26 Aralık 2010 Pazar

Anneler 300. Haftada Yine Yakınlarını Sordu Devlet Yine Sustu

Anneler 300. Haftada Yine
Yakınlarını Sordu Devlet Yine Sustu

 

Cumartesi Anneleri, 300. kez Galatasaray'da bir araya geldi,
"kaybedilen" yakınlarının "ölü ya da diri"
bulunmasını istedi. Annelerin oturma eylemine Hrant Dink'in eşi Rakel
Dink de destek verdi.
 
 
"Dönemin Devlet Bakanı Azimet Köylüoğlu oğlunu soran
anneme 'Çocuğunu almışlardır, öldürmüşlerdir,
bir çukura atmışlardır" dediğinde annem 'Çukuru
gösterin' demişti." 
1994'te İstanbul Aksaray'da gözaltına alındıktan sonra
kaybedilen DEV-GENÇ'li İsmail Bahçeci'nin kardeşi
Umut Bahçeci kardeşini kaybedenlerden hesap sorduklarında
yaşadıklarını bu sözlerle anlattı.
"Kaybedilen" yakınlarının bulunmasını isteyen Cumartesi
Anneleri/İnsanları, ellerinde yakınlarının fotoğraflarıyla Galatasaray
Meydanı'nda 300. kez toplandı.
2004'te gözaltına alınan ve bir daha kendisinden haber
alınamayan Tolga Baykal Ceylan'ın annesi Kadriye Ceylan, "300
haftadır devlet bizi görmemekte, duymamakta ısrar ediyor. 300
haftadır bizi suçluyor. 300 haftadır evlatlarımıza, eşlerimize,
kardeşlerimize ne olduğuna yanıt vermiyor. 300 haftadır bize
kulaklarını tıkayıp failleri koruyor" dedi.
Yakınlarını kaybeden faillerin devlet tarafından teşvik edildiğini
söyleyen Ceylan, "Şunu iyi bilsinler ki adalet arayışımız
sürecek ve karşılarında bizi bulacaklar" diye konuştu.
"Şanslıyız çiçek koyabileceğimiz bir mezarımız
var"
 
Ceylan'dan sonra kayıpların anneleri, babaları, kardeşleri, eşleri
ve arkadaşları yakınlarının nasıl "kaybedildiğini"
anlattılar.
19 Ekim 1995'te Avcılar'daki evinin önünde elinde telsiz
bulunan sivil giyimli kişilerce kaçırılan Fehmi Tosun'un eşi
Hanım Tosun,"1995'ten beri buraya geliyoruz. Tam 300 hafta oldu.
Başbakan artık sahte gözyaşlarından vazgeçsin faillerimizi
bulsun" dedi.
15 Şubat 1995'te gözaltında kaybedilen Rıdvan
Karakoç'un ağabeyi Hasan Karakoç ise "Biz en azından
şanslıyız. Çünkü çiçek koyabileceğimiz bir
mezarımız var. Bu insanlar, işkencelerde, kalorifer kazanlarında
kaybedilen insanların kemiklerini istiyor. Başbakan'a soruyorum
'Siz bu ülkenin başbakanı değil misiniz? Bu faillerin
yakalanması sizin göreviniz değil mi?" diye sordu.
 
"Yakınlarımızı kaybedenler bir gün
kaybedecek"
 
21 Mart 1995'te gözaltına alınan ve işkence edilerek
öldürülen Hasan Ocak'ın ağabeyi Hüseyin Ocak da
"Burada annelerimizi yakınlarını geri istiyorlar diye
dövdüler, işkence ettiler, üzerlerine biber gazı sıktılar.
Biz biliyoruz ki Türkiye'de yakınlarımızı kaybedenler bir
gün kaybedecek" dedi. 
24 Aralık 1994'te 25 yaşında Marmara Üniversitesi
öğrencisiyken İstanbul Aksaray'da gözaltına alındıktan
sonra kaybedilen DEV-GENÇ'li İsmail Bahçeci'nin
kardeşi Umut Bahçeci ise kardeşinin çizdiği
karikatürleri göstererek şöyle konuştu:
"İsmail, tam 16 yıldır kayıp. Yaşasaydı yazar, karikatürist
olacaktı. Onu bulmak için her yere sorduk. 'Yok' dediler.
Cesedine bile ulaşamadık. Dönemin Devlet Bakanı Azimet
Köylüoğlu oğlunu soran anneme 'Çocuğunu
almışlardır, öldürmüşlerdir, bir çukura
atmışlardır" dediğinde annem 'Çukuru gösterin'
demişti. Babam ise ölüme yenik düştü.İsmail
öldü sanıyorlar ama o yaşayacak.Çocuğuma onun adını
verdim."
Ellerinde "Hakikatlar Komisyonu Kurulsun Failler Bulunsun",
"Katilleri Tarih Mahkum Eder" yazılı dövizler taşıyan
annelerin yaklaşık bir saat süren oturma eylemine Hrant Dink'in
eşi Rakel Dink'in yanı sıra sanatçılar Pınar Sağ, Zeynep
Tanbay, avukat Fethiye Çetin, 78'liler Vakfı Başkanı Nimet
Tanrıkulu ve Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) yöneticileri ile insan
hakları örgütleri temsilcileri de destek verdi.
Polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı eylemde, anneler,
ellerindeki karanfilleri yakınlarının fotoğraflarının bulunduğu siyah
bantın üzerine bıraktılar.
 
Kaynak: Bianet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder