24 Mayıs 2010 Pazartesi

Maden Mahallesi Söyleşi

Maden Mahallesi
Söyleşi

HER ZAMANKİ GİBİ ALDATTILAR

Susuz ev bırakmayacağız dediler, deniz suyu verdiler.
Elektriksiz mahalle bırakmayacağız dediler, lambaları olmayan direkler
diktiler.
İşsiz bırakmayacağız dediler, aç kodular.
En sonunda size tapu vereceğiz dediler.
Her zamanki gibi aldattılar…

Gecekondu mahallelerinin türküsüdür bu sözler,
trajik gerçekliğidir. Çamurlu yollarında oynayan
çocukların o saf bakışları… Su doldurmak için tanker
peşinde koşan anaların balçık tutmuş kara lastikleri… Her
iş dönüşü yanmayan elektrik direklerine bakarak
çocuklarının geleceğini düşünen babaların kederli
yüzleri… yaşam hep aynıdır... gecekondularda…

Maden Mahallesi Dere İçi Sokak o mahallelerden biridir işte. 1986
yılında temeli atılan bu mahallenin ilk gelenlerinden biri de Seyit
Han'dır. Karısı ve iki çocuğu ile başlarını sokabilecek
bir ev yapmışlardır. Ve yaşam mücadelesi başlamıştır onlar
için. Şimdi soruyoruz Seyit abiye…

İvme: Mahallenin kısaca geçmişini anlatır mısınız?
Seyit Han: Tabii... Her doğulu aile gibi biz de o yokluk rüzgarının
savrulan parçalarından biriyiz. Ev kiralarının fazla olması ve
işçi ücretlerinin azlığından dolayı kendimizi attık boş
araziye, ilk geldiğimde 4 ev vardı. O zamanlar ne yol ne elektrik ne de bir
su kuyusu vardı. Bunları zamanla.. kepçe getirerek yolunu
açtık, kazmalarla su kuyuları kazdık, ormandan kestiğimiz 
ağaçlarla elektrik direkleri diktik. Her gün yıkım korkusuyla
işimize gittik. Daha sonralardan eşimiz dostumuz akrabamız da o yokluğun
rüzgarıyla serpildi buralara ve şu an 200 haneli ve 3000 kişilik koca
bir mahalleyiz.

İvme: Başbakan Erdoğan'ın geçmişte de ışıkları yanmayan
sokak, susuz ev, çamurlu sokak kalmayacak türü
söylemleri var mıydı?
Seyit Han: Erdoğan İstanbul Belediye Başkanı iken, Yusuf Tülün
ise Fazilet'ten belediye başkanıydı. İski'nin
Havantepe'deki pompa açma törenine gelmişti Başbakan. Biz
pankartlarımızla mahalleden bir grup oraya gittik, bize pankartlarınızı
indirin, namus şeref sözü size su getireceğiz dediler, halen
getiriyorlar.

İvme: Mahalle örgütlülüğü olarak şimdiye kadarki
hak arama mücadelelerinizden biraz bahsedebilir misiniz?
Seyit Han: Her dönem belediye başkanlığının kapısını
aşındırdık. Hepsi aynı sözleri verip topu bir diğerine attı. Bu
dönem de Maden Mahallesi muhtarı Mehmet Gümüş'ü
alıp, 15 kişilik heyetle elimizde dilekçeyle yine gittik Sarıyer
Belediye Başkanı Yusuf Tülün'ün yanına, o muhtara
dönüp "Muhtar sen niye geldin buraya, biz İSKİ'ye
onayı verdik, takip etsene" dedi, biz de alkışladık. Sonra İSKİ
başkanının yanına gidince her şey ortaya çıktı. İSKİ
başkanı Yusuf Tülün'ü arayarak "Sayın başkan,
sen beni halkla neden karşı karşıya getiriyorsun, bizim projemiz hazır,
sen onayı verir vermez başlayacağız" dedi. Bu konuşmaları duyunca
nasıl bir kısırdöngü içinde olduğumuzu anladık ve
belediyeye doğru yaklaşık 400 kişi ile 5 kilometre yürüyerek
iki defa eylem yaptık. Nedense başkan hep hasta oluyordu bizim
eylemlerimizde.

İvme :  Yusuf Tülün'e de sordunuz mu neden bize
suyumuzu vermiyorsunuz diye?
Seyit Han: Bir gün mahalle başkanı Ali Doğan ve birkaç kişi
ile belediye meclisine gittik, her nedense bizi içeri aldılar.
Sanırım yaptığımız eylemler sonuç veriyordu. Mahalle başkanı
bizim elektriğimiz var, telefonumuz var, her ay vergimizi
ödüyoruz, neden bize su vermiyorsunuz dediğinde,
"Sigarasızlık başıma vurdu oruçtan dolayı, lütfen
dışarı çıkar mısınız" diyip bize kapıyı gösterdi.

İvme : Yukarınızda yer alan  villalar mahalleden çok
sonraları kurulmasına rağmen doğalgazı var, suyu var, elektriği var,
yolu temiz. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Seyit Han: Hani derler ya "vatandaşlık", biz hiç bu
kalıplar içinde olamadık, vatandaş yukarıda Pelikan villalarında
oturan kişiler, biz halkız, vatandaş değiliz egemenlerin
gözünde.

İvme: Pelikan evleri hakkında bilgi verebilir misiniz bize?
Seyit Han: Bizden çok sonra koskoca bir ormanı talan ederek kurdular
o villaları, ki halen devam ediyorlar. Bizim gençliğimiz o ormanda
kestane toplayarak, ailemizle eşimizle dostumuzla piknik yaparak
geçti. Ama şimdi yukarıdan pisliklerini üzerimize
süpürüyorlar.

İvme: Kimler tarafından kuruldu peki?
Seyit Han: Bu dönem başkanlık yapan kişilerin yandaşları
tarafından inşaatlar yapılmaya başlandı. Kombassan Holding tarafından
araziler kapatılmaya başlandı.

İvme: Bize su ile ilgili bir anınızı anlatabilir misiniz?
Seyit Han: Bir keresinde hiç unutmuyorum suyumuz yok, üst yoldan
askeriyeye giden su borusu patlamış, mahalleli bu patlak suyu maşrapalarla
bidonlarına doldurup evlerine götürüyorlardı. Bu anının
benim yaşantımda büyük bir izi olmuştur.

 

 

Sayı 7 Su Sayfa 105

İvme Dergisi yazısıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder