<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6719>ÇMO'dan Eti Gümüş'e:
Görevimizi yapıyoruz</a></h1><p>
Siyünürün yeraltı sularına karıştığını numunelerle
ortaya çıkan Kütahya'da Eti Gümüş şirketi, su
numunelerini açıklayan Çevre Mühendisleri Odası
hakkında dava açıyor. ÇMO Genel Başkanı Murat Taşdemir,
davanın kamuyonu yanıltmak için açıldığını belirterek,
"Biz görevimizi yapıyoruz" dedi.<br />
Siyanürlü baraj setinin çöktüğü
Kütahya'da şirket ve hükümet yetkilileri, "risk
yok" derken, yeraltı sularından alınan numunelere göre
siyanürlü su, yeraltına sularına karıştı. Eti Gümüş
Genel Müdürü Ergün Kılıç da, numune
sonuçların açıklayan Çevre Mühendisleri Odası
hakkında "kamuoyunu yanlış bilgilendirdiği" iddiasıyla dava
açacağını açıkladı. Oda genel başkanı Murat Taşdemir,
yetkililerin açıklamalarını ETHA'ya değerlendirdi.<br />
<br />
Bu davaların mühendislerin ve meslek örgütlerinin sesini
kısmayı hedeflediğini ifade eden Taşdemir,
"Yürüttüğümüz çalışmalar halkın
taktirini topluyor. Onlar kime güveneceklerini biliyorlar. Hiç
durmadan devam edeceğiz, bunlar bizi daha da heveslendiriyor. Daha da
üzerine gideceğiz" dedi.<br />
<br />
Kendilerinin de yetkililer hakkında dava açacağını kaydeden
Taşdemir, "1 Nisan 2011'de bu tesisin neden kapatılmadığı,
kapasite açığına rağmen açığa alınmadığı, aynı
zamanda bakanlığın neden bilgilendirilmediğiyle ilgili bir dava
açacağız. Ama şu felaketinde atlatılmasını bekliyoruz.
Çok etkin bir dava açılacak" dedi.<br />
<br />
<strong>KAYGILARIMIZI DAHA DA ARTTI</strong><br />
<br />
Kütahya'da yaşanan deprem sonrası araştırmaya yapmak
için tesise gittiklerini ancak içeri alınmadıklarını
hatırlatan Taşdemir, "Biz oraya gittik iki saat kapıda bekledik.
Kapıda beklerken de Vali yardımcısını aradık onlardan yardım istedik.
'Bizi içeri almıyorlar, dün deprem oldu inceleme yapmak
istiyoruz. Çünkü; tedirginliklerimiz var depremden önce
vardı şimdi daha fazla var' dedik. Vali yardımcısı ilgileneceğini
söyledi. Tesisle görüştü sonra Çevre ve Orman İl
Müdürü'nü yollayacağını söyledi. 'O size
yardımcı olacak tesisi gezdirecek' dedi bizi orada bayağı bir
beklettiler. Ondan sonra ne yeni yapılan havuzu ne de tesisi gezmemize izin
vermediler. Tabi bu nedendir tam olarak bilmiyoruz. Bu bizim
kaygılarımızı daha da fazla arttırdı. Oraya gelip bakmamızda bir
sakınca yoktu halbuki. Biz yine de teknik raporumuzu açıkladık.
Teknik raporda da kaygılı olduğumuz tarafları açıkladık. Bazı
önerilerde bulunduk bakalım uyucaklar mı bu uyarılara bunu hep
beraber göreceğiz" şeklinde konuştu.<br />
<br />
<strong>GÖREVİMİZİ YAPIYORUZ</strong><br />
<br />
"8 bin 500 çevre mühendisinin ortak aklını ortaya
koymaya" çalıştıklarını kaydeden Taşdemir şöyle devam
etti: "Mimar mühendis, şehir plancısının fikir beyan etmesini
engellemek çok hazin bir durumdur. Biz teknik
görüşümüzü açıkladığımız zaman bu tip
engellerle karşılaştığımız zaman, bu durum sadece bizi değil halkı
tedirgin ediyor. Herkes neden engellendiğini merek ediyor. Biz
görevimizi yerine getiryoruz.<br />
<br />
<strong>KORKMUYORUZ</strong><br />
<br />
ÇMO nasıl ki bundan önce, bütün davalarında kamunun
çıkarını gözettiyse bundan sonra da onu yapacaktır. Bakınız
baz istasyonları, bakınız ÇED davaları son bir sene
içindekileri söylüyorum. Baz istasyonlarının evinin
çatısında olmasını istemeyenler için biz oturduk dava
açtık ve kazandık. Tabi ki bu birçok insanı ve sermayeyi
tedirgin ediyor. Bir yandan ÇED ile ilgili açtığımız davada
Hasankeyf'i, Ilısu Barajı'nı, 3. köprüyü,
nükleer santrali engelledik. Bu hakikaten bölgede yaşayan
insanları rahatlatan çok ciddi bir kararlardı. Bu da insanları
çok ciddi bir şekilde tedirgin ediyor. Aynı şekilde bu siyanür
ile ilgili yaptığımız takip kamuoyuna bilgi aktarışımız hakketten
halktan taktir topladı. Bugün belki gazetelerden
görmüşsünüzdür, çılgın proje diye
tanıtılan projeye en büyük tepkiyi odalar verdi. ÇMO
çok başat bir rol oynadı. O projede açıkladığımız
birşey vardı Samsun Ceyhan boru hattının muadilidir, Moskova'nın
petrol sorununu çözmek için yapılmıştır diye.
Financial Times dün yazdı, Samsun- Ceyhan boru hattının muadilidir
diye, pazarlık konusudur diye. Dolayısıyla böyle iyi çalışma
yürüten bir kurum meyve veren ağaç taşlanır mantığıyla
saldırıya uğruyor. Tabi biz devam edeceğiz, korkacak bir durumumuz yok.
Otosansür asla uygulamıyacağız. Bildiğimiz herşeyi masanın
üzerine koyacağız, korkmuyoruz."<br />
<br />
<strong>HALK KİME GÜVENECEĞİNİ BİLİYOR</strong><br />
<br />
Açılan davalarla halkın, meslek odalarına karşı güveninin
sarsılmak istendiğini belirten Taşdemir, "Ama bu aksine bir etki
yaratıyor kaumoyunda. Çok iyi biliyor ki biz görevimizi
yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. İnsanlarında gözünde bence
hakkaten de doğa katliamı yapan firmalar hakkında
yürüttüğümüz çalışmalar taktir topluyor.
Onlar kime güveneceklerini biliyorlar. Daha da üzerine
gideceğiz" dedi.</p>
<p>
</p>
<p>
<em><strong>Kaynak: Etha</strong></em></p>
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder