"İşsizlik kriz öncesinden
fazla"
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma
Enstitüsü (DİSK-AR) işsiz sayısının hala krizin ilk etkisinin
istihdam verilerine yansıdığı Eylül 2008 döneminin 333 bin,
kriz öncesi dönem olan Eylül 2007 döneminin ise 594 bin
üzerinde olduğunu ifade ederek, bununla beraber krizin etkilerinin
hissedilmeye başlandığı Eylül 2008 döneminden bu yana
geçen 2 yıllık sürede yaratılan 1 milyon 171 bin kişilik
istihdamın yüzde 32’sinin de kayıtdışı olarak sisteme
dâhil olduğunu savundu.
Raporda, ‘Türkiye’nin işsizlik sorunun ağır etkilerini,
taşeronlaşma, güvencesiz ve kuralsız çalışmanın
girdabındaki milyonların giderek artan sessiz çığlıkları ile
hissetmeye başladı’ denildi.
İŞSİZ SAYISI 594 BİN KİŞİ FAZLA
Ağustos, Eylül ve Ekim aylarını (Eylül dönemi) kapsayan
Hanehalkı İşgücü Anketi (HİA) sonuçlarına göre
işsizlik oranı geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre 2.1
puanlık düşüşle yüzde 11.3 oldu. İşsiz sayısı ise 462
bin kişi azaldı. Buna karşın İşsizlik sayısı hala krizin ilk
etkisinin istihdam verilerine yansıdığı Eylül 2008 döneminin
333 bin, kriz öncesi dönem olan Eylül 2007 döneminin 594
bin üzerinde seyretti. Buna göre işsiz sayısı 3 yıl
öncesine göre yüzde 25 oranında artmış oldu.
KAYITDIŞI KANAYAN YARA
Kayıtdışı ekonominin Türkiye’nin en can yakıcı
sorunlarından biri durumunda olduğunun ifade edildiği Raporda,
kayıtdışını, kayıt altındaymış gibi göstermeye
çalışmanın, kayıtsızlığı kayıt altına alan bir anlayışın
sorunu çözmeyeceği dile getirildi. 2010 Eylül dönemi
için açıklanan istihdam verilerine göre, kayıtdışı
istihdam edilenlerin sayısı bir önceki yılın aynı dönemine
göre 76 bin kişi, krizin ilk dönemine göre (2008 Eylül)
ise 370 bin kişi artarak, 10 milyon 383 bine ulaştı. Buna karşın 2
yıllık süreçte kayıtdışı istihdam oransal olarak sadece 1.9
puan gerileyerek yüzde 44 oldu.
2008-2010 Eylül dönemi kayıtdışı verilerine baktığımızda,
ücretli ve yevmiyeliler arasında kayıtdışı çalışanların
sayısı 3 milyon 639 binden, 3 milyon 705 bine çıktı. İşverenler
arasındaki kayıtdışı oranının azalmasına, işveren sayısında
yaşanan azalma eşlik etti. Kendi hesabına çalışanlar arasında
kayıtdışı çalışanların hem sayısında hem de oranında
gözlenen artış çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. 2010
yılı için kendi hesabına çalışan 4 milyon 492 bin
kişinin, yüzde 68.1’i kayıtdışı olarak sisteme dahil oldu. Bu
oran 2008 yılının aynı dönemi için yüzde 66.1 idi. Kendi
hesabına, çoğunlukla güvencesiz ve kötü işlerde
çalışan bu kesim açısından kayıtdışı 2 puan artış
gösterdi.
İSTİHDAMA DAHİL OLAN HER 2 KADINDAN BİRİSİ KAYITDIŞI
Türkiye’de istihdam açısından en problemli alanlardan
birini kadın istihdamının oluşturduğunu savunan DİSK-AR kadınların
istihdama katılım oranının yüzde 27.1’lik oran ile dünya
genelinde alt sıralarda yerini aldığını söyledi. Buna karşın
kayıtdışı ve en kötü koşullarda çalışan kadınların,
toplam kadın çalışanlara oranı yüzde 60 gibi çok
yüksek bir oranda olduğu belirlendi.
İstihdamda yer alan ve kendi hesabına kayıtdışı çalışan
kadın sayısında ise son 2 yılda yaşanan 177 bin kişilik artış dikkat
çekici bulundu. Bu dönemde işgücüne katılan kadın
sayısında 648 bin kişilik artış yaşanırken, kayıtdışı
çalışan kadınların sayısı 328 bin artış gösterdi. Bu da
kadınların çalışma yaşamına dahil oluş biçimlerinin hala
güvencesiz ve kayıtdışı olduğunu ortaya koydu.
EĞİTİMLİ KADINA İSTİHDAM AYIBI
DİSK-AR, kadınların iş gücüne katılım oranlarının eğitim
düzeyi ile yükseldiğini, ancak kadınlara yönelik
ayrımcılığın da bütün çıplaklığı ile açığa
çıktığını savundu. Raporda, lise ve üzeri eğitime sahip
kadınlarda işsizlik oranının erkeklerin yaklaşık iki katından fazla
olduğu belirtildi. Lise mezunu kadınlarda işsizlik oranı yüzde 23
iken, bu oran erkeklerde yüzde 11.5 oldu. Aynı oran Yüksek
öğretim mezunu kadınlarda yüzde 18.6, erkeklerde yüzde 9.6,
teknik ve meslek lisesi mezunu kadınlarda yüzde 23, erkeklerde
yüzde 11.5 olarak kayıtlara geçti.
GÜVENCESİZ ÇALIŞMA YAYGINLAŞIYOR“
İşçinin iş ilişkisine süreklilik sağlanarak geleceğine
güven duyması, işini kaybetme, dolayısıyla kendisinin ve ailesinin
geçim kaynağını oluşturan gelirinden yoksun kalma endişesinin
dışında tutulması temel bir haktır.” Raporda, bu
çerçevede geçici iş ilişkisinin, işçinin
geleceğe olan inancını zedeleyen, yeni bir iş bulamama korkusunu
tetikleyen, işçinin temel haklarından birinin ihlali anlamını
taşıdığı dile getirildi.
Geçici bir işte çalışanların sayısı, 2010 yılında 1
milyon 760 bin düzeyine ulaşmıştır. Güvencesiz ve geleceğinden
endişeli olan bu kesimin sayısındaki artış 44 bindir. Geçtiğimiz
yılın aynı dönemi ile karşılaştırdığımızda ise artış
miktarı 161 bini bulmaktadır.
GEÇİCİ İŞÇİLERDE İŞSİZLİK KALICILAŞIYOR
Resmi rakamlara göre işsiz kalanların, işsiz kalma nedenlerine
göre en ön sırasında yine güvencesiz çalışan,
geçici işçiler bulunduğunu belirten DİSK-AR, geçici
bir işte çalışan yaklaşık her iki işçiye karşın,
geçici bir işte çalıştığı ve iş sona erdiği için
işsiz kalan bir işçinin olması, güvencesizliğin işsizliğe
nasıl bir boyut kattığının somut bir ifadesi olduğunu ifade etti.
Bu dönemde ücretlilerin yüzde 12.6’sı geçici
bir işte çalıştığı halde, işsizlerin yüzde
27.6’sını geçici işlerde çalıştığı için
işsiz kalanlar oluşturmaktadır. Bu halde olanların sayısı 810 bindir. 1
milyon 760 bin geçici işçinin halen istihdam da olduğu
düşünüldüğünde, geçici işlerde
çalışanların işsizlik oranı yüzde 32’ye
ulaşmaktadır.
ÇALIŞIYORMUŞ GİBİ GÖRÜNENLERİN SAYISI 1 MİLYON 154
BİN
TÜİK HİA Eylül dönemi verilerine göre eksik istihdam
rakamlarında da artış göründü. Buna göre esas işinde
ve diğer işinde/işlerinde toplam olarak 40 saatten daha az süre
çalışmış olan ve 1 saat çalışmış olsa bile istihdam da
sayılanlarla, aynı nedenlerle istihdamda görünen ancak iş
bakanların yani gizli işsizlerin sayısında, krizin başlangıç
dönemi olan Eylül 2008 dönemine göre 448 bin, kriz
öncesi Eylül 2007 dönemine göre 508 bin kişilik artış
gerçekleşti.
Bugün 1 milyon 154 bin kişi yetersiz ya da zamana bağlı eksik
istihdam edilmekte. DİSK-AR, dolayısıyla istihdamdaki artışın nitelikli
ve insan onuruna yaraşır bir çalışma yaşamına işaret
etmediğini savundu.
TARIMSAL İSTİHDAM YİNE REKOR KIRDI
İşsizlik verilerinin düşük görünmesinin nedenlerinden
birinin de, çaresizlik nedeniyle kentten kırsal alana
işgücündeki kayma olduğunu söyleyen DİSK-AR, Eylül
2010 döneminde de bu durumun kendini gösterdiğini ifade etti. Bu
dönem için tarımdaki istihdam kriz öncesinin ilk
dönemine göre (Eylül 2008) 547 bin kişi artış
göstererek 5 milyon 999 bine ulaştı.
Raporda, “Kırsal kesimde gelir kaybı yaşadığı için
kentlere yönelen yüz binlerce emekçi, işsizlik girdabından
kaçarak, yine çaresizliklerine yani tarım alanına, kırsal
kesime dönüş yapmıştır. 2007 Eylül döneminden bu yana
artış ise 792 bindir. Tarımda istihdam bu verilerle son 5 yılın
dönem rekoruna ulaşmıştır” denildi.
GENİŞ TANIMLI İŞSİZLİK YÜZDE 17.3
Türkiye açısından işsizlik verileri ile ilgili olarak giderek
önemini artıran kesimin, işe başlamaya hazır olup, iş aramayan ve
bu nedenle işsiz sayılmayanlar olduğunun ifade edildiği Araştırmada, bu
durumda olan kişi sayısının, 10 yıl önce son derece azken,
bugün neredeyse toplam işsiz sayısına yakın bir düzeye
ulaşmış olduğu ifade edildi.
2004 yılında sayısı 1 milyon 100 bin olan işe başlamaya hazır olup
son 3 aydır, başta umutsuzluk olmak üzere, çeşitli nedenlerle
iş arama kanallarından birini kullanmayan ve bu nedenle işsiz
sayılmayanların sayısı, 2010 yılının Eylül dönemi
için 1 milyon 884 bin düzeyinde gerçekleşti. 2008
yılının aynı dönemine göre bu sayı 214 bin kişi arttı.
Tanımlama nedeniyle işsiz sayılmayan, söz konusu 1 milyon 884 bin
işsizi dahil ettiğimizde, daha gerçekçi bir rakama işaret
eden geniş tanımlı (GT) işsizlik oranlarına ulaşıldığını ifade
eden DİSK-AR, bu hesaplamaya göre işsiz sayısının 4 milyon 856 bine
yükselmekte olduğunu ve işsizlik oranının ise yüzde
11.3’den yüzde 17.3’e çıktığını savundu.
GT işsizlik verilerine çeşitli nedenlerle tam zamanlı
çalışamayanlardan oluşan, eksik istihdam sayılarını ilave
edildiğinde, işsiz ve yetersiz istihdam edilenlerin, toplam istihdama
oranının yüzde 21.5’e, sayısının ise 5 milyon 972 bine
ulaştığı ifade edildi. (ANKA)
Kaynak: radikal.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder