNCU - ŞENAY
&Ouml;Z&Ccedil;ELİK/TAYYAR ERDEM - İRFAN DOLAŞ - DERNEK GİTAR - TİYATRO
GRUPLARI - HALKOYUNLARI EKİBİ &nbsp;&ndash; KADIN KOROSU VE BAĞLAMA
D&Ouml;RTL&Uuml;S&Uuml;</strong> sahne alacaklar ve g&ouml;sterilerini
sunacaklar. Sahne programının sunumunu tiyatro sanat&ccedil;ısı ORHAN
AYDIN ve AYNUR KARABAŞ birlikte yapacaklar. Konuşmaların
yapılacağı-şiirlerin okunacağı pilav ve k&uuml;lt&uuml;r şenliği,
yılda bir kez de olsa binlerce DİVRİĞİli ve onların dostlarıyla
birlikte olmak isteyenlere dost sofrasında diz kırmanın mutluluğunu ve
heyecanını yaşatacak yine&hellip;</p>
<p>
Din-dil-ırk-mezhep ayrımcılığı yapmadan, bu &uuml;lkede demokrasi
m&uuml;cadelesine katılan ve bu yolda bedeller &ouml;deyen kitle
&ouml;rg&uuml;tleri &ndash;dernekler-vakıflarla da omuz omuza oluyor
derneğimiz&hellip; Bu yıl <strong>&Ccedil;AĞDAŞ HUKUK&Ccedil;ULAR
DERNEĞİ&rsquo;</strong>nin katılımıyla ger&ccedil;ekleşecek olan pilav
ve k&uuml;lt&uuml;r şenliğimiz; &uuml;lkemizdeki yargı ve hukuk
bağımsızlığına da dikkat &ccedil;ekmek istiyor<strong>.&rdquo;Bir
&uuml;lke bağımsız olmadan, yargısı ve hukuku da bağımsız
olamaz&rdquo;</strong> diyenlerle aynı sofrayı paylaşacak derneğimiz bu
yıl.</p>
<p>
&Ccedil;eşitli semtlerden &uuml;cretsiz otob&uuml;slerle sabahın erken
saatlerinden itibaren İstanbul&rsquo;un d&ouml;rt bir yanından Mehmet Akif
Ersoy piknik alanına gelecek olan binlerce Divriğili ve onların dostları
bir kez daha bu coşkuyu paylaşacaklar. Yarın yanağından gayrı her
şeyde hep beraber olabilmek dileğiyle t&uuml;m dostlarımızı <strong>27.
PİLAV ve K&Uuml;LT&Uuml;R ŞENLİĞİMİZE</strong>
bekliyoruz.<strong>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
</strong></p>
<p>
<strong><img border="" height="130"
src="http://www.chd.org.tr/upload/resimler/5Z9_clip_image002.jpg" width="119"
/></strong>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;</p>
<p>
<strong>&nbsp;</strong><strong>DİVRİĞİ K&Uuml;LT&Uuml;R DERNEĞİ
</strong><strong>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;</strong><strong>&nbsp;
</strong></p>
<strong>GENEL BAŞKAN</strong><strong> </strong><strong>CAFER&nbsp;
&Ccedil;ELİK</strong><strong>&nbsp;&nbsp;&nbsp;</strong><strong>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
</strong><br />
<p>
<strong>_________________________________________________________________________________</strong></p>
<p>
<strong>ADRES: İstiklal cad. Suriye Pasajı No: 166 Kat: 2 Daire: 57
Beyoğlu-İSTANBUL </strong></p>
<p>
<strong>TELEFON: (212) 292 20 20&nbsp;&nbsp; Fx: (212) 292 19 29&nbsp;
&nbsp;</strong><a
href="http://www.divrigi.org.tr/"><strong>www.divrigi.org.tr</strong></a><strong>&nbsp;&nbsp;-
Email: &nbsp;&nbsp;info@divrigi.org.tr</strong></p>
<p>
<strong>kaynak:chd.org.tr</strong></p>
</div>

26 Mayıs 2011 Perşembe

"Onlar İçerideyse Beni de Al"

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6761>"Onlar İçerideyse Beni de
Al"</a></h1><p>
&nbsp;</p>
<div class="manset" style="padding-top: 0px; padding-right: 0px;
padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px;
margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; font-size: 12px; font-family:
Helvetica, Arial; ">
<p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px; margin-top: 10px; margin-right: 0px; margin-bottom: 10px;
margin-left: 0px; font-weight: bold; font-size: 12px; ">
1.5 yıldır tutuklu yargılanan &uuml;niversite &ouml;ğrencisi Edemir
i&ccedil;in kurulan H&uuml;seyin&#39;e &Ouml;zg&uuml;rl&uuml;k İnsiyatifi,
&quot;Keyfi adalet işleyişinin mağduru olan H&uuml;seyin ve onun gibi
adalet arayan herkes i&ccedil;in&quot; hazırladıkları klipte, &quot;Onlar
i&ccedil;erideyse beni de al&quot; diyor.</p>
</div>
<div class="item" style="padding-top: 0px; padding-right: 0px;
padding-bottom: 10px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px;
margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; background-image:
url(http://www.bianet.org/images/dot_h.png); background-attachment: initial;
background-origin: initial; background-clip: initial; background-color:
initial; font-family: Helvetica, Arial; font-size: 12px; background-position:
0% 100%; background-repeat: repeat no-repeat; ">
<p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px; margin-top: 10px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px;
margin-left: 0px; ">
<img height="250" imgid="26206" origheight="250" origwidth="490"
src="http://www.bianet.org/resim/olcekle/26206/490/250" style="padding-top:
0px; padding-right: 3px; padding-bottom: 0px; padding-left: 3px; margin-top:
0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px;
border-top-style: none; border-right-style: none; border-bottom-style: none;
border-left-style: none; border-width: initial; border-color: initial; "
width="490" /></p>
<p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px; margin-top: 10px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px;
margin-left: 0px; ">
<em style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px;
margin-left: 0px; ">Klibi izlemek i&ccedil;in&nbsp;<a
href="http://www.youtube.com/watch?v=S2XzdzcfeEg" style="padding-top: 0px;
padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px;
margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; text-decoration:
none; color: rgb(26, 106, 177); " target="_blank">tıklayın</a><a
href="http://www.youtube.com/watch?v=S2XzdzcfeEg">.</a></em></p>
<p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px; margin-top: 10px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px;
margin-left: 0px; ">
Ortadoğu Teknik &Uuml;niversitesi (<strong style="padding-top: 0px;
padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px;
margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px;
">ODT&Uuml;</strong>) mezunu&nbsp;<strong style="padding-top: 0px;
padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px;
margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; ">H&uuml;seyin
Edemir</strong>&#39;in yaklaşık 1.5 yıldır tutuklu yargılanmasını
protesto eden arkadaşlarının kurduğu &quot;H&uuml;seyin&#39;e
&Ouml;zg&uuml;rl&uuml;k İnsiyatifi&quot;, &quot;Beni de Al&quot; isimli bir
klip hazırladı.</p>
<p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px; margin-top: 10px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px;
margin-left: 0px; ">
İnisiyatif &uuml;yeleri, başlattıkları kampanya
&ccedil;er&ccedil;evesinde bir&nbsp;<a href="http://huseyineozgurluk.net/"
style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px;
margin-left: 0px; text-decoration: none; color: rgb(26, 106, 177); "
target="_blank">internet sitesi</a>&nbsp;hazırladı. Sitede, &quot;Bu
kampanya T&uuml;rkiye&#39;deki keyfi adalet işleyişinin mağduru olan
arkadaşımız H&uuml;seyin Edemir ve onun gibi adalet arayan herkes
i&ccedil;indir ve &#39;Onlar i&ccedil;erideyse beni de al&#39; diyenlere bir
duyurudur&quot; yazıyor.</p>
<p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px; margin-top: 10px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px;
margin-left: 0px; ">
&quot;Beni de Al&quot; isimli klipte de, Edemir&#39;e destek verenler ve
arkadaşlarının hazırladığı şarkı yer alıyor.</p>
<h2 style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px; margin-top: 11px; margin-right: 0px; margin-bottom: 11px;
margin-left: 0px; font-size: 16px; color: rgb(54, 57, 61); ">
H&uuml;seyin Edemir kimdir?</h2>
<p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px; margin-top: 10px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px;
margin-left: 0px; ">
2008&#39;de ODT&Uuml;&#39;den mezun olan ve Almanya&#39;da okumaya
hazırlanan Edemir&#39;in hayatı bir g&uuml;nde değişti. Edemir, şimdi
tutuklu bulunduğu&nbsp;<strong style="padding-top: 0px; padding-right: 0px;
padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px;
margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; ">Edirne F Tipi
Cezaevi</strong>&#39;nde adaletin tecelli etmesini bekliyor.</p>
<p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px; margin-top: 10px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px;
margin-left: 0px; ">
Edemir, ODT&Uuml; Tarih b&ouml;l&uuml;m&uuml;nden mezun olduktan sonra
T&uuml;rk-Alman Sosyal Bilimler Y&uuml;ksek Lisans Programı&#39;na tam
burslu kabul edildi. Programın Ankara&#39;daki birinci yılına devam
ederken 31 Ocak 2010&#39;da Genel Bilgi Tarama (<strong style="padding-top:
0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top:
0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; ">GBT</strong>)
kontrol&uuml;nde g&ouml;zaltına alındı. 1 Şubat 2010&#39;da da
&quot;&ouml;rg&uuml;t &uuml;yeliğinden&quot; tutuklandı.</p>
<p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px; margin-top: 10px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px;
margin-left: 0px; ">
2001&#39;de yapılan bir polis operasyonunda bulunan belgelerde adı
ge&ccedil;tiği gerek&ccedil;esiyle hakkında 2005&#39;te soruşturma
başlatılan Edemir hakkında 2009&#39;da yakalama kararı
&ccedil;ıkarılmıştı. Edemir, Devrimci Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi
(<strong style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px;
margin-left: 0px; ">DHKP-C</strong>) &uuml;yeliğiyle su&ccedil;lanıyor.</p>
<p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px; margin-top: 10px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px;
margin-left: 0px; ">
Hakkındaki su&ccedil;lamalar nedeniyle t&uuml;m burslarının iptal
edildiğini s&ouml;yleyen Edemir, bu yıl y&uuml;ksek lisans programının
gereği olarak eğitimine Almanya&#39;nın&nbsp;<strong style="padding-top:
0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top:
0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px;
">Berlin</strong>&nbsp;kentindeki&nbsp;<strong style="padding-top: 0px;
padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px;
margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; ">Humboldt
&Uuml;niversitesi</strong>&#39;nde devam edecekti. Eğitimini tamamlayınca
da T&uuml;rkiye&#39;ye d&ouml;n&uuml;p&nbsp;<strong style="padding-top: 0px;
padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px;
margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; ">Sevgi
G&ouml;ğ&uuml;lter</strong>&nbsp;ile nişanlanacaktı.</p>
<p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px; margin-top: 10px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px;
margin-left: 0px; ">
Nişanlanmasına saatler kala g&ouml;zaltına alınan Edemir&#39;in
tutuklanmasına gerek&ccedil;e olarak &uuml;niversite yıllarında
katıldığı eylemler ve biri 11 diğeri 12 yıl &ouml;nce&nbsp;<strong
style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px;
margin-left: 0px; ">Hollanda</strong>&nbsp;ve&nbsp;<strong
style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px;
margin-left: 0px; ">Bel&ccedil;ika</strong>&#39;da ele ge&ccedil;irildiği
iddia edilen belgeler g&ouml;sterildi.</p>
<p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px; margin-top: 10px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px;
margin-left: 0px; ">
11 yıl &ouml;nceki belge,&nbsp;<strong style="padding-top: 0px;
padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px;
margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px;
">Gen&ccedil;lik</strong>&nbsp;adlı yasal derginin b&uuml;rosuna yapılan
baskında ele ge&ccedil;irildi. Edemir, bilgisayar kaydı olan bu belgelerin
tahrifatlarla dolu olduğunu s&ouml;yl&uuml;yor. Edemir&#39;e g&ouml;re bu
belgelerin sahte olduğu bir&ccedil;ok uzman g&ouml;r&uuml;ş&uuml;yle
belirlendi. Edemir, hakkında şimdiye dek katıldığı eylemlerden dolayı
a&ccedil;ılan davalardan da beraat etmişti.</p>
<p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px; margin-top: 10px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px;
margin-left: 0px; ">
Edemir, tutuklandıktan sonra y&uuml;ksek lisans programı sınavlarına
girme talebinde bulundu. Ancak ODT&Uuml;&#39;ye gidip bu sınavlara
girebilmesi i&ccedil;in istenen ulaşım bedelleri ve personel giderlerini
karşılayamadığı i&ccedil;in eğitimine de devam edemedi.&nbsp;</p>
<p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px; margin-top: 10px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px;
margin-left: 0px; ">
<em><strong>Kaynak: Bianet</strong></em></p>
</div>

İMO: DEPREMDEN KORUNMANIN YOLU YERLEŞİM BÖLGELERİNİ TAŞIMAK DEĞİLDİR

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6760>İMO: DEPREMDEN KORUNMANIN
YOLU YERLEŞİM BÖLGELERİNİ TAŞIMAK DEĞİLDİR </a></h1><p>
&nbsp;</p>
<div>
K&uuml;tahya Simav`daki incelemelerini tamamlayan İnşaat M&uuml;hendisleri
Odası, 25 Mayıs 2011 tarihinde bir basın a&ccedil;ıklaması yaptı.</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
K&uuml;tahya&lsquo;nın Simav il&ccedil;esinde 19 Mayıs 2011 tarihinde saat
23:15&lsquo;te Boğazi&ccedil;i &Uuml;niversitesi Kandilli Rasathanesi
verilerine g&ouml;re 5,9; Deprem Araştırma Enstit&uuml;s&uuml; verilerine
g&ouml;re ise 5,7 b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml;nde bir deprem meydana geldi.
Deprem &nbsp;İstanbul, Ankara, &Ccedil;anakkale, Bursa, Balıkesir, Yalova,
Eskişehir ve Afyonkarahisar ilerinde de hissedildi.</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
İki kişinin yaşamını kaybettiği depremde hen&uuml;z resmi olmayan
verilere g&ouml;re 14 bina tamamen yıkıldı, 800 civarında bina
oturulamayacak d&uuml;zeyde hasar g&ouml;rd&uuml;, 860 yapı ise oturulabilir
durumdadır ancak hasar g&ouml;rm&uuml;şt&uuml;r.</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
Depremin hemen sonrasında İnşaat M&uuml;hendisleri Odası Bursa
Şube&lsquo;miz &uuml;yelerinden oluşan bir heyet deprem b&ouml;lgesine
giderek &ouml;n incelemelerde bulundu ve rapor hazırladı. Daha sonrasında
ise Odamız Afet M&uuml;dahale Hazırlık Kurulu &uuml;yeleri b&ouml;lgede
kapsamlı bir &ccedil;alışma yaptılar ve &ccedil;alışmalarını
raporladılar. Her iki raporu da sizlerle paylaşacağız ancak
&ouml;ncesinde Simav depreminin bir kez daha hatırlattığı deprem
ger&ccedil;eğimiz ve deprem &quot;hazırlıklarımız&quot; ile ilgili bazı
hususlara dikkat &ccedil;ekmek istiyoruz:</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
Ge&ccedil;tiğimiz Mart ayında Japonya da meydana gelen 9,0
b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml;ndeki deprem sonrasında hi&ccedil;bir binada
depremden kaynaklı yıkım yaşanmamış, can kayıplarının neredeyse
tamamı tsunami felaketinden kaynaklanmıştı. Ancak K&uuml;tahya&lsquo;nın
Simav il&ccedil;esinde meydana gelen, Japonya depremiyle
b&uuml;y&uuml;kl&uuml;k hususunda kıyaslanmayacak olan 5,9
b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml;ndeki bir deprem bile ne yazık ki
&uuml;lkemizde can kayıplarına ve binaların yıkımına neden olmuştur.
Bu durum gerek bina stokumuz, gerek halkımızın deprem eğitimi konusunda
bizlere &ouml;nemli ipu&ccedil;ları vermektedir.</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
Meslek Odaları ve bilim insanları her fırsatta &uuml;lkemizin deprem
ger&ccedil;eği ve buna ilişkin alınması gereken &ouml;nlemler ile ilgili
uyarılarda bulunmaktadır. Yetkililer bilim ışığında hazırlanan
&ccedil;&ouml;z&uuml;m y&ouml;ntemlerini hayata ge&ccedil;irmeyi bir tarafa
bırakarak Simav il&ccedil;esini belirlenecek uygun bir b&ouml;lgeye taşıma
planlarını bizlere &quot;&ccedil;&ouml;z&uuml;m&quot; olarak
dayatmaktadırlar. Oysa T&uuml;rkiye topraklarının y&uuml;zde
92&lsquo;sinin deprem tehlikesi alında olduğu unutulmaktadır.</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
Diğer taraftan T&uuml;rkiye n&uuml;fusunun y&uuml;zde 71&lsquo;inin 1. ve
2. derece deprem b&ouml;lgelerinde, 3. ve 4. deprem b&ouml;lgelerinde
yaşayan n&uuml;fus d&acirc;hil edildiğinde toplam n&uuml;fusun y&uuml;zde
98&lsquo;i deprem tehdidi altında bulunduğu; sanayi kuruluşlarının
y&uuml;zde 98&lsquo;inin, barajların y&uuml;zde 95&lsquo;i&lsquo;nin deprem
b&ouml;lgelerinde kurulduğu ve enerji kaynaklarımızın ise yaklaşık
y&uuml;zde 41&lsquo;i birinci derece deprem b&ouml;lgelerinde yer aldığı
hatırlanmalıdır.</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
Dolayısıyla depremden korunmanın yolu yerleşim alanlarını taşımak
değil, mevcut yapıları deprem riskine karşı g&uuml;&ccedil;lendirmek,
yapılacak binaları ise deprem y&ouml;netmeliklerine uygun inşa
etmektir.</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
İnşaat M&uuml;hendisleri Odası daha &ouml;nce defalarca
T&uuml;rkiye&lsquo;nin deprem tehlikesi karşısında ivedilikle alınması
gereken &ouml;nlemlerin neler olduğunu yetkililer ve kamuoyuyla
paylaşmıştır. Simav depremi bir kez daha bu &ouml;nlemlerin neler
olduğunu hatırlatma ihtiyacı doğurmuştur.</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
Bu kapsamda</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
Sorunlu olduğu bilinen mevcut yapı stokumuzun bir an evvel yapı envanteri
&ccedil;ıkarılmalıdır.</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
T&Uuml;İK verilerine g&ouml;re 15 milyon civarında olduğu tahmin edilen
bina stokumuzun %40&lsquo;ı ka&ccedil;ak ya da ruhsatsız, % 67&lsquo;sinin
ise yapı kullanma izni yoktur.</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
Depreme hazırlıklı olmak i&ccedil;in mevcut binaların yenilenmesi veya
g&uuml;&ccedil;lendirilmesinin yanı sıra yeni yapılacak binaların depreme
karşı dayanıklı olarak inşa edilmeleri sağlanmalıdır.</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
Kentsel ve kırsal alanlarda yerleşim yeri se&ccedil;iminde, planlama ve
yapılaşma karar s&uuml;re&ccedil;lerinde &uuml;lkemizin afet
ger&ccedil;eği g&ouml;z &ouml;n&uuml;nde bulundurulmalı, yeni yerleşim
yerleri fay hatları, dere yatakları, heyelan b&ouml;lgelerinde inşa
edilmemelidir.&nbsp;</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
Pop&uuml;list yaklaşımlardan vazge&ccedil;ilmeli ka&ccedil;ak
yapılaşmaya m&uuml;saade edilmemeli, &uuml;retilecek t&uuml;m yapıların
m&uuml;hendislik ve mimarlık hizmeti alması sağlanmalıdır.</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
Yapı &uuml;retim s&uuml;recinin sağlıklı şekilde denetlenebilmesi
i&ccedil;in; Yapı denetim sistemi mevzuat ve uygulama yanlışlıklarından
arındırılmalıdır.&nbsp;</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
Bir kamu hizmeti olarak değerlendirilmesi gereken yapı denetim sisteminin
piyasa ilişkileri &uuml;zerinden şekillenmesine izin
verilmemelidir.&nbsp;</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
Bu g&uuml;n &uuml;lkemizde sadece konut tipi &ouml;zel yapılar yapı
denetimi sistemi ile denetlenmektedir. Ancak TOKİ, KİPTAŞ ve benzeri
kurumlar tarafından inşa edilen binalar yapı denetim sistemine d&acirc;hil
değildir. Depremin felakete d&ouml;n&uuml;şmemesi i&ccedil;in
&ouml;ncelikle kamu yapıları d&acirc;hil t&uuml;m inşaatlar yapı denetim
sistemine tabi tutulmalı; bunun yanı sıra, su yapıları, tehlikeli atık
depolama tesisleri vb.lerinin sağlıklı denetlenebilmesi i&ccedil;in
gerekli mevzuat ve mekanizmalar oluşturulmalıdır.&nbsp;</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
Kentsel d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m projeleri, yeni rant alanları yaratmak
amacıyla değil, afet riskini en aza indirmek ve kent g&uuml;venliğini
sağlamak amacıyla yapılmalıdır.</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
<strong>İnşaat M&uuml;hendisleri Odası</strong></div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
<em><strong>Kaynak: Tmmob</strong></em></div>

ŞPO: “ANKARA ÇILGIN RANT OYUNLARININ SAHNESİ DEĞİL, DEVRİMİN VE CUMHURİYETİN BAŞKENTİDİR”

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6758>ŞPO: "ANKARA ÇILGIN RANT
OYUNLARININ SAHNESİ DEĞİL, DEVRİMİN VE CUMHURİYETİN
BAŞKENTİDİR"</a></h1><p>
&nbsp;</p>
<div class="rtecenter">
<strong>TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI</strong></div>
<div class="rtecenter">
&nbsp;</div>
<div class="rtecenter">
<strong>BASIN A&Ccedil;IKLAMASI</strong></div>
<div class="rtecenter">
&nbsp;</div>
<div class="rtecenter">
<em><strong>&nbsp; Ankara, 26 Mayıs 2011</strong></em></div>
<div class="rtecenter">
&nbsp;</div>
<div class="rtecenter">
<strong>&nbsp; &nbsp;</strong></div>
<div class="rtecenter">
&nbsp;</div>
<div class="rtecenter">
<strong>&quot;ANKARA &Ccedil;ILGIN RANT OYUNLARININ SAHNESİ
DEĞİL,</strong></div>
<div class="rtecenter">
&nbsp;</div>
<div class="rtecenter">
<strong>DEVRİMİN VE CUMHURİYETİN BAŞKENTİDİR&quot;</strong></div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
AKP&lsquo;nin &quot;hayaldi ger&ccedil;ek oldu&quot; sloganı ile
y&uuml;r&uuml;tt&uuml;ğ&uuml; se&ccedil;im kampanyasının
&quot;lansmanı&quot; olarak tasarlanan ve ortaya atılan
&quot;&ccedil;ılgın proje&quot; tanıtımlarında, sıra
İstanbul&lsquo;dan sonra Ankara&lsquo;ya geldi. Kısa s&uuml;re
i&ccedil;inde benzer &quot;&ccedil;ılgın proje&quot; sunumlarının İzmir
kenti i&ccedil;in de yapılacağı anlaşılmaktadır.</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
&Uuml;lkemiz kentlerinin &ccedil;&ouml;z&uuml;m bekleyen onlarca sorunu
varken ve bu sorunlara y&ouml;nelik kalıcı, &quot;aklı başında&quot;
&ccedil;&ouml;z&uuml;mler geliştirilemez, planlama s&uuml;rekli
dışlanırken, kent topraklarının &ccedil;ılgınlaşan (!) se&ccedil;im
vaatlerinin, oynanan projecilik oyununun sahnesine
d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;lmesi, kentlerimizin ger&ccedil;ek
sorunlarının sağlıklı bi&ccedil;imde tartışılamaması
&uuml;z&uuml;c&uuml;d&uuml;r.</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
<strong>Ankara Ulusal Kurtuluşun Karargahı, Devrimin, Cumhuriyet&lsquo;in
ve Aydınlanmanın Başkentidir.</strong></div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
Mustafa Kemal Atat&uuml;rk&lsquo;&uuml;n talimatlarıyla planlanan Ankara,
&uuml;lkemizin ilk planlı kenti olmasının yanı sıra, Ulusal Kurtuluşun
Karargahı, Devrimin, Cumhuriyet&lsquo;in ve Aydınlanmanın Başkentidir.
Cumhuriyet&lsquo;in ilk yıllarında planlı bi&ccedil;imde gelişen kentin
bug&uuml;n i&ccedil;ine d&uuml;ş&uuml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml; durumun
başlıca sorumlusu beceriksiz yerel y&ouml;neticiler ve planlamayı
dışlayan iktidarlardır.</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
<strong>Ankara&lsquo;ya Sel&ccedil;uklu kimliği kazandırma arayışları,
yersiz ve zorlama girişimlerdir.</strong></div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
Ankara tarihsel a&ccedil;ıdan bakıldığında yalnızca bir
Sel&ccedil;uklu kenti değildir. Ankara aynı zamanda Hitit&lsquo;dir,
Galat&lsquo;tır, Roma&lsquo;dır, Bizans&lsquo;tır, Osmanlı&lsquo;dır.
Ancak hepsinden &ouml;nemlisi Ankara Cumhuriyet&lsquo;in başkentidir.
Kızılay b&ouml;lgesi ve Atat&uuml;rk Bulvarı, Ankara&lsquo;nın ilk
planlı adımlarındandır. Ankara&lsquo;ya ve Kızılay&lsquo;a
Sel&ccedil;uklu kimliği giydirme arayışları yersiz ve kabul edilemez
arayışlardır. Ankara&lsquo;nın sahip olduğu tarihsel birikim bir yana,
kimliği tartışmasız bellidir. Ankara Cumhuriyet&lsquo;in Başkentidir.
&nbsp; &nbsp;</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
<strong>500.000 kişilik G&uuml;neykent Projesi, Ankara
B&uuml;y&uuml;kşehir Belediyesi&lsquo;nin yargıdan d&ouml;nen, nazım plan
kararlarına aykırı spek&uuml;latif rant aktarma girişimlerinden biridir.
&nbsp;</strong></div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
G&uuml;neykent projesi olarak adlandırılan ve konumu hakkında sayın
Başbakan tarafından a&ccedil;ıklama yapılmayan, projenin yeri
&quot;Tuluntaş, Koparan ve Hacılar&quot; k&ouml;ylerinin sınırları
i&ccedil;indedir. T&uuml;m&uuml;yle haksız rant &uuml;retilmesi ve yandaş
gruplara aktarılması amacıyla başlatılmış olan, Ankara&lsquo;nın
Nazım İmar Planı kararlarına aykırı, Mogan
G&ouml;l&uuml;&lsquo;n&uuml;n koruma alanlarında b&uuml;y&uuml;k bir
tahribatın yaşanmasına neden olacak bu girişim, Şehir Plancıları
Odası tarafından yargıya taşınmış ve Ankara 5. İdare Mahkemesi
tarafından durdurulmuş ve iptal edilmiştir.</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
Yargı kararına rağmen, hukuka karşı hile yapılarak 4 etap halinde 2010
yılı i&ccedil;inde yeniden onaylanmış olan G&uuml;neykent Projesi, Şehir
Plancıları Odası tarafından yeniden yargıya taşınmış olup, davalar
devam etmektedir.</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
Kentin nazım imar planlarında &ouml;nce tarım alanı ve d&uuml;ş&uuml;k
yoğunluklu kırsal konut alanı olarak tanımlanan, el değiştirmeler
sonrasında yoğun konut alanına d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;lmek istenen,
bu b&ouml;lgedeki son 5 yıl i&ccedil;indeki satışlar
a&ccedil;ıklandığında &ccedil;ılgınlığın kimler i&ccedil;in
yapıldığı daha net anlaşılacaktır. Sayın Başbakan, G&uuml;neykent
Projesi konusunda Ankara B&uuml;y&uuml;kşehir Belediye Başkanlığı
tarafından yanıltılmış ve kullanılmıştır. &nbsp;</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
<strong>Sayın Başbakan tarafından sahiplenilen Ankara
B&uuml;y&uuml;kşehir Belediyesi&lsquo;nin Ulus projeleri, defalarca
yargıdan d&ouml;nen tahribat girişimlerinden başka bir şey
değildir.</strong></div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
Ulus B&ouml;lgesi, Roma&lsquo;dan Bizans&lsquo;a, Sel&ccedil;uklu&lsquo;dan
Osmanlı&lsquo;ya ve &Ccedil;ağdaş T&uuml;rkiye Cumhuriyeti&lsquo;ne kadar
tarihsel birikimi ve değeri bir arada barındıran, korunması zorunlu olan
&ouml;nemli bir k&uuml;lt&uuml;r zenginliğidir. Bu alanda var olan koruma
ama&ccedil;lı imar planlarını ortadan kaldıran, Melih G&ouml;k&ccedil;ek
patentli, Ulus&lsquo;u dev bir AVM&lsquo;ye &ccedil;evirme girişimleri
sonrasında &ouml;nemli bir k&uuml;lt&uuml;rel tahribat yaşanacaktır.</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
<strong>Ortadoğu&lsquo;nun en b&uuml;y&uuml;k hayvanat bah&ccedil;esi
projesi, Atat&uuml;rk Orman &Ccedil;iftliği yağmasının
maskesidir.</strong></div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
Mevcut Hayvanat Bah&ccedil;esi&lsquo;ni Ortadoğu&lsquo;nun en
b&uuml;y&uuml;k hayvanat bah&ccedil;esi yapmayı ama&ccedil;layan girişim,
Atat&uuml;rk Orman &Ccedil;iftliği i&ccedil;inden daha b&uuml;y&uuml;k bir
alanı ele ge&ccedil;irme arayışının vardığı son noktadır. Bu kararı
yaşama ge&ccedil;irmek i&ccedil;in hazırlanan ve ge&ccedil;tiğimiz aylarda
Odamız tarafından yargıya taşınan planlar, Atat&uuml;rk Orman
&Ccedil;iftliği i&ccedil;inde s&uuml;ren yağmayı hızlandıracak,
ka&ccedil;ak yapılaşmaları aklayacak, &Ccedil;iftlik i&ccedil;inde yeni ve
yoğun yapılaşmanın &ouml;n&uuml;n&uuml; a&ccedil;acak yağma projeleri
b&uuml;t&uuml;n&uuml;d&uuml;r.</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
<strong>Ke&ccedil;i&ouml;ren&lsquo;in ihtiyacı t&uuml;nel, k&ouml;pr&uuml;
ya da yol değil, metronun tamamlanmasıdır.</strong></div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
Ke&ccedil;i&ouml;ren&lsquo;in ve Ankara&lsquo;nın yaşadığı ve
&ccedil;&ouml;z&uuml;m bekleyen &ouml;ncelikli sorun, &ouml;zel
ara&ccedil;lardan kaynaklı trafik sorunu değil, sabah işe yetişmeye
&ccedil;alışan memurun ulaşım sorunudur. Yaşanmakta olan ulaşım
sorununun &ccedil;&ouml;z&uuml;m&uuml; &ouml;zel ara&ccedil; trafiğinin
t&uuml;nellerle &ouml;zendirilmesi değil, &ccedil;ağdaş raylı sistemlerin
hizmete sokulmasıdır.</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
<strong>Eğer Ankara kentine yararlı olacak bir &ccedil;ılgınlık
yapılmak isteniyorsa;</strong></div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
17 yıldan bu yana 17 santimetre dahi uzatılamayan Ankara Metrosu, t&uuml;m
kenti kapsayacak bi&ccedil;imde hızla tamamlanmalıdır.</div>
<div>
17 yıldan bu yana &uuml;retilen alt-&uuml;st ge&ccedil;itlerle
&quot;alt&uuml;st edilen&quot; kent merkezi ara&ccedil;lardan arındırılıp
yayalaştırılmalıdır.</div>
<div>
17 yıldan bu yana yapılan ve a&ccedil;ılış t&ouml;reni dışında
hi&ccedil;bir zaman kullanılmayan G&ouml;kkuşağı Projesi gibi
&quot;ucubeler&quot; temizlenmelidir.</div>
<div>
17 yıldan bu yana yapılan değişikliklerle kentin planlarını işlemez
duruma getiren, kentsel d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m adı altında
s&uuml;rd&uuml;r&uuml;len kentsel talan durdurulmalıdır.</div>
<div>
17 yıldan bu yana s&uuml;rd&uuml;r&uuml;len Ankara kentinin Nazım İmar
Planı kararlarına aykırı, keyfi uygulamalara son verilmelidir.</div>
<div>
&Ccedil;ılgınlıkların değil, &ccedil;ağdaş kentsel
&ccedil;&ouml;z&uuml;mlerin tartışılabildiği, halkımızın doğru
bilgilendirildiği, kentlerin ve planlamanın se&ccedil;im kampanyalarına
malzeme yapılmadığı g&uuml;nlere olan inancımızla kamuoyuna saygı ile
duyurulur.</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
&nbsp;&nbsp;</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
<strong>Necati UYAR</strong></div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
<strong>Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı</strong></div>

Okmeydanı’ndaki Baskınlar Avrupa Parlamentosunda

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6757>Okmeydanı'ndaki
Baskınlar Avrupa Parlamentosunda </a></h1><p>
&nbsp;</p>
<div>
Yunanistan SYRIZA &nbsp;(Radikal Sol Birlik Partisi) Avrupa Milletvekili
Nikoalos Hountis &nbsp;ge&ccedil;en yıldan beri s&uuml;rekli hale gelen ve
en son Okmeydanı&rsquo;nda yapılan baskınlara ilişkin &nbsp;Avrupa
Parlamentosuna yazılı soru &ouml;nergesi verdi.</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
&bull; Pame Saldırıları kınayan a&ccedil;ıklama yaptı.</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
Soru &ouml;nergesinin metni:</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
<strong>Yazılı Soru &Ouml;nergesi:</strong></div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
<strong>16.05.2011</strong></div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
<strong>NIKOLAOS XOYNTIS</strong></div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
<strong>Konu: Polisin Haklar Derneği, Gen&ccedil;lik Federasyonu ve İdil
K&uuml;lt&uuml;r Merkezine baskını ve g&ouml;zaltılar.</strong></div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
10 Mayıs 2011&rsquo;de polis Okmeydanı b&ouml;lgesinde Haklar ve
&Ouml;zg&uuml;rl&uuml;kler Derneği, Gen&ccedil;lik Federasyonu ve İdil
K&uuml;lt&uuml;r Merkezine baskın yapmıştır. Yapılan su&ccedil;
duyurularından edinilen bilgiye g&ouml;re, baskınlarda &nbsp;38 kişi
g&ouml;zaltına alındı. Polisin bu &ldquo;operasyonu&rdquo; daha
&ouml;ncede &nbsp;yaptığı &nbsp;başka &ldquo;operasyonların&rdquo;;
&nbsp;mesela Politik Tutuklu Aileleri (TAYAD) ya da Y&uuml;r&uuml;y&uuml;ş
Dergisi&rsquo;nin basılması ve talan edilmesi, &ccedil;alışanlarının
g&ouml;zaltına alınıp tutuklanmasının devamıdır. Bir s&uuml;re
&ouml;nce &nbsp;verdiğim soruya (E-31/EL) ve &nbsp;başka sorularıma
verilen cevaplarda deniyor ki: &ldquo;Avrupa Parlamentosu
Y&uuml;r&uuml;y&uuml;ş dergisine ilişkin durumu takip etmekte ve komisyon
T&uuml;rk yetkililerle bu konuyu g&ouml;r&uuml;şecektir&rdquo;,
&ldquo;Komisyon Politik Tutuklu Ailelerinin (TAYAD) &nbsp;mahkeme
s&uuml;recini izlemeye devam edecektir.&rdquo;, &ldquo; Komisyon
&nbsp;T&uuml;rkiye&rsquo;den temel haklara y&ouml;nelik ihlallerin
&ouml;nlenmesi &nbsp;i&ccedil;in anti-ter&ouml;r yasasını değiştirmesini
&ouml;nermiştir.&rdquo;</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
Komisyona sorulur:</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
1- &nbsp; &nbsp; &nbsp;Komisyon; &nbsp;polisin bu yeni baskınında, Haklar
&Ouml;zg&uuml;rl&uuml;kler Derneği, Gen&ccedil;lik Federasyonu ve İdil
K&uuml;lt&uuml;r Merkezi &uuml;yelerinin g&ouml;zaltına alınmasına ve
serbest bırakılmasına ilişkin bir m&uuml;dahalede bulunmuş mudur?</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
2- &nbsp; &nbsp; &nbsp;Y&uuml;r&uuml;y&uuml;ş Dergisi ve TAYAD
&uuml;yelerinin ve mahkeme s&uuml;re&ccedil;lerine ilişkin durum
nedir?</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
3- &nbsp; &nbsp; &nbsp;Komisyonun, temel hakların kullanılmasının
engellenmesi ve hak ihlallerinden ka&ccedil;ınması i&ccedil;in,
anti-ter&ouml;r yasasının değiştirilmesine ilişkin &ouml;neriye
T&uuml;rkiye&rsquo;nin verdiği cevap nedir?</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
<em><strong>Kaynak: halkinsesi</strong></em></div>

İtalya’da Hasta Siyasi Tutsak Hayatını Kaybetti

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6756>İtalya'da Hasta Siyasi
Tutsak Hayatını Kaybetti </a></h1><p>
&nbsp;</p>
<div>
Uluslararası Kızıl Yardım (Rote Hilfe İnternational)&rsquo;dan bize
ulaşan bilgiye g&ouml;re İtalyan siyasi tutsağı Luigi Fallico hayatını
kaybetti.</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
23 Mayıs sabahı Viterbo hapishanesindeki h&uuml;cresinde &ouml;l&uuml;
bulundu. Luigi Fallico&rsquo;nin kalbi iflas etmişti. Luigi Fallico
g&uuml;nlerce y&uuml;ksek tansiyon, şiddetli g&ouml;ğ&uuml;s ve sol kolda
ağrılardan şikayet&ccedil;idir. Fakat gereken tıbbi m&uuml;dahale
hapishane idaresi tarafından reddedilir. Avukatının Roma&#39;da
g&ouml;r&uuml;len duruşması sırasında yaptığı &ccedil;ağrı ise
cevapsız kalır.</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
Rote Hilfe International, Luigi Fallico hakkında şu bilgileri veriyor:
&ldquo;59 yaşındaki Luigi Fallico hayatını devrimciliğe adamış ve
&ouml;mr&uuml; silahlı m&uuml;cadele, isyan, siyasi iktidar ve kom&uuml;nizm
m&uuml;cadelesinde ge&ccedil;miştir. Roma&#39;nın iş&ccedil;i
mahallelerinde gen&ccedil;ken &ouml;rg&uuml;tlenen Fallico, orada Kızıl
Tugaylar etrafında oluşturulan silahlı birliklerde m&uuml;cadeleyi
&ouml;ğrenmişti...</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
Son olarak 10 Haziran 2009&#39;da başka yoldaşlarıyla b&uuml;y&uuml;k bir
operasyonda g&ouml;zaltına alınmış &nbsp;ve &quot;silahlı
&ccedil;ete&quot;, &quot;yıkıcı birlik&quot; ve bu bağlantıda
bir&ccedil;ok su&ccedil;lamalardan dolayı tutuklandı.&rdquo;</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
<strong><em>Kaynak: Halkinsesi</em></strong></div>

Zehir madenleri kapatılsın

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6755> Zehir madenleri
kapatılsın </a></h1><p>
&nbsp;</p>
<div>
K&uuml;tahya G&uuml;m&uuml;şk&ouml;y&rsquo;deki Eti G&uuml;m&uuml;ş
AŞ&rsquo;ye ait maden ocağında yaşanan siyan&uuml;r sızıntısı
i&ccedil;in d&uuml;n (25 Mayıs &Ccedil;arşamba) K&uuml;tahya Valiliği
&ouml;n&uuml;nde bir basın a&ccedil;ıklaması yapan K&uuml;tahyalılar ve
&ccedil;evreciler &ldquo;Bu maden ve bunun gibiler derhal
kapatılmalıdır&rdquo; dedi&nbsp;</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
İstanbul, Ankara ve İzmir&rsquo;den K&uuml;tahya&rsquo;ya giden meslek
odası, &ccedil;evre platformu ve demokratik kitle &ouml;rg&uuml;t&uuml;
&uuml;yeleri saat 13.30 da valilik &ouml;n&uuml;nde bir araya gelerek bir
basın a&ccedil;ılması gerekleştirdi. Basın a&ccedil;ıklamasından
&ouml;nce KESK, TMMOB, Suyun Ticarileştirilmesi Hayır Platformu ve
G&uuml;m&uuml;şk&ouml;y İzleme Platformu temsilcileri K&uuml;tahya Valisi
ile g&ouml;r&uuml;şmek i&ccedil;in valiliğe girdiler.&nbsp;</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
Valinin yerinde olmamasından dolayı vali yardımcısı ile
g&ouml;r&uuml;şen heyet &ldquo;G&uuml;m&uuml;şk&ouml;y&rsquo;de bulunan
maden ocağının derhal kapatılmasını ve ıslah edilmesini&rdquo;
istedikleri dilek&ccedil;eyi vali yardımcısına verdiler.&nbsp;</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
<strong>Devlet her şeyi biliyor&nbsp;</strong></div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
Heyetin g&ouml;r&uuml;şmesinin bitmesinin ardından basın
a&ccedil;ıklamasına ge&ccedil;en grup adına SES Genel Başkanı
&Ccedil;etin Erdolu konuştu. &ldquo; Atık depolama havuzundan
siyan&uuml;r&uuml;n yanı sıra aktif durumda olan metaller de yer altı
sularına ve basın zincirine karışıyor&rdquo; diyen Erdolu, sağlıklı
bir &ccedil;evrede yaşama hakkına sahip &ccedil;ıkacaklarını ifade etti.
Erdolu konuşmasında, K&uuml;tahya valiliğinin sızıntı olduğunu kabul
ettiğini ama madenin kapatılmadığını vurguladı. Son yaşanan depremden
sonra siyan&uuml;r havuzunda risk fakt&ouml;r&uuml;n&uuml;n arttığını
belirten Erdolu; &ldquo;Tesiste &ccedil;alışanlarda dahil olmak &uuml;zere
y&ouml;re halkının b&uuml;t&uuml;n yasal hakları şirket tarafından
&ouml;denmeli ve biran &ouml;nce bu zehir madenleri kapatılmalı&rdquo;
diyerek basın a&ccedil;ıklamasını bitirdi.&nbsp;</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
Grup daha sonra madene doğru hareket etti. Metal&uuml;rji
M&uuml;hendisliği Odası Başkanı Cemalettin K&uuml;&ccedil;&uuml;k
siyan&uuml;r havuzunu g&ouml;ren bir y&uuml;kseklikte gruba bilgilendirme
yaptı. K&uuml;&ccedil;&uuml;k, &ldquo; &ldquo;Burada biriktirilen atıklar
arıtma tesisinden ge&ccedil;se bile doğaya karışması engellenemez;
r&uuml;zgar, buharlaşma ve yeraltına sızmanın engellenemeyeceği
bilinmesine rağmen halkı kandıranlar artık bu oyuna bir son
vermelidirler&rdquo; dedi. Buradaki kısa bilgilendirmenin ardından
K&ouml;pr&uuml;&ouml;ren K&ouml;y&uuml;&rsquo;ne giden grup, k&ouml;yde
yaşayanlarla maden &uuml;zerine konuştu.&nbsp;</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
<strong>&rdquo;Korkuyoruz, korka korka
yaşıyoruz&rdquo;&nbsp;</strong></div>
<div>
Bu s&ouml;zlerin sahibi olan k&ouml;yl&uuml; kadın &ldquo;Ama ne yapalım
gidecek başka yerimiz yok hem biz k&ouml;y&uuml;m&uuml;z&uuml; terk etmek
istemiyoruz&rdquo; diyerek s&ouml;zlerine devam ediyor. Siyan&uuml;r
sızıntısının hayatlarını nasıl değiştirdiğini anlatan
k&ouml;yl&uuml; kadınlar &ldquo;Bizi b&ouml;ld&uuml;ler, kime
inanacağımızı şaşırdık&rdquo; derken k&ouml;ylerine gelen gruba
inanmak istediklerini anlatıyorlardı bir yandan da. K&ouml;y meydanında
toplanan yaklaşık 50 kadar k&ouml;yl&uuml;n&uuml;n yarısından fazlası
kadınlardan oluşuyordu. Hal b&ouml;yle olunca kadınların m&uuml;cadelenin
&ouml;n&uuml;nde olmasının &ouml;nemini vurgulayan Prof. Dr. Beyza
&Uuml;st&uuml;n, kadınların işbirlik&ccedil;ilikten uzak yapısına
atıfta bulunarak, &ldquo;K&ouml;y&uuml;n&uuml;ze yaşamınıza sahip
&ccedil;ıkmak i&ccedil;in sizler bir adım atın bizler zaten arkanızda
olacağız&rdquo; dedi.&nbsp;</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
K&ouml;yl&uuml;ler &ldquo;Siyan&uuml;r&uuml;n insan
&ouml;ld&uuml;rd&uuml;ğ&uuml; doğru mu?&rdquo;, &ldquo;Nasıl yapacağız
biz bu işleri?&rdquo; soruları ile aydınlanmaya &ccedil;alışırken,
grubun gitme vakti geldi. Telefon numaraları alındı, bir daha ki sefere
daha &ccedil;ok olunması s&ouml;z&uuml; karşılıklı verildi ve
k&ouml;yden ayrılındı.&nbsp;</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
&ldquo;Se&ccedil;im zamanları k&ouml;y&uuml;m&uuml;ze geldiniz&rdquo;
&ccedil;ıkışına Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı Samut Karabulut
tarafından verilen cevap ise siyan&uuml;rle maden arama m&uuml;cadelesinin
uzun soluklu olacağının ipucu niteliğindeydi: &ldquo;Biz hep buradayız,
12 Haziran&rsquo;dan sonra tekrar g&ouml;r&uuml;şeceğiz.&rdquo;&nbsp;</div>
<div>
&nbsp;</div>
<div>
<em><strong>Kaynak: Sendika</strong></em></div>