23 Mayıs 2011 Pazartesi

Seçimden sonra üniversiteler karışacak / Koray Çalışkan

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6723>Seçimden sonra
üniversiteler karışacak / Koray Çalışkan</a></h1><p class="rtejustify">
Y&Ouml;K kapsamlı bir &uuml;niversite reformu hazırlığı i&ccedil;inde.
Reform taslağının ana bileşenleri kamuoyuyla paylaşılmış değil.
Eğitim-Sen ve &Uuml;niversite &Ouml;ğretim &Uuml;yeleri Derneği gibi
meselenin doğrudan muhatapları tartışma s&uuml;recinden dışlanmış
durumda. Y&Ouml;K Başkanı&rsquo;nın kongrelerine katıldığı ve hatta
kurumunu &ouml;rg&uuml;tlemeye davet ettiği &lsquo;Eğitim Bir Sen&rsquo;
gibi AKP&rsquo;nin sendikası gibi &ccedil;alışan kurumların davet
edildiği forumlarda &lsquo;tartışılan&rsquo; y&uuml;ksek&ouml;ğrenim
reformu &uuml;niversitenin kapısına dayandı.</p>
<p class="rtejustify">
Y&Ouml;K&rsquo;&uuml;n kaldırılacağı konuşuluyor. Esas ama&ccedil;, her
&uuml;niversitenin başına &ouml;r&uuml;lecek yeni minik Y&Ouml;K&rsquo;ler
kurmak. M&uuml;tevelli heyetlerinin idaresine bırakılacak
&uuml;niversitelerde, &uuml;niversite bileşenleri heyetlerin
se&ccedil;iminden dışlanacak. Heyetlere d&uuml;ş&uuml;n&uuml;len
&uuml;yeler ve hatta başkanlar ticaret odaları başkanları, valiler,
işadamları. &Uuml;niversite &ouml;zerkliğini tam anlamıyla bitirecek,
&uuml;niversiteyi piyasaya servis veren bir kuruma
d&ouml;n&uuml;şt&uuml;recek bir reform programı &uuml;niversitelerin
&uuml;zerine y&uuml;r&uuml;yor.</p>
<p class="rtejustify">
<strong>İlk sinyaller</strong></p>
<p class="rtejustify">
Rıfat Sarıcaoğlu, uluslararası eğitim yatırım şirketi
Laureate&rsquo;in Bilgi &Uuml;niversitesi&rsquo;ne ortak olduktan sonra
&uuml;niversite m&uuml;tevelli heyetinin başına getirdiği işadamıdır.
Bir s&uuml;redir Vatan&rsquo;daki k&ouml;şe yazılarıyla AKP
&uuml;niversite reformunun ana destek&ccedil;isi haline gelen Sarıcaoğlu,
şirket &uuml;niversitesi planının T&uuml;rkiye&rsquo;deki en &ouml;nemli
lobicilerinden. Ge&ccedil;enlerde Yusuf Ziya &Ouml;zcan, &ldquo;İleride
&uuml;niversitelerimizde okuyacak &ouml;ğrenci bulamayacağız&rdquo;
demiş. Sarıcaoğlu da &ldquo;Doğru vallaha&rdquo; minvalinde bir yazıyla
hocasını kutlayıp &ldquo;Gelecekte nasıl bir &uuml;niversite&rdquo;
sorusunu bizim i&ccedil;in yanıtlamış.</p>
<p class="rtejustify">
Y&uuml;z binlerce gencimizin &uuml;niversiteye giremediğini, y&uuml;z
binlerce &ouml;ğrencimizin &uuml;niversite demeye bin şahit isteyen tabela
kurumlarda okumayı şans saydığı bir &uuml;lkede &ldquo;yakında
&uuml;niversitede okuyacak gen&ccedil; bulamayacakmışız.&rdquo;</p>
<p class="rtejustify">
<strong>Ama&ccedil; başka</strong></p>
<p class="rtejustify">
Esas ama&ccedil;, bir reform hareketiyle &uuml;niversitelerin piyasa
mantığına tamamen entegre olması. Bu ihtiyacın anlamlı ve acil
olduğunu artık anlatmak &ccedil;ok zor. &Ccedil;&uuml;nk&uuml;
b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nya piyasaların g&uuml;ven vermeyen kurumlar
olduğunu kabul etti. Eğitim kadar olağan&uuml;st&uuml; dikkat sarf etmemiz
gereken bir toplumsal sorumluluğun artık sorumsuzluğu tescillenmiş piyasa
kurumuna teslim edilmesine herkes en azından ş&uuml;pheyle bakar. Bu
nedenle sanki d&uuml;nyada &ccedil;ok radikal bir değişim olmuş da biz
gerisinde kalmışız gibi bir aciliyet hissiyatı yaratılmaya
&ccedil;alışılıyor.</p>
<p class="rtejustify">
Sarıcaoğlu&rsquo;na g&ouml;re yakında &ouml;ğrenci kalmayacağı
i&ccedil;in &uuml;niversiteler bile kapanabilirmiş. Hatta &ldquo;2030
yılında zek&acirc; geliştirici haplar eczanelerde satılacak.
&Ccedil;ocukların IQ&rsquo;su ge&ccedil;ici s&uuml;reler i&ccedil;in de
olsa, belirli oranda artabilecek. Belki de aynı yıl Uzakdoğu&rsquo;da
genetik m&uuml;hendisliğin gelişmesiyle artık genetik a&ccedil;ıdan
m&uuml;kemmele yakın &ccedil;ocuk doğurmak şart koşulacak ve bunun
i&ccedil;in teşvikler verilecek&rdquo;miş. (Vatan, 11.01.2010)</p>
<p class="rtejustify">
Aciliyet ve radikal değişim hissiyatı yaratıldıktan sonra esas mesele
patlatılıyor: &Uuml;cretsiz eğitim olmamalı. Hatta Sarıcaoğlu&rsquo;na
g&ouml;re benim de hoca olduğum Boğazi&ccedil;i gibi &uuml;niversiteler
kesinlikle paralı olmalı. Hatta, bilmiyorum, belki bir s&uuml;re sonra
y&uuml;z bulunursa kamu &uuml;niversitelerinin &ouml;zelleştirilmesi
&ouml;nerilecek.</p>
<p class="rtejustify">
Ne g&uuml;zel olur, devlet Boğazi&ccedil;i&rsquo;ni satar. Laureate alır.
&Uuml;st&uuml;ne de bir s&uuml;r&uuml; para kazanır. Parası olmayan
&ouml;ğrencilere de karşılıklı burs verilebilir. Okulda
&ccedil;alışabilirler. Yoksul &ouml;ğrenciler araba yıkayabilir,
sınıfların tozunu alabilir. Neden olmasın? Yirmi sene sonra zek&acirc;sı
az gelişmiş &ccedil;ocukları doğurmak yasaklanabiliyorsa, bu &ccedil;ok
mu abs&uuml;rd?</p>
<p class="rtejustify">
Konu &ccedil;ok &ouml;nemli. En &ouml;nemli zenginliğimiz cıvıl cıvıl
gen&ccedil;lerimiz. Onları b&ouml;ylesine bir pespaye piyasa mantığının
uzantısı haline gelmiş &uuml;niversitelerde okutmak isteyip
istemediğimizi daha ciddiyetle tartışmamız gerek. Se&ccedil;imden sonra
tartışma olmadan bir reform saldırısı gelecek gibi. 30 yıl sonrayı
&ouml;ng&ouml;renler, 30 g&uuml;n sonrayı nasıl &ouml;ng&ouml;remiyor
anlamıyorum. B&ouml;yle bir adım &uuml;niversiteleri karıştırır.</p>
<p class="rtejustify">
<strong>Kaynak: radikal.com.tr</strong></p>

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder