5 Kasım 2010 Cuma

ODTÜ'de Öğrenciler YÖK'e ve Turnikeye Karşı Yürüdü

ODTÜ'de Öğrenciler YÖK'e
ve Turnikeye Karşı Yürüdü

ODTÜ'de öğrenciler
üzerindeki gözetim ve denetimi artırmak amacıyla
rektörlük tarafından ODTÜ yurtlarına bu dönem başında
takılan turnikler öğrencilerin yoğun tepkisine sebep
olmuştu.Yurtlardaki bu durum öğrenciler tarafından her Perşembe
yapılan turnike karşıtı eylemlerle protesto ediliyordu.YÖK'ün
kuruluş yıl dönümüne denk gelen bu hafta da ise Perşembe
eylemleri üniversitelerde ki baskının asıl sebebi olan Yök'e
yöneldi.12 Eylül yönetiminin üniversitelerdeki uzantısı
olan YÖK,  ODTÜ'de 4 kasım Perşembe günü
hazırlık önünden başlayıp rektörlüğün
önünde biten eylemle protesto edildi.
    Kortejin önde “Eşit Bilimsel Parasız Anadilde
Eğitim” yazılı pankartın arkasında yaklaşık 200 kişi coşkulu
sloganlar eşliğinde hazırlıktan yemekhaneye doğru
yürüdü.Yemekhanenin önünde YÖK'ü ve
YÖK'ün uygululamalarını teşhir eden bir basın
açıklaması okundu.Daha sonra rektörlüğün
önüne yürüyen öğrenciler geçen hafta
ODTÜ rektörlüğün önünde ki yolda oturma eylemi
yaparak yolu kapatmaları nedeniyle “hepinize soruşturma
açarız” diyerek tehditler savuran ODTÜ
rektörlüğüne, ellerin deki dövüzleri
rektörlük binasına asarak cevap verdiler.
      Eyleme ODTÜ'de bulunan çoğu
siyasi kurum ve bazı topluluklar destek verdi.Eylem sırasında
çoşkulu bir şekilde “Ferman Yökünse
Üniversiteler Bizimdir”, “Yök, Ögb, Medya! Bu
Abluka Dağıtılacak!”, “Halk İçin Bilim, Halk
İçin Eğitim”," Eşit, Parasız, Bilimsel, Anadilde
Eğitim”, ”ODTÜ'nün Ayıbı  Yusuf Ziya
Özcan”, “Öğrenciyiz Haklıyız Kazanacağız”
sloganları atıldı. Eylemde Yapı Topluluğu tarafından “İnşaatta
 İdare Zulmüne Son”Eğitim  Topluluğu tarafından ise
”Ücretli ve Sözleşmeli Öğretmenliğe, Güvencesiz
Geleceğe Hayır”pankartları açıldı. Öğrenciler
rektörlük önünde çoşkulu bir şekilde halay
çekerek eylemlerini bitirdiler. İvme-Genç kırmızı
baretleriyle kortejdeki yerini aldı.
Okunan Basın açıklaması:
Geçtiğimiz günlerde YÖK Başkanı Yusuf Ziya
Özcan bütün üniversitelerin rektörlüklerine
genelge göndererek, üniversitelerin başında nasıl bir misyonla
durduğunu hepimize göstermiş oldu. 12 Eylül askeri darbesinin bir
ürünü olan ve kurulduğu günden bu yana öğrenci
mücadelesini boğmak için her türlü baskı aracını
(polis terörü, soruşturmalar, okuldan atma cezaları, vb.) hayata
geçiren YÖK, okullardaki sivil polis ve özel güvenlik
sayısını artırmaktan, ev adreslerinin belirlenerek üniversitelilerin
herhangi bir olayda doğrudan ailelerine ihbar edilmelerine, toplulukların
stant açma haklarını ellerinden almaktan, öğrencilere
açılan idari soruşturmaların adli soruşturmalara
dönüştürülmesine kadar pek çok saldırıyı yeni
genelgesine sığdırmayı başardı.
Elbet onlar üniversiteleri daha fazla baskı altına almaktan, eğitimi
paralı hale, üniversiteleri ticarethane haline getirmekten,
üniversitelilerin örgütlenme ve politika yapma alanlarını
tıkamaktan her daim mutluluk duyacaklardır. Her dönem şifre
değişiklikleriyle yeniden almak zorunda bırakıldığımız ateş pahası
kitaplar, yurtların yetersizliği, her dönem kesilen haraçlar,
yemekhanede çıkan kalitesiz yemeğe her gün ödediğimiz 2,5
Lira emekçi çocuklarının okumasını her geçen
gün daha zor hale getirmektedir. AKP hükümetinin günden
güne artan baskısının üniversitelerdeki temsilcisi olan
YÖK’ün yarattığını iddia ettiği “pembe”
tablo işte budur!
Unutulmamalıdır ki YÖK tarafından yapılan son saldırılar sadece
politik öğrencilere yapılmış bir saldırı değildir. Hacettepe
Üniversitesi'ndeki durum bunun en somut örneğidir. Hacettepe'de
ne topluluklar, ne meslek odaları, ne de politik kurumlar
masa açabilmektedir. Son 2 hafta içinde Hacettepe Beytepe
Kampüsü’ne iki defa polis saldırısı olmuştur.
Gerekçe ise masa açmanın yasak olduğu bir kampüste masa
açmış olmaktır.. Düşünce ve ifade
özgürlüğünden bahsedenler düşünen ve ifade
edenleri engellemekte, direnenleri ise cezalandırmaya
çalışmaktadır. ODTÜ'de önce her yere kameralar
yerleştirildi, geçen dönem bazı toplulukların etkinlikleri
engellendi, bu dönem yurtlara turnike takıldı, Kasım ayından
itibaren giriş kapılarında ÖGB görev almaya başlayacak, bu sene
içerisinde 400 tane özel güvenliğin ODTÜ'de
görevlendirilmesi için ihale yapılıyor.
Üniversiteleri karakollara, yurtlarımızı hapishaneye, yaşam
alanlarımızı cehenneme çevirmekten kaçınmayacaklardır.
Ancak, bizler YÖK’ün ve sermayenin üniversitelerimiz
üzerindeki hayallerini suya düşürmeye kararlıyız!
Nasıl bugün yurtlarımızın kapısına dikilen turnikelere hep bir
ağızdan hayır diyorsak, YÖK’ün üniversitelere
dönük yeni saldırılarına dur demek hepimizin görevi. Bunun
için tüm ODTÜ kamuoyunu YÖK’e ve turnikelere
karşı ses çıkarmaya, üniversitelerimizi birlikte savunmaya
çağırıyoruz.
İmzacı Kurumlar: Eğitim Topluluğu, Gençlik
Federasyonu,Gençlik Muhalefeti, İvme-Genç,KÖZ,Mimarlık
Topluluğu, ODTÜ Eğitim-Sen 5 nolu Şube, ODTÜ LGBTT, ODTÜ
Mezunlar Derneği, ODTÜ Oyuncuları, Öğrenci Kolektifleri,
Sosyalist Gençlik Derneği, Sürekli Devrim Hareketi,TKP'li
Öğrenciler, Yarınlar Dergisi, Üniversiteli Genç Kadınlar,
Yapı Topluluğu

 

+İVME

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder