4 Aralık 2010 Cumartesi

Dünya Madenciler Günümüz Kutlu Olsun (...!!)

Dünya Madenciler Günümüz
Kutlu Olsun (...!!)

 

Roma İmparatorluğu zamanında babasının gazabından kaçan Santa
Barbara‘nın, 4 Aralık günü bir mağaraya sığındığı ve
mağarada çalışmakta olan madencileri koruduğuna inanılmış, bu
nedenle madencilerin koruyucu azizesi olarak kabul edilmiştir.

Santa Barbara‘nın İzmit‘te yaşamış olması ve efsanenin
geçtiği mekânların Anadolu olmasından dolayı 4 Aralık,
önce Anadolu‘da daha sonrada Avrupa ve tüm dünyada
"Dünya Madenciler Günü" olarak kutlanılmaktadır.
Bu anlamda, 4 Aralık Odamızın öncülüğünde uzun bir
süreden beri ülkemizin belli başlı kentlerinde ve çeşitli
maden işletmelerinde "Dünya Madenciler Günü" olarak
kutlanılmaktadır.

Bu yıl da bu özel günü acılarla, gözyaşlarıyla
karşılıyoruz. Maden kazalarındaki artışlar, kazalarda yaşamını
yitiren ya da sakat kalan yüzlerce maden emekçisi, alınmayan
önlemler, yetersiz denetim ve mevzuat eksiklikleri bu olumsuz tablonun
yansımaları olarak karşımızda durmaktadır. Bütün bunlar;
özelleştirme, taşeronlaştırma ve esnek üretim ilişkileriyle
sektörün ve çalışma yaşamının tamamen sermayenin
talepleri doğrultusunda şekillendirilmesinin sonuçlarıdır.

Zonguldak-Karadon‘da yaşanan kazada yeraltındaki iki işçinin
cenazelerinin 6 aydır çıkarılmaması madencilere verilen değerin!!
bir göstergesidir. Maden mühendisi meslektaşlarımızın giderek
artan işsizlik sorunu, çalışma koşullarının olumsuzluğu ve
yaşam standartlarının sürekli düşmekte oluşu da uygulanan
yanlış politikaların birer sonucudur. Oysa her türlü tehlike ve
zorluk altında doğayla mücadele ederek emek veren madencilere, bu
toplumun vefa borcu bulunmaktadır. Yerin metrelerce altında insanlığa
hizmet için gerektiğinde canlarını hiçe sayan maden
emekçilerine hakettikleri değerin verilmesi aynı zamanda bir
insanlık görevidir. Her vardiya başında "selametle" diye
uğurlanan, işyerinin kapısında "selametle" ve "uğur
ola" yazan, çıkışta birbirlerine "geçmiş
olsun" diyen, başkalarının da onları "geçmiş
olsun" diye selamladığı başka bir meslek yoktur.

Her şeyin ama her şeyin; insan, doğa, ekolojik sistem, tüm kavram ve
etik değerlerin "ticarileştirilerek" yıkımının arsızca
sürdürüldüğü günümüzde
Şili‘li madenciler "insan hayatının" ahlaki değerini
dileriz bir nebzecik olsun geri çağırabilmişlerdir. Ülkemizde
ise işçilerin bırakın "yaşatılmasını" her yedi
dakikada bir iş kazası yaşanması ve öldüklerinde cesetlerinin
dahi bulunamaması çok fazla bir sıkıntı yaratmamaktadır.

Bütün bu sorunlara çözüm üretmek ve
uygulamak ülkeyi yönetenlerin ve siyasi iktidarların asli
görevidir. Maden Mühendisleri Odası olarak, kamuoyunu
bilgilendirmek ve yetkilileri uyarmak görevlerimiz arasındadır. Ancak
hazırladığımız raporların, yaptığımız önerilerin dikkate
alınmayarak yapılan uygulamaların sektöre ve çalışanlara bir
yararı olmadığı da açıkça
görülmüştür.

Bu değerlendirmeler ışığında;

-İş kazalarının önlenmesi çalışmaları başta olmak
üzere, Ulusal madencilik politikalarının oluşturulması için,
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı‘nın
koordinatörlüğünde tüm sektör bileşenlerinin,
meslek odalarının ve üniversitelerin katılacağı Madencilik Şurası
toplanmalıdır.

-Madencilik Bakanlığı kurulmalı ve sektöre hak ettiği önem
verilmelidir.

Dünya Madenciler Günü‘müzü daha güzel
ortamlarda neşeyle kutlayacağımız inancıyla, maden kazalarında
yaşamını yitiren maden mühendislerini ve tüm maden
emekçilerini bir kez daha saygıyla anıyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU

3 Aralık 2010, Ankara

Kaynak: tmmob.org.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder