25 Mart 2010 Perşembe

Kolu kırılan çocuk 30 yılla yargılanıyor

Kolu kırılan çocuk 30
yılla yargılanıyor

İSTANBUL (24.03.2010)- Hakkari'de 2008
Newroz kutlamalarında polisin kameralar önünde kolunu kırdığı
17 yaşındaki C.E., yarın hakim karşısına çıkacak. Kolunu kıran
polisler hakkında soruşturma dahi açılmazken, C.E., 30 yıl hapis
istemiyle yargılanıyor.

2008 yılında Hakkari'deki Newroz kutlamaları sırasında, polisler
tarafından kameraların önünde kolu kırılan ve hakaret edilen 17
yaşındaki C.E., yarın Hakkari Sulh Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına
çıkacak.

17 yaşındaki C.E. hakkında Van Ağır Ceza Mahkemesi'nde
"örgüt üyesi olmak", "örgüt
propagandası yapmak", Hakkari Sulh Ceza Mahkemesi'nde ise "2911
sayılı Gösteri ve Yürüyüş Kanununa Muhalefet" ve
"Atatürk'ün manevi şahsiyetine hakaret ve Atatürk
heykeline zarar vermek" iddialarıyla 4 ayrı dava açılmıştı.
30 yıla kadar hapis cezası istenen C.E., birleştirilen iki ayrı dosya
kapsamında yarın Hakkari Sulh Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına
çıkacak.

Av. Timur: Mahkemeler tarafsız değil

Avukat Fahri Timur, yarınki davaya ilişkin ETHA muhabirine konuştu.
C.E.'nin basına yansıyan görüntülerde de
görüldüğü gibi kötü muamele ve hakarete maruz
kaldığını hatırlatan Timur, C.E.'nin yaşadığı kötü
muamelenin, TCK'nın 94. maddesinde tanımlanan "işkence yapma"
suçu unsurlarını taşıdığını kaydetti. Avukat Timur, "94.
maddede kişinin, insan onuruyla bağdaşmayan davranışla karşılaşması
ve fiziki ve ruhsal olarak acı çekmesine neden olan kamu
görevlisi hakkında cezai işlem yapılması ön
görülüyor" dedi.

Timur, müvekkili C.E.'ye kameralar önünde kötü
muamele yapan polisler hakkında idari soruşturma yapılmasına dahi izin
verilmediğini hatırlattı, C.E.'ye "darp ve cebir yoktur" raporu
veren doktorlar hakkında idari soruşturma başlatılması talebiyle
İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'na yaptıkları
başvurulardan da sonuç alamadıklarını belirtti.

C.E.'nin maruz kaldığı işkencenin kamuoyuna yansıdığı
günlerde, Meclis gündeminde AB uyum yasalarının
tartışıldığını hatırlatan Avukat Timur, "O günlerde bu
olayların yaşanması aslında Hükümet ve Meclis'in kendisine
demokrasi istediğini gösterdi" dedi.

Avukat Fahri Timur, mahkemelerin tarafsız ve bağımsız olmadığını
belirterek, "Adil ve tarafsız bir yargılama olacağına inanmıyoruz.
Mahkemeler, kamu görevlilerinin ceza almaması için ellerinden
geleni yapıyor. Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri olarak isim
değişti ama DGM zihniyetinden kurtulunmadı" dedi.

C.E.'nin "adil ve etkin yargılanma hakkı"nın ihlal
edildiğini belirten Timur, AİHM'e başvuru yaptıklarını belirtti.

Polis dışında herkes suçlu!

C.E.'ye kameralar karşısında işkence yapan ve hakaret eden polisler
hakkında, "Suç teşkil edecek davranışta bulunmadığı"
iddiasıyla idari soruşturma açılmasına izin verilmemişti.

Öte yandan, C.E.'nin ailesi de aynı olayla ilgili 10 yıl hapis
istemiyle yargılanıyor. İşkence görüntülerinin ardından
yapılan maddi yardımlar nedeniyle Hakkari Valiliği, aile hakkına dava
açmıştı. Yardımların, "Yardım Toplama Kanuna
Aykırılık" iddiasıyla açılan davada, C.E.'nin ailesinin 5
yıldan 10 yıla kadar hapsi isteniyor.

 

Kaynak : www.atilim.org

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder