Makyajsız İşsizlik /
Mustafa Sönmez
İşgücü-istihdam-işsizlik data alanı, hinliklerle, hatta
makyajlarla bezelidir. Bu yılın Eylül’ü ile geçen
yılın Eylül’ü kıyaslanıp işsizliğin 2 puan
gerilediğinden, geçen ayın da 0,2 puan altına
düştüğünden filan söz edildi. Oysa, şeytan,
özellikle bu bahiste ayrıntıda gizlidir. Bakın
makyajlanmış neler var…
Eylül ayında, önceki aya göre işsiz sayısında 37
bin azalma varmış görünüyor. Sanırsınız ki, 37
bin kişi iş buldu. Hayır öyle değil, tersine bir ayda 222
bin kişi işini kaybetmiş. Ama bu 222 bin istihdam kaybı, işsiz
sayısının artması şeklinde verilere yansımıyor. Neden mi?
Çünkü, Eylül’de , Ağustos’a göre
259 bin kişi işgücü pazarından
çekilmiş, dolayısıyla işgücü sayısı
azalmış. Bu 259 binden istihdamdaki 222 bin azalma
çıkarıldığında, işsiz sayısında artış değil, 37 bin
azalma görülüyor.
İşgücünden neden çekilme yaşanmış? Cevabın
önemli bir kısmı, işgücüne dahil olmayan nüfusa
baktığımızda, ağırlıkla ev kadını sayısındaki 163 bin
kişi artışta yatıyor. Muhtemelen, iş bulmaya çıkan
kadınlar, pes edip evlerine döndüler. Dönmeselerdi, bir o
sayıda işsiz sayısı fazla görünecekti. Zaten , umudunu
kaybetmişler, mevsimlikler ve esnek işte çalışanlar alt alta
yazılıp toplandığında 3 milyon 88 bin sayılmayan işsiz
tesbit ediyoruz. Resmi işsizler ise 2 milyon 934
olarak açıklandı. Resmi işsizlik
yüzde 11,3. Ama sayılmayanları eklediğinizde sayı 6 milyon
22 bine, gerçek işsizlik oranı da yüzde 21,6’ya
kadar çıkıyor.
***
İkinci ve vahim bir sorun tarım sektörü ile
ilgili. Bu sütunda defalarca yazıldı, başka yorumcular da parmak
bastılar: Tarımda istikrarlı bir büyüme gözlenmezken
istikrarlı bir istihdam artışının olması gibi bir
saçmalık var. Sorunu, kriz öncesi istihdamı
kriz sonrası ile kıyaslayarak analiz edelim.
Bu yılın Eylül ayı itibariyle istihdam 23 milyona yaklaşmış
görünüyor. Bu 2009 Eylül’üne göre,
neredeyse 1 milyon yeni istihdam gibi duruyor. Yani krizden çıkarken
ekonomi krizde işini kaybedenlere işini geri kazandırmış. Gayet iyi. Bir
de krize girilmeden istihdam ne kadardı ,ona bakalım. Yaklaşık 22 milyon
kadar. Yani, krizde yaşanan iş kayıpları 2009 ortalarından itibaren
ekonomi canlanırken telafi edilmiş hatta, üstüne istihdam
yaratılmış. Acaba öyle mi? Bir de sektörlere bakalım. Ne
görüyoruz? İstihdam artışlarında, tarım önemli bir yer
tutuyor. . Kriz öncesine göre tarım istihdamı 550 bine yakın
artmış, geçen Eylüle göre de 250 bin artmış. Peki ne
oldu tarımda da bu istihdam yaşandı?
Geçen hafta açıklanan milli gelir verilerini hatırlayalım.
2008-2010 dönemin ilk 9 ayında üretilen katma değer, ya da
hasıla ile tarım istihdamını analiz edelim. 2009’un ilk 9 ayının
hasılası 2008’in ilk 9 ayının yüzde 4,1 üstünde iken
istihdamdaki artışın yüzde 5,5 olduğunu görüyoruz. Yani,
tarımda istihdamın hızı, üretimin
üstünde. Bunun daha çarpıcı
görüntüsü bu yıla ait. İlk 9 ayda tarım, 2009’un
aynı döneminin yüzde 1 altında, yani üretim
artmamış, ama her nasılsa tarım istihdamı yüzde 4’ün
üstünde artmış. Üretmeyen tarım, 250 bin
dolayında istihdamını artırmış. Böyle olunca, tarımda
çalışan başına hasılanın da sürekli gerilediğini, bir
anlamda sanki tarımdaki yoksulluğu paylaşmak için
işgücünün tarıma döndüğü gibi absürt
bir sonuçla karşılaşıyoruz. Yenileyelim, bu absürtlük,
gerçek işsizliği maskelemenin bir başka
yöntemine dönüştü.
Kaynak: mustafasnmz.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder