İşte Taksim, İşte 1
Mayıs

Zaman ne kadar hızlı akıyor. Tam 33 yıl
geçmiş 1 Mayıs 1977 katliamının üzerinden. Katliam 1977'de
kalsa da saldırılar süreklilik arz etmiş yıllar boyu. Kimi zaman
gazıyla panzeri, silahıyla, kimi zaman sisteme icazet getirmiş
basınıyla, sendikasıyla ve kendisini ilerici, aydın olarak niteleyen
sözde solcusuyla, sosyal demokratıyla.

Faşizm de bilir ki sadece öldürerek,
gözaltı ve hapis terörü yaratarak, işkence ederek, tecrit
ederek yok edemez halkın ve haklının mücadelesini. O yüzden
fiziken saldırısını; karşısındaki ideolojik değerlerinin,
mücadelesinin, kazanımlarının içeriğini boşaltarak
boyutlandırır. 1 Mayıs ta bu saldırının en yoğun
yürütüldüğü alanlardan biridir.

 

O yüzden 1 Mayıs'ın işçi ve
emekçiler için birlik, dayanışma ve mücadele
günü olduğunu unutturmak için yoğun çaba
harcadılar. Çabaları çeşitli kesimlerde karşılığını
bulsa da 1 Mayıs'ı yaratanların zihinlerini bulandırmaya gücü
yetmemiştir.

 

1 Mayıs kimilerinin belleğinde sadece baharın
gelişini müjdelese de, kimileri bunun adına bayram dese de bizim
için anlamı değişmeyecektir. Bizim için 1 Mayıs tüm
dünya emekçilerinin emperyalizme başkaldırısıdır, hak
arayışıdır, bizim için 1 Mayıs isyan tohumlarının emperyalizmin
pislik dolu göğüs kafesini parçalayarak filizlenmesidir,
bizim için 1 Mayıs; 1977 de toprağa düşen 37 karanfilin
uğruna şehit düştükleri mücadeledir, ve bizim için 1
Mayıs; 1989 1 Mayıs'ında zalimlerin zulmüne karşı yüreği
avuçlarının arasında ak alnından vurularak
öldürülen Mehmet Akif Dalcı'dır.

 

Tüm bunları yüreğimizde hissettiğimiz
için yine alanlardayız. İşte yine ellerimizde Mehmet Akif
Dalcı'nın ellerinde taşıdığı yüreği gibi taşıdığımız
kızıl bayraklar, pankartlar, flamalar, dövizler ve ağzımızda hep
birlikte söylediğimiz 1 Mayıs marşı, enternasyonal ve de tüm
yüreğimizle haykırdığımız sloganlarımız;

 

"İşte 1 taksim, işte 1 Mayıs"

"Halkız, haklıyız kazanacağız"

"ABD Defol Bu Vatan Bizim"

 

Ve daha niceleri…

 

Faşist oligarşik iktidarların sokmayız dedikleri, on
binlerce silahlı gücüyle, panzerleriyle, gaz bombalarıyla
korudukları kaleyi zapt ediyoruz hep birlikte. Alandayız işte yüz
binlerle. 1977 yılı 1 Mayıs'ının karanlığını yaratan katillerin
hesabını boşa çıkarıyoruz. Katillerin yok ettiklerini
sandıkları 1 Mayıs şehitlerimizi de yüreklerimizde taşıyoruz
Taksim Meydanı'na. Onlarla beraber kutluyoruz 1 Mayıs'ı, onlarla halaya
duruyoruz. Ve bir daha haykırıyoruz:
 

"Taksim bizimdir bizim kalacak"

"Direne Direne Kazanacağız"

"İşte Taksim İşte 1 Mayıs"

 

Hakan Gül