Tarım Sektöründe Alarm
Zilleri
Ülkemiz tarım sektörü uzun zamandır ciddi
sorunlarla karşı karşıyadır. TÜİK'in geçen hafta
yayımladığı veriler, sorunun büyüklüğünü teyit
edici niteliktedir.
TÜİK "dönemlere ve yıllara göre tarım katma
değeri büyüme hızı" istatistiklerine göre, genel
ekonominin ithalata dayalı bir tempoyla % 11.7
büyüdüğü 2010 yılı ilk çeyreğinde, tarım
sektörü % 3.8 küçülmüştür.
değeri büyüme hızı" istatistiklerine göre, genel
ekonominin ithalata dayalı bir tempoyla % 11.7
büyüdüğü 2010 yılı ilk çeyreğinde, tarım
sektörü % 3.8 küçülmüştür.
Sözü edilen küçülme, uzun yıllar rekoru
niteliğindedir. 2000 - 2001 - 2009 kriz yılları ve 2007 - 2008 kuraklık
yıllarında dahi küçülmenin bu boyutlarda yaşanmamış
olması, durumun ciddiyetini ortaya koymaktadır. Üstelik,
ülkemizin temel tarım sektörlerinde yaşanan verim ve üretim
kayıpları, küçülmenin ilk çeyrekle sınırlı
kalmayacağını ve etkilerini yıla yayabileceğini
göstermektedir.
niteliğindedir. 2000 - 2001 - 2009 kriz yılları ve 2007 - 2008 kuraklık
yıllarında dahi küçülmenin bu boyutlarda yaşanmamış
olması, durumun ciddiyetini ortaya koymaktadır. Üstelik,
ülkemizin temel tarım sektörlerinde yaşanan verim ve üretim
kayıpları, küçülmenin ilk çeyrekle sınırlı
kalmayacağını ve etkilerini yıla yayabileceğini
göstermektedir.
2009/ 2010 yılında kaydedilen iklimsel koşullar, aşırı yağış ve
yüksek nemden kaynaklanan özellikle Pas, Septorya, Kök ve
Kökboğazı Çürüklüğü gibi hastalıklar ve
süne zararlısı, bunların yanında don - dolu - sel doğal afetleri,
Türkiye genelinde buğday verimi ve üretiminin % 20 düzeyinde
azaltabilecektir.
yüksek nemden kaynaklanan özellikle Pas, Septorya, Kök ve
Kökboğazı Çürüklüğü gibi hastalıklar ve
süne zararlısı, bunların yanında don - dolu - sel doğal afetleri,
Türkiye genelinde buğday verimi ve üretiminin % 20 düzeyinde
azaltabilecektir.
Oda'mızın ülke genelinde yaptığı araştırmalar
sonucunda, buğdayda verim ve üretim kaybının yüksek olduğu
iller aşağıdaki gibi saptanmıştır;
sonucunda, buğdayda verim ve üretim kaybının yüksek olduğu
iller aşağıdaki gibi saptanmıştır;
•· Verim
kaybının % 10'dan az olduğu iller : Antalya, Balıkesir, Denizli,
Manisa,
kaybının % 10'dan az olduğu iller : Antalya, Balıkesir, Denizli,
Manisa,
•· Verim
kaybının % 10 - % 25 aralığında olduğu iller: Adana, Çanakkale,
Kastamonu, Kayseri, Konya, Mersin, Muğla, Şırnak, Tokat, Uşak,
kaybının % 10 - % 25 aralığında olduğu iller: Adana, Çanakkale,
Kastamonu, Kayseri, Konya, Mersin, Muğla, Şırnak, Tokat, Uşak,
•· Verim
kaybının % 25 - % 50 aralığında olduğu iller: Aydın, Bursa,
Diyarbakır, Edirne, Gaziantep, Hatay, İzmir, Kırklareli, Şanlıurfa,
Van
kaybının % 25 - % 50 aralığında olduğu iller: Aydın, Bursa,
Diyarbakır, Edirne, Gaziantep, Hatay, İzmir, Kırklareli, Şanlıurfa,
Van
Üreticinin pas nedeniyle zamanında uyarılmaması ve gerekli
mücadelenin yapl(a)maması nedeniyle ortaya çıkan ekonomik
zararın 200 milyon TL düzeyinde olduğu hesap edilmektedir.
mücadelenin yapl(a)maması nedeniyle ortaya çıkan ekonomik
zararın 200 milyon TL düzeyinde olduğu hesap edilmektedir.
62 kr maliyeti olan buğdaya 55 kr fiyat açıklayan TMO
uygulamaları, üretici zararını daha da artırır niteliktedir. Gerek
yeterli sayıda alım yerinin açılmaması ve oluşan kuyrukların
doğurduğu sıkıntılar, gerekse iklimsel koşullar nedeniyle kalite
yetersizliği yanında borçlu üreticinin malını TMO'ya
satamaması, piyasa buğday fiyatının 46 - 47 kr düzeyinde
şekillenmesine neden olmaktadır.
uygulamaları, üretici zararını daha da artırır niteliktedir. Gerek
yeterli sayıda alım yerinin açılmaması ve oluşan kuyrukların
doğurduğu sıkıntılar, gerekse iklimsel koşullar nedeniyle kalite
yetersizliği yanında borçlu üreticinin malını TMO'ya
satamaması, piyasa buğday fiyatının 46 - 47 kr düzeyinde
şekillenmesine neden olmaktadır.
Öte yandan TMO, bu yıl 11 bankanın (Ziraat Bankası, Halkbank,
Akbank, Garanti Bankası, ING Bank, Yapı Kredi Bankası, Denizbank, Al
Baraka Türk, Fortisbank, TEB ve HSBC) kartı ile ürünü
teslim edenlere 10 gün erken ödeme yapacağını duyurmuştur.
Banka kartı ile gelinmemesi halinde ise ödemeler 1 ay
içerisinde gerçekleştirilecektir. Bu uygulama banka kartı
olmayanlara bir ceza niteliği taşımaktadır. TMO, üreticileri
bankalara mahkum eden ve büyük tepki çeken bu uygulamadan
derhal vazgeçmelidir.
Akbank, Garanti Bankası, ING Bank, Yapı Kredi Bankası, Denizbank, Al
Baraka Türk, Fortisbank, TEB ve HSBC) kartı ile ürünü
teslim edenlere 10 gün erken ödeme yapacağını duyurmuştur.
Banka kartı ile gelinmemesi halinde ise ödemeler 1 ay
içerisinde gerçekleştirilecektir. Bu uygulama banka kartı
olmayanlara bir ceza niteliği taşımaktadır. TMO, üreticileri
bankalara mahkum eden ve büyük tepki çeken bu uygulamadan
derhal vazgeçmelidir.
Uygulanan yanlış politikalar, Türkiye'yi buğdayda da
hızla ithalatçı konuma sürüklemektedir. Üretici,
zarar ettiği buğday üretiminden vazgeçme eğilimindedir. 2002
yılında 9.3 milyon hektar alanda yapılan buğday ekimi,
günümüzde 8 milyon hektara kadar gerilemiştir. Buna paralel
biçimde Türkiye, 2003 - 2009 döneminde 12 milyon ton buğday
ithal etmiş ve karşılığında 3.5 milyar dolar ithalat bedeli
ödemek zorunda kalmıştır.
hızla ithalatçı konuma sürüklemektedir. Üretici,
zarar ettiği buğday üretiminden vazgeçme eğilimindedir. 2002
yılında 9.3 milyon hektar alanda yapılan buğday ekimi,
günümüzde 8 milyon hektara kadar gerilemiştir. Buna paralel
biçimde Türkiye, 2003 - 2009 döneminde 12 milyon ton buğday
ithal etmiş ve karşılığında 3.5 milyar dolar ithalat bedeli
ödemek zorunda kalmıştır.
Zirai mücadele alanında bir diğer önemli sorun da, Antalya
seralarında büyük zarara yol açan domates güvesi (Tuta
Absoluta) dir. 2006 yılında İspanya'da görülmüş
olan bu zararlı, dış karantina önlemlerinin yetersizliğine bağlı
olarak 2009 yılında Türkiye'de Ege Bölgesi'nde
ortaya çıkmış, iç karantina önlemi yokluğu
koşullarında Antalya'ya sıçramıştır. Solanacea
familyasına ait domates yanında patates, patlıcan ve biberde de zarara
neden olan ve ürün verim ve kalitesini önemli
ölçüde bozan zararlı nedeniyle, Türkiye'nin
Ukrayna'dan 350 ton domates ihracat partisi geri
döndürülmüştür.
seralarında büyük zarara yol açan domates güvesi (Tuta
Absoluta) dir. 2006 yılında İspanya'da görülmüş
olan bu zararlı, dış karantina önlemlerinin yetersizliğine bağlı
olarak 2009 yılında Türkiye'de Ege Bölgesi'nde
ortaya çıkmış, iç karantina önlemi yokluğu
koşullarında Antalya'ya sıçramıştır. Solanacea
familyasına ait domates yanında patates, patlıcan ve biberde de zarara
neden olan ve ürün verim ve kalitesini önemli
ölçüde bozan zararlı nedeniyle, Türkiye'nin
Ukrayna'dan 350 ton domates ihracat partisi geri
döndürülmüştür.
Türkiye'nin sebze üretiminin %17'si,
örtü altı üretiminin %68'i, dış satımının
%50'sini domatesin oluşturduğu değerlendirildiğinde, sorunun
ciddiyeti açıktır.
örtü altı üretiminin %68'i, dış satımının
%50'sini domatesin oluşturduğu değerlendirildiğinde, sorunun
ciddiyeti açıktır.
Ziraat Mühendisleri Odası olarak Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı'nı bir kez daha göreve davet ediyoruz.
Bakanlığı'nı bir kez daha göreve davet ediyoruz.
Bi başka ciddi gelişme de, kırmızı et sektöründe
yaşanmaktadır. Son olarak, Et ve Balık Kurumu'na (EBK) damızlık
olmayan canlı sığır ithalatı için 100 bin ton tarife kontenjanı
açan 2010/623 sayılı Bakanlar Kurulu kararı, 29 Haziran 2010
tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe
girmiştir. EBK'ya 30.4.2010 tarihinde verilen 23 bin 500 tonluk
ithalat yetkisi kapsamında bugüne kadar, 12 bin ton kasaplık hayvan,
4 bin ton da besilik hayvan olmak üzere toplam 16 bin ton hayvan
ithalatı için ihale yapılmıştır. Ancak, ithalata karşın et
fiyatlarında düşüş sağlanamamıştır. Fiyatların inmesine
hizmet etmeyen bu ithalat, ne yazık ki birçok hayvan
hastalığının Türkiye'ye gelmesine ve çok sayıda
üreticinin iflas etmesine neden olacaktır.
yaşanmaktadır. Son olarak, Et ve Balık Kurumu'na (EBK) damızlık
olmayan canlı sığır ithalatı için 100 bin ton tarife kontenjanı
açan 2010/623 sayılı Bakanlar Kurulu kararı, 29 Haziran 2010
tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe
girmiştir. EBK'ya 30.4.2010 tarihinde verilen 23 bin 500 tonluk
ithalat yetkisi kapsamında bugüne kadar, 12 bin ton kasaplık hayvan,
4 bin ton da besilik hayvan olmak üzere toplam 16 bin ton hayvan
ithalatı için ihale yapılmıştır. Ancak, ithalata karşın et
fiyatlarında düşüş sağlanamamıştır. Fiyatların inmesine
hizmet etmeyen bu ithalat, ne yazık ki birçok hayvan
hastalığının Türkiye'ye gelmesine ve çok sayıda
üreticinin iflas etmesine neden olacaktır.
Ziraat Mühendisleri Odası olarak bir kez daha ifade ediyoruz ki,
Türkiye gibi dinamik nüfus yapısına sahip bir ülkenin
kırmızı et tüketiminde yurtdışı üretime bağımlı kalması,
iktisadi - sosyolojik - fiziksel - düşünsel kapasite
kayıplarını daha da artıracak, beslenmeye dayalı sağlık sorunlarını
yükseltecektir.
Türkiye gibi dinamik nüfus yapısına sahip bir ülkenin
kırmızı et tüketiminde yurtdışı üretime bağımlı kalması,
iktisadi - sosyolojik - fiziksel - düşünsel kapasite
kayıplarını daha da artıracak, beslenmeye dayalı sağlık sorunlarını
yükseltecektir.
Geçen haftanın bir önemli olayı da, AB ile
yürütülen süreç kapsamında, İspanya'nın
dönem başkanlığının son gününde, Gıda Güvenliği,
Bitki ve Hayvan Sağlığı dosyasının açılmasıdır.
yürütülen süreç kapsamında, İspanya'nın
dönem başkanlığının son gününde, Gıda Güvenliği,
Bitki ve Hayvan Sağlığı dosyasının açılmasıdır.
Bilindiği üzere, toplam 35 dosya altında
yürütülen müzakereler kapsamında, tarım
sektörü ile doğrudan bağlantılı üç dosya
bulunmaktadır. Bunlardan Balıkçılık dosyasının Konsey raporu
dahi Türkiye'ye iletilmiş değildir. Tarım ve Kırsal Kalkınma
dosyası ise, aralarında Kıbrıs'ın da bulunduğu 6
açılış kriterini karşılayamadığı gerekçesiyle, halen
askıdadır.
yürütülen müzakereler kapsamında, tarım
sektörü ile doğrudan bağlantılı üç dosya
bulunmaktadır. Bunlardan Balıkçılık dosyasının Konsey raporu
dahi Türkiye'ye iletilmiş değildir. Tarım ve Kırsal Kalkınma
dosyası ise, aralarında Kıbrıs'ın da bulunduğu 6
açılış kriterini karşılayamadığı gerekçesiyle, halen
askıdadır.
3 Ekim 2005 tarihli Müzakere Çerçeve Belgesi
sonrasında, Gıda Güvenliği, Bitki ve Hayvan Sağlığı dosyası
için de 6 açılış kriteri belirlenmiş idi. Avrupa Birliği,
Trakya'nın şap hastalığından ari hale getirilmesi, et ve hayvan
ithalatı yasağının kaldırılması, mevzuatın uyumlaştırılması,
hayvan kimlik sisteminin geliştirilmesi gibi alanlarda belirlediği
açılış kriterlerinin yerine getirilmesi bağlamında, dosyayı
müzakerelere açmıştır.
sonrasında, Gıda Güvenliği, Bitki ve Hayvan Sağlığı dosyası
için de 6 açılış kriteri belirlenmiş idi. Avrupa Birliği,
Trakya'nın şap hastalığından ari hale getirilmesi, et ve hayvan
ithalatı yasağının kaldırılması, mevzuatın uyumlaştırılması,
hayvan kimlik sisteminin geliştirilmesi gibi alanlarda belirlediği
açılış kriterlerinin yerine getirilmesi bağlamında, dosyayı
müzakerelere açmıştır.
Bilinmelidir ki bu durum, Türkiye'nin gıda güvenliği
sorunlarının giderildiği anlamını taşımamaktadır. Tersine,
çıkarılan "Veterinerlik, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem
Kanunu" ile 30 BG altındaki işletmelerde sorumlu yönetici
çalıştırma zorunluluğunun ortadan kaldırılması, hem 20 bin
mühendisin işini kaybetmesine neden olmakta hem de ülkemizde
üretilen gıdaların % 80'inin mühendis gözetimi
dışında üretileceği yeni ve tehlikeli bir sürecin daha
kapısını açmaktadır. Hayvan ithalatının açılması
ise, anlaşılan AB tarafından bir olumlu gelişme olarak
tanımlanmaktadır. Ancak 10 yıl evvel 507 bin ton kırmızı et
üreten, geçen yıl ise ancak 410 bin ton'luk bir
üretim gerçekleştirebilen ülkemizde, canlı hayvan ve et
ithalatının yıkıcı etkileri, giderek daha boyutlu biçimde
kendisini gösterecektir.
sorunlarının giderildiği anlamını taşımamaktadır. Tersine,
çıkarılan "Veterinerlik, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem
Kanunu" ile 30 BG altındaki işletmelerde sorumlu yönetici
çalıştırma zorunluluğunun ortadan kaldırılması, hem 20 bin
mühendisin işini kaybetmesine neden olmakta hem de ülkemizde
üretilen gıdaların % 80'inin mühendis gözetimi
dışında üretileceği yeni ve tehlikeli bir sürecin daha
kapısını açmaktadır. Hayvan ithalatının açılması
ise, anlaşılan AB tarafından bir olumlu gelişme olarak
tanımlanmaktadır. Ancak 10 yıl evvel 507 bin ton kırmızı et
üreten, geçen yıl ise ancak 410 bin ton'luk bir
üretim gerçekleştirebilen ülkemizde, canlı hayvan ve et
ithalatının yıkıcı etkileri, giderek daha boyutlu biçimde
kendisini gösterecektir.
Ziraat Mühendisleri Odası olarak, yukarıda belirtilen
önemli konularda kamuoyunu bilgilendirmeyi ve Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı'nı göreve çağırmayı, sorumluluğumuz ve
ödevimiz sayıyoruz.
önemli konularda kamuoyunu bilgilendirmeyi ve Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı'nı göreve çağırmayı, sorumluluğumuz ve
ödevimiz sayıyoruz.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Doç. Dr. Gökhan GÜNAYDIN
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu Başkanı
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu Başkanı
Kaynak: tmmob.org.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder