"Alevileri Din Düşmanı
Gösteren Bakan Çelik Görevini Bırakmalı"
"Devlet
Bakanı Faruk Çelik, zorunlu din derslerinin kaldırılmasını
isteyen Alevileri din düşmanı gibi gösteriyor. Halkı birbirine
karşı kışkırtıyor."
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel
Başkanı avukat Fevzi Gümüş Ankara'da zorunlu
din derslerinin kaldırılması amacıyla 24 saatlik oturma eylemi yapanlara
"Ne derdiniz var din dersiyle, niye kalksın din?" diyen Devlet
Bakanı Faruk Çelik'in, bu sözleri nedeniyle
Alevi Çalıştayları koordinatörlüğü görevini
bırakması gerektiğini söyledi.
bianet'e konuşan Gümüş, "gerçek
bir laiklikte, devletin inançsal alana müdahalesini doğru
değil" diyor; zorunlu din derslerinin ve Diyanet İşleri
Başkanlığı'nın kaldırılmasını savunuyor.
"Alevi çocuklar da asimilasyona uğruyor"
Gümüş Bakan Çelik'in sözleriyle ilgili ise
şunları söylüyor:
"Alevi çalıştaylarını yöneten Bakan Çelik'in
yaptığı devlet göreviyle açıklamaları arasında
çelişki var. Bu saatten sonra Alevi açılımını demokratik,
objektif ve şeffaf yürümesi beklenemez; görevini derhal
bırakmalıdır.
"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Almanya'da, asimilasyonun insanlık
suçu olduğunu söyledi. Biz de zorunlu din derslerinin
asimilasyon olduğunu, dolayısıyla insanlık suçu olduğunu
söylüyoruz. Ama hükümet demokrasiyi sadece kendileri
için savunuyor."
Oturma eylemlerini sürdüreceklerini söyleyen
Gümüş, Şubat tatilinden sonra zorunlu din derslerini boykot etme
eğiliminde olduklarını da söyledi.
1982 Anayasası ile zorunlu hale geldi
Türkiye'de din dersleri, 1980 askeri darbesi sonrasında hazırlanan
82 Anayasası'nın, "Din kültürü ve ahlâk
öğretimi ilk ve orta-öğretim kurumlarında okutulan zorunlu
dersler arasında yer alır" hükmünü getiren 24.
maddesiyle zorunlu hale getirildi.
Bu konuda en önemli karar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden
(AİHM) çıktı. AİHM 2007'de verdiği kararda
zorunlu din derslerinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin
(AİHS) Ek 1 No'lu Protokol'ünün "eğitim
hakkı"nı düzenleyen 2. maddesine aykırı buldu.
Alevi olduğunu söyleyerek çocuğunun zorunlu din derslerinden
muaf tutulmasını talep eden Hasan Zengin'in
açtığı dava sonunda alınan karara göre hükümetin ya
din derslerini zorunlu olmaktan çıkarması ya da müfredatın
tüm inançlara eşit mesafede durmasını sağlaması
gerekiyor.
Danıştay 8. Ceza Dairesi ise, 2008'de, iki velinin çocuklarının
zorunlu din dersinden muaf tutulması amacıyla açtığı davada, Din
Dersi ve Ahlak Bilgisi Dersi'nin içeriğinin hukuka aykırı olduğu
yönünde karar aldı.
"İnsan haklarına aykırı"
Gümüş AİHM kararına rağmen zorunlu din derslerinin
kaldırılmadığını ya da müfredatın değiştirilmediğini
söyledi:
"Devlet çocukları derslerden muaf tutmuyor. Ailelere
okullardan istiyorsanız dava açın, diyorlar. Bu zamana kadar
açılan 50'ye yakın dava ailelerin lehine lsonuçlandı.
Danıştay'ın bu konuda verdiği karar da lehimize ama
insanların bu şekilde dava açmaya zorlanması ve
inançlarını açıklamak sorunda bırakılması Anayasa'nın 2.
ve 10. maddelerine aykırı."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder