<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6713>Örnektepeliler Evlerine Ne
Zaman Kavuşacak?</a></h1><p>
</p>
<div id="contenttitle" style="border-bottom-width: 1px; border-bottom-style:
solid; border-bottom-color: rgb(0, 0, 0); margin-bottom: 5px; font-family:
Verdana; font-size: 11px; line-height: 16px; ">
<h2 style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px;
margin-left: 0px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px; font: normal normal bold 20px/normal Arial; color:
rgb(102, 102, 102); display: inline; ">
Örnektepeliler Evlerine Ne Zaman Kavuşacak?</h2>
</div>
<div class="text" id="content-text" style="margin-top: 5px; font-family:
Verdana; font-size: 11px; line-height: 16px; ">
<img alt="" height="368"
src="http://arkitera.com/UserFiles/Image/news/2011/05/23/ornek_2.jpg"
width="490" /><br />
<span class="fotograf_detay" style="color: rgb(128, 128, 128); size: 11px;
">Hilton Garden Inn Oteli'nin Silüeti, Fotoğraflar: Amplio Emlak
Yatırım </span><br />
<br />
İstanbul Haliç Bölgesi'nde gerçekleşen projeler ile
bölge bir dönüşüm içerisinde. Miniatürk,
Bilgi Üniversitesi Santral Kampüsü, Sütlüce Kongre
Merkezi, Rahmi M. Koç Müzesi gibi projelerin yanı sıra davetli
bir yarışma ile projelendirilen ve 2010 yılında inşasına başlanan
Hilton Garden Inn Oteli de bu gelişimi tetikleyen önemli projeler
arasında yer alıyor.
<p>
İstanbul Sütlüce'de 2010 yılında yapımına başlanan ve
halen devam eden Hilton Garden Inn Haliç Oteli'nin
çevresindeki konutların inşaattan dolayı zarar
gördüğü ve bu nedenle de mahallelilerin de evlerinden
çıkarıldığı gündeme geldi.</p>
<p>
<img alt="" height="326"
src="http://arkitera.com/UserFiles/Image/news/2011/05/23/ornek_1.jpg"
width="490" /><br />
<br />
<img alt="" height="365"
src="http://arkitera.com/UserFiles/Image/news/2011/05/23/ornek_3.jpg"
width="490" /><br />
<span class="fotograf_detay" style="color: rgb(128, 128, 128); size: 11px;
">Otel inşaatının arkasında yer alan sağlıksız yapılaşma</span><br
/>
<br />
Otel inşaatının arkasında yer alan ve Örnektepe Mahallesi olarak
geçen konut alanında çok karmaşık bir yapılaşma söz
konusu. Yapıların çoğu kaçak. Bazıları ya tapulu -
ruhsatsız, ya tapusuz - ruhsatlı ya da ruhsatlı - iskanlı. Ayrıca zemin
açısından da çok sorunlu bir bölge. Fakat konumu gereği
oldukça önemli. Kentin merkezi bölgesinde,
Haliç'in kenarında yer alıyor.</p>
<p>
Bu mahallede ruhsatlı ve tapulu daire sahibi Mehmet Durak, otelin
inşasından bu yana yaşadıkları süreci şu şekilde anlatıyor:</p>
<p>
"Temel açma (kuyu) işlemleri başladıktan kısa bir süre
sonra inşaat çevresinde bulunan binalar ufak ufak çatlamaya
başlamış ve artarak devam etmiştir. Evleri oturulamaz hale gelen
yaklaşık 70 hane Temmuz ve Ağustos 2010 süresince Beyoğlu Belediyesi
tarafından mühürlenmiştir. Fermak İnşaat yetkilileri bizlere
kiralık ev bulmamızı, kiralarımızın Fermak İnşaat tarafından
ödeneceğini (yazılı hiçbir belge imzalamayacaklarını
özellikle belirterek) sözlü olarak taahhüt etti.
Bugüne kadar ödedi, ancak elimizde bir belge yok.</p>
<p>
Eylül 2010'da benim dairemin de bulunduğu bina sakinleri olarak
binamızın ve çevremizin zemini ve durumunu görmek için
mahkemeden bir bilirkişi raporu talep ettik. Bu bilirkişi raporunda
çevreye verilen bu zararın temel çalışmalarında ki yanlış
teknik uygulamalardan kaynaklandığı belirtildi. Aynı zamanda Fermak
İnşaat da bilirkişi tespit raporu istedi, ancak bu raporu bizimle veya
avukatlarımızla hiç paylaşmadı, sadece sözlü olarak
'Bizim kabahatimiz yok evler çürükmüş,'
dedi.</p>
<p>
Mimarlar Odası'na başvurduk. Mücella Yapıcı, projenin daha
önce kendilerine geldiğini Haliç Kıyısı'nda bu kadar
büyük kütleli yapıların çok tehlikeli olduğunu,
çok detaylı araştırılmadan bu inşaatın yapılmaması
gerektiğini belirttikleri halde sınırsız yükseklik, her şekilde
kullanılabilirlik (AVM, Otel, Eğlence Merkezi vs.) gibi çok
ayrıcalıklı bir imar verilerek inşaatın başladığını ve çok
büyük hatalar yapıldığını, evlerin çatlamasının
kaçınılmaz olduğunu basın dahil hepimize aktardı.</p>
<p>
İnşaat Mühendisleri Odası kendi girişimi ile bilirkişi raporu
hazırladı ve inşaat firmasının hatası yüzünden evlerin
oturulamaz hale geldiğini aylık dergisinde rapor ile sundu.</p>
<p>
Tüm bu süreçte inşaat birgün bile durmaksızın gece
gündüz devam etti.</p>
<p>
Aralık 2010 ve Ocak 2011'de Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah
Demircan iki defa mahalleliyi toplantıya çağırdı.</p>
<p>
İlk toplantıda evlerin bir kısmının güçlendirme ile
kurtarılamayacak durumda olduğu belirtildi. Ortak çözüm
olarak hasarlı, hasarsız bütün binaların yıkılarak yeni bir
site yapılması hak sahiplerinin hakkını alması fazladan olacak daireler
ile de müteahhit firmanın (Fermak) inşaat maliyetini
çıkarması gibi bir fikir ortaya çıktı.</p>
<p>
İkinci toplantıda bir Taslak Proje gösterildi. Hak sahiplerinin
hakları konusunda birebir görüşme yapılacağı, 2 hafta
içinde görüşmelerin biteceği belirtildi.</p>
<p>
Ocak ayından bu yana iki hafta sürecek denen görüşmeler
hala başlamadı. Belediye hiçbir bilgi vermiyor. Sanırsınız ki
devlet sırrıdır. Söz konusu alanda tapusuz, arsa tapulu binalar
olduğu gibi bizim binamız gibi imarlı, iskanlı, kat mülkiyet tapulu
binalar da var. Süreç ne kadar uzayacak belli değil.
Üç aylığına taşının dediler, sekiz ay oldu daha
çözümün adı konmadı. Sadece kiraların ödenmesi
ile huzurun sağlandığı düşünülüyor ancak tüm
mahalleli düzeninden oldu. Çocukları okul değiştirmek zorunda
kaldı. Bunları sorgulayan yok. Kafalarda hep 'Ne olacak?'
sorusu.</p>
<p>
Benim dairemin bulunduğu 6 daireli binada yeni bina olması dolayısı ile
gözle görünür hasar yok tüm tehlike arkamızdaki
binanın olası hareketinde direk bize etki edeceği. Arkamızdaki binanın
yıkılması kesin diyorlar 'Yıkın evime geçeyim' diyorum
olmaz diyorlar. Hala kredisini ödediğim dairemde oturamıyorum ve
geleceğimiz belli değil."</p>
<p>
Konuyla ilgili olarak İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul
Şubesi'nin yapmış olduğu raporda alanın değerlendirmesi şu
şekilde yapılıyor:<br />
"Yapılan gözlemler, alınan beyanlar doğrultusunda oluşan
kanaatlere göre, düzensiz ve denetimsiz yapılaşmanın yoğun bir
biçimde uygulanmış olan bu bölgede, devam etmekte olan inşaat
çalışmaları, çevrede ve yapılarda inkar edilemez
önemli hasarlara yol açmıştır. Yüklenici firmanın
uyguladığı iksa yöntemleri bu tür kazılar için
geçerli olarak değerlendirilebilir. Uygulama esnasında belirli
sınırlar içinde kalmak koşuluyla bir miktar deplasmanın oluşması
da beklenebilir.</p>
<p>
Projelendirme, zemin verileri, çevre yapıların özellikleri
gözetilerek yapılmalıdır. Bu olayda, ilk uygulama projesinin bu
açıdan yetersiz olduğu, hasarların oluşmasından itibaren proje
tadilatı yoluyla iksa sisteminde güçlendirme yapıldığı
görülmüştür. Gerek yüklenici firmanın beyan
ettiği inklinometre ölçümleme verileri, gerekse bölge
sakinlerinin son on gün içinde yeni hasarların meydana
gelmediği yönündeki beyanları, hasarlara yol açan zemin
hareketinin şimdilik stabil hale geldiğini
düşündürmektedir.</p>
<p>
Tam stabilite, devam etmekte olan inşaatın şev üst kotuna
ulaşılmasından sonra meydana gelebileceğini söylemek
mümkündür. İnşaat sıralamasının anolar şeklinde ve risk
arzeden bölgelerden başlamak koşuluyla planlanmış olması doğru
olarak değerlendirilmiştir. İnşaatın hızla sürdürülmesi,
bu sürede iksa perdelerinin deplasmanlarını sürekli kontrol
altında tutulması, hareketlenmenin sınırları aşması durumunda perde
stabilitelerini sağlayacak önceki önlemlere benzer yeni
önlemler alınması riski düşürmek açısından
gereklidir. Bu süre içinde, hasarlı binaların tamamen
boşaltılması, hasar görülmeyen binaların devamlı gözlem
altında tutulması, en küçük bir hasar belirtisi durumunda
teknik elemanlar tarafından yeniden değerlendirmeye tabi tutulması
önem arzetmektedir."</p>
<p>
Raporda da belirtilmiş olduğu üzere bölgedeki yapılar
"gecekondu" niteliğinde olması nedeniyle yapılan inşaattan
zarar görmesi aşikar. Fakat mevcut durumun bu şekilde geliştiği
bölgede böyle büyük bir otel projesi uygulanmadan
önce zemin verileri ve bina durumları gözetilerek yerel
yönetim tarafından önlemler alınması gerekir. Temel sorun
aslında bu yapılaşmaların en başından oluşumuna izin verilmesi ve bu
zamana dek bu kötü, sağlıksız durumdaki yapılara
çözüm bulunamaması.</p>
<p>
Hilton Garden Inn Oteli'nin yatırımcı firması Amplio Emlak
Yatırım A.Ş. yöneticisi Alaeddin Babaoğlu konuyla ilgili olarak
görüşlerini şu şekilde ifade ediyor:</p>
<p>
"HGI Golden Horn projesi kapsamında yapılan iksa sistemi
projelendirilmesi, İTÜ ve YTÜ İnşaat Mühendisliği
Fakülteleri ile İTÜ Yapı ve Deprem Uygulama Araştırma Merkezi
tarafından onaylanarak hazırlanmıştır. Yapılan uygulamada tüm
önlemler alınarak, zemin ve iksa konusunda, alanında uzman en iyi
profesörlerden, uygulama aşaması da dahil olmak üzere, projenin
tüm aşamalarında danışmanlık hizmeti alınmıştır.</p>
<p>
Uygulama öncesinde ise, bölgenin risk haritası
çıkartılarak bilirkişi heyetiyle mevcut durum analizleri
yapılmıştır. Bu risk haritası içinde kalan bölgede herhangi
bir hasar oluşmamıştır. Ancak, hasarlı yapıların neredeyse hepsi risk
haritamız dışında kalan bölgede ruhsatsız, iskansız ve
mühendislik hizmeti alınmadan, düzgün inşaat malzemesi
kullanılmadan yapılmış gecekondu tipi yapılar olmuştur.</p>
<p>
<img alt="" height="326"
src="http://arkitera.com/UserFiles/Image/news/2011/05/23/ornek_4.jpg"
width="490" /><br />
<br />
<img alt="" height="368"
src="http://arkitera.com/UserFiles/Image/news/2011/05/23/ornek_5.jpg"
width="490" /><br />
<br />
Otel inşaatı yapılmadan önce ve yapıldıktan sonra mahkemeden
bilirkişi raporları alınarak, bu evlerin bu inşaattan dolayı zarar
görmediğini hep birlikte görmüş olduk. Problem, tüm
İstanbul'un ortak problemi... Çünkü birçok
yapı, küçük bir etkiyle bile hasar görebilecek
konumda. Bu yüzden, senelerdir göz yumulan bu yapılaşmalar
özellikle deprem riskinden dolayı zaten yenilenmesi gereken yapıları
grubunda yer alıyor.</p>
<p>
Hem Büyükşehir Belediyesi hem de Beyoğlu Belediyesi bu konuyla
ilgili çalışmalar yapıyorlar. Biz, bu konuda elimizden gelen her
türlü desteği vermeye hazırız. Ama konu Belediye'nin
liderliğinde çözülmesi gereken bir konu
çünkü, çoğu hak sahibi, mülk sahibi de değil
hatta, inşaat ruhsatı da yok ama ortadaki gerçek tüm
İstanbul'da bu şekilde devam ediyor. Halen bu şekilde yasayan 1,5
milyon aile olduğunu unutmamak gerekiyor.</p>
<p>
Yani olay su anda belediye tarafından ele alınmış ve
çalışılmaya başlanmıştır. Umudumuz, çevrenin
düzgün bir şekilde yenilenerek, depreme dayanıklı, yaşam
kalitesini arttıran bir anlayışla yenileniyor olmasıdır."</p>
<p>
Alaeddin Babaoğlu, Sütlüce'de gerçekleştirdikleri
otel projesi ile bölgedeki gençlere iş ve staj imkanları
sunacaklarını, dünyanın en büyük işvereni olan beyaz
endüstriye, gençleri yönlendirmede yardımcı olacaklarını
da ekledi. Bu nedenle de çevredeki konut alanlarında yaşayanların
bu alanda yaşamaya devam edeceklerini söyledi.</p>
<p>
Ayrıca Türkiye'de LEED sertifikalı ilk otel olacağını
belirten Babaoğlu, tamamlanma aşamasına gelen otelin, 2011'in 3.
çeyreğinde müşterileri ile buluşmayı hedeflediklerini
açıkladı.</p>
<p>
Birgün Gazetesi'nin 2010 yılında çıkan haberine
göre, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ÇED
Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı konuyla ilgili
görüşlerini şu şekilde ifade ediyor: "Orada yapılan
çok ayrıcalıklı bir imar planı. İnşaat alanındaki
Karaağaç Tekkesi nedeniyle Bektaşiler 2007'de orada ayağa
kalkmıştı. İBB'nin Deprem Zemin Araştırma
Müdürlüğü de uyarmıştı. Haliç sırtları ciddi
sorunlu bir yer. Biz imar hakları ve oradaki doku açısından
endişeliydik. Belediyenin tespitlerine göre yapılan
çalışmalarda zemin suyu boşalmış ve kaymalar olmuş. Bunun bedeli
ne olacak, kim burayı nasıl tespit edecek belli değil. İnsanlar
müteahhit firmayla belediyenin sözlerine kalmışlar. Burası
2006'da özel proje alanı ilan edilmiş ve proje ne yazık ki
Anıtlar Kurulu'ndan da geçmiş."</p>
<p>
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nden Sami
Yılmaztürk de "TOKİ'nin burada oturanların konut
sorunlarını çözmesi gerekirken buna yönelik hiçbir
adım yok. Biz belediyelere yazı yazdık, ama yanıt gelmedi. Hilton Oteli
deniz seviyesinin aşağısına inmiş durumda ve kazılarda yapılar
oldukça zarar gördü. Haliç'in etrafı dolgu
alanı ve zemin yumuşak. Burada böyle büyük kütleli
yapıların yapılması, çevredeki yapılara da zarar vereceği gibi,
kentsel açıdan da sakıncaları var. Trafik, altyapı sorunlarını
da beraberinde getirecektir. Hem insan hem de trafik yoğunluğu getirecek ve
mevcut altyapı bu yoğunluğu kaldıramayacaktır.</p>
<p>
Bu alanda bir dönüşüm söz konusu. Ulaşıma
yönelik kavşaklarla bölgeyi Tarihi Yarımada'ya bağlayan
planlar söz konusu. Yapılacak yeni yapı, çekim merkezi
oluşturacaktır. O bölgede tamamen yüksek yoğunluklu yapıların
oluşmasına neden olacaktır. Biz burada sağlıklı yapılar yapılmasına
karşı değiliz, ama bir plan çerçevesinde yapılması lazım.
Altyapısının çözülmüş olması lazım. Siz orada
mevcut kaçak yapılar dururken, onlara ilişkin hiçbir
iyileştirme yapılmadan yeni bir lüks alan yaratmanız bölgenin
rantını da arttıracaktır. Her parsel sahibi, daha yüksek imar
hakkıyla bina yapma talebinde bulunacaktır. Ama orada insanlar
dışlanarak, fiili bir planlama süreci yaşanıyor. Şehircilik
bilimine uygun bir plan yapılmadan, parsel bazında plan tadilatları ile
yapı yapılıyor. İstanbul'un çevre düzeni planı
yapıldı, fakat planda öngörülmeyen bir sürü proje
yapılıyor," şeklinde görüşlerini bildirdi.</p>
<p>
Beyoğlu Belediyesi Başkan Yardımcısı Arif Köklü ise konuyla
ilgili olarak, alandaki çalışmalarına yoğun bir şekilde devam
ettiklerini, herkesin isteklerini yerine getirmenin çok zor olduğunu,
hedeflerinin yaşayan herkesin bölgede kalmasını sağlamak olduğunu
söyledi. Ayrıca konuyla ilgili olarak 1 - 2 haftaya kadar orada
yaşayanlarla evlerinin son durumu hakkında görüşmelere
başlayacaklarını belirtti.</p>
<p>
Şu an mahallede yaşayanlar ve özellikle tapulu, iskanlı mülk
sahipleri dört gözle evlerine kavuşmayı bekliyor. Bu
süreç ne zaman sonuçlanacak belli değil. Akıllara
"Bu bölgeye otel projesi önerilene kadar, öncelikle
sorunlu yapılaşmaya çözüm bulunması gerekmez miydi?"
sorusu geliyor. Belediye, alanı mevcut fonksiyonu ve yaşayanları ile
muhafaza edeceklerini söylüyor. Dönüşümün
sonucunu bekleyip göreceğiz.</p>
<p>
Kaynak: <a
href="http://arkitera.com/h63914-ornektepeliler-evlerine-ne-zaman-kavusacak.html">http://arkitera.com/h63914-ornektepeliler-evlerine-ne-zaman-kavusacak.html</a></p>
</div>
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder