<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6672>Kaplan: Cenazeleri Almak
İsteyenlere Kaya Atıldı</a></h1><p>
Irak sınırında bulunan Şırnak'ın Uludere İlçesine bağlı
Yemişli ve Ortaköy kırsalında 12-14 Mayıs arasında düzenlenen
operasyonlar sırasında çıkan çatışmalarda
öldürülen 12 PKK militanından üçünün
cenazelerinin alımı sırasında gerginlik yaşandı.</p>
<p>
Olayın ardından Pazar günü cenazeleri almak için Bilican
tepesine giden binlerce kişinin yanında olan Şırnak bağımsız
milletvekili adayı Hasip Kaplan, bianet'e yaptığı açıklamada
ilk gün cenazeleri almalarına izin verilmediğini söyledi.</p>
<h2>
<strong>"Cenaze arayanların üstüne kaya
yuvarladılar"</strong></h2>
<p>
Kaplan geceyi Bilican tepesinde ateş yakarak geçirdikleri geceyi ve
bölgede yaşananları aktarıyor:</p>
<p>
* Cenazelerin dördünü askerler almıştı. Ancak aşağı
tarafta olan üç cenazeye ulaşamıyorlardı.
Çünkü oraya indikleri zaman PKK'li grubun
saldırısından çekiniyorlardı.</p>
<p>
* Biz Yemişli'de görevli yarbay ile konuştuk ve 10-15
genç, dinamik arkadaşımızı görevlendirerek "cenazeleri
alın gelin" dedik.</p>
<p>
* Yarım saat sonra Tugay Komutanı Abdullah isminde birisi geldi ve
telsizden "vurun, öldürün, milletvekillerini de, belediye
başkanlarını da tarayın" diye emir yağdırmaya başladı. Bu arada
emrinde görevli komutanlara durmaksızın küfürler
yağdırdı.</p>
<p>
* O gün cenazeleri almamızı engellediler. Tüm gün tank
atışı, top atışı yaptılar. Benim gözlerimin önünde, o
derin uçurumlardan, arama yapan insanların üzerine kaya
yuvarladılar. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin geldiği nokta
vahim.</p>
<h2>
<strong>"Gece buz gibi havada dağlarda kaldık"</strong></h2>
<p>
* Bir alt rütbeli komutana dedik ki, "Bize yarım saat müddet
verin, biz gidip cenazeleri alıp, devlet hastanesine bırakalım ve
süreç olaysız şekilde atlatılsın." Fakat komutanın
saldırı emri üzerine biz aşağıda arama yapan arkadaşlarımızı
yukarı almak zorunda kaldık.</p>
<p>
* Binlerce insan orada "direniyoruz, kalıyoruz, almadan
gitmiyoruz" dedi. Bu sefer asker önde, biz karşısında beklemeye
başladık.</p>
<p>
* Komutan bize geldi ve "sınırı aştınız" dedi. Ben de
"Burada Türkiye'deki bir birlik var. Sen de aşmışsın
sınırı, gitmişsin Irak Kürdistan'ına tabur yapmışsın. Ben de
bu topraklardayım; hepimiz kaçağız burada." dedim.</p>
<p>
* Binlerce kişi, Bilican tepesinde ateşler yakarak kaldık. Buz gibi
havada dağ başında sabahladık. O civarda bulunan beş, altı köyden
insanlar sürekli olarak bize ekmek, su ve battaniye taşıdılar.</p>
<h2>
<strong>"Halk, 'alırız' dedi ve aldı"</strong></h2>
<p>
* Dün (16 Mayıs) sabah erkenden 300 kişi cenazeleri almak amacıyla
vadiye doğru hızla inmeye başladı. Bunun üstüne askerler, inen
insanların üstünden müthiş bir yaylım ateşi açtı.
Tank atışları, havan atışları, mermiler... Gerçekten
inanılmazdı.</p>
<p>
* Her ne kadar doğrudan, hedef gözeterek ateş etmeseler de,
üstlerinden atsalar da, herhangi bir yanlışlıkta orada her an bir
kişi ölebilirdi ve bir kişinin orada ölmesi de kıyametin
kopması demekti.</p>
<p>
* Olay yerine Gültan Kışanak, Filiz Koçali ve Osman Baydemir
de geldi. Dedik ki, "Ateşi durdurun, müsaade edin, cenazeleri
alıp gidelim" dedik. Komutanlarla görüştük.</p>
<p>
Bunca ateşe rağmen ve yasaklamaya rağmen, devletin cenazeleri almaya
korktuğu yere halk girerek "biz alırız" dedi ve aldı.</p>
<h2>
<strong>"Devlet yoktu, paşalar kraldı"</strong></h2>
<p>
* Cenazeler geldikten sonra halk, "Bize saldıranlara cenazeleri
vermeyiz" dedi. Halk cenazeleri Yemişli'ye getirmek için
konvoy halinde yürüyüşe geçince askerler ateş
açmaya ve gaz bombaları atmaya başladı. Araçlarımızın
camlarını kırdılar.</p>
<p>
* Ayrıca biz o an Irak topraklarındayız. Savcının ya da kaymakamın
yetkisi yok. O nedenle "Burada otopsi yaptırtmayız, cenazeleri
Yemişli Sağlık Ocağı'na götürür, orada otopsi
yaptırır, sonra size teslim ederiz" dedik.</p>
<p>
* Her tarafımızı panzerlerle ve 2 bin özel askerle sardılar.
Dört tane helikopterle tam 50 uçuş yaptılar tepemizde.</p>
<p>
* Askerler panzerlerle, tanklarla yolları tuttu. Her yere taş ve kaya
yığdılar. Böylelikle cenazeleri bizden kaçırarak Bilican
Taburu'na götürdüler ve otopsiyi askeri taburda yaptılar
ve oradan helikopterle Adli Tıp'a gönderdiler.</p>
<p>
* Orada hükümet yoktu, başbakan yoktu, vali yoktu; kimse kimseyi
takmıyordu. İki tane paşa "hukuk da benim, kanun da benim"
diyerek kral kesilmişlerdi.</p>
<h2>
<strong>"Onlar davullarla propaganda yaparken biz
dağlardayız"</strong></h2>
<p>
* Bu operasyonlar durmadıkça durum daha da kötüye gidecek.
Halkın artık buna katlanacak hali kalmadı. Yaşananlar gerçekten
çok vahim.</p>
<p>
* Başbakan davul, zurna eşliğinde seçim propagandası yapıyor,
biz dağlarda sabahlıyoruz. Biz de milletvekili adayıyız. Bu iki
fotoğrafı görmezsek toplumsal barış olmaz.</p>
<p>
* Bu koşullarda seçim de olacağını sanmıyorum. Biz
seçimlere girme konusunda kararlı ve ısrarlıyız. Ama her gün
bunlarla karşılaşınca insan ister istemez gelecek için kaygı
duyuyor. (EKN)<span style="display: none"> </span></p>
<p>
</p>
<p>
Kaynak:Bianet</p>
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder