Karşınızda devlet
terörü
Cemal Akar, faili meçhul cinayete kurban giden
binlerce kişiden biri... 1990'lı yıllarda, Halkın Emek
Partisi'nin ve İnsan Hakları Derneği'nin Erzincan
yöneticisiydi. İddiaya göre 'sivil plakalı, hal ve
hareketlerinden istihbarat görevlileri' olduğun anlaşılan
kişilerce kaçırıldı ve 22 gün sonra işkence
görmüş ve başından vurulup öldürülmüş halde
bulundu. 'Failler' yakalanamadı. Ailesi, 5233 sayılı
Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların
Karşılanması Hakkında Kanun'dan yararlanmak için yaptığı
başvuru Tunceli Valiliği'nden dönünce Malatya İdare
Mahkemesi'ne gitti. Mahkeme 'Faili belli olmasa da terör
olaylarının yoğun olarak yaşandığı, güvenlikten yoksun bir
ortamda meydana gelen bu cinayetin terör eylemleriyle ilgili olduğu
kanaatine' vardı.
Başından vuruldu
Eşi Dilan Akar'ın anlatımına göre Cemal Akar, 2 Şubat
1993'te, çalıştığı işyerinin servis aracından inerken,
'sivil plakalı, hal ve hareketlerinden istihbarat görevlileri
gibi davranan kişilerce' gözaltına alındı. Defalarca
savcılığa başvurduysa da Akar'dan haber alınamadı. Diğer
'faili meçhul' örneklerden anımsandığı gibi
savcılık, "Böyle bir gözaltı hiç olmamış"
diye yanıt veriyordu. 22 gün boyunca ses çıkmadı. 24
Şubat'ta, Tunceli Nazımiye'ye bağlı Doğançık
Köyü'nde Tunceli-Erzincan karayolu ile dere arasında,
öldürülmüş halde bulundu. İşkence görmüş,
başından vurularak öldürülmüştü.
Adalet umudunu yitiren Akar ailesi 2006 yılında, 5233 sayılı yasa
çerçevesinde 'zararın karşılanması' için
Tunceli Valiliği'ne başvurdu. Valilik 3 Mayıs 2006'da verdiği
yanıtta, Akar'ın ölümünün 'terör ve
terörle mücadele ile ilgisi bulunmadığından' hareketle
talebi geri çevirdi. Bu karar üzerine aile, avukatları
Hüseyin Aygün aracılığıyla Malatya İdare Mahkemesi'nde
itiraz hakkını kullandı. Mahkeme, 4 Mart 2010'da karar verdi.
Kararda, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'na göre
'terör' kavramıyla kastedilenin; şiddet kullanılarak
devlet otoritesinin zaafa uğratılması olduğu belirtilerek, Akar cinayeti
de bu kapsamda sayıldı.
Kararda, şöyle denildi:
"Buna göre, maktulün kimliği belirsiz kişilerce
kaçırılıp öldürülmesi olayında, faili belli olmasa
da terör olaylarının yoğun olarak yaşandığı, güvenlikten
yoksun, şiddete dayalı bir ortam (terör ortamı) içerisinde
meydana gelen bu faili meçhul cinayetin terör eylemleriyle ilgili
olduğu kanaatine varıldığından, bu olay nedeniyle davacıların
uğradıkların zararın 5233 sayılı yasa kapsamında
karşılanması..."
Savcılar göreve
Avukat Hüseyin Aygün, cinayetin üzerinden 17 yıl
geçtiğini, zamanaşımı için geriye 13 yıl kaldığını
anımsatırken, adaletin tecelli etmesi bakımından Malatya İdare
Mahkemesi'nin kararının çok önemli olduğunu belirterek,
şunları söyledi:
"Bu, faili meçhul cinayetlerden devletin sorumluluğu
bakımından değerli bir karar. Faili meçhul cirnayetlerin
çözülmesi gerektiğini, aydınlatılmadığı takdirde,
cinayetlerin fail hanesine devletin yazılacağını biliyoruz.
'Tazminat yetmez!'
17 yıl sonra da olsa savcıları göreve çağırıyoruz.
Akar'ı kim öldürdü? Failleri nerede? Sadece tazminat
yetmez, failler bulunmalı."
Kaynak: href="http://www.birgun.net/actuels_index.php?news_code=1274773056&year=2010&month=05&day=25">Birgün
/>
25 Mayıs 2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder