ODTÜ'de Özel Güvenlik
Eylemi

 

Geçtiğimiz ayın başında ODTÜ giriş kapılarına
yerleştirilen özel güvenlik birimleri(ÖGB) ODTÜ
öğrencileri tarafından protesto edildi.

Özel güvenliğin üniversitelere yerleştirilmesinin sıradan
bir düzenleme olmadığını ve bu düzenlemeye karşı
mücadele edilmesi gerektiğini savunan öğrenciler yaklaşık 4
haftadır okulda çeşitli bilgilendirme çalışmaları
yapıyorlardı. Özel güvenliği teşhir eden duvar gazeteleri,
bildiriler, kampüs içerisinde ODTÜ Oyuncuları’nın
gerçekleştirdiği sokak tiyatroları, yurt odalarını tek tek
dolaşarak yapılan bilgilendirmeler durmaksızın yapılan
çalışmalardan başlıcaları olmuşlardır.

15 Aralık 2010 tarihinde Tayyip Erdoğan’ın ODTÜ’de
rektörlerle yaptığı toplantıyı protesto etmek isteyen
öğrencilerin  gözaltına alınması ve sonrasında akşam
saatlerine kadar devam eden çatışma ve eylemler, ODTÜ
öğrencisini uzun zamandır olmadığı kadar
bütünleştirdi.  Gözaltına alınan 26 kişinin sebest
bırakılması için gösterdikleri irade sonucu 26 kişinin
mahkemeye sevk edilmeden bırakılması,  ODTÜ öğrencisinin
mücadele motivasyonunun artmasına yol açtı. Bu motivasyonla
örgütlenen “ÖGB DEFOL ODTÜ BİZİMDİR” 
sloganlı eylem yaklaşık 500 kişinin katılımıyla
gerçekleştirildi.

Eylem için kimya mühendisliği binası önünde saat
12:30 da toplanan öğrenciler buradan ODTÜ A-1 kapısına
yürüdüler. ODTÜ Oyuncularının eylem boyunca yaptığı
ufak gösteri ve skeçler eyleme alışılagelmişin dışında bir
öznellik kazandırdı. A-1 kapısına varıldığında Özel
güvenlik görevlilerinin orada olmaması dikkat çeken bir
ayrıntı oldu. Özel güvenlik kıyafetleri giymiş olan ODTÜ
Oyuncuları, eylem boyunca yanlarında taşıdıkları zincirle Bilim
Ağacını zincirlediler. Daha önceden hazırlamış oldukları makine
çarkları şeklinde çizdikleri temsili bilim ağacı
şemasını öğrencilere anlatıp zincirlenmiş bilim ağacını koruma
çemberine aldılar.

Eylemin devamında 10 sene önce yaşanan “hayata
dönüş” adlı hapishaneler katliamında ölen devrimciler
ve tüm devrim şehitleri nezdinde saygı duruşu yapıldı. Saygı
duruşundan sonra okunan basın açıklamasında 19-22 Aralık
katliamının, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit tarafından
“ hapishaneler sorununu çözmeden IMF politikalarını
uygulayamayız” cümlesiyle gerekçelendirildiği, aynı
şekilde üniversiteleri sermayenin çıkarları doğrultusunda
şekillendirmenin yolunun da yine benzer baskı mekanizmalarıyla yani
ÖGB-Polis-Rektörlük üçgeniyle yapılmaya
çalışıldığı vurgulandı. Üniversitelere dönük son
dönemde AKP eliyle gerçekleştirilmeye çalışılan
piyasalaşma süreci ve bunu protesto eden öğrencilere
dönük yapılan saldırılar teşhir edildi.

Üniversitelerinden Özel güvenliğin çıkmasını,
Özel güvenliğe ayrılan bütçenin öğrencilere
aktarılmasını ve yapılması planlanan tüm ihalelerin iptal edilmesi
taleplerinin deklare edilmesinin ardından sıra Bilim ağacının
zincirlerinden kurtarılmasına gelmişti. Bilim ağacının önünde
bekleyen özel güvenlik kıyafetli ODTÜ Oyuncularını, temsili
olarak bertaraf eden öğrenciler  bilim ağacını zincirlerinden
kurtardılar ve sloganlarına devam ettiler.

Eylem sırasında “ODTÜ bizimdir bizimle
özgürleşecek” , “ F tipi üniversite
istemiyoruz”, “ Özel Güvenlik ODTÜ’den
defol” , “ Ne ÖGB ne Polis, özgür ODTÜ
isteriz”, “ emperyalistler, işbirlikçiler; 6. Filoyu
unutmayın” , “ Yaşasın Devrim ve Sosyalizm”,”
Öğrenciyiz haklıyız kazanacağız”,” YÖK , Polis,
Medya ; bu abluka dağıtılacak” ,” Gelenek sürüyor,
ODTÜ yürüyor” , “Yaşasın Devrimci
ODTÜ” sloganları atıldı.

Eylemle ilişkin önemli bir detay da; öğleden sonra okulda
yapılacak bir panele AKP Dışişleri bakanının katılacağı haberinin
alınmasıydı. Daha geçen hafta böylesi bir tepkiyle
karşılanan Tayyip Erdoğan’ın ardından Dışişleri Bakanının da
geleceği haberinin alınması üzerine, durum değerlendirilip kesin bir
haber gelene kadar eyleme planlanılan şekilde devam edilmesi kararı
alındı. Söz konusu panel ile ilgili rektörlükle
görüşüp, Bakanın gelmeyeceği bilgisini alan
öğrenciler, söz konusu panelin yapılacağı salonda bir süre
daha beklediler. Bakanın gelmeyeceği kesin olarak anlaşıldıktan sonra
öğrenciler dağıldılar.