İvme'nin Kriz Sayısı
Çıktı
Merhaba,
Dergimizin KRİZ konulu yeni sayısını, içinden geçmekte
olduğumuz kriz döneminde, krizin sonuçlarını çalışma
hayatlarımızda birebir yaşayarak, yoğun bir emekle hazırladık.
Kapitalizmin doğasında var olan ve süreklilik gösteren kriz
gerçeği ile uluslararası finans tekellerinin ardı sıra
çökmesi ile yeniden karşılaştık. Bu sayımızda kriz
olgusunu, kapitalizmde krizlerin sürekliliğini ve her kriz dönemi
ile çalışanlar açısından yaşananları ele aldık.
Kapitalizmin krizinin faturası ücretli çalışan ve işsiz
mühendis mimarların da içinde bulunduğu emekçi kesimlere
ödetilmeye çalışılırken, krizin çalışanları nasıl
etkilediğini, işsizlik ve yoksullaşmanın ne boyutlara ulaştığını
anlatmaya çalıştık bu sayımızda. Elbette ücretli
çalışan ve işsiz mühendis mimarların da yine
güvencesizleştirme, işten atmalar, ücretsiz izinler, ücret
kesintileri, sosyal hak gasplarından bütün emekçiler gibi
etkilendiğini…
Emekçiler krizin yıkıcı etkilerini bütün boyutları ile
yaşamakta iken gazetelerde, TV'lerde "krizden en az
etkilendik", "ekonomi büyümeye başladı"
söylemlerini de daha sık duyar olduk. Evet sermaye krizini aşmaya
çalışıyor, ancak emekçilerin krizini
büyüterek...
Sermaye kesimleri örgütlü bir şekilde hareket ederek kendi
krizini aşmaya çalışırken ve bu amaçla emekçilere
dönük hak gasplarını süreklileştirirken, emekçiler
örgütlü bir karşı duruş sergileyemiyor. Bu karşı duruşa
öncülük etmesi gereken sendikalar, kitle örgütleri
sonuç almaya dönük bir mücadele programı
oluşturamıyor. Bu sayımızda, emekçilerin mücadelesini
örgütlemesi gereken sendikaların, kitle örgütlerinin ve
biz mühendis-mimarlar açısından da TMMOB'nin durumunu
inceledik.
Bununla birlikte TEKEL direnişinde somutlanan ve ülke çapına
yayılan birçok irili ufaklı direnişlere, hak arama
mücadelelerine de tanık oluyoruz. Yeni sayımızı da bir yandan bu
mücadele pratiklerini geliştirmek ve yaygınlaştırmak bir yandan da
sendikaların, kitle örgütlerinin mevcut yapılarını
değiştirmek gerektiğini görerek, bunun için çalışarak
ve bu çabanın bir ürünü olarak hazırladık.
Siyasal iktidar emekçilere yönelik hak gasplarını
süreklileştirirken, TMMOB'nin de içinde bulunduğu mesleki
demokratik kitle örgütlerini denetimi altına alma ve tasfiye etme
çabalarını da hızlandırıyor. Devlet Denetleme Kurulu (DDK)
aracılığı ile hazırlanan rapor bu çabanın somut bir
ürünü oldu. İvme Dergisi olarak DDK raporuna karşı
aylardır bir kampanya sürdürüyoruz. Meslektaşlarımıza
siyasal iktidarın DDK raporu ile yapmaya çalıştıklarını
anlatmaya çalışıyor ve bir karşı duruş örgütlemeye
çalışıyoruz. TMMOB etkin yönetim anlayışı ise hiçbir
şey yapmadan süreci geçiştiriyor.
TMMOB'nin tavırsızlığı sadece DDK raporu ile başlayan saldırı
ile de sınırlı değil. Üye kitlesinin ve üye potansiyelinin
çok büyük bir kısmı ücretli çalışan ve
işsiz mühendis mimarlardan oluşan TMMOB ve bağlı Odaları, bu
üyelerinin çalışma hayatlarında karşılaştıkları sorunlar
karşısında somut bir adım atmamakta, bir pratik geliştirememektedir. Hem
de emekçi mühendis mimarlar açısından bir mücadele
örgütüne bu kadar yakıcı bir şekilde ihtiyaç
duyulurken… Günümüze örnek oluşturması
açısından, kendi tarihsel gelişimi içerisinde teknik eleman
mücadelesini ve bu mücadele de teknik eleman
örgütlenmelerine de yer verdik bu sayımızda.
Yeni sayımız, Mayıs ayı sonunda gerçekleştirilecek TMMOB Genel
Kurulu öncesinde çıkıyor. Geçtiğimiz dönem TMMOB
açısından çok önemli iki kurultay yapıldı. TMMOB
yönetim erkinin tüm olumsuz müdahalelerine rağmen
gerçekleştirilen Ücretli ve İşsiz Mühendis Mimar Şehir
Plancıları Kurultayı ve Kadın Mühendis Mimar Şehir Plancıları
Kurultayı, TMMOB'de emekçi mühendis mimarların
sorunlarını ve taleplerini temel alacak yeniden bir yapılanma ihtiyacını
somut olarak gösterdi. Tüm meslektaşlarımızı TMMOB birimlerinde
bu Kurultay'ların kararlarına sahip çıkmaya
çağırıyoruz.
Evet, sermaye kesimi ve onların siyasal iktidarı "krizi
aşıyoruz" diyor. Ancak ne Türkiye'de ne dünyada 2008
krizinden çıkışın o kadar kolay olmayacağını
Yunanistan'da yaşananlar ile bir kez daha görmüş olduk.
Yunanistan'da halkı daha fazla yoksullaştıracak yeni tedbirler ve bu
tedbirlere karşı mücadele eden emekçiler, sermaye ile
emekçiler arasındaki mücadelenin daha da sertleşeceğini
gösteriyor.
Bugün gelinen noktada mühendis mimarların örgütsüz
olduğu, sendikaların ve TMMOB'nin sürecin ihtiyacını
karşılamada yetersiz olduğu ortadadır. Emekçi kesimlerin ortak
mücadelesi sağlanamadan, hak gasplarını durdurmak mümkün
değildir. Bu bakış açısı ile sendikaların ve TMMOB'nin
yeniden yapılandırılması görevi devrimci-demokratların
önünde durmaktadır.
Tüm okurlarımızı, Türkiye'de Tekel işçileri
direnişinin sembolize ettiği yeni bir dönemin tüm dünya
emekçileri için er ya da geç başlayacağına olan
inancımızla ortak mücadeleye çağırıyoruz.
İÇİNDEKİLER
Merhaba (3)
Kriz Döngüsü (5)
Krizler ve Sonrası (12)
Kriz Ekonomileri (16)
"Tarihin Sonu"nun Sonu (23)
2008 Krizinde Türkiye (26)
Çalışanlar Hep Krizde! (34)
Krizde Halk Nasıl Soyulur? (40)
Yapıcılar Türkü Söylemiyor (43)
Atlantis mi Masal mı? (45)
Krizde Tarım (47)
Krizde Sendikalar (48)
Krizde TMMOB (56)
Mühendisler ve Örgütlenme (60)
Emekçi Mühendisler Kurultaya Sahip Çıktı (66)
EMO'da Yetkin Mühendislik Kurultayı Yapıldı (69)
TMMOB'nin İlk Kadın Kurultayı (70)
Açıklamalar (72)
Siyasal İktidar Saldırıyor, TMMOB'yi Savunalım (78)
İvme Çeviri (80)
İvme-Genç Açıklama (82)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder