Türkan Albayrak Direnişini
Zaferle Sonuçlandırdı

118 gündür Paşabahçe
Devlet Hastanesi önünde direnişte olan ve bir haftadır
açlık grevi yapan Türkan Albayrak, 06.11.2010 tarihinde Ankara
ve İstanbul'da yapılan basın açıklamalarıyla Direnişini Zaferle
taçlandırarak sonlandırdı.

İstanbul'da  + İvme Dergisi, Halk Cephesi, Devrimci İşçi
Hareketi gibi demokratik kitle örgütlerinin ve Grup Yorum
üyelerinin yer aldığı basın açıklamasına İstanbul İl
Sağlık Müdürü Ali İhsan Dokucu, İstanbul Tabip Odası
Başkanı Prof. Dr. Taner Gören’de katıldı.

"Burada tamamen bireysel olarak bir hanımın şu anda başına gelen
tabloda daha fazla mağdur olmaması ve sağlık açısından riskli
tablolara girilmemesi için ben böyle teklifin yapılması
gerektiğini düşündüm. Türkan Albayrak’ın bu
açlık grevini uzatmasının kendi sağlığına fazla bir kazanımı
olmayacaktı. Sarıyer’de oturduğunu öğrendiğim için
kendi evine de daha yakın olan bir yerde iş teklifi sunduk. Kendileri de
olumlu davrandı ve açlık grevine son verdi. Bu anlamda kendisinin
işbirliğine de sıcaklığına da teşekkür ederim" diyen Dokucu
dan sonra, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören de
Türkan Albayrak’ın bir taşeron firmanın işçisi olarak
Paşabahçe Devlet Hastanesi’nde çalışmakta iken işten
çıkarıldığını hatırlattı ve "Türkan Albayrak, bu
hakkını kullanarak kendi uğradığı bu haksızlığa karşı bir eylem
gerçekleştirdi. Sabırla burada bekledi. Daha sonra sonuç
alınamayınca açlık grevi sürecine girdi" dedi.

Türkan Albayrak da 118 gündür süren direnişini
sonlandırdığını belirterek, şunları söyledi:
“118 gündür devam eden direnişim ve 7 gündür
sürdürdüğüm açlık grevine, işime geri
döndüğüm için son veriyorum.
Direnişe başlamam, Paşabahçe Devlet Hastanesi’nde taşeron
firma tarafından işten atılmamla başladı. Ben, haksız yere, sendikalı
olmak istediğim için, emeğimin karşılığını almak istediğim
için işten atılmıştım.
Bu benim, sendikalı olmak için ilk işten atılmam değildir. Daha
önce çalıştığım Türk Telekom’dan da bu sebeple
işten atılmıştım. Davam sonucunda işe geri alıdım ama
Sarıyer’de oturmama rağmen Paşabahçe Devlet
Hastanesi’ne sürgün edildim. Amaçları beni
yıldırmak ve pes ettirmekti. Ama ben 5 yıl boyunca Sarıyer’den
Paşabahçe’ye gidip-geldim.
118 gün boyunca, direnişi gece-gündüz hastane
bahçesinde kurduğum çadırda sürdürdüm.
“İşim ve Onurum için direniyorum, işe dönebilmek
için her şeyi yaptım” dedim. “Tek çarem bedenimi
açlığa yatırmak” diyerek, 29 Ekim’de açlık
grevine başladım. Direnişe destek, bu açlık greviyle ikiye
katlandı. 118 gündür sesimi duymayan yetkililer, açlık
grevimin 7. Gününde beni duymak zorunda kaldılar.
(…)
Direndim, kazandım.İşim, onurum, ekmeğim için direndim, birlikte
kazandık. Bu direnişin bana öğrettiği çok şey oldu…
Haksızlığa karşı boyun eğmemek ve direnmek gerektiği ve
dayanışmanın ne kadar büyük bir güç olduğudur. />
Halkın her kesiminden; gencinden yaşlısına, işçisinden işsizine,
kadınından erkeğine; sanatçısından ev hanımına,
öğrencisinden memuruna, emeklisine, yazarından çizerine kadar
herkesin verdiği büyük destek, dayanışma ve gösterdikleri
duyarlılıkla, bu direniş zaferle sonuçlandı. (….)
Saldıran kim olursa olsun, kazananlar direnenler, kaybedenlerse onlar
olacaktır. Bugün bunu bir kez daha görüyoruz.
Ben bu direnişimle; halkıma, işçi kardeşlerime, direnerek
kazanılacağını gösterdim. Direnenlerin yalnız kalmayacaklarını
gösterdim.
Direniş çadırına desteklerini hiç esirgemeyen
sanatçılara, yazarlara, aydınlara, gazetecilere, demokratik kitle
örgütlerine, sendikacılara, devrimcilere, telefonumu arayanlara,
mesaj yollayanlara, işe geri dönmem için tek tek imza verenlere,
hücrede, tecritte yalnız olup ama beni mektuplarıyla yalnız
bırakmayan özgür tutsaklara, uzaklardan yüreğiyle
destekleyenlere, maçlarda pankart açanlara, bana maddi-manevi
destek sunan herkese ve Paşabahçe-Beykoz halkına teşekkür
ediyorum…
İşte böylesi bir güç, direnişi zaferle
taçlandırdı.”

Konuşmaların ardından, hastane bahçesinde kurulu olan direniş
çadırı Albayrak ve eyleme destek verenler tarafından 
kaldırıldı.

Ankara'da Sakarya Caddesinde , + İvme Dergisi, Devrimci işçi
Hareketi ve Kamu Emekçileri Cephesi birlikte bir basın
açıklaması yaptılar. Açıklamadan önce  
” Emekçiyiz Haklıyız Kazanacağız”, “Tekel
işçisi yalnız değildir”, “Türkan Albayrak
direnerek kazandı”, “Yaşasın örgütlü
mücadelemiz”, “Direne direne kazanacağız”,
“Zafer direnen emekçinin olacak” sloganları atıldı. />