13 Mayıs 2010 Perşembe

Çal Dağı’nda hukukun ve mücadelenin zaferi… / Ahmet Çınar

Çal Dağı'nda hukukun ve
mücadelenin zaferi… / Ahmet Çınar

İki hafta önce bu
köşede bir yazı yayımlanmıştı: Çal Dağı'nı
çalanlardan hesap sorma zamanı…

28 Nisan 2010 günü Manisa İdare Mahkemesi'ndeki bir
duruşmadan söz açmıştık. İngiliz sermayeli maden şirketi
Sardes Nikel Madencilik AŞ'ye karşı açılan davanın
duruşmasını kaleme getirmiştik.

AKP'li Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nun,
geçen yıl Çal Dağı'nı İngiliz sermayeli maden
şirketine nasıl tahsis ettiğini, kızılçam ormanlarının,
zeytinliklerin, tarihsel ve doğal dokunun ortasında "sülfirik
asitli yığın liçi" yöntemiyle nasıl nikel madeni
çıkarılacağından bahsetmiştik.

Ve memleketin dağını, taşını, ovasını, denizini satanlardan hesap
sorma zamanının geldiğini vurgulamıştık.

***

Bu haftaki yazımız ise "yazı" değil, bir müjde
adeta.

Turgutlulu, Salihlili, Gediz Ovalı köylülerin,
çiftçilerin, zeytincilerin, pamukçuların,
tütüncülerin "hukuk" zaferi.

Kararlı bir mücadelenin, dik bir duruşun zaferi.

Manisa İdare Mahkemesi dün akşam saatlerinde kararını
açıkladı.

Çal Dağı'ndaki orman tahsisi iptal edildi.

Çal Dağı'ndaki 3 milyon 297 bin 832 metrekare orman arazisi
3 Nisan 2009'da AKP'li Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlu'nun imzasıyla İngiliz sermayeli maden şirketine 2026
yılına kadar tahsis edilmişti ya…

İşte o tahsis izni Manisa İdare Mahkemesi'nce iptal edildi.

Tarihe not düşülsün diye buraya yazıyorum:

Esas No: 2009/760

Karar No: 2010/820

Orman tahsis izni olmadan da İngiliz sermayeli maden şirketi Sardes
Nikel Madencilik AŞ, Çal Dağı'nda hiçbir etkinlikte
bulunamaz.

Sülfirik asitli yığın liçi yöntemiyle tarihsel ve
doğal dokuyu tahrip edemez.

***

Bu zafer kuşkusuz bir hukuk zaferidir.

Bir hak arama ve hukuk mücadelesinin
ürünüdür.

Turgutlu'da ve Gediz Ovası'nda aylardır mücadele
yürüten, ülkenin dağlarının, ormanlarının, ovalarının,
limanlarının, denizlerinin sermayeye, para babalarına tahsis edilmesine
itiraz edenlerin zaferidir.

Orada yaşayan yurtseverlerin zaferidir.

Turgutlu'da bugün 11.00'de davullu zurnalı bir kutlama
etkinliği gerçekleştirilecek. Eski belediye binasının
önünde İdare Mahkemesi'nin kararı basına ve kamuoyuna
duyurulacak. Aylardır süren bu mücadeleye emek verenlere
teşekkür edilecek.

Bu sıcak gelişmeyi paylaşmak istedim.

***

Yarından sonra beş bakanıyla birlikte Manisa'ya gelecek olan
Başbakan Hacı Recep T. Erdoğan'ın bu gelişmeye sevinemeyeceğini
adım gibi biliyorum.

Sadece Hacı Recep T. Erdoğan mı?

Değil tabi ki.

Yardımcısı Bülent Arınç da sevinmeyecek.

Başbakanla birlikte Manisa'ya gecele olan Çevre ve Orman
Bakanı Veysel Eroğlu da sevinmeyecek. İçişleri Bakanı Beşir
Atalay da sevinmeyecek.

İngiliz sermayeli maden şirketinin yönetim kurulu üyelerinden
İngiltere'nin eski Ankara büyükelçisi Sir David Logan
da sevinmeyecek.

Hatta kimbilir, belki de, Sayın Arınç yine "yargı
bürokrasisinden" söz edip şikayetini dile getirecektir. Daha
önce de yapmıştı, biliyorsunuz.

Bu karara kimlerin sevinmeyeceğini biliyoruz artık.

Sermaye sınıfının siyasal örgütü olan AKP, bu karara
elbette sevinmeyecek.

Yarından sonra Manisa'ya gelecek olan Başbakan ve
şürekâsına, esaslı bir "hoş geldiniz" (!)
selâmı oldu bu karar.

Kaynak: sol.org.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder