<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6622>Anaların
ÖfkesiyleAçıklama 44: 'Büyük Yüzleşme' İşkencecilerle İftar,
Katliam Gününde Kutlama, Katillere Davet… </a></h1><p>
</p>
<p align="center">
<strong>Anaların Öfkesiyle 'Büyük
Yüzleşme'</strong></p>
<p align="center">
<strong>İşkencecilerle İftar, Katliam Gününde Kutlama,
Katillere Davet…</strong> </p>
<p>
Türkiye sol hareketi tarihi boyunca büyük bedeller
ödeyerek var olma mücadelesi verdi. Yaşanan tüm acılar ister
yeni olsun ister eski, hâlâ belleklerdedir. Karadeniz'de
katledilen Mustafa Suphilerden, yaşı büyütülerek asılan
Erdal Eren'e kadar, Denizlerden Kızıldere'de katledilen Mahir
Çayanlara kadar, işkencede katledilen İbrahim Kaypakkaya'dan
Diyarbakır Hapishanesi'ne kadar, işkencede katledilen Engin
Çeber'den hastalığının son evresine kadar tutsak edilerek
ağır ağır katledilen Güler Zere'ye kadar yaşanan her acı
tazedir. Bugüne kadar ülkemiz halklarının yaşadığı bunca
acı, iktidarlar tarafından ya unutturulmaya çalışılmış ya da
suçlar üç beş kişiye mal edilerek asıl sorumlular
aklanmaya çalışılmıştır. Ama katiller asla unutturulamamış,
hafızalardan silinmeleri sağlanamamıştır.</p>
<p>
Geçtiğimiz günlerde, hem de Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve
Hüseyin İnan'ın asılmalarının yıl dönümünde hem
de Av. Halit Çelenk'in toprağa verildiği 6 Mayıs 2011 tarihinde
yaşanan bir olay insana bu acıları tekrar hatırlatıyor: TMMOB Mimarlar
Odası Ankara Şubesi tarafından düzenlenen “Büyük
Yüzleşme - Ulucanlar Cezaevi” adlı belgesel filmin galasına
Rahşan Ecevit davet edildi. Bu davet, yaşamını devrim mücadelesinde
yitirmiş olanların yarattığı değerlere en hafif deyimiyle bir
küfürdür. Türkiye hapishaneler tarihindeki en vahşi
katliamlardan biri olan ve 26 Eylül 1999'da gerçekleştirilen
Ulucanlar Katliamı'nın uygulayıcısı olan DSP’nin önde
gelen isimlerinden biridir Rahşan Ecevit. Galaya davet edilmesi, niyet ne
olursa olsun, bir katilin aklanmasıdır. Üstelik Rahşan Ecevit o
galaya davet edilmekle kalınmamış, saygı duruşu esnasında Deniz
Gezmişlerin, Mahir Çayanların adlarının arasında, ak
güvercinli karaoğlan maskesi altında, eline onlarca devrimcinin
kanının bulaştığı Bülent Ecevit’in de ismi sayılmıştır.
Can pahasına kan pahasına gencecik ömürlerini bu ülkenin
bağımsızlık ve sosyalizm mücadelesine adayan devrimci önderler
ile 99 Ulucanlar Katliamı'nın ve 19 Aralık 2000'de 20 ayrı
hapishaneye düzenlenen, insanların diri diri yakılarak katledildiği
'Hayata Dönüş' operasyonunun emrini verenlerden biri olan
Bülent Ecevit'in birlikte anılması hangi kendini bilmez
düşüncenin ürünüdür?</p>
<p>
Soruyoruz
bu galayı yapanlara; Rahşan Ecevit hangi icraatları nedeniyle bu galaya
davet edilmiştir? Bülent Ecevit’in ismi hangi gerekçelerle
Denizlerle, Mahirlerle birlikte anılmıştır? Bu nasıl bir aymazlıktır!
Bu ne saygısızlıktır! <a
href="http://www.ivmedergisi.com/a%C3%A7%C4%B1klama-15-tmmob-y%C3%B6neticileri-emniyet-m%C3%BCd%C3%BCr%C3%BCn%C3%BCn-verdi%C4%9Fi-iftara-kat%C4%B1l%C4%B1yor.html">İşkencecilerin
iftar yemeğine katılan</a>, Türkiye tarihinin en büyük
katliamı olan <a
href="http://www.ivmedergisi.com/aciklama-no-20-19-aralik-2000-hapishaneler-katliaminin-yildonumunde-tmmob-birimleri-dedemanlarda-egl">19
Aralık’ın yıldönümünde ödül törenleri
düzenleyenler</a>kendini ne zannetmektedir, bu cesareti nereden
almaktadır?</p>
<p>
Adı
geçen galaya ev sahipliği yapan Mimarlar Odası Ankara Şubesi
yöneticileri sadece katliamcıları aklayarak katledilenlere karşı
yapmış olduğu saygısızlıkla hatırlanmayacaktır. Aynı oda
yönetimi 8 Mart 2008 tarihinde Dünya Emekçi Kadınlar
Günü'ne katıldığı gerekçesiyle tutuklanan yayın
kurulu üyemiz mimar Alev Şahin’i de devrimci
düşüncelere sahip olduğu için <a
href="http://www.ivmedergisi.com/aciklama-no-19-tmmob-mimarlar-odasi-ankara-subesi-yonetimini-emek-dusmanligindan-vazgecmeye-cagiriyo">odadaki
görevine son vererek işten atmıştır</a>.</p>
<p>
Evet,
hafızamız kuvvetlidir bizim, ne faşistleri unuturuz ne de demokrat maskesi
takanları, ne katilleri unuturuz ne de katilleri aklayanları. Yaşamını
tereddütsüz feda edenlerin adlarının yanına katillerinin
isimlerinin eklenmesine, katillerin değil protokol sıralarında,
bulunduğumuz hiçbir yerde yer almasına asla müsaade
etmeyeceğiz. Devrimcilerin katilleriyle iftar yapanlar, onların onar onar
öldürüldükleri günlerin yıldönümlerine
kutlama yemekleri koyanlar bugün anaların öfkesiyle
karşılaşmıştır. Analar, oğullarının kızlarının
ölümünde payı olanların “saygın” maskeleriyle
protokollerde oturmalarına izin vermemiş, kürsüyü işgal
ederek adı geçen kişinin toplantıyı terk etmesini
sağlamışlardır. Anaların bu tepkisi, katillerin yalanına çanak
tutanlara, tepki göstermekten aciz olanlara ders olmuş mudur bilinmez
ama şu bilinsinki; onların ol(a)madıkları yerlerde biz varız;
değerlerimizin kirletilmesine, at izinin it izine karıştırılmasına izin
vermeyeceğiz.</p>
<p>
<strong>Mimarlık,Mühendislik ve Planlamada </strong></p>
<p>
<strong>+İVME Dergisi</strong></p>
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder