29 Kasım 2010 Pazartesi

Buca 'da Taşeron İşçileri Direniyor - İşçilerle Röportaj

Buca 'da Taşeron
İşçileri Direniyor - İşçilerle Röportaj

Ankara'daki Tekel Direnişi'nin işçi sınıfının
söndü denilen ateşini harlamasından sonra Emine Aslan, Aynur
Çamalan ve Türkan Albayrak direnişleriyle önemli
kıvılcımlar yakıldı. Yaklaşanı, destek olanı ısıtan, uzaklaşanı
karşı çıkanı yakan direniş ateşi İstanbul'da 2. Tekel
Direnişi'nde sendika bürokrasine karşı, Mersin'de Zeynel
Kızılaslan'la tersanelerde ve şimdi de Buca'nın orta yerinde
taşeron işçilerinin elinde büyüyor.

Biz de Artı İvme Dergisi İzmir olarak Buca Belediyesi'nde
taşeronlaştırmaya karşı geldikleri için işten çıkarılan
işçilerin Buca Belediyesi önündeki oturma eylemlerinin 3.
gününde ziyaret ederek direnişçilerle sohbet ettik.

 

Artı İvme: Süreci başından itibaren nasıl
gelişti anlatabilir misiniz?

 

Biz burada Buca taşeron işçileri toplandık, 12 arkadaşımız
komite kurduk. Komiteyi kurduktan sonra da oturup işçi adına
çalışacağız ne yapmamız gerekiyor deyip karar aldık.
İşçilere arkadaşlarımız birebir ulaştılar,
görüştüler. Onlar da tabi ki bize düşüncelerimizde
destek verdiler ve her pazar toplantılar aldık. Kendi
gücümüzle,kendi olanaklarımızla, herkesten birer lira
toplayarak düğün salonu olsun, kahvelerde, kafelerde toplantılara
başladık. Dört ay önce başladık, bu süreç boyunca
böyle bir çalışmayı sürdürdük. Arkadaşlardan
kimilerinin aileleriyle görüştük, işçiler sokaktaki
arkadaşlarla birebir görüştü, bizler gittik birebir
görüştük. Bu kadar işçinin içinde bir bayan
olmam o insanlara daha farklı bir bakış kazandırdı, onlarla beraber
davranmam daha fazla güç kazandırdı onlara. Bu arkadaşlarla
beraber toplantılardan sonra ne yapmamız gerekiyor diye
düşündük, başkana gittik bu çalışmaya tepkisini
gösterdi, başkan yardımcıları basın açıklaması yapacağız
diye tehditler etmeye başladı, ailelerimizi aradılar. Aileler aranmasına
rağmen biz kararımızı aldık, 105 arkadaşımızla ilk basın
açıklamasını yaptık burada. Ama vardiyalı olduğu için
arkadaşlarımız işlerini bırakıp gelmesinler diye 7-3 vardiyalılarla
yaptık basın açıklamasını, 3-11 vardiyalılar gelemedi
çünkü çalışıyorlardı, ama destekleri bizle
beraberdi.

 

Direniyoruz. Bundan da Bezmeyeceğiz.

Basın açıklamasından sonra tepki olunca benle İnan
arkadaşımızı sürdüler. Ben belediyenin imar arşivinde
çalışıyordum, İnan arkadaşımız da temizlik işlerinde
çavuştur. İkimizi birden Gölet'e(Buca Göleti)
sürdüler. Beni mutfağa verdiler, üç tane restaurantın
hem temizliği hem de bulaşıkları bana yüklendi. Öbür
arkadaşlara da tepki göstererek, “bu bayanı daha çok
çalıştırın” demişler. Onlar da bana geldi “Abla bize
seni çalıştırmıyoruz diye baskı yapıyorlar”, onlara dedim
ki “siz sıkıntı yapmayın siz söyleyin ben yaparım beni
bezdiremezler.” Orada 20-25 gün kadar çalıştım. Salı
günü de 12 gibi bir telefon geldi, işinize son verildi diye. Zaten
ben işten çıkarılmayı bekliyordum. Şantiyeye gittim, Hakan bey
vardı, “Hakan bey beni çıkarmaktaki gerekçeniz
nedir” dedim, işimi yapıyorum, “gelmemezlik yapmadım, daha
fazlasını çalışıyorum üstelik saatimden de fazlasını
çalışıyorum”. Gerekçe olarak “belediye ile
şirketi karşı karşıya getirdiniz” dedi. Ben de dedim ki iyi o
zaman, ben kendimle gurur duyuyorum, belediyeyle şirketi karşı karşıya
getirdiysem bir bayan olarak, bundan sonra daha çok korksunlar. Daha
sonra geldik ve komitedeki arkadaşlarla konuştuk ne yapmamız gerekiyor
nasıl bir tavır takınacağız diye. Arkadaşlarla basın
açıklaması kararı aldık, bir basın açıklaması
yaptığımızda ben oturma eylemini sundum arkadaşlara, o zaman ilk
gün tek başınaydım, hatta ben aynı gün oturmaya karar
vermiştim, işten çıktığım gün akşam, arkadaşlar dediler
ki bir basın açıklaması yapalım Biz de komite olarak tamam dedik.
Basın açıklamasından sonra ben oturma eylemine başladım, ben o
kadar erken olacağını tahmin etmiyordum, ertesi gün de bir işim
vardı gittim geldim, bir baktım ki arkadaşların hepsi burada.
Sağolsunlar arkamdan buraya geldik, hep beraber. Şu anda direniyoruz.
Bundan da bezmeyeceğiz. 24 saat buradayız, ne zaman ki işe iadeler
yapılır, tehditler biter, iş arkadaşlarımızı, hepimizi işe alırlar o
zaman kadar buradayız. Sendikasız taşeron çalışmalar bitene kadar
pes etmeyeceğiz, buradayız. Bunu kesinlikle bırakmayacağız arkadaşlarla
beraber. Bu kıyımların artacağına dair duyumlar aldık, buraya
gelecekler olacak. Duyduğumuza göre 160 işçi atılacak, o
arkadaşlar da bizle beraber olacak, onlarla beraber direneceğiz.

 

 

Kızım ben senin geleceğin için mücadele etmek
zorundayım”

 

Artı İvme: Kaç işçi işten
çıkarıldı?

 

Benle beraber yedi kişi. Ben üç gün önce
çıkarıldım, dün de arkadaşlar çıkarıldı. Burada
birlik çok önemli. Bu birliği kesinlikle dağıtmamamız
gerekiyor. Komite arkadaşlarımızın çalışması, bizlerin
çalışması, tek tek işçi arkadaşlara anlattık,
haklarımızı anlattık, arkadaşlar mesai ücretlerimiz verilmiyor,
köle gibi çalıştırılıyoruz dedik. Çocuklarımızın
geleceği için, mücadelemiz çocuklarımızın geleceği
için. Çocuklarımız da yarın bu sıkıntıları
yaşayacaklar. Onlar da aynı şekilde bu mücadeleye kesinlikle destek
verdiler. Biz de kesinlikle devam ediyoruz. Ben bir anneyim, iki çocuk
annesiyim. İki kızım da hatta dün buradalardı, kızım çok
ağladı, çok üzüldüm ben, çok etkilendim.
“Anne, geleceksin ne olur, bak herkesin annesi yanında” dedi.
Ben de “Kızım ben senin geleceğin için mücadele etmek
zorundayım” deyip kızımı ikna ettim. Ağırlığı mücadeleye
verdim, mücadelem çok önemli. Ne olursa olsun pes
etmeyeceğim. Çocuklarıma komşularım bakıyor. Eşim de yurt
dışında çalışıyor.

 

Sendikalar Bizi Değil Biz Sendikayı Örgütlüyoruz

 

Artı İvme: Sandikalılaşabildiniz mi? Sendikalar, odalar
ve diğer demokratik kitle örgütleri destek veriyor mu?

 

Hayır, daha sendikalılaşamadık. Odalar destek veriyor. Sendika da yeni
yeni destek vermeye başladı. Sendikalar bizi değil, biz sendikaları
örgütlüyoruz. Sendikalar diyor ki “böyle yapmayın
şöyle olur.” Fakat biz sendikalara diyoruz ki “Gelin biz
sizi örgütleyelim.” Sendika diyor ki “Arkadaşlar
çalışın ama bizi belediyeyle karşı karşıya getirmeyin. Siz
çorbayı hazırlayın biz en son yemeğe geleceğiz.” Kusura
bakmasınlar artık sendikaların çalışmalarını biz
yönlendireceğiz. Sendika kamuoyuna bize destek veriyorlar gibi
görünmek istiyor. Fakat şu ana kadar iki basın
açıklaması yaptık. 17 şube başkanı destek verdi belediyenin
bağlı olduğu şubeden hiçbir destek gelmedi. Hatta 5 nolu şube
destek vermeyeceklerine dair karar aldı.

Artı İvme: Genel-İş mi?

Evet. Dediler ki “Biz kesinlikle destek vermeyeceğiz, karar aldık.
Ama bireysel olarak destek veririz.” Biz de dedik ki
“Sağolun(!).” Ne diyebiliriz ki artık?

Başkalarından duyduğumuz kadarıyla belediye başkanı işçileri
benim örgütlediğimi, belediyeye karşı ayaklandırdığımı
söylüyormuş. Ben de bu kadar işçiyi ayaklandırabiliyorsam
kendimle gurur duyuyorum.

Artı İvme: Şu an 7 işçi mi eylemde?

Evet, şu an yedi kişiyiz.

Artı İvme: Ne istiyorsunuz? Eylem ne zamana kadar devam
edecek?

Şu an onlar işten çıkarılan işçiler geri alınmayacak
demişler. Biz onları dize getirene kadar mücadele devam edecek.

Artı İvme : Bu eylemde taşeronlaşma ile ilgili
hedefiniz var mı? Yoksa sadece işe iade mi amaçlanıyor?

Hayır kesinlikle. Beni işe aldıktan üç –beş gün
sonra yine aynı şeyler baştan yaşanacak. Taşeron firma ile
çalışma sonlandırılana ve sendikalılaşma gerçekleşene
kadar mücadelemiz devam edecek.

Artı İvme : Şu an kaç çalışan
var?

360.

Artı İvme : Şu an 7 işçi işten
çıkarılmış durumda bir de herhalde işten çıkarılacaklar
listesi var.

 

Evet. 160 kişilik bir liste var. Bu işçiler işten
çıkarılırsa, hepsinin buraya geleceğinden eminim. O zaman
gücün kimde olduğunu görürler. Belediye başkanını
Buca Halkı buraya getirdi. Bizler getirdik. Getirdiğimiz gibi yollamasını
da biliyoruz.

Artı İvme : Size mücadelenizde kolaylıklar
diliyoruz.

Teşekkürler. Biz de desteklerinizi bekliyoruz.

 

 

Artı İvme : Süreç nasıl başladı,
çalışma koşullarınız nasıldı ve niye böyle bir eylem
yapmaya karar verdiniz?

 

Bilindiği gibi,sendikalı çalışmak ile normal çalışmak
arasında çok fark vardır. Sendikalı olduğumuzda her
türlü hakkımız oluyor ve sene sonunda işten çıkarılıp
çıkarılmama korkusu olmuyor. 3 aylık bir süreç
içerisinde kararlar alındı ve örgütlenmeye başladık.
Ayın 2'sinde burada bir basın açıklaması yaptık ve bu
açıklamadan sonra süreç çok hızlı gelişti.
Batıgül Arkadaşımızı Gölet'e sürgüne
yolladılar. Başımızda çavuş olan üniversite mezunu olan bir
arkadaşımızı da oraya süpürgeci olarak gönderdiler. İki
gün sonra Batıgül Hanım’ın işine son verdiler. Buna
gerekçe olarak da Batıgül Hanım’ın şirketle belediyeyi
karşı karşıya getirdiğini söylediler. Bu olaydan iki gün sonra
da beni ve 5 arkadaşımı telefonla arayarak aynı gerekçeyle
işimize son verdiklerini söylediler.

 

Artı İvme: Belediye ile şirketi karşı karşıya
getirmekten kastettikleri neydi?

 

Basın açıklaması yapıp sendika hakkı istememizin belediyeyle
şirketi karşı karşıya getirmek olduğunu ifade ettiler. Batıgül
Hanım’ın işten çıkarılmasından sonra kendisinin tekrar
işe alınması için temizlik işleri müdürü Ali Yaşar
Bey ile konuşmaya gittiğimizde bize kendilerinin değil, taşeron şirketin
Batıgül Hanım’ı işten çıkardığını ve işten
çıkarmaların devam edeceğini söyledi. Biz de buradan anladık
ki taşeron şirketin bununla bir alakası yok. Suçu hep birbirlerinin
üzerine atıyorlar, fakat emrin Ercan Tatı Bey’den geldiğini
hepimiz biliyoruz. Ayrıca 170 kişilik bir liste hazırlanmış, bu
listedeki isimler işten çıkarılacak, hatta gerekirse 360 kişinin
tümünün çıkarılması talimatı bile verilmiş.
Bizlerin işine son verildikten sonra yerimize Antalya’dan 200
işçinin getirilmesi kararı alınmış.

 

Artı İvme: Aslında işçi ihtiyacı var,fakat
sizler taşeronlaşmaya karşı olduğunuz için işinize son verildi.
Eyleminizin amacı da taşeronlaşmaya karşı olduğunuzu göstermek,
değil mi?

 

Evet. Bize işimizi geri verebilirler, fakat bizler sendikalı olana kadar
mücadelemize devam edeceğiz. Çünkü sendika olmadan,
hiç kimse rahat edemez. Geçen sene bizi iki ay bedava
çalıştırdılar, “Paranızı vereceğiz.“ dediler ama
paralarımızı alamadık.

 

Artı İvme: Eğer işten çıkarmalar taşeron
firmanın sorumluluğundaysa, belediyeden bir yetkili 170 kişinin daha
işten çıkarılacağını nereden biliyor?

 

Listeyi belediye yapıyor ve talimat yukardan geliyor. Amaçları ne
bilmiyoruz ama şundan eminim ki, bu insanlar (başkan ve bazı meclis
üyeleri) 3 yıl daha buradalar ve istedikleri şey bu süre
içerisinde ceplerini olabildiğince doldurabilmek. Ercan Bey zaten
taşeronu kaldırmayacağını söylemiş.

 

Artı İvme: Taşeronu kaldırmak,Belediye
Başkanı’nın seçilmeden önce seçim vaadiydi değil
mi?

 

Evet. 6 ay veya 1 yıl gibi bir sürede kaldıracağız dedi ama
kaldırmadı. Kendisiyle bunu görüşmeye gittiğimizde de “2
yıldan daha kısa bir sürede yapamam.” dedi. Sebebini
sorduğumuzda “Bucamar’ı kuvvetlendirip sizi Bucamar
üzerinden almak istedik” dedi. Biz bucamar’ın
kuvvetlendirilmesini mi bekleyeceğiz? Bucamar iflas etmiş zaten, 8-9 milyon
lira açığı var. Kendisinin bize bir sözü vardı ve yerine
getirmedi, kaldı ki bu bizim hakkımızdı. Geçen gün Ercan bey
bir programa konuk olup bazı açıklamalarda bulunmuş.
“İşçileri biz işten çıkarmadık, taşeron şirket
çıkardı demiş”. Bunlar gülüp geçilecek
şeyler. Söylenecek çok şey var ve tepkimiz artacak. Kimseden de
korkumuz yok bunu herkes bilsin.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder