23 Mayıs 2011 Pazartesi

Siesta'dan uyanış / Pablo Ouziel

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6724>Siesta'dan uyanış / Pablo
Ouziel</a></h1><p class="rtejustify">
İspanya&rsquo;daki halk hareketi, Madrid&rsquo;deki la Puerta del Sol
(G&uuml;neş Kapısı) Meydanı&rsquo;nın giderek &uuml;lkenin Tahrir
Meydanı&rsquo;na benzemesiyle uyanışa ge&ccedil;miş
g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor ve &lsquo;Arap Baharı&rsquo; şimdilerde sanki uzun
bir &lsquo;Avrupa Yazı&rsquo; olmaya aday gelişmelerle birleşiyor. Arap
halkları, adalet, barış ve demokrasi i&ccedil;in m&uuml;cadelelerini
s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;k&ccedil;e, İspanya&rsquo;da hayal kırıklığı
yaşayan insanlar da bundan ilham almaya başladılar. Başta &uuml;lkedeki
zorlu ekonomik koşulların sihirli bi&ccedil;imde kendi kendini
d&uuml;zelteceğini uman İspanyollar, nihayet demokratik ve ekonomik
adaletle barışın, &uuml;lkenin yozlaşmış siyasi elitlerinin eliyle
ger&ccedil;ekleşmeyeceğini anladılar.</p>
<p class="rtejustify">
<strong>Her iki gen&ccedil;ten biri işsiz</strong></p>
<p class="rtejustify">
Yerel ve b&ouml;lgesel se&ccedil;im kampanyalarının ve &uuml;lkenin
sokaklarına asılmış değişik partilere ait poster ve flamaların
ortasında insanlar &lsquo;Yeter!&rsquo; diye bağırıyor. Umutsuz
gen&ccedil;ler, işsizler, emekliler, &ouml;ğrenciler, g&ouml;&ccedil;menler
ve toplumun diğer imtiyazsız kesimleri, Arap d&uuml;nyasına bakıp
hareketlendiler ve şimdilerde ortak bir sese sahip olmayı ve onurlu bir
yaşam s&uuml;rmeyi talep ediyorlar.</p>
<p class="rtejustify">
&Uuml;lke ekonomisindeki &ccedil;&ouml;k&uuml;ş devam ettik&ccedil;e,
işsizliğin &ouml;n&uuml; alınamıyor ve İspanya&rsquo;daki &ccedil;oğu
b&ouml;lgede her iki gen&ccedil;ten biri işsizler ordusuna katılıyor.
Evlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya bir&ccedil;ok insanı
barındıran orta sınıfın da &ccedil;atırdadığı, bankerlerin kendi
kayıplarından k&acirc;r ettiği, h&uuml;k&uuml;metinse hem savaş yoluyla
hem de yurttaşların vergilerini kullanarak silah sanayiini
palazlandırdığı bir d&ouml;nemde insanlar, artık şunu anladılar:
İ&ccedil;inde yaşadıkları askerileşmiş siyasi ve ekonomik yıkıntıdan
doğrulmak i&ccedil;in, birbirlerinden başka medet umacakları hi&ccedil;
kimse yok. Protestolara katılan binler, acaba on binlere, hatta y&uuml;z
binlere d&ouml;n&uuml;ş&uuml;r m&uuml;? Gidişat, b&ouml;yle olacağını
g&ouml;steriyor.</p>
<p class="rtejustify">
Ve umarız ki b&ouml;ylece İspanya, kendi radikal ge&ccedil;mişini, halk
hareketlerini, anarko-sendikalist geleneğini ve cumhuriyet&ccedil;i
hayallerini yeniden sahiplenmiş olacak. Yetmiş yıl &ouml;nce pek muteber
General Francisco Franco tarafından tarumar edildikten sonra,
İspanya&rsquo;daki halk muhalefetinin sağcı diktat&ouml;rl&uuml;ğ&uuml;n
yarattığı boşluktan sıyrılıp kendine gelemeyeceği
d&uuml;ş&uuml;n&uuml;l&uuml;yordu. Ne de olsa &uuml;lkedeki t&uuml;m muhalif
sesler yok edilmişti. Fakat 15 Mayıs 2011, İspanya&rsquo;da doğrudan
demokrasinin h&acirc;l&acirc; hayatta olduğunu ve y&uuml;kselişe
ge&ccedil;tiğini g&ouml;sterdi muktedirlere.</p>
<p class="rtejustify">
1970&rsquo;lerde uzlaşmaya dayalı bir s&uuml;re&ccedil; sonucu,
&uuml;lkedeki ekonomik yapılara dokunulmadan, totaliter devlet
bi&ccedil;iminden temsili demokrasiye ge&ccedil;ildi. Okur-yazarlık
oranının &ccedil;ok d&uuml;ş&uuml;k olduğu bir d&ouml;nemin yoksulluktan
kıvranan halkı i&ccedil;in, &uuml;lkenin y&ouml;netici se&ccedil;kinlerinin
verdiği tavizler alkışlanmaya değerdi. Ne var ki ilerleyen on yıllarda
kamuya ait şirketler &ouml;zelleştirildi, halkın ortak servetine el kondu
ve siyaset sahnesi, iki b&uuml;y&uuml;k partinin (PP ve PSOE) ger&ccedil;ek
demokratik alternatifleri marjinalize ettiği bir s&ouml;zde demokrasiye
d&ouml;n&uuml;şt&uuml;. Bir zamanlar demokrasi i&ccedil;in savaş veren,
artık anne-baba olmuş İspanyollar, gen&ccedil;lere başkaldırmanın
tehlikeleri hakkında &ouml;ğ&uuml;tler vermeye başladı.</p>
<p class="rtejustify">
Yıllar boyunca İspanya&rsquo;da halk arasındaki yaygın hayat felsefesi
şuydu: Ge&ccedil;mişin totaliter rejimine geri d&ouml;nmektense, b&ouml;yle
yaşamak daha iyi ve eğer sistemi &ccedil;ok sallarsanız, g&uuml;&ccedil;
bela kazandığınız haklar da elinizden u&ccedil;up gider. B&ouml;ylece
isyan etmeleri halinde başlarına geleceklerden korkan gen&ccedil;ler
sessizliğe g&ouml;m&uuml;ld&uuml;; şimdinin ebeveynleriyse, kendi
teslimiyetlerine bakmadan gen&ccedil;leri kayıtsızlıkla
su&ccedil;ladılar. Onlara g&ouml;re &uuml;lkeyi dizlerinin &uuml;zerine
&ccedil;&ouml;kt&uuml;ren, &ccedil;alışmaya g&ouml;n&uuml;ls&uuml;z
gen&ccedil;liğin ta kendisiydi. Fakat gen&ccedil;ler, bu su&ccedil;lamalara
bir son verdi ve geleceklerini tehdit eden risklerin farkına vararak,
b&uuml;t&uuml;n &uuml;lkeyi harekete ge&ccedil;irecek bir eyleme
girişti.</p>
<p class="rtejustify">
<strong>Başarısız Avrupa &ouml;rneği</strong></p>
<p class="rtejustify">
Başarısızlığa uğramış bir Avrupa projesi, Avrupa&rsquo;nın
sınırlarının yeniden hızla g&uuml;&ccedil;lendiriliyor olması,
&ccedil;&ouml;ken Avrupa parası ve yanı sıra Yunanistan, Portekiz ve
İrlanda &ouml;rnekleri, gen&ccedil;lere kendilerini nelerden ayrıştırmak
istediklerine dair &ouml;rnekler veriyor ve ulaşmak istedikleri
&ouml;zg&uuml;rl&uuml;kleri tanımlamada yardımcı oluyor. &Uuml;lkenin
y&ouml;netici se&ccedil;kinlerinin uyguladığı ekonomik ve siyasi projeler,
nesiller boyunca naif ve hissizleşmiş İspanyolların taşıdığı
ekonomik hayalleri yerle bir etti. &Uuml;lkeyi hisse senedi
spek&uuml;lat&ouml;rlerinin ve Merkez Bankası memurlarının eline teslim
etti ve İspanyollar bunun bedelini &ouml;demek zorunda kalacak. Yine de
İspanyol ailelerinin artan bor&ccedil;ları, onlara &uuml;lkede neler olup
bittiği konusunda &ouml;nemli bir ders verdi ve İspanyol halkı, bu ders
sayesinde kendisini h&uuml;k&uuml;met tiranlığından kurtaracak.</p>
<p class="rtejustify">
<strong>İspanyol nidalarını duyun</strong></p>
<p class="rtejustify">
Madrid&rsquo;in La Puerta del Sol&rsquo;unda başlayan ve &uuml;lkedeki 52
şehirde yankı bulan şey, ortadan kaybolmaya niyeti olmayan
&ouml;zg&uuml;rl&uuml;k&ccedil;&uuml; bir halk hareketinin doğuşunu temsil
ediyor. İnsanların başka alternatifi yok; ya m&uuml;cadelelerinin bir
simgesi olarak şehir meydanlarını ele ge&ccedil;irecekler ya da mesajları
asla yerine ulaşmayacak. H&uuml;k&uuml;met bunu biliyor, bu y&uuml;zden de
derhal baskıcı g&uuml;venlik g&uuml;&ccedil;lerini kullanarak meydanlarda
toplanan kalabalıkları dağıtmaya kalkıştı. Fakat birka&ccedil;
tutuklamanın ardından halk, daha da g&uuml;&ccedil;lenerek geri
d&ouml;nd&uuml;.</p>
<p class="rtejustify">
İspanya&rsquo;da sessiz bir devrim başladı. Demokrasiye demokratik
yollarla, adalete adil yollarla, barışa barış&ccedil;ıl yollarla
ulaşmak isteyen ve şiddet yanlısı olmayan bu devrim, İspanyol halkını
etkisi altına aldı ve geri adım atmak artık imk&acirc;nsız. Bizi
bekleyen g&ouml;rev, bu kolektif ruhu şiddetten uzak tutmak;
&ccedil;&uuml;nk&uuml; g&uuml;venlik g&uuml;&ccedil;leri, bu hareketi
b&ouml;lmek ve şiddet yoluyla bastırılmasını haklı g&ouml;sterecek bir
kaosa s&uuml;r&uuml;klemek i&ccedil;in elinden geleni yapıyor. Halk
hareketi, ekonomik yaptırım tehditleri savurarak kitleleri sindirmeye
&ccedil;alışan hisse senedi spek&uuml;lat&ouml;rlerine karşı da uyanık
olmalı. Yapıcı bir program ortaya koyarak hareketin işlemeye devam etmesi
sağlanmalı ve farklı bir İspanya i&ccedil;in
s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilir alternatifler &ouml;nerilmeli.<br />
Umuyoruz ki yakında kitlelelerin i&ccedil;inden, b&uuml;t&uuml;n
&uuml;lkeyi kendine bağlayacak ve siyasi se&ccedil;kinleri teslim olmaya
zorlayacak a&ccedil;ık ve uygulanabilir talepler &ouml;ne s&uuml;ren ve
kendini iyi ifade eden bir y&uuml;r&uuml;tme komitesi &ccedil;ıkacak.
İspanya, hassas bir d&ouml;nemden ge&ccedil;iyor ve şayet bu kendiliğinden
başlayan barış&ccedil;ıl halk hareketi başarıya ulaşırsa, &uuml;lke
parlak bir geleceğe &lsquo;merhaba&rsquo; diyebilir. Başarısızlık
durumundaysa, korkarım acı &ccedil;eken kitleler i&ccedil;in şiddet
dışında bir alternatif kalmayacak. İspanya dışındakilerin bu &uuml;lke
i&ccedil;in yapabilecekleri en &ouml;nemli şey, sokaktan y&uuml;kselen
onurlu yaşam &ccedil;ığlıklarını d&uuml;nyanın her yerinde
yankılandırmak. Şimdilik anaakım ve ilerici uluslararası medya, sessiz
kalmayı tercih etti. Umalım ki bu sessizlik bozulsun. (18 Mayıs 2011)</p>
<p class="rtejustify">
<strong>Kaynak: radikal.com.tr</strong></p>

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder