"Füze Kalkanı Projesi"
Yeni Üsler Demektir!
ABD‘nin Türkiye‘den isteklerinin sonu gelmiyor.
Türkiye aydınlarının, mühendislerinin, halkının ömrü
ABD üslerinin (başta İncirlik olmak üzere) kaldırılması
mücadelesiyle geçti.
Mevcut üslerin kaldırılması bir tarafa, "Füze Kalkanı
Projesi" ile başta ABD olmak üzere emperyalist devletler,
ülkemizden NATO anlaşmaları çerçevesinde yeni üsler
talep etmektedir.
Lizbon‘da yapılan NATO zirvesinde nasıl bir karar alındığı
açık olmasa da;
Ülkemizin geleceği için bu kadar önemli olan bir kararda
TBMM, muhalefet partileri, demokratik kitle örgütleri devre
dışıdır.
Halkın bu savaş ve talan senaryolarından haberdar edilmesi
önlenmiştir. Aksine kamuoyu yanlış bilgilendirmeyle karşı
karşıyadır. Her alanda olduğu gibi, bu konuda da iktidar bilgi kirliliği
yaratmıştır.
Siyasal iktidara yakın yayın organlarına göre "Türkiye
istediğini almıştır". Türkiye‘den ne talep edilmiştir?
Siyasal iktidarın istediği nedir? NATO gerçek anlamda ne
istemektedir?
"Kedinin adı kedidir!" diyerek gerçekleri
açıklayan Fransa lideri Sarkozy‘ye niçin daha anlamlı
cevap verilme gereği duyulmamaktadır?
Füze Kalkanı Sistemi, siyasal iktidar ne kadar aksini iddia etse de;
emperyalizmin, başta İran, Ön Asya ve Ortadoğu‘nun geleceğini
yeniden şekillendirmek üzere bugünden atılan önemli
projelerinden biridir.
Siyasal iktidarın, komşularımızla "sıfır problem" sloganı
çökmüştür! Bu sloganın "kazanma-kaybet"
eksenine oturtulduğu ortaya çıkmıştır.
*
Durum Türkiye açısından açıktır!
"1 Mart Tezkeresi"nden ağzı yanan uluslararası
güçler bu kez çorbayı yavaş ısıtarak
önümüze sürmektedirler.
Bu işin sonu, topraklarımıza, tarihimizde, emperyalizmin en
büyük üslerini konuk etmekle bitecektir.
İş bittiği halde "Komutanın kimde olacağı belli değil!"
diyerek kamuoyu oyalanmaktadır.
Bundan önceki ABD-NATO-Türkiye ilişkileri göz
önüne alındığında sonuç "Memet nöbete!"
biçiminde olacaktır.
*
Biz mühendisler, emekten, halktan, demokrasiden, barış ve eşitlikten
yana tavır koyan, ülkenin kalkınması, gelişmesi, bağımsızlığı
ve özgürlüğü yönünde uğraş veren, bu
ülkenin aydın insanları olarak, Lizbon‘da neler olup bittiği
konusunda kamuoyunun doğru ve açık bir biçimde
bilgilendirilmesinin gerekliliğini ısrarla ifade ediyoruz.
Ekonomik ve siyasi yönden her geçen gün dışa
bağımlılığı gittikçe derinleşen bir politikanın izlenmesinin
beraberinde siyasal iktidarın elini kolunu bağlı konuma getirdiğini
görüyoruz.
Bu ağır talepler karşısında dayanılması gereken gerçek
gücün yabancı projeler değil, halkın iradesi olduğunu siyasal
iktidara anımsatmak istiyoruz.
TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI
KASIM 2010
Kaynak: hkmo.org.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder