Eğitimdeki Dönüşüm ve
Öğrenci Protestoları
Viyana'da 28 Ekim 2009 tarihindeki üniversite işgallerinden bu
yana bir yıl geçti [1]. Avrupa'da olsun,
Amerika'da olsun, dünyanın büyük bir kesiminde sermayenin
üniversitelere saldırıları ise durmaksızın devam ediyor.
Üniversite eğitiminin tamamen sermayenin istediği insan modelini
oluşturmaya hizmet etmesi, emperyalist politikaların en önemli
amaçlarından birisidir. Son yıllarda gündemin ön
sıralarında yer tutan Bologna süreci, yaşam boyu öğrenme vb.
gelişmeler ve kavramlar, kapitalistlerin istediği emekçi modelini
gerçekleştirmenin, işgücünü ucuzlatmanın, nitelikli
ucuz işgücü yaratmanın araçlarıdır.
Elbette bu saldırılar karşısında öğrenciler ve emekçiler
de boş durmuyor. Bir yıl önce Viyana’da yaşanan işgallerden bu
yana dünyanın farklı bölgelerinde benzer işgaller,
üniversitelerdeki dönüşüme tepkiler devam ediyor. Bu
yazımızda bu süreçte gerçekleşen bazı örnekleri
ele alacağız.
Gözümüzü Amerika'ya çevirdiğimizde, orada
yaşanan tartışmaların en önemlisi olarak, kamusal eğitimin
tehlikede olduğuna dair söylemler göze çarpıyor. Amerikan
eğitim sistemiyle ilgili, kamu okullarının daha iyi olması gerektiği,
daha fazla kaynak yaratılması, eğitmenlerin daha iyi eğitilmesi
gerektiği çerçevesindeki tartışmalar, eğitimci ve yazar
Diane Ravitch'in sorduğu “kamusal eğitim varlığını
sürdürecek mi? Bütün çocukları kabul eden,
yasalara bağlı bir kamusal eğitim sistemine sahip olmaya devam edecek
miyiz? Veya çocuklarımızı imtiyazlı okullara kabul edilmeleri
için çekilişlere mi sokacağız?” soruları eksenine
kaymış durumda [2]. Amerika'da sadece tartışmalar
yok, eylemler ve protestolar da yaşanıyor. 4 Mart 2010 tarihinde ülke
çapında gerçekleştirilen “ href="http://www.campusactivism.org/displayevent-2536.htm">kamusal eğitimi
savunmak için grev ve eylem günü” bu eylemlerden
biri [6, 15]. Bu eylem eğitim
ücretlerindeki artış ve bütçeden eğitime ayrılan payın
azalması nedeniyle gerçekleştirilmişti.
Elbette, eğitim reformlarını ve Bologna süreci gibi bir süreci
yol haritası benimsemiş olan Avrupa'da, Amerika'daki bu
tartışmalar ve eylemler pek gündeme getirilmiyor. Ne de olsa Bologna
süreciyle yapılmak istenen, bir bakıma Amerikanvari “parası
olan düdüğü çalar” kapitalist eğitim modelinin
Avrupa'da da “küresel rekabet” adına hayata
geçirilmesi olunca, özenilen sistemle ilgili bu eleştiriler ilgi
çekmiyor.
name="students-protest-against--006"
src="http://static.guim.co.uk/sys-images/Guardian/About/General/2010/11/17/1290028395898/students-protest-against--006.jpg"
width="203" />Örneğin İngiltere'de üniversite eğitiminin
gittikçe kitleselleşmesine karşın, (1960’ta 18-19
yaşındakilerin %7'si üniversiteye gidebilirken
günümüzde bu oran %30'a ulaşmıştır href="#k3">[3]), Alex Callinicos'un kitabında [3]
vurguladığı gibi İngiliz üniversiteleri gerçekte
büyük işletmelerin ihtiyaçlarındaki önceliklere
göre şekillenmekte, şirketlere kârlarını korumak üzere
akademik araştırma ve nitelikli işçi sağlamak üzere
dönüşmektedir. Bir taraftan da ülke ekonomisine döviz
getiren kâr merkezlerine dönüşüyorlar. Callinicos,
öğrenci başına düşen kaynaklardan kesinti yapıldıkça,
üniversiteler, bölümler, bireysel olarak akademisyenler
birbirleriyle yarışmaya zorlandıkça genişlemenin ucuza geldiğini
de belirtiyor. Burslardan borçlara geçişin birçok
öğrenciyi ücretli emek temelli bir yaşam için uzun saatler
çalışmaya zorladığını söylüyor. Bu
dönüşümlerin sonucu olarak yoksul çevreden gelenlerin
üniversiteye gitme heveslerinin kırıldığı, maliyeti azaltma
gerekçesiyle akademik personel ve üniversitede
çalışanların ücretlerinin düştüğü,
öğrencilerin sadece “tüketici” olarak
görüldüğü göze çarpıyor. Bütün bu
dönüşüme karşı İngiltere'de de bir mücadele
verildi. Ancak bu mücadele “reformların”, 2006 baharında
Yunanistan ve Fransa'da öğrenciler, üniversite hocaları ve
diğer emekçilerin ortak çabasıyla engellendiği gibi
engellenmesine yetmedi. Alex Callinicos'un 2006 yılında belirttiği bu
noktalar, günümüzde Türkiye'de eğitimdeki
dönüşümü ne de güzel anlatıyor değil mi?
İngiltere'de de öğrencilerin ve emekçilerin
üniversitedeki dönüşüme karşı, arttırılan
ücretlere karşı protestoları ve mücadeleleri devam ediyor href="#k18">[18]. 10 Kasım 2010 tarihinde yaklaşık 50000 emekçi
ve öğrenci öğretim ücretlerinin arttırılmasını,
kesintileri protesto etmek için yürüdü. Protestoya
katılanlardan 300 kişi Millbank'taki Tory genel merkezini işgal etti.
Bu gösteriyi değerlendiren John McDonnell, gösterinin on
yıllardır gerçekleşen en büyük emekçi ve
öğrenci mitingi olduğunu belirtti.
Rusya da “eğitimin ticarileştirilmesi” sürecinden
payını alırken, değişikliklere karşı eylemler gerçekleşiyor.
16 Haziran 2010 tarihinde Uluslararası Öğrenci Hareketi’nin
örgütlediği protestoya ek olarak eğitimin ticarileştirilmesine
karşı yapılan kampanyada 2000 kadar imza da toplandı href="#k7">[7]. Kesintilere ve reformlara karşı benzer protestolar ve
grevler Arjantin'de [8], İngiltere'de href="#k9">[9], İtalya'da [10], Yunanistan'da
[11], Almanya'da [12],
Hindistan'da [13], Bulgaristan'da href="#k14">[14], Porto Riko'da [16],
Tanzanya'da [17] ve burada sayamadığımız
birçok yerde yaşanıyor. Almanya'daki gösterileri
düzenleyenlerin belirttiği gibi [12] bu
dönüşümler Kıta Avrupası’ndaki beş yıl veya daha
fazla süren üniversite eğitimini Anglo-Amerikan biçimindeki
sıkıştırılmış üç yıla düşürmeyi
hedeflemektedir. Sekiz dönem veya daha fazla süren eğitimler 6
döneme sığdırılmakta, bir bakıma öğrencilerin yoğunluğu
arttırılmakta ve düşünmeleri için fazla zaman
bırakılmamaktadır. Münih Ludwig Maximilans Üniversitesi'nde
Sosyoloji Profesörü olan Ulrich Beck'in söylediği gibi
yapılan Alman üniversitelerinin McDonaldlaştırılmasıdır href="#k12">[12]. Eğitimin, hızlı yemek benzeri, hızlı eğitim
haline getirilmesidir.
Barselona'da, Anti-Bologna eylemleri sırasında öğrenci
sendikalarının örgütlediği işgaller dört ay boyunca
eğitimi durdurmuş, işgalin polis baskınıyla sonlanmasından sonra
öğrenci kartlarının banka kartlarıyla bütünleştirilmesi
ve öğrenci harç bedellerinin bankalar aracılığıyla
alınması banka işgallerini doğurmuştur. Bu süreçte binalar
işgal edilmiş, işgal edilen yerlerde dersler verilmiş ve 29
Eylül'deki genel grev için emek harcanmıştır. Bu
örnek, üniversite öğrencilerinin protestolarının,
eylemlerinin ve greve katkılarının önemini göstermesi
açısından önemlidir [5].
Eğitimdeki sorunlara ve dönüşüme karşı mücadele eden
üniversite ve lise öğrencileri, Avrupa'da gerçekleşen
grevlerde, eylemlerde oldukça önemli bir yere sahiptir.
Örneğin Fransa'da son günlerin en önemli tartışması
olan emeklilik yaşının yükseltilmesine karşı yapılan
protestolarda, grevlerde lise öğrencilerinin boykot, işgal ve protesto
eylemleri bu grevlerin etkisini arttıran önemli bir katkıdır.
Fransa'daki geleneksel bir deyimi hatırlatmak liselilerin önemini
abartmadığımızı gösterecektir: “Liseliler, öğrenciler
ve demiryolu işçileri bir eylemde bir araya geldiklerinde
yenilmezler” [4].
Üniversiteler ve genel anlamda eğitim, kapitalizmin devamını
sağlamak üzere önemli bir işleve sahiptir. Bu yüzden sermaye
için üniversitelerin kendi istediği yönde
biçimlendirilmesi, kapitalistlerin istediği insan modelini
üreten “şirketlere” dönüştürülmesi
vazgeçilmez bir amaçtır. Bu saldırılara karşı
öğrencilerin en büyük silahı boykot, işgal, direniş ve
diğer emekçilerle birlikte yürütülen
örgütlü mücadelelerdir.
İvme Çeviri Grubu
Kaynakça
[1] Viyana'da Öğrenci Protestoları / İşgal
Henüz Sonlanmadı!,
http://www.ivmedergisi.com/viyanada-%C3%B6%C4%9Frenci-protestolar%C4%B1-...
[2] Diane Ravitch: public education in danger,
http://peoplesworld.org/diane-ravitch-public-education-in-danger/
[3] Alex Callinicos, Neo-liberal bir dünyada
üniversiteler, 2006,
http://www.universitekonseyleri.org/sites/default/files/docs/neo-liberal...
[4] M. Şehmus Güzel, Mayıs 68'e Doğru,
http://www.ivmedergisi.com/may%C4%B1s-68e-do%C4%9Fru-m-%C5%9Fehmus-g%C3%...
[5] Agència Informativa 29-S, www.29-s.net ,
Moviment del 25, www.movimentdel25.org
[6] California Students Protest Education Cuts, 5 Mart
2010, http://www.nytimes.com/2010/03/05/education/05protests.html?_r=1
[7] Protest In Russia Against 'Commercialization Of
Education', 17 Haziran 2010,
http://www.rferl.org/content/Protest_In_Russia_Against_Commercialization...
[8] Students protest education in Argentine capital, 21
Eylül 2010,
http://www.edu-factory.org/edu15/index.php?option=com_content&view=artic...
[9] Protest at education funding cuts, 21 Haziran 2010,
http://www.bbc.co.uk/news/10328013
[10] Italian students protest against education reform, 8
Ekim 2010, http://in.reuters.com/article/idINIndia-52065720101008
[11] Students protest in Athens against education reforms,
21 Ekim 2010,
http://www.demotix.com/news/482277/students-protest-athens-against-educa...
[12] European students protest US-style 'capitalist
education', 27 Ağustos 2010,
http://www.csmonitor.com/World/Europe/2010/0827/European-students-protes...
[13] Protest against commercialisation of education, 27
Ağustos 2010,
http://timesofindia.indiatimes.com/city/varanasi/Protest-against-commerc...
[14] Bulgarian youth protest online for education reform,
23 Şubat 2010,
http://sofiaecho.com/2010/02/23/863180_bulgarian-youth-protest-online-fo...
[15] Students Across U.S. Protest Education Funding Cuts,
5 Mart 2010,
http://www.chelseagreen.com/content/students-across-us-protest-education...
[16] Strike At University of Puerto Rico Impacts Research,
8 Haziran 2010, http://pubs.acs.org/cen/news/88/i24/8824news2.html
[17] Lecturer's strike paralyses Tanzania's public
universities, 29 Nisan 2010,
http://www.afriquejet.com/news/africa-news/lecturer's-strike-paralyses-t...
[18] Students shake halls of power, 10 Kasım 2010,
http://peoplesworld.org/students-shake-halls-of-power/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder