<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6716>Abant Tabiat Parkı'nda
Çevre Katliamı</a></h1><p>
</p>
<div>
<h2>
Abant Tabiat Parkı’nda Çevre Katliamı</h2>
</div>
<div id="toolbar-articlebody" style="clear:both;">
<p>
2001 – 2002 yılları arasında hazırlanan 1/10 000
ölçekli “Abant Gölü Tabiat Parkı Uzun
Devreli Gelişme Planı” Koruma plancısı, orman mühendisi,
biyolog (flora ve fauna uzmanları), jeoloji mühendisi, peyzaj mimarı,
mimarlardan oluşan bir Ekip ile hazırlanmıştır. Bu çalışmada
Proje Yöneticisi olarak görev yapmıştım.</p>
<p>
Abant Gölü Tabiat Parkı arazi kullanım kararlarının
belirlenmesinde, jeolojik ve jeomorfolojik sınırlayıcılar, biyolojik
sınırlayıcılar önemli doğal eşiklerdir. Planlamada başlıca
hedef; Abant Tabiat Parkı’nda koruma-kullanma dengesinin
sağlanarak, göl ve orman ekosisteminin korunması, geliştirilmesi ve
bu önemli doğa parçasının gelecek nesillere
aktarılmasıdır.</p>
<p>
Plan’ın hedefleri arasında; ekosistemlerin devamlılığını
sağlayacak şekilde doğal hayat habitatlarının korunması, Göl
kenarındaki turbalaşmanın önlenmesi, yaylalardaki düzensiz ve
kaçak yapılaşmanın önlenmesi, günübirlik
kullanımların denetim altına alınması, çevre kirliliğinin
önlenmesi, doğal yaşam ile Tabiat Parkı’ndan faydalanan
insanları koruma-kullanma dengesi içinde uyumlu hale getirecek
araçların geliştirilmesi, Tabiat Parkı sınırları içinde
kirlilik ve gürültü oluşturan araç trafiğinin
önlenmesi, otlatma faaliyetlerinin kısıtlanması bulunmaktadır.</p>
<p>
ANCAK 2 YILI AŞKIN BİR SÜREDE HAZIRLANAN BU PLAN BİR KENARA
BIRAKILMIŞTIR</p>
<p>
Abant Tabiat Parkı sadece ülkemizin değil, bölgemizin hatta
dünyamızın en önemli Doğal ve Kültür hazinelerinden
birisidir. Ancak ne yazık ki gelecek kuşaklarımıza koruyup geliştirerek,
devretmek zorunda olduğumuz bu değerimiz hem de bir Kamu Kuruluşu
tarafından, hızla yok edilmektedir.</p>
<p>
<img border="0"
src="http://toplumicinsehircilik.org/images/stories/Haberler/CEVRE/44.jpg"
/>Oysa Abant, hakkında 2 kez yasa çıkarılan ender tabiat
harikalarımızdan birisidir. Çünkü, 12000 dönüm
genişliğindeki bu doğa hazinesinde, 55 tanesi endemik (bu bölgeye
özgü) 664 bitki türü ile 15 tanesi endemik 558 adet
hayvan türü, özetle 70 tanesi endemik olmak üzere toplam
1222 adet canlı türü barınmaktadır.</p>
<p>
Ne yazık ki, ülkemizin turizm açısından da en önemli
alanlarının başında gelen Abant Tabiat Parkı’nın yönetimi
Temmuz 2009 tarihinde Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel
Müdürlüğü’nce Bolu İl Özel İdaresine
devredilmiştir.</p>
<p>
Kadrosunda, ormancı Teknik Eleman bulunmayan bu kuruluş, Korunan Alanlar
Yönetim ilkelerine, Anayasa, Yasalar ve altına ulus olarak imza
attığımız Uluslararası tüm Sözleşmelere aykırı
biçimde, üstelik akıl, mantık ve estetikle bağdaşmayan
yatırım faaliyetlerine başlayarak, parkın tüm güzelliği ve
doğal kaynak değerleri yok edilmiş, halen bu yıkım tüm hızı ile
sürmektedir.</p>
<p>
Abant’ta uygulanacak plansız yatırımlar için giriş
kapısında Valilikçe dikilen, yatırımları gösterir kroki
tabelası. Yeni yapılacak yollar farklı renklerde gösterilmiştir.
Halbuki, korunan Alanlarda Master Plan izin vermediği için yeni yol
yapılamaz. Ancak Valiliğin yapmayı düşündüğü
yolların güzergahlarını belirleyen kazıklar çakılmış
durumdadır.</p>
<p>
Abant Tabiat Parkı Uzun Devreli Gelişme Planı’nda (UDGP)
aşağıdaki hükümler bulunmaktadır :</p>
<p>
Uzun Devreli Gelişme Planları mutlak koruma, sınırlı kullanım ve
kontrollü kullanım alanlarını saptayarak planlama kararları
getirirler. Abant için de aşağıdaki planlama amaç,
ilke ve kriterleri saptanmıştır;</p>
<p>
1. Doğal kaynakların devamlılığının sağlanması; Habitat
tahribatına neden olabilecek faaliyetlerin denetlenmesi,
mevcut sulak alan ekosisteminin bölümleri olan; su
alanları, su kenarı ve su içi bitkileri, tüm yaban hayatı
(memeliler, kuşlar, sürüngenler, böcekler, amfibiler vb.) ve
bunların habitatlarının korunması,<br />
2. Topografik yapıyı bozucu faaliyetlerin denetlenmesi<br />
3. Su kalitesinin korunması ; Abant Gölü su niteliğinin ve
ortamının içme suyu niteliğinde ve kalitesinde tutulması,
böylece Göldeki türlerin çeşitliliğinin devamı ve
sürdürülebilirliğinin sağlanması,</p>
<p>
Buna Rağmen Aşağıdaki Uygulamalar Yapılarak Doğal Çevre
Tahribatı Yapılmıştır:</p>
<p>
Göl seviyesini yükseltmek ve göl yüzeyini genişletmek
amacı ile, gölün kuzeyindeki tahliye kanalının önüne,
165 cm yüksekliğinde bir set inşa edilmiştir. Böylece göl
aynasında, su seviyesinin yükselmesiyle kıyıdaki bazı restaurant ve
iskeleler ile gölün etrafındaki yollar ve yüzlerce bitki
türümüüzün yaşadığı, vatandaşımızın
üzerinde piknik yapabildiği, çayırlık ve meralar ile
çam ormanları sular altında kalmıştır. Bunun sonucu olarak
kökleri su altında kalan doğal ormanlar kurumaya başlamıştır.</p>
<p>
Gölün her tarafında artan su seviyesi ile birlikte göl
çevresindeki piknik alanları, ağaçlar ve yollar sular
altında kaldı. Gölde artan su seviye ile birlikte göl
kenarındaki ağaçlar su içinde kaldı. Gölün
etrafında yol seviyesi yükselince, yolun dışında yeni
küçük gölcükler oluşarak buradaki ağaçlar
ve ormanlık alanlar su altında kaldı. İğne yapraklı ağaçlarda
(özellikle çamlarda) kök boğazı, su veya toprak ile
doldurulduğunda, kök havalanması yapılamayacağı için
ağaçların hayatiyeti ciddi tehdit altındadır.</p>
<p>
• Buradaki ağaçların kurtarılabilmesi
için, su seviyesinin düşürülmesi, ağaç
köklerindeki suyun boşaltılması ve yeniden kök
havalanmasının sağlanmasının gerekliliği hatırlatıldı…<br />
• Aksi takdirde ağaçların hayatinin
ciddi tehdit altında olduğu belirtildi.<br />
Abant Tabiat Parkı Uzun Devreli Gelişme Planı’nda (UDGP)
Aşağıdaki Hükümler Bulunmaktadır :<br />
1. Tabiat Parkı’na olan yoğun kullanım baskısının en aza
indirilmesi için önlemlerin alınması, kullanıma yönelik
baskının azaltılması,<br />
2. Ormanda flora, fauna ve endemik türlerinin biyolojik
çeşitliliğinin korunması ve sürdürülebilirliğinin
sağlanması,<br />
3. İnsan yapısı çevrenin (yayla ve turistik tesisler) daha fazla
yapılaşmasının önlenmesi, yer yer tasfiyesi ve
sağlıklaştırılması,<br />
4. İnsan eylemlerinden ve insan yapısı çevreden kaynaklanan
sorunların minimize edilmesi amacıyla gerekli önlemlerin
alınması,<br />
5. Mevcut ulaşım ağı dışında yeni yol açılmaması,
Göl’de araç ekzoslarından kaynaklanan kurşun
kirliliğinin önlenmesi amacıyla Göl çevresinde özel
araçlarla dolaşımın yasaklanması ve akülü sistemlerin
devreye sokulması,<br />
Abant Gölü’ndeki kirliliğin başlıca nedenlerinden biri
olan göl çevresi taşıt trafiğine kapatılmalıdır. Gerek hava
kirleticilerinin nemli ortamda asit olarak göle dönmesi, gerekse
göldeki ağır metal kirliliğinin gölü çok kirlenmiş
su sınıfına sokacak boyutlara gelmesi, her geçen gün artan
trafik yoğunluğuna bir çözüm bulmayı zorunlu
kılmaktadır. Günümüzde Abant içerisinde her noktaya,
her an denetimsiz olarak araçla ulaşmak olasıdır. Bu durumun
önemli çevre sorunları yarattığı saptanmıştır.<img
border="0"
src="http://toplumicinsehircilik.org/images/stories/Haberler/CEVRE/32.jpg"
/></p>
<p>
BUNA RAĞMEN YOLLAR UDGP’NA AYKIRI OLARAK GENİŞLETİLMİŞ VE ARACA
YÖNELİK OLARAK DÜZENLENMEK İÇİN AĞIR İŞ MAKİNALARI
TABİAT PARKINA SOKULMUŞTUR. BU ORMAN YASASI VE MİLLİ PARKLAR YASASINA
GÖRE SUÇ TEŞKİL ETMEKTEDİR</p>
<p>
- Su altında kalan yolları kurtarmak için Tabiat Parkında, ağır
iş makineleriyle doğal değerleri yıkıma uğratan bir çalışma
başlatılmıştır. Onlarca makine yamaçları oyarak ve yeni erozyon
sahaları yaratarak, çıkan toprakları da yolların üzerine
dökerek, yol seviyesi bazı yerlerde 3-4 m yükseltilmiştir. Bu
arada yasalara göre en çok 8 m genişliğinde olması gereken
yollar adeta bir oldu bitti ile 12-20 m genişliğine
çıkarılmıştır.</p>
<p>
Yollar su altında kalınca, yolun kotunu yükseltmek için
kamyonlarla -belki binlerce kamyon- toprak, yol yüzeyi ve göl
kenarına döküldü.</p>
<p>
- Eski yollar yükseltilirken, göl aynasının hemen kenarından
yol yapma yasağına rağmen, Milli Parklar Kanunu’nun da belirtilen
standartlardan daha geniş YENİ YOLLAR İNŞA EDİLMİŞTİR.<br />
ABANT UDG PLANI KARARI: Giriş-Kontrol Noktalarında; tur otobüsleri,
minibüs ve midibüsler için otoparklar, tanıtım ve dinlenme
noktaları, güvenlik ve diğer ilgili servislerin yer alması
planlanmıştır. Tabiat Parkı Giriş Kapıları Özel Projelendirilerek
uygulanacaklardır.<br />
Tabiat Parkı sınırları içinin zorunlu durumlar (yangın,
cankurtaran vd) ve servis araçları dışında motorlu araç
trafiğine kapatılması, Planlamanın önde gelen kararlarındandır.<br
/>
Tur otobüsleri ve özel araçların Tabiat Parkı dış
girişlerinde bırakılması ve iç ulaşımın özel toplu taşın
araçları (akülü sistem, çevre kirletmeyen ve
gürültü üretmeyen sistemler) ile yapılması başlıca
ilkelerden biridir.</p>
<p>
BUNA RAĞMEN YOLLAR UDGP’NA AYKIRI OLARAK GENİŞLETİLMİŞ VE ARACA
YÖNELİK OLARAK DÜZENLENMEK İÇİN AĞIR İŞ MAKİNALARI
TABİAT PARKINA SOKULMUŞTUR. BU ORMAN YASASI VE MİLLİ PARKLAR YASASINA
GÖRE SUÇ TEŞKİL ETMEKTEDİR</p>
<p>
• Toprak dolgusu için iş makineleri
göl kenarından ve yamaçlardan kazılar yaptı. Bu alanlarda
belki de “son sığınak” olarak, göl kenarına yerleşmiş
bazı canlıların olabileceği düşünülmedi.<br />
• Hiçbir doğa koruma önlemi
alınmaksızın ve tamamen plansızca yapılan bu müdahaleler sonucu,
kesilen ağaçlar ve kazılan topraklardan sonra çıplak kalan
yamaçlar, artık erozyona açık sahalardır.<br />
• Ağaçların kök boğazını
taşkın sularından kurtarmanın yolu olarak, kökleri yeniden toprakla
doldurmak yoluna gidildi.<br />
• Kök havalanması iyice
güçleşeceği için, ağaçlar için
kaçınılmaz son daha hızlandırılmıştır.<br />
• Bütün bu plansız ve beklenmedik
gelişmeler olurken, hiç beklemediğimiz şekilde 20m genişliğinde
yollarımız olmuştu.<br />
• Yer yer neredeyse bir otoban genişliğinde
yapılan yeni Abant Tabiat Parkı yolundan sonra, erozyona açık
çıplak yamaçlar ve tahrip edilmiş bir kıyı ekosistemi
kaldı.<br />
• Doğadaki yuvarlak ve yumuşak çizgilere
inat, erozyonu tetikleyen sert ve dik yamaçlar oluşturulmuştur.<br
/>
ABANT UDG PLANI’NIN önerisi; Göl çevresinde şattıl
(shuttle) adı verilen ekzos çıkarmayan,
gürültüsüz akülü bir sistem
oluşturulmasıdır.<br />
Bu sistem, Göl çevresindeki tesislere ve yaylalara hizmet
vererek, ulaşımı sağlayacaktır. Göl çevresinde
yürüyemeyecek derecede yaşlı, çocuk ve hamilelere,
özürlülere hizmet verecek, Giriş kapılarından başlayarak
belirli duraklar ve ringlerde servis yapacak, Çevre kirliliği ve
gürültü yaratmayacak özel akülü/elektrikli
araçlarla ve/veya bu sistem oluşturuluncaya kadar faytonlarla
verilecek olan servis hizmetidir.<br />
• Yeni yapılan yolların dolgu
yüksekliğinin düzeyi ağaçların neredeyse tüm
gövdesini kaplamıştır.<br />
BUNA RAĞMEN YOLLAR UDGP’NA AYKIRI OLARAK GENİŞLETİLMİŞ VE ARACA
YÖNELİK OLARAK DÜZENLENMEK İÇİN AĞIR İŞ MAKİNALARI
TABİAT PARKINA SOKULMUŞTUR. BU ORMAN YASASI VE MİLLİ PARKLAR YASASINA
GÖRE SUÇ TEŞKİL ETMEKTEDİR.<br />
<img border="0"
src="http://toplumicinsehircilik.org/images/stories/Haberler/CEVRE/12.jpg"
/>Bilindiği üzere; bir su ekosisteminde en önemli yaşam alanı
“niş” adı verilen, akarsu ve göl kıyı alanlarındaki
girinti ve çıkıntılı alanlardır. Özellikle gözle
göremediğimiz küçük canlıların en önemli yuva
ve yumurta bırakma alanları bu kıyılardır. Göl etrafında yollar
tamamen yeniden yenilenirken, Tüm dünyada nesli tükenmekte
olduğu için Uluslararası Bern Sözleşmesi gereği, mutlak
koruma altına alınan ve kırmızı listede bulunan Su Samurlarının (Lutra
lutra) yaşam alanları ve yuvaları bozularak kaybolmalarına,
büyük bir olasılıkla ölmelerine neden olunmuştur.<br />
<br />
• Abant Gölü kıyı ekosistemi belki de
geri dönüşümü mümkün olmaksızın kaybedilmek
üzeridir.<br />
• Yapılan yanlışlıklar ve olumsuz
sonuçlar artık gözler önündedir.<br />
• Su seviyesini düşürmek için,
plansızca ve belki de gereksizce yapılan setin bir kısmı kesilmiştir.<br
/>
• Fakat bu set bile göl ekosistemi ve
civarı için yine de yüksek bir seviyedir.<br />
• Suyun eski seviyesine çekilmesi doğaya
yapılabileceğimiz en büyük iyiliktir.<br />
• Fakat bu fazla suyu motorlu su tahliye
edicilerle başaramayız.<br />
Set üzerinde açılan yeni deliklerde su seviyesini
düşmesine yetmemektedir.<br />
Su seviyesi halen (7Nisan2010)140cm fazladır.<br />
Yaban hayatının yaşam alanı olan bu kıyılardaki sazlık ve
çalılıkların yok edildiği dereler.</p>
<p>
<img border="0"
src="http://toplumicinsehircilik.org/images/stories/Haberler/CEVRE/38.jpg"
/><br />
Tüm uyarılar ve tepkilere karşın endemiklerin son sığınağı
doğal çayır ve meraların tahribine devam ediliyor<br />
<img border="0"
src="http://toplumicinsehircilik.org/images/stories/Haberler/CEVRE/6.jpg"
/></p>
<p>
Abant Güneyindeki Örencik Yaylasında Gölet Yapılması</p>
<p>
Tüm bunlardan daha vahim olmak üzere, Abant’ın
güneyindeki Örencik Yaylasında başka bir cinayet işlenmiştir.
Bu yayladaki çayır ve meralar dünyada sadece Abant havzasında
yetişen endemik Abant Çiğdemi (Crocus abantensis), Kardelen
(Galantus plicatus ssp. byzantinus), Ankara Çiğdemi (Crocus
ancyrensis)) ile çok değerli ve nadir türlerden olan Kar
Çiçeğinin (Eranthis hyemalis) ve Koca Dudaklı Orkide
(Dactylorhiza nieschalkiorum)’nin çok önemli yaşama
alanıdır. Ama bilime ve yasalara aykırı olarak, buranın gerçek
kaynak değerleri olan biyolojik çeşitlilik hiçe sayılarak bu
yayla da sular altında bırakılmış ve Abant’a 800-1000 m uzaklıkta
ikinci bir göl (YAVRU ABANT) oluşturulmuştur. Sular hala birikmeye
devam etmekte olduğu için şimdiden Abant Gölü kadar
büyüklüğe ulaşan bu yerde, orkideler ve endemik türler
tamamı ile yok edilmeye yüz tutmuştur.<br />
Çayırların göle dönüştürülmesine
koyunlar ve çobanlar bile isyan ettiler.<img border="0"
src="http://toplumicinsehircilik.org/images/stories/Haberler/CEVRE/Resim13.jpg"
/><br />
Devletin yaptığı plansız ve izinsiz yeni yoldaki ağaç
katliamına herkes isyan ediyor.<br />
İzinsiz ve plansız yol inşaatlarının neden olduğu orman tahribatına
dur demek gerekiyor.<img border="0"
src="http://toplumicinsehircilik.org/images/stories/Haberler/CEVRE/Resim11.jpg"
/><br />
<br />
ABANT’IN TAHRİP EDİLMESİ SONUCU ENDEMİK ABANT
ÇİĞDEMİ(CROCUS ABANTENSİS) KAYBEDİLECEKTİR.<br />
<br />
Sonuç:<br />
Ormancılık bilim ve gereklerine, Korunan Alanlar Yönetim ilkelerine
hiç mi hiç uymayan bu anlayış ve davranışları uygulayan
Bolu Valiliği ve Özel İdaresi tam anlamıyla suç işlemektedir.
Bu nedenle sorumlular mutlaka yasalar önünde hesap vermeli ve
cezalandırılmalıdır.</p>
<p>
Çünkü Abant Tabiat Parkı 2873 sayılı Milli Parklar
Kanunu’na göre yönetilmektedir. Bu kanunun 7. maddesi
yapılacak her türlü plan, proje ve yatırımların;</p>
<p>
a) MASTER (Uzun Devreli Gelişim) Planlarına uygun olması,<br />
b) Ve ilgili Bakanlıkça izin verilmesi koşulu ile
uygulanabileceğine, amirdir.<br />
Ancak Abant Tabiat Parkında Bolu Valiliğimizin yaptığı yıkım dolu
yatırımlar MASTER Planında yer almamaktadır. Kaldı ki yapılan bu işler
için TC Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan da hiçbir
izin alınmamıştır. Bu nedenle yapılan işler Milli Parklar Yasasına
kesinlikle aykırıdır.</p>
<p>
- Ayrıca Abant Tabiat Parkı UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI
hükümleri 3.6 maddesi;<br />
Planda öngörülen yaya yolu, patika ve giriş oto
parklarının açılması ve tesislerin inşası sırasında halen var
olan izler, açıklıklar ve yollar kullanılacak, HERHANGİ BİR yeni
yol kesinlikle açılmayacağını öngörmektedir.</p>
<p>
3.17 maddesi ise “Tabiat Parkı alanında diğer kurum ve
kuruluşlarca yürütülecek her türlü yatırım
faaliyeti için Milli Parklar ve Av Yaban Hayatı Genel
Müdürlüğü’nden görüş ve İZİN ALINMASI
ZORUNLUDUR” hükmünü taşımaktadır.</p>
<p>
- İşin bir başka ilginç yanı ise sorumsuzca su yüzeyinin
genişletilmesidir. Oysa geçtiğimiz yıl Ankara’daki bir
komisyon tarafından gölün kıyı kenar çizgisi belirlenip,
haritalara işlenmiştir. Şimdi ise Valilik keyfi bir kararla
gölün doğal yapısını bozarak kıyı kenar çizgisini
değiştirmiştir. Bu durum 3621 sayılı “KIYI KANUNUNA”
aykırıdır.</p>
<p>
Bolu Valiliği İl Özel İdaresi personeli içinde Doğal Kaynak
Yönetimi uzmanı olmadığı için, yapılan plansız uygulamalar
sonucu gölün su seviyesinin hesapsızca yükseltilmesinin
doğuracağı olumsuz sonuçlar önceden kestirilememiş; bunun
sonucu olarak yaban hayatı için çok önemli olan
sazlıklar sular altında kalmış, kalmayanlar ise kesilerek temizlenmiş,
böylece gölde doğal olarak yaşayan bir çok hayvanın
üreme alanları yok edilmiştir. Bu durum ise “Sulak Alanlar
Sözleşmesi (RAMSAR) ile, Sulak Alanların Korunması
Yönetmeliğine aykırıdır.<br />
Kaldı ki yapılan bu uygulamalar Anayasamızın 90. maddesinde yerini
bulan ve ülkemizi bağlayan çok önemli; uluslar arası
sözleşmelere aykırıdır.<br />
Sözgelimi;<br />
1- Abant Tabiat Parkının, tüm doğallığı ve
peyzaj yapısı bozulduğu için yapılan bu uygulamalar Avrupa Peyzaj
Sözleşmesine,<br />
2- Bitki ve hayvan türlerinin yaşam ortamları
yok edildiği için Biyolojik Çeşitlilik
Sözleşmesi’ne,<br />
3- Abant Çiğdemi, Kar Çiçeği,
Kardelen, Orkide ve Su Samuru gibi nesli tehlikede olan canlıların miktarı
(popülasyon) ve yaşam kalitelerine ciddi tehdit oluşturacağı
için Avrupa’nın Yaban Hayatının ve Yaşam Ortamlarını
Koruma Sözleşmesine (Bern Sözleşmesi),<br />
4- Abant Tabiat Parkı ülkemizin en önemli
kültür ve tabiat hazinelerinden birisi olduğu için yapılan
bu plansız yatırım uygulamaları 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Kanunu’na da aykırıdır.<br />
5- Abant Tabiat Parkının köylüler ve
ziyaretçiler tarafından da sürekli kullanılan Mera ve
Çayırlar yok edildiği için 4342 sayılı “Mera
Yasası”na,<br />
6- Genel anlamda da Abant tabiat parkının
çevresinin tahrip edilmesi sebebiyle 2872 Sayılı Çevre
Yasasına da aykırıdır.<br />
Korunan alanlarda işlenen bu tür suçların takip ve
denetiminin nasıl yapılacağı 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu’nun
14,16,20 ve 21. maddelerinde belirtilmiştir. Yukarıda bahsedilen
suçları işleyenlerin, adı geçen bu maddelere göre
cezalandırılması gerektiği kanaati hasıl olmuştur.<br />
Bu nedenle;<br />
a- Geri dönüşü bir daha mümkün olmayan
yıkımların önüne geçilmesi için, uygulamalara el
konularak bir an önce son verilmesi,<br />
b- Bolu İl Özel İdaresi ve varsa diğer sorumlular hakkında gerekli
işlemin yapılması,<br />
gerekmektedir.</p>
<p>
KAYNAKLAR :<br />
1. Abant Tabiat Parkı Uzun Devreli Gelişme Planı
(1/10 000), Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel
Müdürlüğü.<br />
2. Abant’ın Çığlığı (ppsunu) ,
Tokcan. M.,<br />
3. Abant’ın Çığlığı (ppsunu),
Gülez, S., Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Peyzaj
Mimarlığı Bölümü<br />
4. Suç Duyuruları</p>
<p>
</p>
<p>
Prof. Dr. Mehmet TUNÇER</p>
<p>
Abant İzzet Baysal Üniversitesi<br />
Mimarlık Bölüm Başkanı</p>
<p>
<strong>Kaynak: <a
href="http://toplumicinsehircilik.org/">http://toplumicinsehircilik.org/</a></strong></p>
</div>
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder