Öğrenciler
vazgeçmiyor
Polisin şiddet yanlısı tutumuna rağmen, İngiltere’de
öğrenciler bir ayı aşkın süredir harç zamlarını
protesto etmeye devam ediyor. İngiltere’de son 25 yılın en şiddetli
çatışmaları yaşanıyor.
İngiltere’de Avam Kamarası’nda hükümetin
üniversite harçlarının artırılmasına ilişkin yasa
tasarısına 323 kabul, 302 red oyu verilmiş, böylece İngiltere'de
yıllık 3,290 sterlin olan yüksek öğrenim harçlarının
2012'den itibaren yıllık 9 bin sterline kadar yükseltilebilmesi
gündeme gelmişti.
Harçların artırılması ile başlayan protesto gösterileri
İngiltere’de neredeyse tüm kentlere yayılmış, on binlerce
öğrenci sokaklara çıkmıştı.
Kasım’ın ikinci haftasından beri süren eylemler,
geçtiğimiz günlerde gösteriler sırasında Prens Charles ve
eşi Camilla'nın aracına saldırılmasıyla yeniden gündeme
geldi.
50 ağır yaralı, 33 gözaltı
Yalnızca üniversite ve lise öğrencilerinin değil,
öğretmenler ve öğretim görevlilerinin de katıldığı
gösterilerin ilki 10 Kasım’da gerçekleştirilmişti. 50
binden fazla kişinin katıldığı ilk eylemden bu yana gösteriler
ülke geneline yayıldıkça ve katılım arttıkça, polis
eylemcileri etkisiz kılmak için şiddete başvurdu. Sayısı giderek
artan çatışmalar sonucunda 50 kişi ciddi şekilde yaralandı ve 33
kişi gözaltına alındı.
1985’ten bu yana en şiddetli çatışma
Uzmanlar, polisin olaylara müdahalesinin çok sert olduğunu
belirterek, çoğunluğu öğrencilerden oluşan eylemcilerin
1984-85 madenci grevinden bu yana polisin en şiddetli müdahalesine
maruz kaldıklarını söyledi.
Özellikle 9 Aralık’ta Londra’da gerçekleştirilen
yirmi bin kişilik protesto gösterisinde 2 bin 800 polis görev
aldı ve oldukça şiddetli çatışmalar yaşandı. Aralarında
ilkokul öğrencilerinin de bulunduğu kalabalık gruba müdahale
eden polis öğrencilerin yaşını gözetmeksizin şiddet
göstermeye devam etti.
Birkaç yüz öğrencinin Parlemento Meydanı’na
girmesiyle başlayan çatışmanın ardından onlarca kişi
gözaltına alında ve 10 saati aşkın süre sorgulandı.
Engelli gazeteciyi sopalarla dövdüler
Engelli bir gazeteci olan Jody McIntyre, iki kez polis tarafından
tekerlekli sandalyesinden atıldı ve hırpalandı. 17 yaşındaki bir kız
BBC’ye verdiği röportajda birçok arkadaşının polisler
tarafından defalarca yere çarpıldığını, bunun sonucunda
ağzından ve burnundan kan geldiğini belirtti.
Az kalsın ölüyordu
Londra Polisi, Nisan 2009’daki G-20 zirvesini protesto etmek
isteyenlere karşı orantısız güç kullandıkları için
getirilen kısıtlamalar sebebiyle, 10 Kasım’da Muhafazakar
Parti’nin Millbank Towers’ı işgal edilirken kontrolü
kaybettiğinden yakındı. Hatırlanacağı gibi, gösteriler sırasında
Ian Tomlinson polis şiddeti sebebiyle hayatını kaybetmişti.
Perşembe günkü gösterilerde de az kalsın benzer bir durum
yaşanıyordu.20 yaşındaki Middlesex Üniversitesi öğrencisi
Alfie Meadows, bilincini kaybedene kadar polis copuyla
dövüldü. Meadows, şiddetli beyin kanaması geçirdi ve
geçirdiği beyin ameliyatı saatler sürdü.
“Hallerine şükretsinler”
Prens Charles ve eşi Camilla’nın arabasına düzenlenen
saldırı ile ilgili olarak Muhafazakar Partili Londra Belediye
Başkanı’nın açıklamaları da dikkat çekiciydi.
Başkan Boris Johnson “Başka bir sisteme sahip olabilirdik. Farklı
bir demokrasiye sahip olabilirdik. Çok daha fazla kafa
kırılabilirdi” diye konuştu. Johnson bu sözleriyle neredeyse
“hallerine şükretsinler” demeye getirdi.
Emniyet Müdürü Sir Paul Stephenson da Charles’ın
arabasına saldıranlarla ilgili olarak “ Prensin silahlı korumaları
ateş açmamakla tam bir çekince örneği sergiledi”
diyerek eylemcilerin üzerine ateş açılması gerektiğini ima
etti.
İngiltere polisi yaklaşık bir aydır öğrenci eylemlerinde
takındığı tavırla, halktan yana değil iktidar partisinin istekleri
doğrultusunda hareket ettiğini, yani polisin yetkilerini bir baskı aracı
olarak kullanılmak üzere Muhafazakar Parti’nin hizmetine
sunduğunu ortaya koydu.
(soL - Haber Merkezi)
Kaynak: sol.org.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder