<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6676>13. TÜRKİYE HARİTA
BİLİMSEL VE TEKNİK KURULTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ YAYIMLANDI</a></h1><p>
HKMO tarafından 18-22 Nisan 2011 tarihleri arasında Ankara’da
düzenlenen 13. Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı
sonuç bildirgesi yayımlandı.<br />
<br />
<br />
<br />
<strong>13. TÜRKİYE HARİTA BİLİMSEL VE TEKNİK KURULTAYI<br />
SONUÇ BİLDİRGESİ</strong><br />
<br />
Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği, Harita ve Kadastro
Mühendisleri Odası tarafından 1987 yılından beri düzenlenen
Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı‘nın
13‘üncüsü 18-22 Nisan 2011 tarihleri arasında
Ankara‘da, yüksek bir katılımla gerçekleşmiştir.
Delegeler, konuklar ve öğrencilerle birlikte 2000 dolayında
katılımcı kurultayımızı izlemiştir.<br />
<br />
24 yıllık tarihi boyunca Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayları
sektörümüzde bir paylaşım yeri olmuştur. Bu paylaşım,
temelde, sektörün farklı alanlarında ulusal ve uluslararası
düzeyde görev yapmakta olan meslektaşlarımızın deneyim ve
birikimlerinin paylaşımıdır. Söz konusu deneyim ve birikimler kimi
zaman mevcut yöntemler ile geliştirilen yeni uygulamaları, kimi zaman
yeni yöntem ve kavramları, kimi zaman bilim ve teknolojideki
gelişmeleri, kimi zaman da farklı disiplinlerle yapılan ortak
çalışmaları içermiştir. Bununla birlikte her ne olursa
olsun kurultayların temel hedefi sektör mensuplarımız arasındaki
iletişimi güçlendirmek olmuştur.<br />
<br />
Kurultayların bir diğer amacı da teknik konuların yanı sıra ulusal ya
da evrensel düzeydeki ekonomik, sosyal, siyasal, politik,
kültürel vb. gelişmeleri meslektaşlarımızın tartışmasına
açarak sosyal ve toplumsal bilincin oluşmasına ve bu bilincin
yayılmasına katkıda bulunmaktır. Kurultayımızda düzenlenen iki
panel ülkemizde ve dünyada yaşanan bu gelişmeleri anlama ve
değerlendirmeye dönüktür.<br />
<br />
Kurultay kapsamında eğitim programları da yer almıştır.
Üyelerimizin talepleri doğrultusunda belirlenen "Uzaktan
Algılamanın Temelleri" ve "Uydu Görüntüleri
Kullanılarak Mekansal Veri Üretimi" başlıklı eğitim
çalışması HKMO MİSEM Salonunda iki gün
sürmüştür.<br />
<br />
<em><strong>Yeniden İnsan İçin</strong></em><br />
<br />
"Mühendislik her zaman yeninin simgesi oldu, gelişimin ve
geleceğin simgesi oldu. Son zamanlarda ise ‘yeni‘ esas
amacından, insandan koparıldı. Ulusötesi tekellerin dayatmaları,
reform adı altında sundukları yapısal değişiklikler ‘yeni‘
olarak önümüze sürüldü. Ancak uygulamaya
konulan bu programlarda temel olgunun "insan" olmadığı
geç de olsa görüldü.<br />
<br />
‘Yeni‘ ile insanın bağına tekrar vurgu yapılmasının
gerekliliğine olan inançla yola çıkılarak ‘Yeniden
insan için bilim, teknoloji ve mühendislik‘, ‘Yeniden
insan için Doğa, Tarım ve Kent‘, Yeniden insan için
Medya‘, ‘Yeniden insan için Örgütlenme.‘,
‘Yeniden insan için Demokrasi‘ diyoruz. ‘Yeni‘
aramıza dönüyor, yarını yeniden, hemen kurmak
için."<br />
<br />
Emperyalizm, yayılmacı politikaları doğrultusunda Ortadoğu ve Kuzey
Afrika ülkelerini yapılandırmaya devam etmektedir. Bu coğrafyada
kendi yarattığı diktatörleri tasfiye etmekte, halkı kullanarak
süreci sözüm ona demokrasi adına yürütmektedir.
Gerçekte ise; kendi çıkarları için bölgeyi
açıkça işgal etmektedir.<br />
<br />
1980‘den bu yana uygulamaya konulan ekonomik, sosyal,
kültürel, politik programların içeriğinde emek, demokrasi,
özgürlük ve barış yoktur. Bir başka deyişle odağında
insan yoktur.<br />
<br />
Yoksulluk ve işsizlik insanlığın karşısında iki büyük sorun
olarak varlığını devam ettiriyor. İktidar sahipleri ise yoksulluk ve
işsizliği bitirmeyi değil yönetmeyi tercih ediyorlar. Yoksulluk ve
işsizlik iktidar politikalarının bir aracı olarak "insanın"
karşısına dikiliyor. "Yeniden insan için" yoksulluğun
yönetilmesine karşı insanı merkezine alan bir yaklaşımı temsil
etmekte ve insanlığın geleceğine dair umutlarını yeşertmektedir.<br />
<br />
Demokrasinin güçler ayrılığı prensibi olarak bilinen yasama,
yürütme ve yargı organlarının ayrılıkları ilkesi geride
bıraktığımız dönemde ortadan kaldırılmaya
çalışılmıştır. Yürütme erki, antidemokratik baraj
sisteminin yardımıyla yasamayı etkisi altına almış, bununla
yetinmeyerek yargı sistemi başta olmak üzere ülkedeki kurumları
dönüştürmeye girişmiştir. Ülkede yasama,
yürütme ve yargı erklerinin tümü iktidar adına tek bir
elden yürütülmek istenilmektedir. Bu irade kendisini
açıkça ifade etmektedir. Bunun sonucu olarak bir korku
imparatorluğu yaratılmıştır.<br />
<br />
Bugün, korku imparatorluğunu yaratanlar bile yarattıkları sistemi
kontrol edememekten korkmaktadırlar.<br />
<br />
Demokrasi ve özgürlük kelimelerinin içinin
boşaltıldığı bir döneme tanıklık etmekteyiz. Özel Yetkili
Mahkemeler, Devlet Güvenlik Mahkemelerinin devamı olarak varlığını
sürdürmekte, gözaltı sürelerinin keyfi kullanımı ile
yargılamadan cezalandırma yöntemi uygulanmaktadır. 12 Eylül 2010
tarihinde ileri demokrasi hamasetleriyle yapılan anayasa değişiklikleri,
demokratikleşme ve özgürleşmeye katkı sağlamamıştır.
Yapısı değiştirilen yargı kurumları, siyasal iktidara daha bağımlı
hale getirilmiş, yargı bağımsızlaşmak bir yana
siyasallaştırılmıştır.<br />
<br />
Siyasal iktidarın yürütme, yasama ve yargıyı kontrol ettiği,
daha da öteye, bunun tek kişiye dayalı monarşik bir
çağrışım yaptığı günümüz
Türkiye‘sinde başkanlık sisteminin tartışmaya
açılması tesadüfi değildir. Başkanlık sistemi ABD dışında
ihraç edildiği hiçbir ülkede başarılı olmamıştır.
Başkanlık sistemiyle siyasal iktidarın tek elde toplanması demokratik
geleneklerin güçlü olmadığı ülkelerde tek adamlık
ve diktatörlük sonuçları doğurmuştur.<br />
<br />
"Yeniden insan için" böyle bir ortamda eşitliğe,
özgürlüğe, demokrasiye olan inanca vurgu yapmaktadır.<br />
<br />
Ülkemizde ve dünyada sosyal, siyasal, ekonomik ve
kültürel alanlara yönelik gelişmeler hızla yaşanmakta iken
bu süreci görmek ve insan için yönlendirmek, temel
hedefimiz olmalıdır.<br />
<br />
O nedenle, "Yeniden İnsan İçin" diyerek, aydınlık ve
mutlu geleceğimizi selamlıyoruz.<br />
<br />
<em><strong>Teknik Oturumlar;</strong></em><br />
<br />
Yaklaşık 2000 kişinin izlediği kurultayda, "Deprem Sonrası Hasar
Tahmini", "Coğrafi Bilgi Sistemi Uygulamaları", "Arsa
ve Arazi Düzenlemeleri", "Tarihi ve Kültürel
Mirasın Korunması", "Jeodinamik Çalışmalar",
"Çevre Kirliliği", "Afet ve Acil Durum
Yönetimi", "Kıyı Yönetimi ve Deniz Kadastrosu",
"Taşınmaz Değerleme", "3 boyutlu Kadastro", "İş
Güvenliği ve İşçi Sağlığı", "Yüksek
Öğretim Sorunları"‘na kadar geniş bir yelpazede bildiriler
sunulmuştur.<br />
<br />
Jeodezik çalışmaların önemli bir ayağını da tektonik
hareketlere bağlı yer değiştirmelerin izlenmesi oluşturmaktadır. Yer
bilimcilerin tektonik hareketleri yorumlamak için ihtiyaç
duyduğu ölçme çalışmaları, hareketi anlamlı şekilde
yorumlayabilmek için gereken duyarlılığa sahip olmalıdır. Yersel
amaçlarla kurulmuş mikro-jeodezik ağlarda GPS
ölçmelerindeki zamansal ve teknik yetersizlikler nedeniyle
deformasyon analizi sonuçları yanıltıcı olabilmektedir. Jeodezik
ağlarda hız vektörlerinin elde edilmesi uzun zamana yayılan
gözlemler ve presizyonlu çalışmaları gerektirmektedir.<br />
<br />
Türkiye Ulusal Düşey Kontrol Ağında referans olarak kullanılan
jeoit için yaklaşık 9cm olarak verilen konum doğruluğu
arttırılmalıdır. Bu amaçla, kıyı ve denizlerde uydu altimetresi,
karada yersel ölçmelerin yanı sıra havadan gravite
ölçmeleri gerçekleştirilmeli, nivelman ağının
yenilenmesi çalışmaları yürütülmelidir.<br />
<br />
Geçtiğimiz yıllar içerisinde Coğrafi Bilgi Sistemleri
kullanımı tüm sektörler düzeyinde yaygınlaşmış, meslek
alanımızın ağırlıklı olduğu çok disiplinli bir sektör
haline dönüşmüştür. Yaygınlaşmanın sonucu olarak
ihtiyaç ve beklentiler yeniden şekillenmektedir.
Günümüzde CBS kullanıcıları için veri yerine servis
hizmetlerinin sağlanması ihtiyacı daha ön plandadır. Servis
yönelimli mimariler ile CBS kullanıcılarına sunulan hizmetin
standartları yükselecektir. Türkiye Ulusal CBS altyapısının
kurulmasındaki belirsizlik ise sürmektedir. Yapılmış ihalelerle
ilgili süreçler sektörce takip edilerek TUCBS kurulumunun
bir an önce hayata geçirilmesine katkı sağlanmalıdır.<br />
<br />
Kamu kurumlarında servis hizmetlerine yönelik projeler geliştirilmiş
olup, geodata ve geoportal hizmetleri çatısı altında coğrafi
portal ve coğrafi veri paylaşımı yapılmaktadır.<br />
<br />
Kıt kaynakların etkin kullanımı için kurumlar arası
çalışmaların ilke edinilmesinin de ötesinde yasal zorunluluk
olarak hayata geçirilmesi gerektiği vurgulanmıştır.<br />
<br />
Meslektaşlarımızın, altyapı şebekelerinde optimizasyon bazlı konumsal
algoritmalar yardımıyla karar destek sistemleri geliştirilmesi
üzerine çalışmaları ilgi çekmiştir.<br />
<br />
Meslek disiplinimizin farklı kurum ve enstitülerde kullanılmasına
ilişkin örnekler gün geçtikçe artmaktadır.
Çevre kirliliği üzerine çalışmalarını
sürdüren enstitülerde harita mühendislerinin görev
almaya başlamasının ardından, CBS ve uzaktan algılama tekniklerini
kullanan çeşitli projeler hayata geçmiş, çevre
kirliliği araştırmalarına meslektaşlarımızca önemli katkılar
sağlanmıştır.<br />
<br />
Kültür ve tabiat varlıklarının kayıt altına alınması ve
korunmasında daha önceki dönemlerde Harita Mühendisliğinden
yararlanılmamış olması önemli kayıplara neden olmuştur. İlgili
kurumlarda meslektaşlarımızın göreve başlamalarıyla bu durum fark
edilmiş ve önemli çalışmalar başlatılmıştır.
Kültür ve tabiat varlıklarının korunması önemli olduğu
kadar meslektaşlarımız için yeni bir çalışma alanını
ifade etmektedir. Genç mühendisler de yaptıkları sunumlar ile
konunun ardında olduklarını göstermişlerdir.<br />
<br />
Coğrafi bilginin iletimi ve iletişimi konusunda etkin rol alan
mesleğimizin uçuş haritaları, hologram haritalar gibi yeni harita
sunuş ortamları üzerinde de çalışmalar yürütmesi
gerekliliğine işaret edilmiştir.<br />
<br />
Uzaktan Algılama tekniklerinin, Lidar ve Yersel Lazer Tarama
teknolojilerinin, disiplinler arası projelerin çok önemli bir
parçası olduğu, dolayısıyla meslektaşlarımızın ortak
çalışmalarda liderlik görevlerini üstlenmeyi
hedeflemelerinin altı çizilmiştir.<br />
<br />
Arazi toplulaştırma çalışmaları son dönemde meslek
alanımızın gündeminde önemli bir yer tutmaktadır. Ülkemiz
kırsal alanlarındaki parsel boyutlarının işletmeye uygun olmaması
dolaysıyla ortaya çıkan düşük verimlilik
toplulaştırmaya olan ihtiyacı arttırmaktadır. Toplulaştırma
işlemlerinin arazi düzenlemeleri içerisinde kullanımı hızla
artış göstermekte, pek çok mühendislik projesi öncesi
toplulaştırma çalışmaları yürütülmektedir.
Toplulaştırma işlemleri sonrasında sulamada % 60‘lara varan su
tasarrufunun sağlandığı, önümüzdeki dönemde
çok ciddi miktarda kırsal alan için arazi
toplulaştırmasının yapılmasının planlandığı ifade edilmiştir.
İhalelerde, konsorsiyum veya mühendislik hizmeti olarak ayrı ihale
edilmesinin, arazi toplulaştırma projelerini daha nitelikli kılacağı ve
kamu yararına gerçekleşmesini sağlayacağı dile getirilmiştir.<br
/>
<br />
Önümüzdeki on yıl içerisinde ciddi miktarda kadastro
yenilemesi yapılmasına gereksinim olduğu, yenileme
çalışmalarında özel sektöre de önemli görevler
düşeceği hatırlatılmıştır. Özel sektörün
yapılanmasında ve sağlıklı gelişmesinde önemli rolü olan
eşitlik ilkesi, rekabet koşulları ve tekelleşmenin önlenmesi
hususunda kamu kurumlarının duyarlı olması vurgulanmıştır.<br />
<br />
Türkiye kadastrosu, kamu hizmetlerinin projelendirilmesinde temel
altlık olacak, kamu yönetimini kolaylaştıracak bir bilgi sistemine
dönüşme aşamasındadır.<br />
<br />
Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü‘nce
yürütülen "Taşınmaz Değerlerinin Belirlenmesi ve
Kayıt Altına Alınması Çalıştayı" çok önemli
bir adım olarak değerlendirilmiştir.<br />
<br />
Taşınmaz değerleme faaliyetlerinin özellikle Almanya ve İspanya
uygulamalarına benzer olarak kadastro idarelerine verilmesi ve yasal,
kurumsal ve teknik altyapının oluşturulması önerilmiştir.<br />
<br />
Taşınmaz değerleme verilerinin ulusal bir veri tabanında tutulması
gerektiği belirtilmiş, değerlemede kullanılan matematiksel
yöntemlere ilişkin model önerileri sunulmuştur.<br />
<br />
Kıyı ve deniz alanlarında artan insan kaynaklı kullanımın bu alanlarda
mülkiyetin ve sınırların tanımlamasını gerekli kıldığı, bu
nedenle deniz kadastrosu kavramının geliştiği vurgulanmış, bu alandaki
çalışmalar dünyadaki örnekleri ile birlikte
tartışılmıştır.<br />
<br />
Özel mühendislik ölçmelerinde hassas nokta konumlama
tekniğinin kullanılabilirliği üzerine çalışmalar
aktarılmış, hidrografik ölçmeler alanına ilişkin
örnekler verilmiştir.<br />
<br />
Sayısal Arazi ve Yükseklik Modellerinin kalite değerlendirme
sürecinin yönetmeliğimizde yer alması gerektiği
vurgulanmıştır.<br />
<br />
Üniversitelerimizde yüksek kontenjanlar, ağır ders yükleri,
akademik kadro eksikliği ve ikinci öğretimin getirdiği yıpratıcı
koşullar akademik çalışmaları ve ar-ge süreçlerini
engellemektedir.<br />
<br />
Kamu kurumları ve üniversiteler, teknoloji ve yazılım geliştirme
çalışmalarında ortak projeler geliştirmelidir.<br />
<br />
Sonuç olarak;<br />
<br />
Kurultayımız beş günlük bir zaman diliminde başarıyla
gerçekleştirilmiştir. Kurultayda sunulan bildiri sayısı ve
çalışmaların bilimsel ve teknik niteliğinin yüksek oluşu,
delege katılımının yüksekliği, yaşanan tartışmaların
canlılığı, bilim ve teknoloji sergisine ve "Gülseren Yurttaş
Anısına İş Sağlığı ve Güvenliği Fotoğraf Yarışma" olan
ilgi bu başarının göstergelerindendir.<br />
<br />
Ülkemizde 104‘ü kamu 53‘ü vakıf toplam 157
üniversite bulunmaktadır. Her yıl 36 bin civarında mühendis bu
üniversitelerden mezun olmaktadır ve % 26‘sı işsizdir.
Dolaysıyla, hızla artan üniversitelerin sayısı beraberinde yeni
sorunlar da getirmektedir. Anayasamıza göre devlet, "..
ülkeye ve insanlığa hizmet etmek üzere..",
"çağdaş eğitim-öğretim esaslarına dayanan",
"milletin ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan
gücü yetiştirmek amacıyla", "..bilimsel özerkliğe
sahip" üniversiteler kurmakla sorumludur. Bu sorumluluğun doğru
olarak yerine getirilmesi önemlidir. Ne yazık ki gerek meslek
örgütlerinin, gerekse ilgili kurumların görüşleri
alınmayarak, eğitim, üretim, çalışma yaşamı ilişkisi
kurulmamaktadır. Üniversitelerin içerisinde bulunduğu durumun
baş sorumlularından olan, "12 Eylül kurumu" YÖK
kaldırılmalıdır.<br />
<br />
27 Mart 2011 tarihinde 1.7 milyon gencin girdiği Yüksek Öğretime
Geçiş Sınavında (YGS) yaşanan ve sonrasında yetkililerin
yaptığı açıklamalarla büyüyen "Şifreleme"
skandalı milyonlarca öğrencimizi, gencimizi, ailelerini ve tüm
toplumu rahatsız etmiştir. Bu olayın gerçek yüzü hızla
aydınlatılmalı, varsa, sorumluları ortaya çıkarılmalı,
gençlerin ve ailelerinin mağduriyeti mutlaka giderilmelidir.<br />
<br />
Kurultayımızda ele alınan ve bildirgemizde özetlenen konular
meslektaşlarımız ve Odamız açısından büyük değer
taşımakta, bundan sonra geliştirilecek sektörel politikalar
açısından önemli bir altlık oluşturmaktadır. Kuşkusuz,
kurultayımıza ilişkin yapılacak eleştirel değerlendirmeler ve
görüşler bundan sonra gerçekleştirilecek olan benzeri
etkinliklerin başarısının güvencesi olacaktır.<br />
<br />
Bilimde, teknolojide, mühendislikte, tarımda, örgütlenmede,
insanı hatırlatmanın zamanı geldi. İnsanlığın geleceğinin karanlık
olmasına izin vermek istemiyoruz.<br />
<br />
<strong>Yaşasın "Yeniden İnsan İçin!"<br />
<br />
TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI<br />
<br />
13. TÜRKİYE HARİTA VE BİLİMSEL TEKNİK KURULTAYI</strong><br />
</p>
<p>
</p>
<p>
<em><strong>Kaynak: TMMOB<br />
</strong></em></p>
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder