<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6755> Zehir madenleri
kapatılsın </a></h1><p>
</p>
<div>
Kütahya Gümüşköy’deki Eti Gümüş
AŞ’ye ait maden ocağında yaşanan siyanür sızıntısı
için dün (25 Mayıs Çarşamba) Kütahya Valiliği
önünde bir basın açıklaması yapan Kütahyalılar ve
çevreciler “Bu maden ve bunun gibiler derhal
kapatılmalıdır” dedi </div>
<div>
</div>
<div>
İstanbul, Ankara ve İzmir’den Kütahya’ya giden meslek
odası, çevre platformu ve demokratik kitle örgütü
üyeleri saat 13.30 da valilik önünde bir araya gelerek bir
basın açılması gerekleştirdi. Basın açıklamasından
önce KESK, TMMOB, Suyun Ticarileştirilmesi Hayır Platformu ve
Gümüşköy İzleme Platformu temsilcileri Kütahya Valisi
ile görüşmek için valiliğe girdiler. </div>
<div>
</div>
<div>
Valinin yerinde olmamasından dolayı vali yardımcısı ile
görüşen heyet “Gümüşköy’de bulunan
maden ocağının derhal kapatılmasını ve ıslah edilmesini”
istedikleri dilekçeyi vali yardımcısına verdiler. </div>
<div>
</div>
<div>
<strong>Devlet her şeyi biliyor </strong></div>
<div>
</div>
<div>
Heyetin görüşmesinin bitmesinin ardından basın
açıklamasına geçen grup adına SES Genel Başkanı
Çetin Erdolu konuştu. “ Atık depolama havuzundan
siyanürün yanı sıra aktif durumda olan metaller de yer altı
sularına ve basın zincirine karışıyor” diyen Erdolu, sağlıklı
bir çevrede yaşama hakkına sahip çıkacaklarını ifade etti.
Erdolu konuşmasında, Kütahya valiliğinin sızıntı olduğunu kabul
ettiğini ama madenin kapatılmadığını vurguladı. Son yaşanan depremden
sonra siyanür havuzunda risk faktörünün arttığını
belirten Erdolu; “Tesiste çalışanlarda dahil olmak üzere
yöre halkının bütün yasal hakları şirket tarafından
ödenmeli ve biran önce bu zehir madenleri kapatılmalı”
diyerek basın açıklamasını bitirdi. </div>
<div>
</div>
<div>
Grup daha sonra madene doğru hareket etti. Metalürji
Mühendisliği Odası Başkanı Cemalettin Küçük
siyanür havuzunu gören bir yükseklikte gruba bilgilendirme
yaptı. Küçük, “ “Burada biriktirilen atıklar
arıtma tesisinden geçse bile doğaya karışması engellenemez;
rüzgar, buharlaşma ve yeraltına sızmanın engellenemeyeceği
bilinmesine rağmen halkı kandıranlar artık bu oyuna bir son
vermelidirler” dedi. Buradaki kısa bilgilendirmenin ardından
Köprüören Köyü’ne giden grup, köyde
yaşayanlarla maden üzerine konuştu. </div>
<div>
</div>
<div>
<strong>”Korkuyoruz, korka korka
yaşıyoruz” </strong></div>
<div>
Bu sözlerin sahibi olan köylü kadın “Ama ne yapalım
gidecek başka yerimiz yok hem biz köyümüzü terk etmek
istemiyoruz” diyerek sözlerine devam ediyor. Siyanür
sızıntısının hayatlarını nasıl değiştirdiğini anlatan
köylü kadınlar “Bizi böldüler, kime
inanacağımızı şaşırdık” derken köylerine gelen gruba
inanmak istediklerini anlatıyorlardı bir yandan da. Köy meydanında
toplanan yaklaşık 50 kadar köylünün yarısından fazlası
kadınlardan oluşuyordu. Hal böyle olunca kadınların mücadelenin
önünde olmasının önemini vurgulayan Prof. Dr. Beyza
Üstün, kadınların işbirlikçilikten uzak yapısına
atıfta bulunarak, “Köyünüze yaşamınıza sahip
çıkmak için sizler bir adım atın bizler zaten arkanızda
olacağız” dedi. </div>
<div>
</div>
<div>
Köylüler “Siyanürün insan
öldürdüğü doğru mu?”, “Nasıl yapacağız
biz bu işleri?” soruları ile aydınlanmaya çalışırken,
grubun gitme vakti geldi. Telefon numaraları alındı, bir daha ki sefere
daha çok olunması sözü karşılıklı verildi ve
köyden ayrılındı. </div>
<div>
</div>
<div>
“Seçim zamanları köyümüze geldiniz”
çıkışına Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı Samut Karabulut
tarafından verilen cevap ise siyanürle maden arama mücadelesinin
uzun soluklu olacağının ipucu niteliğindeydi: “Biz hep buradayız,
12 Haziran’dan sonra tekrar görüşeceğiz.” </div>
<div>
</div>
<div>
<em><strong>Kaynak: Sendika</strong></em></div>
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder