ÇHD: Hangi Davayı
Açarsanız Açın 19 Aralık Katliamını
Unutturamayacaksınız.
Bu ülke 19 Aralık 2000'de
tarihin en ağır cezaevi katliamlarından birini yaşadı.
Katliamın üzerinde 10 yıl geçmesine rağmen bu katliamın
hiçbir sorumlusu yargı önünde hesap vermedi.
Çünkü soruşturmada yıllar boyunca katliamı fiili
olarak yapanların isimleri Jandarma tarafından gizlendi. Cumhuriyet
Savcılıklarına bilgi verilmedi. Bu ülkenin valileri ise, bu
katliamlarda "görev icra edildiği" gerekçesi ile
soruşturmaya izin vermedi.
Ancak İstanbul Bölge İdare Mahkemesinin kararı ile Bayrampaşa
Cezaevinde katledilen 12 mahpus ve kurşunla yaralanan 55 mahpus için
39 er hakkında ömür boyu hapis cezası talebi ile dava
açılabildi.
Bu 10 yıl boyunca mağdurlara ne oldu, derseniz? Bu katliamın
tüm sorumluları yargı önüne çıkmalıdır diyen
herkes hakkında, hakaretten dava açıldı, yine bu kamu
görevlilerine hakaret edildiği gerekçesi ile açılan
tazminat davaları kabul edildi.
Bu gün bu ülkede, sistem muhaliflerine yapılacak her
türlü ağza alınmayacak galiz küfür YÜKSEK YARGITAY
tarafından ifade özgürlüğü kapsamına sokulmakta,
katliam sorumluları bulunsun katiller cezalandırılsın diyenler hakkında
ise yüksek tazminat miktarlarına hükmedilmektedir.
Bir önceki Başkanımız Hüseyin Yüksel Biçen, Ankara
Barosu genel kurulunda yapmış olduğu bir konuşmada, dönemin Ceza ve
Tevkif Evleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun'a
'GARDİYAN' dediği için, hakaret nedeniyle cezaya
mahkum edildi, bu davanın görüldüğü duruşmada avukat
meslektaşlarımıza 'EDEPSİZLİK ETMEYİN' diyen Mahkeme
Hakimine karşı açılan davada, avukat meslektaşlarımızın davası
reddedilmiştir. Aynı zamanda meslektaşlarımız idari para cezası ve
tazminat ödemeye mahkum edilmişlerdir.
Yine aynı Yargıtay Prof. Baskın Oran davasında "Agos
Gazetesinde yazı yazıyorsan, sana hakaret edilmesi serbesttir"
kararını onadı.
BUGÜN BUNUN İÇİN BURADAYIZ.
ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, 19 Aralık
katliamı sorumluları yargı önüne çıkmalıdır,
dediği için hakaret nedeniyle Cumhuriyet Savcısı tarafından
ceza davası, ayrıca dönemin devlet üstün hizmet madalyalı
bürokratı Ali Suat Ertosun tarafından ise tazminat davası
açılmıştır.
Bu ödülü veren Sayın Cumhurbaşkanına ve Hükümete
soruyoruz ?
Eğer birazcık vicdan sahibi iseniz , bu davanın iddianamesini bir kez
okuyun ve biz ne yaptık, bu neyin ödülüdür,
sorusunu kendinize sorun. 122 kişinin öldüğü,
yüzlerce kişinin sakat kaldığı bir operasyon adına
ölenlerin yakınları ve sakat kalanların gözünün
içine baka baka ödül vermek , nasıl bir insanlıktan
istifa etme halidir ? Bunu bir kez daha
düşünün.
Devlet üstün hizmet madalyasını geri alın ise asla demiyoruz
.
Eğer bir katliam bu devletin en yüksek karar organı olan Milli
Güvenlik Kurulunda karara bağlanmışsa, bu ödülü geri
alın demek 19 Aralıktan dönemin tüm siyasi ve askeri
aktörlerini aklamak anlamına gelecektir. Aksine bu
ödül yerinde durmalıdır. Çünkü bu ödül
19 Aralıkta yaşananları bu halkın zihninde canlı tutacaktır.
Sadece becerebilirseniz bu nasıl bir vicdandır, sorusunu kendinize
sorun .
Biz, bunu istiyoruz.
ÇAĞDAŞ HUKUKÇULAR DERNEĞİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder