Polise Göre Gözaltında
Tecavüz "Fantezi"
Emniyet Genel Müdürlüğü, 2002 yılında hazırladığı
bir raporda, gözaltında cinsel taciz ve tecavüz için
"fantezi" dedi. Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze
Karşı Hukuki Yardım Projesi kurucu avukatları dosyayı AİHM'e
götürmeye hazırlanıyor. Av. Keskin, "Bu iğrenç bir
rapor. Bu iğrenç raporun içeriği anlatılacak gibi
değil" dedi.
Emniyet Genel Müdürlüğü, gazeteci Asiye Zeybek
Güzel'in 1997'da gözaltında tecavüze uğradığı
açıklamasıyla gündeme gelen gözaltında taciz ve
tecavüz işkencesi için bir rapor hazırladı. Emniyet Genel
Müdürlüğü'nün 2002 yılında Gözaltında
Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Projesi kurucu
avukatların başvurusu üzerine hazırladığı rapor baştan aşağı
skandal.
İŞKENCEDE BİR TECAVÜZ ÖYKÜSÜ
Gazeteci Asiye Güzel Zeybek, 20 Şubat 1997'de evine giderken
gözaltına alındı. İstanbul Emniyet
Müdürlüğü'nde 14 gün boyunca gözaltında
tutuldu. Ardından tutuklandı. Gebze Cezaevi'nde kalmaya başlayan
Güzel, 8 ay sonra gözaltında polislerin tecavüzüne
uğradığını açıkladı. Adli Tıp Kurumu, Zeybek'in
gözaltında tecavüze uğradığını doğruladı. İstanbul
Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Psikososyal Travma Merkezi,
"Travmatik yaşantıyla (cinsel taciz, tecavüz) ilgili zihni
sıkça meşgul eden düşüncelerin mevcut olduğu, hastanın
travmatik bir deneyim yaşadığına dair kuvvetli ihtimal olduğu"
şeklinde rapor verdi. Tecavüzcü polisler hakkında Fatih
Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu. Dava
takipsizlikle sonuçladı, AİHM'e taşındı. Zeybek daha sonra
yaşadıklarını "İşkencede tecavüz öyküsü"
adıyla kitaplaştırdı.
POLİSE GÖRE TECAVÜZ "FANTEZİ"
Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım
Projesi kurucuları Avukat Eren Keskin ve Fatma Karakaş'ın
girişimiyle, açılan soruşturma kapsamında Emniyet Genel
Müdürlüğü, gözaltında cinsel taciz ve tecavüz
raporu hazırladı.
Hazırlanan raporda, avukatlar için "Avukatlar, olayın mağduru
olan şahısların beyanları dışında kendi fantezilerini de katarak,
abartılı bir şekilde açıkladıkları" şeklinde ifadeler yer
aldı. Rapor şimdi AİHM yolunda. Gözaltında Cinsel Taciz ve
Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Projesi avukatlarından Eren Keskin ve
Fatma Karakaş, raporu AİHM'e götürmeye hazırlanıyor. Rapor
için "skandal" diyen Av. Keskin ETHA'ya yaptığı
açıklamada "Bu iğrenç raporun içeriği
anlatılacak gibi değil" dedi.
Cinsel şiddete ilişkin yoğun açıklamaları olduğunu dile getiren
Av. Eren Keskin, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün,
böyle bir rapor hazırladığından 2006 yılında haberdar
olduklarını ifade etti.
KENDİ FANTEZİLERİNİ DİLE GETİRİYORLAR
Keskin, raporda kendisinin ve Karakaş'ın isimlerinin yazdığını
belirterek, rapordan şu çarpıcı ayrıntıyı not ediyor:
"Raporda örgütlerle ilişki kurduğumuz, cezaevlerini
dolaşıp kadın mahpuslara cinsel taciz ve tecavüze maruz
kaldıklarını söylemelerini istediğimiz gibi ifadeler var. Hatta Av.
Eren Keskin ve Av. Fatma Karakaş kendi 'fantezilerini' dile
getiriyor gibi ifadeler var."
Raporun, İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen başka
bir dosyayla sunulmasıyla haberdar olduklarını belirten Keskin, kendisinin
de özellikle hedef gösterildiğini ifade etti. İçişleri
Bakanlığı hakkında tazminat davası açtığını söyleyen,
ancak mahkemenin de kendilerinin aleyhine karar verdiğini dile getiren
Keskin, dosyayı AİHM'e götüreceklerini belirtti.
"COPA İHTİHAÇ DUYMAZLAR" ANLAYIŞININ DEVAMI
Av.Keskin, "Bu iğrenç bir rapor. Bu iğrenç raporun
içeriği anlatılacak gibi değil" dedi. Gözaltında cinsel
taciz ve tecavüz olaylarını gündeme geldiği ilk yıllara işaret
eden Keskin, şöyle devam etti: "O dönem Adalet Bakanı olan
Mahmut Oltan Sungurlu, gündemde olan coplu tecavüz olayına
ilişkin, 'copa ne gerek var. Taş gibi erkek polislerimiz var. Copa
ihtiyaç duymazlar' gibi bir korkunç bir laf
söylemişti. Bu bakış açısı hala devam ediyor. Her zaman
söylediğimiz gibi cinsel işkence bir devlet politikası. Ve böyle
bir raporun yazılması, böyle bir rapora karşı açtığımız
davanın reddedilmesi aslında işkenceyi uygulayanlarla, onları
sorgulaması ve yargılaması gereken mahkemelerin aynı bakış
açısı içerisinde olduklarını gösteriyor. Bu son derece
erkek egemen ve militer bir yaklaşımdır."
310 TACİZ VE TECAVÜZ BAŞVURUŞU YAPILDI
Bu bakış açısının varlığını devam ettirdiğini söyleyen
Keskin, 1997 yılından beri kendilerine 310 başvuru yapıldığına dikkat
çekti. Ancak bu başvuru sayısının hiçbir zaman
gerçek sayıyı yansıtmadığını ifade eden Keskin, "Cinsel
işkence en zor açıklanan işkence yöntemidir. Çok az
sayıda kadın bunu açıklayabiliyor ve yasal takibe
geçebiliyor" dedi.
Kaynak: ETHA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder