GEDİZ Elektrik Dağıtım
A.Ş.nin Özelleştirilmesin İzin Vermeyeceğiz!
GEDİZ
ELEKTRİK DAĞITIM A.Ş.NİN ÖZELLEŞTİRİLMESİNE İZİN
VERMEYECEĞİZ!
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından
Gediz, Boğaziçi, Dicle ve Trakya EDAŞ olmak üzere dört
dağıtım bölgesinin 18 Mart 2010 tarihinde yayınlanan
özelleştirme ilanıyla İzmir ve Manisa illerini kapsayan GEDİZ
Elektrik Dağıtım A.Ş'nin satış süreci
başlatılmıştır.
Elektrik sektörünün özelleştirmesine
yönelik hukuki altyapı hazırlıkları uzunca bir süredir
sürdürülmektedir. Elektrik Piyasası Düzenleme Kurulunun
(EPDK) oluşturulmasıyla, uluslar arası yapıların istekleri
doğrultusunda enerji sektörü sermayeye açılırken kamunun
yatırımları kısıtlanmıştır. Süreç içinde
Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) önce TEDAŞ ve TEAŞ olarak ikiye,
daha sonra TEAŞ; Üretim, İletim ve Ticaret olarak üçe,
TEDAŞ ise 21 dağıtım bölgesine ayrılmıştır.
Elektrik üretimi alanında, önce Yap-İşlet,
Yap-İşlet-Devret ile alım garantili elektrik anlaşmaları ve sonrasında
1 Temmuz 2006 tarihinde Türkiyenin 13 ilinde yaşattırılan kesinti ile
kar garantili elektrik alımını düzenleyen Dengeleme ve Uzlaştırma
Yönetmeliği devreye sokulmuştur.
AKP hükümeti döneminde hem üretim hem
de dağıtım şebekelerinin özelleştirilmesine hız verilmiş,
Başkent ve Sakarya EDAŞ ile başlatılan dağıtım bölgeleri
satışları, hızlı biçimde sürdürülerek 18 Şubat
2009 tarihi itibariyle 13 bölgeye ulaşmıştır. Ancak
özelleştirme yapılan tüm elektrik dağıtım bölgelerinde
Elektrik Mühendisleri Odası ile TES-İş işçi sendikası ve
kamu sendikalarının hukuksal itirazları ve açtığı davalar
sürmektedir. Bu süreçte ARAS Elektrik Dağıtım A.Ş
satışında, yürütmenin durdurulması kararı verilmiştir.
Üretiminden, iletim ve dağıtıma kadar her
süreçte merkezi planlamaya ihtiyaç duyan elektrik
sektörü doğal bir tekel konumundadır. Ekonomik, kaliteli ve
sürekli elektrik temini için merkezi bir yapı zorunludur.
Elektrik ihtiyacının tüketime yetecek oranda yapılması ve
tüketicilere güvenli bir elektrik şebekesiyle dağıtılması
gerekliliği bunun bir sonucudur.
Özelleştirmeyle sektörde planlamadan yatırıma
kadar çok başlı bir yönetim oluşturulmuş, EPDKnın kamuyu
yatırımdan alıkoymasıyla arz-talep güvenliği tehlikeye girmiştir.
Personel alımları durdurularak, deneyimli çalışanlar emekli
edilmiş, abone sayısı artmasına karşın, çalışan sayısı
giderek azaltılmıştır. Aboneler pahalı elektrik kullanırken,
sürekli ve kaliteli hizmetten yoksun kalmışlardır.
Özelikle AKP iktidarı ile taşeronlaştırma
hızlanmıştır. Sayaç okuma ile başlatılan hizmetler
açma-kesme ile devam ettirilmiş, sonraları arıza, bakım, işletme
gibi elektrik şebekesinin çok önemli olduğu alanlara kadar
yayılmıştır. Bunun sonucu aboneler yetersiz yatırım ve personel
politikaları sonrası özelleştirmeyi bir yenilik ve değişim olarak
görmeye başlamış ve bir düzelmenin yaşanacağı umuduna
kapılmıştır. Diğer sektörlerin yanı sıra özellikle Türk
Telekom özelleştirmesinde vaat edilen ucuz, kaliteli ve sürekli
hizmet tüketicilere yalnızca zam olarak geri dönmüştür.
Özelleştirme, toplumda istihdamı azaltan sonuçlarının
kavranmaya başlanması ile de tüm gerekçelerini
yitirmiştir.
Azami kar nedeniyle özeleştirme sonrasında elektrik
fiyatları değil, hizmetlerin kalitesi düşecektir. Arızalar
sıklaşacak ve biriktirilen arızalar nedeniyle kesinti süreleri
uzayacaktır. Kamu yararı içermediği kabulüyle bu hizmetler
gelir-gider ilişkisi üzerinden kontrol edilecek, yatırımlar parasal
dönüşe göre programlanacaktır. Dağıtım şirketi
çalışanları daha zor koşullarda hizmet üreteceklerdir.
Gediz EDAŞda mühendisten işçi ve memura
kadar çalışanlar çok değişik iş yasalarına göre
istihdam edilmektedir. Özelleştirme politikalarına uygun olarak kamuya
personel alımları iş güvencesini içermeyecek biçimde
yapılmaktadır. İş güvencesini ve örgütlenmeyi yok eden bu
politikalar, satış sonrası ticari ya da siyasi gerekçelerle işten
çıkartılmayı kolaylaştırmaktadır. Yeterli ve nitelikli
çalışan yerine ucuz ve niteliksiz işgücünün,
hizmetlerin kalitesini düşüreceği gibi işletmelerde sistem ve
insan boyutundaki tehlikeleri arttıracağı açıktır.
Söylediklerimiz, uzun süreli
özelleştirmeler olan AKTAŞ ve ÇEAŞda fazlasıyla
yaşanmıştır. Bu yapıların, bir türlü düzeltilemeyen
yanlışlar sonrası büyük kamu zararlarıyla yeniden TEDAŞ
bünyesine alınarak kamulaştırıldığı hafızalardadır.
Bu nedenlerle Gediz Elektrik
Dağıtım A.Ş.de örgütlü sendika ve meslek odası
olarak bizler üyelerimizle birlikte bölgemizdeki bu
özelleştirmeye izin vermeyeceğiz. Satışın iptalini amaçlayan
mücadelemizi birlikte planlayıp birlikte hayata geçireceğiz.
Gediz EDAŞta çalışan 1200 üyemizden başlayarak, 2,5 milyon
abone ile tüm İzmir-Manisa halkına ulaşarak özelleştirmeyi ve
sonrasını anlatacağız.
Bugüne kadar yanlış yönetim ve siyasi
müdahalelerle işlevsiz ve niteliksiz bir hale getirilen Gediz EDAŞın
özerk ve merkezi bir elektrik sektörünün parçası
olarak yeniden oluşturulmasını hedefleyerek abone ve vatandaşları,
"özelleşsin daha kötüsü ne olur"
kabulünden kurtaracağız.
Çalışmalarımızda her türlü iletişim
aracını kullanacak, ailelerimiz ve yakınlarımızla özelleştirmeye
karşı verdiğimiz mücadeleyi büyüteceğiz. Herkese
"neden özelleşiyor", "neden
gerekli" sorularını sorduracak ve kamu kaynaklarının
özelleştirme adı altında sermayeye devrine engel olacağız.
Adalet için hukuksal mücadeleyi de
sürdürerek İzmir ve Manisa halkıyla birlikte;
ÖZELLEŞTİRMEYİ GEDİZDE DURDURACAĞIZ!
TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İzmir
Şubesi
Türkiye Enerji Su ve Gaz İşçileri
Sendikası İzmir 1 ve 2 Nolu Şubeler
Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri
Sendikası İzmir Şubesi
Türkiye Enerji Sanayi ve Madencilik Hizmet
Kolu Ege Şubesi
Kaynak: emo.org.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder