<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6770>Bu Hamburgeri Hazmedebilecek
misiniz-Ezgi Başaran</a></h1><p>
* Siz hamburger mönünüzü nasıl alıyorsunuz?
Genelde yani… Telefonda sipariş verirken filan. Neleri
düşünüyorsunuz ben size söyleyeyim: Turşu olsun mu?
Hardal, mayonez? Soğan? Ha, bir de içecek konusu var.
Envaiçeşit arasından hangisini seçsem… </p>
<p>
* Biz bu hayati meseleleri düşünüp fast-food
dünyasından anlık bir tatmin peşinde koşarken, hattın
öbür ucunda bir insan duruyor. Çalışma şartlarını
hesaba katarsak insan muamelesi görmüyor ama yine de siz bilin ki
aslında öyledir o. <br />
<br />
* Gülbahar Bad, ilkokul üçüncü sınıfa giden
çocuğuna bakabilmek için bir hamburgerci zincirinin call
center’ında üç yıldır siparişleri alır. Kocası bir
süredir işsizdir. Kira ödememek için annesinin yanına
taşınan Gülbahar Hanım, 41 yaşındadır ve vücudunun iki
tarafında da kalça çıkığı vardır. Ama asıl engeli
bedensel değil, üç kuruş için kafese koyduğu
ruhundadır. <br />
<br />
* Gülbahar Bad’ın günlük mesaisi: Sabah 09.00’da
evden çıkar, 11.00’de işbaşı, 22.00’de paydos yapar,
23.00 gibi evine varır. 11 saatlik çalışmasının karşılığı
olarak 30 dakikalık yemek molası vardır. Eskiden 27 dakikalık oksijen
yahut sigara molası da vardı ama o kalktı. Yemek için haftalık 50
liralık kuponu bulunur. <br />
<br />
* Kupon dediysem… Bu biraz farklı. Gelin biz ‘Ülseratif
kupon’ diyelim o kağıt parçalarına… Hatta
paçavralarına! Çünkü sadece çalıştığı
hamburgercide ve sadece belirli ürünler için karşılığı
var. Dolayısıyla Gülbahar Hanım ve diğer çalışanlar her
öğlen-akşam hamburger ve benzeri fast-food ürünleri yerler.
Yemek için dışarıya çıkmak gibi bir ihtimali akıldan
geçirmek bile mümkün değildir. Yasak! <br />
<br />
* İşe birkaç dakikalığına geç kalmak da büyük
suçtur. Mesela geç kalanlar tek ayak üstünde
bekletilir. Mübalağa filan değil. 41 yaşındaki engelli Gülbahar
Bad bu cezaya maruz kalanlardan biridir. <br />
<br />
* Tek ayak üstünde bekletme cezası dört ay kadar
uygulandıktan sonra ‘parmak basma’ yöntemine
geçilir: Geç kalan kişi bir mekanizmaya parmak basar,
ardından tutanak tutulur. Ve denir ki; bu tutanaklardan üç tane
birikirse işvereniniz olarak sizi hiçbir gerekçe
göstermeden atabiliriz. <br />
<br />
* Tek başına telefonda aldığı siparişlerden zincir dükkana ayda
500 bin liralık ciro yaptıran Gülbahar Bad, çalışma
şartlarının iyileştirilmesini talep ettiği ve sendikaya üye olduğu
için işten çıkarıldı. Tabii ki henüz tazminat
ücretini de alamadı. <br />
<br />
* Paraya ihtiyacı olduğunu bilmeme rağmen Gülbahar Hanım’a
“İyi olmuş bir bakıma bitmesi” deyiverdim. “Kendime
şöyle bir bakınca ‘ben’i göremiyordum, evet belki de
iyi oldu” diye cevap verdi. Kendine bakıp ‘ben’i
görememek’… Böyle tuhaf bir zarafet ve samimiyetle
anlatmaya devam etti son üç yılını. <br />
<br />
* “Nasıl diyeyim, bir insan değil gibiydim. Her gün 11 saat
sana öyle davranılırsa, inanıyorsun… Değersizim diyorsun.
Genç arkadaşlarımdan bazıları anti-depresan almaya başlamıştı.
Ben de bir doktora görünsem diyordum çünkü eve
geç gidince çocuğum uyumuş oluyordu. Onunla aramıza
rahatsız edici bir mesafe girmişti.<br />
Küçücük çocuk ama anlıyor stresi. Sonra
sürekli anneme çatıyordum. Kadıncağız ‘Bu ne
saldırganlık, bu ne öfke kızım?’ deyince, anladım ki psikolog
vaktim benim de gelmiş. Sonra zaten işten
çıkarıldım.” <br />
<br />
* Aloo, orada mısınız telefonun öbür ucundaki karnı aç
insanlar! Hazmetmeye vicdanınız varsa şimdi söyleyiniz: Hamburger
mönünüzü nasıl alırdınız? Orta boy mu olsun,
süper mi?</p>
<p>
Kaynak: radikal.com.tr</p>
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder