22 Mart 2010 Pazartesi

Alternatif 27 Mart Dünya Tiyatro Günü Bildirisi

Alternatif 27 Mart Dünya
Tiyatro Günü Bildirisi

Tiyatro binalarının önünden
yorgun adamlar ve kadınlar geçer, evlerine ekmek götürme
yükleri yüzünden omuzları erken çökmüş,
yüzleri yaşsız çocuklar geçer, tiyatro binalarının
önünden sokak köpekleri ve kediler geçer; kahırlı bir
hayatın bütün yükleri sokaktan geçer. Siz
koltuklarınıza yerleşmişken, evine çok gecikmiş temizlikçi
kadın, onu hiç mutlu olmadığı evine götürecek
otobüse koşmaktadır, sokak çocukları geceyi
geçirecekleri korunaklı bir yer aramaktadır, siz orada otururken
park orospuları, umumi helalarda iş bitirirler. Sokakların vahşi
cangılında yolunu arayan bir adam usulca sizin dibinizden geçer ve o
da anlamaz neyin dibinden geçtiğini. Siz orada otururken birisi
sokaktan alınır belirsiz bir adrese götürülür. Her şey
siz oradayken olur, içinde olduğunuz binaların dibinde, ruhunuz bile
duymaz.

O sesler, o çığlık, o yakarma sahnedeki seslere hiç
karışmaz, çünkü kimse binanın dışından akan vahşi
nehrin çağıltısını duymaz. Duysa repliğinden utanır oyuncu,
sokaktaki bağırış onun sesini bastırır, duysa, içerinin
sıcağına sığınır kediler ve köpekler. Sahnenin sesi tuhaf bir
uğultuya dönüşür, içinden uzun ölümlerin
geçtiği bir tünelin uğultusuna.

Oyun bitip evlerinize dönerken, henüz sönmemiş
ışıklarınıza ecnebi bir memleket gibi bakan çırak
çocuklar geçer tiyatronun karşısından, operada asılı
kalmış bir sopranonun sesini, kendi hayatının çığlığına
ekleyerek, çok uykulu bedenini onu, sizlerle ters yöne
götüren gece otobüsünün koltuğuna gizleyerek. Arka
sokakta biri bıçaklanır, öteki umutsuzca sığınacak bir yer
aramaktadır.

Hiçbiri tiyatronuzun içinden geçmez, hiçbiri
sizi oyununuzdan utandırmaz, dışarısı, içeriyi doldurmaz.
Binalarınızın önünden otobüsler geçer, tabut evlere
ölüler taşıyan otobüsler. Hiçbiri orada durmaz,
camlara başlarını yaslamış kent hayaletleri sadece ışıklarınıza
bakar ve anlar, oradaki hayatın kendisinin olmadığını; anlar,
giremeyeceği kapılardan bir kapıdır tiyatronuzun kapıları.

Söyleyin şimdi, böyle tiyatro olsa ne olur, olmasa ne? Kendini
sokağa kapatmış bir tiyatro ölüdür, içinde
çok üşümüş birinin ısınmadığı tiyatro sadece
mezarlıktır. Gidin ve her gece gömün ölülerinizi.

Tiyatro gününüz kutlu olsun.

Süreyya Karacabey*
Mart 2010

* Süreyya Karacabey, Adana'da doğdu. 1988-1992 yılları
arasında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi
(DTCF) Tiyatro Bölümü, Dramatik Yazarlık Anasanat Dalında
lisans eğitimini tamamladı. Nâzım Hikmet'in Oyun Yazarlığı
başlıklı teziyle yüksek lisans programından mezun oldu. Aynı
bölümde doktora yaptı. Modern Sonrasında Dramatik Yapının
Kırılma Biçimleri ve Heiner Müller'in Metinleri tezinin
başlığıdır. Halen aynı bölümde Geleneksel Türk
Tiyatrosu, Epik Tiyatro, Modern Avrupa Tiyatrosu ve Oyun Yazma dersleri
vermektedir.

Yayımlanmış Kitapları:
- Modern Sonrası Tiyatro ve Heiner Müller (De Ki Basım Yayım Ltd.
Şti, Ankara 2007)
- Brecht'ten Sonra (De Ki Basım Yayım Ltd. Şti, Ankara 2009)

Kaynak:

 

href="http://tiyatrofanzini.blogspot.com/2010/03/alternatif-27-mart-dunya-tiyatro-gunu.html"
class="ext"
target="_blank">http://tiyatrofanzini.blogspot.com/2010/03/alternatif-27-mart-dunya-tiyatro-gunu.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder