<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6665>Üniversitenin Onur'u
ÖSYM'nin Atı!-Selçuk Candansayar</a></h1><div>
YGS şifreleri yasa önünde aklanıyor ama bakalım toplumca meşru
görülecek mi, bilmiyoruz. Mahkeme YGS’yi temize
çekmeye başlayınca Cumhurbaşkanı, ardından da Başbakan ÖSYM
başkanını eleştirir gibi yapmaya başladılar.<br />
<br />
Cumhurbaşkanı ÖSYM başkanının durumu ile ilgili çok
talihsiz (ya da çok manidar) bir atasözü kullandı; Dere
geçilirken at değiştirilmez! Cumhurbaşkanı’nın dereden
kastının ne olduğu bilinmez ama atın kim olduğu belli!<br />
<br />
Benzetmenin at bölümünü, Kemal
Kılıçdaroğlu’nun ‘Bakandan torpil e postası’
iddiasıyla başlayan gelişmeler kanıtladı. E postanın sahte olup
olmamasından daha önemli olan yanı, ÖSYM başkanının posta
kutusuna düşen talep üzerine yaptığıydı. Ne yazık ki ya da
anlaşılabilir nedenlerle işin bu yanı pek dikkat çekmedi. Torpil
talebini alan Başkan, ne yapmış dersiniz? Cumhurbaşkanını haklı
çıkaracak şekilde bir koşu YÖK Başkanına gitmiş ve ne
yapması gerektiğini sormuş!<br />
<br />
Bu davranıştan ne anlaşılır? ÖSYM Başkanı, demek ki böyle
bir talebin gelmesini olağan karşılamış! Başkana sormak gerekir,
YÖK başkanına ne yapacağını sorduğuna göre, talebi yerine
getir yanıtını alma olasılığı olduğunu peşinen kabul ettiği ortaya
çıkmıyor mu?<br />
<br />
Yasaya göre görevden alınması neredeyse olanaksız olan bir
yönetici akademisyen, bir bakandan gelmişe benzeyen haksız bir talebi
tek başına reddetmeye bile cesaret edemiyor. Üstelik bulunduğu
göreve kopya skandalı nedeniyle istifa eden halefinin yerine kurumun
güvenilirliğini sağlaması amacıyla atanmış. Ya YÖK Başkanı,
‘tabi yerine getirelim sayın bakanın talebini’ dese ne
yapacaktı? E postanın sahte olup olmamasından daha vahim olan ÖSYM
başkanının böylesi bir talep karşılığında ne yapacağını
bilememesi değil mi? Bu nasıl bir akademisyenlik, nasıl bir akademik
ahlak?<br />
<br />
İşte bu ‘12 eylül akademisyeni’ diye daha önce
tanımladığım durum. Üzerine bu denli büyük bir şaibe
düşen sınavdan sorumlu olacaksın, yazdığın makalede intihal
yaptığın, düzenlediğin doktora sınavının iptal edildiği,
gazetelerde yazacak, bir de üstüne seni atayan makam senin sadece,
ne deresiyse o geçilene kadar binildiğin at olduğunu,
söyleyecek, sen hala hayatından memnun, sana gelen haksız talepler
karşısında ne yapacağını yasaya göre amirin bile olmayan başka
birine soracak ve o koltukta oturmaya devam edeceksin. Bunu ancak 12
Eylül üniversitesinin 12 eylül akademisyeni olanlar
yapabilir.<br />
<br />
Peki bu kadar mı üniversite? Neyse ki hayır. Bu gün Türkiye
üniversitelerinin azalsa da Onur’ları var hala. Akademisyenin kim
olması gerektiğini ve akademik ahlakın ne olduğunu, üniversitesine
rağmen kanıtlamaya çalışan Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu gibi
öğretim üyeleri de var.<br />
<br />
Dilovası’nda yaşayan insanların sanayi kirliliği nedeniyle
yaşadıkları ölüm riskini bilimsel bir araştırmayla
gösteren Hamzaoğlu, bu günlerde bilim ürettiği ve bilim
ahlakına göre davrandığı için mahkeme karşısına
çıkmak üzere.<br />
<br />
Dilovası’ndaki annelerin sütlerine bile ağır metallerin
bulaştığını gösterdiği için "basın yoluyla bu
bilgileri açıkladığı ve bu vesileyle haberin geniş halk
kitlelerine ulaşmasını sağladığı, araştırma sonuçlarını
halk arasında panik yaratmak amacıyla kullandığı" iddiasıyla
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı ve Dilovası Belediye
Başkanı tarafından Kocaeli Cumhuriyet Savcılığı'na şikayet
dilekçesi verildi. Kocaeli Üniversitesi’ de Hamzaoğlu
hakkında soruşturma başlattı!<br />
<br />
Onur, ÖSYM başkanını örnek alsaydı bir kere böyle bir
araştırma yapmazdı, hadi yaptı diyelim sonuçlarını
açıklamadan önce rektörüne sonra da YÖK
Başkanına sormalıydı, ‘efendim, bilmeden bir halt yedim galiba,
yaptığım bilime göre halkın sağlığı tehlikede ama bu
sonuçlar hükümeti ve sanayicilerimizi zor durumda
bırakabilir, ne yapayım? diye!<br />
<br />
Hadi bakalım, www.onurumuzusavunuyoruz.org sitesinde üniversitelerde
Onur’lu akademisyenler mi olsun yoksa dere geçiren at
akademisyenler mi, sorusunun yanıtı sizleri bekliyor?<span style="display:
none"> </span></div>
<div>
</div>
<div>
Kaynak: Birgün</div>
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder