21 Temmuz 2010 Çarşamba

İnşaatta Reel Ücretler Yüzde 30 Geriletildi... / Mustafa Sönmez

İnşaatta Reel Ücretler
Yüzde 30 Geriletildi... / Mustafa Sönmez

Milli gelirde
yaklaşık yüzde 5 , tarım dışı istihdamda 1-1,2 milyon
ücretli ile yaklaşık yüzde 10 payı olan inşaat
sektörü, diğer sektörlere göre krize daha erken girdi.
Özellikle bina inşaatı alt dalında yaşandı bu. Bir yandan AKP
iktidarının "çiftliği" TOKİ'nin doludizgin konut
yatırımları, bir yandan bankaların konut kredileri ile hızlandırılan
konut sitesi yatırımları, İstanbul'da AVM, plaza türü
yatırımlar, kısa sürede bir arz fazlası
oluşturdu. Talebin üstünde konut ve işyeri arzı yaşandı. Bu
da sektörün 2008'in başından itibaren
küçülmesini getirdi. 2008'de yüzde 8
küçülen inşaat sektörü, 2009'da yüzde
16,3 ile en çok küçülen sektörler arasında yer
aldı. Sekiz çeyrek üst üste daralan inşaat
sektörü ilk kez 2010 ilk çeyreğinde yüzde 8
büyüme gösterdi. Tabi ki bu büyüme de baz
etkili…

Bina dışı inşaat bir yana bırakılıp bina inşaatının kriz
öncesi ve sonrası durumu analiz edildiğinde, sektörün
krizden çıkışta, inşaat işçilerinin
olabildiğince omuzlarına basarak çıkmaya
çalıştığı anlaşılıyor. TÜİK'in inşaat üretim
endeksi verilerine göre, küresel krizin etkisi altına girilen
2008 son çeyreğinde daha da daralmaya başlayan bina inşaatı
sektörünün 2009 ilk çeyreğinde , önceki yılın
ilk çeyreğine göre yüzde 25
küçüldüğü görüldü. 2009'un
ikinci ve üçüncü çeyreklerinde görece
toparlansa da 2009'un son çeyreğinde bina üretimi
2008'in son çeyreğinin yüzde 7 gerisindeydi. Sektör
2010'un ilk çeyreğinde , 2009'dan görece iyi ama
2008'den yüzde 12 gerideydi.

Bina inşaatında istihdam ise 2009'da çok
ciddi daralma gösterdi ve bir yılda istihdamda yüzde 20'ye
yakın azalma görüldü. Ancak, üretim ile istihdamdaki
değişimler göz önüne alındığında,
sürdürülen inşaatlarda daha az
işgücü
kullanıldığı, dolayısıyla işçi
başına inşaat üretiminin arttığı,
"üretkenliğin hızlandığı"
görülüyor.

href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhupRLYaxrnAnmMS-WgJ_tIaocgAf5rKweEQm79zcs8sVgrvid4-PplpCrNDobKMzPFilPEhWMEjGZG5qbDud2VpUMWcmeDOpZHS9o08rhwV2If3vHUTqcm8CJGYsxdCYZI3Xo9BJ1QHdM/s1600/2010072111.bmp"> border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5495347118489013154" alt=""
src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhupRLYaxrnAnmMS-WgJ_tIaocgAf5rKweEQm79zcs8sVgrvid4-PplpCrNDobKMzPFilPEhWMEjGZG5qbDud2VpUMWcmeDOpZHS9o08rhwV2If3vHUTqcm8CJGYsxdCYZI3Xo9BJ1QHdM/s400/2010072111.bmp"
/>

Kriz sonrası üretimi, azaltılmış işçi ile
sürdürmek, tabi ki, eldeki işçiyi daha çok
sömürmekle
mümkündü ve müteahhitler
bunu yapmış görünüyorlar. Sayıları azaltılmış
işçiye, kriz öncesi ücretleri de ödenmemiş. Yani
işçiler, 2009'da zam almadan 2008 ücretlerinin bile
altında ücretlere çalıştırılmışlar. Görünen o
ki, işçilerin hem iş yükleri ağırlaştırılmış hem
de reel ücretleri geriletilmiş.

href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgglh0XEoOXc0PXs9Qc9vVP-5G4cjzl9kFshepb91_l-t-mwxLQ7rMReIv6HAvYEnxmRJL3FcqnVaxJ2Z7RsVRiqzCXPhL6EMp8ZO-fQEcVPbeIXoVF5DormPOzc16d5TOcTHU1eawAp2k/s1600/2010072122.bmp"> border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5495347544281375266" alt=""
src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgglh0XEoOXc0PXs9Qc9vVP-5G4cjzl9kFshepb91_l-t-mwxLQ7rMReIv6HAvYEnxmRJL3FcqnVaxJ2Z7RsVRiqzCXPhL6EMp8ZO-fQEcVPbeIXoVF5DormPOzc16d5TOcTHU1eawAp2k/s400/2010072122.bmp"
/>

TÜİK, yine her 3 ayda bir inşaat firmalarının nominal ücret
bütçelerini açıklıyor. Bu ücret
bütçesini, işçi başına üretime
böldüğümüzde, nominal birim ücreti
buluyoruz. Bu krizin tarihi özelliği nominal
ücretlerin bile
geriletilmiş olması. 2009 son
çeyreğinde birim nominal ücretler, 2008 son çeyreğine
göre yüzde 26 geriledi. Burada daha enflasyonun
götürdüklerini
konuşmuyoruz. 2008 sonunda diyelim,
aylık 1000 TL ücret alan bir inşaat işçisine, 2009 da 740 TL
ödendi. Ama bir de enflasyonun götürdükleri var. 2008
sonundan 2009 son çeyreğine işçi başına reel
ücret yüzde 30 gerilemiş
. İnşaat işçisinin
2010 ilk çeyreğinde sektördeki göreli toparlanmaya
rağmen, reel ücreti yine gerilemiş ve 2009 ilk çeyreğinin
yüzde 25 altına düşmüş.

Görünen o ki, inşaat piyasası krizden toparlanmak için
başlattığı yeni yatırımlarda hem daha az işçi kullanıyor,
işçinin yükünü ağırlaştırıyor, hem de daha
düşük ücretlere çalıştırıyor. Kriz, inşaatta da,
tıpkı sanayide olduğu gibi, işçinin sırtına basılarak
atlatılmaya çalışılıyor.

Mustafa Sönmez, 21.07.2010, Çarşamba

Kaynak: http://mustafasnmz.blogspot.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder