4 Ekim 2010 Pazartesi

“FARKLI” VE “MUHALİF” OLANLARA POLİTİKA YAPMA HAKKI YOK!..

DİSK
Genel Sekreteri Tayfun Görgün'ün, demokratik haklarını
kullanan TAYAD'lılara yapılan saldırıyla ilgili
açıklaması:

" face="Arial">Farklı" ve "muhalif" olanlara politika
yapma hakkı yok!

Cezaevlerinde uygulanan tecridin kaldırılması için
Ankara'ya yürüyen Tutuklu ve Hükümlü Aileleri
Yardımlaşma Derneği (TAYAD) üyeleri, Bolu'da bir grubun
saldırısının ardından Ankara'da da polisin şiddetiyle
karşılaştı.

 

size="2">Türkiye'de öteden beri siyasi iktidarların
"muhalif" veya "farklı" olanlara karşı
kullandığı politik şiddet yöntemlerinden biri de sivil
ırkçı/gerici/faşist güçlerin "devreye
sokulması"dır.

 

Bu
politikanın en uç noktaları Sivas, Maraş, Çorum katliamları
ve işletilen siyasi cinayet ve suikastlerse, diğer noktaları ise
muhalif/farklı kimliklere yaşama ve politika yapma hakkının
tanınmamasıdır. Ve hiç kuşku yok ki bütün bu noktaların
birleştiği yer, toplumsal sorunların demokratik
çözümlerini sağlamak yerine
"ötekileştirilerek" kontr politikalarla yok edilmeye
çalışılmasıdır.

 

size="2">Rize'de mevsimlik Kürt işçilerine karşı tutumla
Tophane'deki saldırı ve Hatay'daki, Trabzon'daki,
Selendi'deki saldırılar arasında; gösterilerden sonra ara
sokaklara dağılanlara yapılan "sivil"
görünümlü saldırılarla Ahmet Türk'e yapılan
saldırı arasında veya KENT-AŞ işçilerine yapılan saldırıyla
TAYAD'lılara yapılan saldırı arasında bir fark yoktur. Devletin
ırkçı/gerici/şovenist politikalarından beslenen bu saldırıların
dozu ve görünümü farklı olsa da niteliği
aynıdır!

 

size="2">İzmir'den Ankara'ya yürüyen KENT-AŞ
işçilerine "Ya tam susturacağız, ya kan
kusturacağız!"
diye saldıranlar, Bolu'da da
TAYAD'lılara bayrak açarak, mehter marşı
çalarak
saldırmışlardır.

 

size="2">Gazi'de Aleviler, Hatay'da Kürtler,
Selendi'de Romanlar, Ankara'da Kent-Aş işçileri,
Tophane'de sanatçılar, Bolu'da TAYAD'lılar ve daha
pek çok kentte "ötekileştirilen", "farklı ve
muhalif" görülenler, devletin
ırkçı/gerici/milliyetçi "beslemelerinin"
saldırılarının hedefi olmuşlardır ve her an
hedeftedirler.

 

Bir
taraftan, "farklı" veya "muhalif" olanlar bırakın
düşüncelerini açıklama haklarını kullanmalarını, en
temel "yaşama hakkı"nı dahi kullanamaz hale gelirken, diğer
taraftan ellerine sopalar ve silahlar alarak her an sokağa çıkan
sırtı sıvazlanmış kalabalık güruhlar etrafa korku
saçıyorlar.

 

Hemen her
gün farklı bir şehirde demokratik haklarını kullananlara karşı
linç girişimleriyle karşılaşıyoruz. AKP iktidarı bu
saldırıları durdurmak yerine, saldırıya uğrayanları cezalandırmakta
ve saldırganları cesaretlendirmektedir.

 

Demokratik
haklarını kullanan TAYAD'lalara yapılan saldırıyı kınıyor,
siyasi iktidarı bir kez daha uyarıyoruz!.. Toplumsal çatışmalara
neden olacak, "bardağı taşıracak" damlara
dönüşecek gerici/ırkçı/şövenist saldırılara zemin
hazırlama ve yönlendirme politikalarından vazgeçin!..

 

size="2">Kaynak: Disk

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder