İşçiler Yeni Yılda
Sadece İşlerini İstiyor
ŞENOL SAĞALTICI- Yeni bir yıla daha giriyoruz. Herkes
sağlıklı, huzur dolu sevdikleriyle birlikte geçireceği bir yeni
yıl diliyor. Oysa UPS, TEKEL, Sa-Ba, Buca Belediyesi, Çorlu Suni Deri
ve Sapphire işçilerinin tek temennisi; yeni yıla emeklerinin
karşılığını almak, ellerinden alınan işlerine geri dönmek.
İşçiler ETHA'ya konuştu, yeni yıl beklentilerini
anlattı.
Özlük hakları için Ankara'nın soğuğunda, polis
saldırısı altında 78 gün direnerek Türkiye emek
mücadelesinde son 20 yılın en büyük direnişine imza atan
TEKEL işçilerinden Metin Arslan, açlığın,
zulmün sürdüğü bir süreçte yeni yılın
kutlanamayacağını belirtti.
İkinci TEKEL direnişinde de yer alan Arslan, emekçiler
açısından bu dönemin geçen yılları arattığını
ifade etti, şöyle konuştu: "Açlığın, sefaletin
zulmün bittiği; insanların haklarını aldıkları bir
süreçte ancak kutlama olabilir. Yoksa kutlamaların eziyete
dönüştüğü bir yıl olacaktır. Yine de emekçi
halkımızın yeni yılda haklarını aldıkları ve mücadeleye
sarılarak kazandıkları bir yıl umuduyla başarılar
diliyorum."
'GÜNDÜZLERİ SÖMÜRÜLMEDİĞİM,
GECELERİ AÇ YATMADIĞIM BİR YIL OLSUN'
Emine Aslan ve Türkan Albayrak gibi sendikasız ve
güvencesiz çalışmaya karşı çıktığı için
Buca Belediyesi'nden çıkarılan taşeron işçisi
Batıgül Tunç da 25 Kasım'da başlattığı
direnişe devam ediyor. Şimdi diğer işten çıkarılan
arkadaşlarıyla birlikte mücadele eden Tunç'un yeni yıl
mesajı ise şöyle: "2010 yılında bir işçi ve
emekçi kadın ve bir anne olarak haklarından yoksun bir taşeron
işçisiydim. Onurum ve haklarım için mücadele ettiğim
için belediyenin ve polisin saldırısına uğradım. 2011 yılında
da, bir işçi olarak direnmeye ve her türlü baskıya karşı
onurum ve ekmeğim için, gündüzlerinde
sömürülmediğim, gecelerinde ise aç yatmadığım bir
yıl olması için mücadeleye devam edeceğim."
Batıgül Tunç, 31 Aralık'a kadar işe geri alınmazsa,
yılbaşını direniş alanında geçireceğini duyurdu. Tunç,
tüm İzmir halkını da kutlamaya çağırdı.
İzmir'deki bir diğer direnişçi işçi, yine Buca
Belediyesi'nden. Güvenceli iş talebiyle Genel-İş
Sendikası'nda örgütlendikleri için işten atılan ve
bir ayı aşkın süredir Buca Belediyesi önünde direnen
işçiler adına konuşan İnan Sözer,
işçiler, emekçiler için yeni yılda değişen bir
şeyin olmadığını ifade etti. Sözer'in yeni yıl dilekleri
şöyle: "İşçilerin emekçilerin rahat edeceği
bir yapılanma bir sistem yok şuan Türkiye'de. Şunun olacağına
inanıyorum işçilerin, emekçilerin üzerindeki baskılar
ve şiddet arttıkça, işçilerin direnişi de bu yıl o oranda
artacak ve daha fazla gelişecek. Yalnız İzmir'deki ve
Türkiye'deki direnişler değil tüm dünyadaki işçi
direnişlerini selamlıyorum."
ALBAYRAK: DİRENİŞLE HEPİMİZ KAZANIRIZ
2010 yılında Beykoz Paşabahçe Devlet Hastanesi'nde
sendikalaşma faaliyetleri nedeniyle işten atılan ve 4 ay boyunca tek
başına direnişin ardından bir işe yerleştirilen Türkan
Albayrak, tüm işçilerin emekçilerin yeni
yılını kutladı. Albayrak, "Ben direniş bittiği zaman da
söylemiştim bu direniş yalnız benim için değildi, yoksa ben
gider başka bir işte çalışırdım. Bu, benim gibi olan
bütün insanlar için yapılmış bir direnişti. Ben işime
geri döndüm ama haksızlık ve hukuksuzluk sürdüğü
sürece bu mücadele de sürecek. Benim de direnişim
haksızlığa, hukuksuzluğa, keyfiliğe karşı verdim. Umuyorum
bütün işçiler hakları için aynı çizgide bu
mücadeleyi omuzlar ve bu şekilde hepimiz kazanırız"
dedi.
ÜCRETLERİ ÖDENİRSE AİLELERİYLE
GEÇİRECEKLER
Avrupa'nın en büyük gökdeleni olarak inşa edilen
İstanbul Sapphire'in inşaatında çalışan ve üç
aylık maaşları verilmediği için 31 gündür direnişte
olan işçiler adına konuşan Mustafa Adnan Akyol,
yeni yılda beklentisinin olmadığını belirtti. İşçi sınıfına
yönelik desteğin artmasını isteyen Akyol, direnişe başlarken bu
kadar destek geleceğini tahmin etmediklerini ifade etti. Akyol,
"Umutsuz değilim, bu desteğe baktıkça TEKEL'i
gördükçe devrim geliyor galiba diyorum. Son bir yıl
işçiler açısından çok kötü geçti.
Taşeronlaştırma çok kötü, işçilerin
bütün haklarını, her şeyini en az 10 yıl geri
götürdü. Şu anda taşeronda çalışan bütün
işçilerin hiçbir hakkı yok. Ücretlerini zamanında
alamama korkuları var, işten atılma korkuları var, bir güvenceleri
yok" dedi.
Yılbaşını, ücretleri ödenmediği takdirde sokakta,
gökdelen inşaatının önünde geçireceklerini
söyleyen Akyol, "Ücretlerimizi öderlerse ailemizle
birlikte geçirmeyi planlıyoruz. Ama yeni yılın bu şartlarda
gelecek olmasını korkuyla karşılıyoruz" dedi. Akyol, tüm
emekçilerin yeni yılını kutladı.
Tuzla Deri Yan Sanayi Bölgesi'nde kurulu bulunan, kombi ve klima
üreten Konveyör fabrikasında kölece çalışma
koşullarına karşı çıkıp haklarını istedikleri için
işten atılan Hacer Hız, tüm işçi
arkadaşları adına konuştu. Hız, bütün işçileri,
emekçileri güçlerini birleştirmeye, mücadele etmeye
çağırdı. "Biz işçilerin direnişten başka bir
koşulu yok. Yeni yıl, eski yıl bu mücadeleler hep olmuştur.
Bugün soğuktayız ama hala hayattayız çünkü direniş
bizim içimizi ısıtıyor. İçimiz sımsıcak" diyen
Hız, bunca onursuzluğa, bunca kötü koşula sırf ekmek parası
için katlandıklarını dile getirdi. Hız da herkesin yeni yılını
kutladı.
'HİÇBİR GÜÇ EMEKÇİ
GÜCÜNÜ YENEMEZ'
Uluslararası kargo şirketi UPS için çalışan ERKA ve CİP
taşeron şirketlerinde çalışırken, sendikaya üye oldukları
için 1 Temmuz günü işten atılan TÜMTİS
üyelerinin direnişi, İstanbul Mahmutbey'de devam ediyor.
Direnişlerinde 230'lu günleri geride bırakan işçiler
adına konuşan Garip Bektaş, yeni yıldan çok fazla
beklentileri olmadığını ifade ederek, "Tek talebimiz işimize
geri dönmek. Şu anda gündemimizde başka bir şey yok.
İşçilerin haketmediği şeylerle karşılaştık, baskı
gördük, saldırıya uğradık. Türkiye'nin her tarafında
haklarını arayan işçelere yönelik bir baskı var zaten. İnsan
gibi bakılmıyor. Emekçiler haklarını aradıklarında işte bizim
gibi sendikal haklarını kullandıklarında kapı önünde
konuldular. Umut ediyorum ki bütün emekçiler, bir daha bu
vakalarla karşılaşmasınlar, gerçekten hak ettiğini alsınlar. Bir
işçi eğer çalışıyorsa o emeğinin karşılığını alsın
istiyorum. Umarım Türkiye'de bu sorun
çözülür. Bunun büyük bir zafer olacağına
inanıyorum ve umut ediyorum" dedi.
Bektaş, tüm işçileri, emekçileri bunun için omuz
omuza vererek, birlikte baskılara karşı göğüs vermeye
çağırdı. Mücadelelerinin süreceğini dile getiren Garip
Bektaş, "Hiçbir güç emekçi
gücünü yenemez" dedi.
Kaynak: ETHA