Türkler Davası Göz Göre
Göre Düştü
26 yıldır süren eski DİSK Genel Başkanı Kemal
Türkler’in öldürülmesi davası zamanaşımı
nedeniyle düştü. Karara tepki gösteren Türkler'in
kızı Nilgün Türkler Soydan, "Babamın adından korkuyorlar,
kormaya devam edin" dedi.
Türkler’in öldürülmesi davası zamanaşımı
nedeniyle düştü. Karara tepki gösteren Türkler'in
kızı Nilgün Türkler Soydan, "Babamın adından korkuyorlar,
kormaya devam edin" dedi.
Eski DİSK Başkanı Kemal Türkler’in 30 yıl önce
öldürülmesiyle ilgili davaya bugün nokta konuldu.
öldürülmesiyle ilgili davaya bugün nokta konuldu.
Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, başka bir
suçtan tutuklu bulunan sanık Ünal Osmanağaoğlu ile Kemal
Türkler'in eşi Hatice Sebahat Türkler, kızları Yasemin
Türkler Akpınar, Nilgün Türkler Soydan ile taraf avukatları
hazır bulundu. Duruşmaya, Türkler'in torunu Burç Akpınar
da annesi ve teyzesi adına müdahil avukatı olarak katıldı.
suçtan tutuklu bulunan sanık Ünal Osmanağaoğlu ile Kemal
Türkler'in eşi Hatice Sebahat Türkler, kızları Yasemin
Türkler Akpınar, Nilgün Türkler Soydan ile taraf avukatları
hazır bulundu. Duruşmaya, Türkler'in torunu Burç Akpınar
da annesi ve teyzesi adına müdahil avukatı olarak katıldı.
Ünal Osmanağaoğlu'nun yargılandığı davayı zamanaşımı
süresinin dolduğu gerekçesiyle ortadan kaldıran mahkeme heyeti,
Türkler ailesinin avukatı Rasim Öz'ün duruşma
çıkışı beyanlarını tutanağa yazdırdı.
süresinin dolduğu gerekçesiyle ortadan kaldıran mahkeme heyeti,
Türkler ailesinin avukatı Rasim Öz'ün duruşma
çıkışı beyanlarını tutanağa yazdırdı.
Son beyanı sorulan sanık Ünal Osmanağaoğlu, suçsuz olduğunu
belirterek ''Beraatimi talep ediyorum'' dedi.
belirterek ''Beraatimi talep ediyorum'' dedi.
Duruşmada kararını açıklayan mahkeme heyeti, zamanaşımı
süresinin dolduğu gerekçesiyle davayı ortadan kaldırdı.
süresinin dolduğu gerekçesiyle davayı ortadan kaldırdı.
'BU DAVA SÜRECEK'
Mahkeme heyeti, kararın açıklanmasının ardından duruşma
salonundan çıkan Türkler ailesinin avukatı Rasim
Öz'ün, mahkeme başkanına hitaben sözlü hakarette
bulunarak, ''Ali Asker Kazak, bunun hesabını sana
soracağım'' şeklindeki beyanlarını tutanağa yazdırdı.
salonundan çıkan Türkler ailesinin avukatı Rasim
Öz'ün, mahkeme başkanına hitaben sözlü hakarette
bulunarak, ''Ali Asker Kazak, bunun hesabını sana
soracağım'' şeklindeki beyanlarını tutanağa yazdırdı.
Avukat Rasim Öz de katilin Ünal Osmanağaoğlu olmadığını
belirterek, ''O zavallı bir tetikçidir. Katil Türkiye
Cumhuriyeti'dir, kapitalist devlettir. 32 yılımı bu davaya adadım,
devam edeceğim, ölmeyeceğim, söz veriyorum'' şeklinde
konuştu.
belirterek, ''O zavallı bir tetikçidir. Katil Türkiye
Cumhuriyeti'dir, kapitalist devlettir. 32 yılımı bu davaya adadım,
devam edeceğim, ölmeyeceğim, söz veriyorum'' şeklinde
konuştu.
Salonda dinleyici olarak bulunanlar karara tepki gösterirken, bir
kişinin de ''Kemal Türkler aramızda yaşıyor'' diye
bağırdı.
kişinin de ''Kemal Türkler aramızda yaşıyor'' diye
bağırdı.
Mahkeme heyeti başkanın isteği üzerine duruşma salonunu boşaltmaya
çalışan polisler ile dinleyiciler arasında kısa süreli arbede
yaşandı.
çalışan polisler ile dinleyiciler arasında kısa süreli arbede
yaşandı.
ÇELEBİ: SANIK BİZCE KATİLDİR
Duruşmanın ardından gazetecilere açıklama yapan DİSK Genel
Başkanı Süleyman Çelebi, ''Kemal Türkler
katledildikten bugüne kadar süren bir davadan buraya gelindi. Bu
davanın başkanlığını yapan yargıç son duruşmaya lütfetti,
çünkü vermesi gereken kararı vermek istedi. Daha
önceki duruşmalarda mazeret izinleri kullandı, bu davadan
kaçtı'' diye konuştu.
Başkanı Süleyman Çelebi, ''Kemal Türkler
katledildikten bugüne kadar süren bir davadan buraya gelindi. Bu
davanın başkanlığını yapan yargıç son duruşmaya lütfetti,
çünkü vermesi gereken kararı vermek istedi. Daha
önceki duruşmalarda mazeret izinleri kullandı, bu davadan
kaçtı'' diye konuştu.
Çelebi, buradaki mahkemenin kararlarının Yargıtay tarafından iki
kez bozulduğunu ifade ederek, ''Hukuk Genel Kurulu'da
cezalandırdı, suçlu buldu. Ama buna rağmen zamanaşımının
bütün yolları ve yöntemleri denenerek, bugünkü
nihai kararı yargıç verdi. Bizim açımızdan sanık katildir
ve Kemal Türkler'i öldüren kişidir'' dedi.
kez bozulduğunu ifade ederek, ''Hukuk Genel Kurulu'da
cezalandırdı, suçlu buldu. Ama buna rağmen zamanaşımının
bütün yolları ve yöntemleri denenerek, bugünkü
nihai kararı yargıç verdi. Bizim açımızdan sanık katildir
ve Kemal Türkler'i öldüren kişidir'' dedi.
Çelebi, "Bu katilleri belli olan bir davadır. Bu kararları
verenlerin ne kadar huzur içerisisinde ve rahat uyuyacaklarını kendi
vicdanlarına bırakacağız. Bizim açımızdan aklanmış değildir.
Sonuna kadar bu davayı sürdüreceğiz. Kemal Türkler
ölmedi, yaşıyor” diye konuştu.
verenlerin ne kadar huzur içerisisinde ve rahat uyuyacaklarını kendi
vicdanlarına bırakacağız. Bizim açımızdan aklanmış değildir.
Sonuna kadar bu davayı sürdüreceğiz. Kemal Türkler
ölmedi, yaşıyor” diye konuştu.
TÜRKLER'İN KIZI: BABAMDAN KORKMAYA DEVAM
EDİN
EDİN
Kemal Türkler'in kızı Nilgün Türkler Soydan ise
Ünal Osmanağaoğlu'nun babasını öldüren katillerden
biri olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
Ünal Osmanağaoğlu'nun babasını öldüren katillerden
biri olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
''Ben bunu gözlerimle gördüm. Devlet önce
babamı öldürttü, ondan sonra öldürttüğü
katili senelerce korudu; daha sonra gözümüzün
içine baka baka davaları görmedi, normal seyrinde
görülmesine izin vermedi. Şimdi gözümüzün
içine bakarak, zamanaşımına uğradığı için Yargıtay Ceza
Genel Kurulu, Ünal Osmanağaoğlu'nun Kemal Türkler'in
katili olduğuna onay verdiği, karar verdiği halde şu anda zamanaşımı
nedeniyle bu davanın ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi. Ben
bundan sonrası için bu ülkede yaşayan bir vatandaş olarak, ne
yazık ki böyle yönetilen bir devletin eline doğmuş bir evlat
olarak, bundan sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gidip devletimi
şikayet etmekten düne kadar büyük üzüntü
duyarım diyordum, ama bundan sonrası için üzüntü
duymayacağım.''
babamı öldürttü, ondan sonra öldürttüğü
katili senelerce korudu; daha sonra gözümüzün
içine baka baka davaları görmedi, normal seyrinde
görülmesine izin vermedi. Şimdi gözümüzün
içine bakarak, zamanaşımına uğradığı için Yargıtay Ceza
Genel Kurulu, Ünal Osmanağaoğlu'nun Kemal Türkler'in
katili olduğuna onay verdiği, karar verdiği halde şu anda zamanaşımı
nedeniyle bu davanın ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi. Ben
bundan sonrası için bu ülkede yaşayan bir vatandaş olarak, ne
yazık ki böyle yönetilen bir devletin eline doğmuş bir evlat
olarak, bundan sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gidip devletimi
şikayet etmekten düne kadar büyük üzüntü
duyarım diyordum, ama bundan sonrası için üzüntü
duymayacağım.''
''Babam 30 yıldır mezarında yatıyor, hala babamın mezarında
bile babamdan korkuyorsunuz. Onun adı Kemal Türkler'di. Babamdan
korkmaya devam edin'' diyen Soydan, Kemal Türkler'in
milyonlarca insana hükmedebildiğini, kimsenin bunu başaramadığı
söyledi.
bile babamdan korkuyorsunuz. Onun adı Kemal Türkler'di. Babamdan
korkmaya devam edin'' diyen Soydan, Kemal Türkler'in
milyonlarca insana hükmedebildiğini, kimsenin bunu başaramadığı
söyledi.
Soydan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ben
onun kızıyım. Babamın bir sürü işçi arkadaşı var, bir
sürü Kemal Türkler arkadan geliyor. Katilini koruyarak ne
babamın yaptıklarını silebilirsiniz, ne de babamın tarihe altın
harflerle geçmiş Kemal Türkler adını unutturabilirsiniz.
Devlet, öldürttüğü katili korumanın hesabını muhakkak
tarihin içinde bir gün verecektir.''
onun kızıyım. Babamın bir sürü işçi arkadaşı var, bir
sürü Kemal Türkler arkadan geliyor. Katilini koruyarak ne
babamın yaptıklarını silebilirsiniz, ne de babamın tarihe altın
harflerle geçmiş Kemal Türkler adını unutturabilirsiniz.
Devlet, öldürttüğü katili korumanın hesabını muhakkak
tarihin içinde bir gün verecektir.''
Adliye önünde toplananlar "Kemal Türkler aramızda"
şeklinde sloganlar atarak kararı protesto etti.
şeklinde sloganlar atarak kararı protesto etti.
ZAMAN BÖYLE AŞILDI
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede,
DİSK genel başkanlarından Kemal Türkler'in 22 Temmuz 1980'de
evinin önünde otomobiline binmek üzereyken Ünal
Osmanağaoğlu ile arkadaşları Aydın Eryılmaz, Abdülsamet Karakuş
ve İsmet Koçak tarafından öldürüldüğü,
koruma polisi Ali Bilsev'in de yaralandığı ifade ediliyordu.
DİSK genel başkanlarından Kemal Türkler'in 22 Temmuz 1980'de
evinin önünde otomobiline binmek üzereyken Ünal
Osmanağaoğlu ile arkadaşları Aydın Eryılmaz, Abdülsamet Karakuş
ve İsmet Koçak tarafından öldürüldüğü,
koruma polisi Ali Bilsev'in de yaralandığı ifade ediliyordu.
İddianamede, bu olaya ilişkin, Osmanağaoğlu'nun suç
ortakları hakkında Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri
Mahkemesi'nde kamu davası açıldığı, İstanbul ilinde
sıkıyönetimin kalkması nedeniyle sanık hakkındaki dosyanın
ayrılarak, genel hükümler uyarınca suç yeri sorumluluk
alanı olarak Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildiği
kaydediliyordu.
ortakları hakkında Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri
Mahkemesi'nde kamu davası açıldığı, İstanbul ilinde
sıkıyönetimin kalkması nedeniyle sanık hakkındaki dosyanın
ayrılarak, genel hükümler uyarınca suç yeri sorumluluk
alanı olarak Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildiği
kaydediliyordu.
''Suçun, DGM'nin kuruluşu hakkındaki kanunun
geçici 1. maddesi gereğince, kanunun yürürlüğe
girdiği 1 Mayıs 1984'ten önce işlenmesi nedeniyle
Osmanağaoğlu'nun DGM'de yargılanmasının mümkün
olmadığı'' vurgulanan iddianamede, sanığın, TCK'nın 149/2.
maddesi uyarınca ''ahaliyi ayaklandırarak birbirini
öldürmeye sebebiyet vermek'' suçundan
cezalandırılması talep ediliyordu. Bakırköy 2. Ağır Ceza
Mahkemesinde görülen davanın 14 Nisan 2003 tarihli duruşmasında,
sanık Osmanağaoğlu'nun beraatına karar verilmişti.
geçici 1. maddesi gereğince, kanunun yürürlüğe
girdiği 1 Mayıs 1984'ten önce işlenmesi nedeniyle
Osmanağaoğlu'nun DGM'de yargılanmasının mümkün
olmadığı'' vurgulanan iddianamede, sanığın, TCK'nın 149/2.
maddesi uyarınca ''ahaliyi ayaklandırarak birbirini
öldürmeye sebebiyet vermek'' suçundan
cezalandırılması talep ediliyordu. Bakırköy 2. Ağır Ceza
Mahkemesinde görülen davanın 14 Nisan 2003 tarihli duruşmasında,
sanık Osmanağaoğlu'nun beraatına karar verilmişti.
Yargıtay 9. Ceza Dairesinin ilamında ise Abdülsamet Karakuş, Aydın
Eryılmaz, Celal Adan, İsmet Koçak ve İsmail Aydın Esi'ye ait
dava dosyalarının akıbeti ve kesinleşip kesinleşmediği konusunun dosya
kapsamı ile anlaşılamadığı gerekçesiyle bu hususun yeniden
araştırılıp denetime olanak verecek şekilde gerekli bilgi ve belgeler
getirtilip dosya içine konulduktan sonra sonucuna göre sanığın
hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği belirtilerek, eksik soruşturma
gerekçesiyle karar bozulmuştu.
Eryılmaz, Celal Adan, İsmet Koçak ve İsmail Aydın Esi'ye ait
dava dosyalarının akıbeti ve kesinleşip kesinleşmediği konusunun dosya
kapsamı ile anlaşılamadığı gerekçesiyle bu hususun yeniden
araştırılıp denetime olanak verecek şekilde gerekli bilgi ve belgeler
getirtilip dosya içine konulduktan sonra sonucuna göre sanığın
hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği belirtilerek, eksik soruşturma
gerekçesiyle karar bozulmuştu.
Bozma kararının ardından davayı tekrar görüşen Bakırköy
2. Ağır Ceza Mahkemesi, hakkında Kemal Türkler'in
öldürülmesi olayı ile biten suç nedeniyle 765 sayılı
TCK'nın 149/2. maddesine muhalefet suçundan dava açılan
sanık Ünal Osmanağaoğlu'nun, ''bu suçu işlediği
hususunda mahkumiyetine yeterli ve kati deliller
bulunamadığı''ndan beraatına hükmetmişti.
2. Ağır Ceza Mahkemesi, hakkında Kemal Türkler'in
öldürülmesi olayı ile biten suç nedeniyle 765 sayılı
TCK'nın 149/2. maddesine muhalefet suçundan dava açılan
sanık Ünal Osmanağaoğlu'nun, ''bu suçu işlediği
hususunda mahkumiyetine yeterli ve kati deliller
bulunamadığı''ndan beraatına hükmetmişti.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, ''Kemal Türkler'in
Merter'deki evinin önünde öldürülmesi eyleminde
Ünal Osmanağaoğlu'nun eylem yerinin belirlenmesi, keşif
yapılması, planlama aşamasında görev alması ve olay sırasında
silahla ateş ederek, suça asli maddi fail olarak katıldığının
anlaşıldığına'' işaret ederek, Osmanağaoğlu hakkında verilen
beraat kararını oy birliğiyle bozmuştu.
Merter'deki evinin önünde öldürülmesi eyleminde
Ünal Osmanağaoğlu'nun eylem yerinin belirlenmesi, keşif
yapılması, planlama aşamasında görev alması ve olay sırasında
silahla ateş ederek, suça asli maddi fail olarak katıldığının
anlaşıldığına'' işaret ederek, Osmanağaoğlu hakkında verilen
beraat kararını oy birliğiyle bozmuştu.
Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, yeniden yaptığı yargılamada, 30
Temmuz 2009 tarihinde beraat hükmünde direnme kararı almıştı.
Direnme kararını inceleyen Yargıtay Ceza Genel Kurulu, hükmün
bozulmasına karar vermişti.
Temmuz 2009 tarihinde beraat hükmünde direnme kararı almıştı.
Direnme kararını inceleyen Yargıtay Ceza Genel Kurulu, hükmün
bozulmasına karar vermişti.
Kaynak: Ntvmsnbc
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder